Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Diğer Yazıları


Afrika ülkelerinden yurt dışına kaçırılan finans kaynaklarının yaklaşık 1 trilyon 800 milyar doları bulduğu, uluslararası veri tabanlarına yansımıştı. Son 15 yılda bunun daha da artarak devam ettiği ve her yıl 150 milyar dolar kadar finans kaynağının da farklı şekillerde kıtayı terk ettiği biliniyor.

 

Afrika Birliği, kaçırılan trilyon dolarlar için yolsuzlukla mücadele çalışmalarına hız verdi. Varlıkların Geri Alınmasına İlişkin Afrika Ortak Tutumu adıyla bir mücadele birimi de oluşturan Birlik, özellikle İsviçre’deki varlıkların geri döndürülmesinin önündeki engelleri kaldırmaya çalışıyor.

 

Afrika ismiyle adeta özdeşleştirilen ‘yoksulluk’ kelimesi, aslında gerçeği ifade etmekten epeyce uzak. Sömürgecilik öncesi tarihte nice ihtişamlı devletleriyle göz kamaştıran devasa bir coğrafyaya neredeyse iki asırdır sadece fakirlik, geri kalmışlık ve kalkınamamış vaziyette kalmanın ağır bedelleri ödetiliyor.   1963’te Avrupalı sömürgecilerden henüz bağımsızlığını elde edemeyen bölgelerin de kurtarılması temel hedefiyle kurulan Afrika Birliği Teşkilatı’nın 40. yılı olan 2002’de, Afrika Birliği adıyla yeniden yapılandı. Bununla birlikte kıtanın geleceğini bugün 54 üye ülkesiyle birlikte inşa etme süreci daha da hızlandı. Özellikle de mevcut yolsuzluğun sebepleri üzerinde durulmaya başlandı. Bunun Afrikalılar için kaderden ziyade hem içeriden hem de daha ziyade dışarıdan birtakım çevrelerce yürütülen uygulamalarla gerçekleştirildiği gün geçtikçe ortaya konuldu. Aslında kıtanın yoksullaşmasının temel sebeplerinden biri yolsuzluktu ve bunun farklı çevrelerce bilinmesine rağmen bir türlü önüne geçilememesi büyük bir çıkmazdı. 

 

DEVASA KAYNAK

 

1970-2008 yılları arasında Afrika ülkelerinden yurt dışına kaçırılan finans kaynaklarının yaklaşık 1 trilyon 800 milyar doları bulduğu, uluslararası veri tabanlarına yansımıştı. Aradan geçen 15 yılda ise bunun daha da artarak devam ettiği ve her yıl 150 milyar dolar kadar finans kaynağının da farklı şekillerde kıtayı terk ettiği biliniyordu. Şayet sadece bu kaçış önlenebilseydi, kıtadaki mevcut sermaye stokunun yüzde 60 kadar daha fazla olacağı tahmin ediliyor. Yine bu mali kaynakların kaçırılması önlenebilseydi, bunun kıtanın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na katkısı yüzde 15 civarında seyredecekti. Bu kadar büyük meblağların ülkelerden yurt dışına çıkarılma biçimlerinin kolayca anlaşılıp gerekli tedbirlerin alınması zorlu bir sürecin başlatılmasını gerekli kılıyordu.

 

ÇALIŞMALARA HIZ VERİLDİ

 

Afrika Birliği; bünyesinde ekonomiden siyasete, insan haklarına, kalkınma ve güvenlik ile ilgili alanlara, eğitim ve sağlık konularındaki komisyonların yanında yolsuzlukla mücadele ile ilgili de çalışmalara son yıllarda hız verdi. Bilhassa bu konudaki adımlar, 2015 yılı ocak ayından itibaren atılmış olup kararlılıkla üzerine gidiliyor.

 

2015 yılı ocak ayındaki 24. olağan oturumda Afrika Birliği’nin yayınladığı Afrika’dan Yasadışı Finansal Akışların (IFF) önlenmesine dair bir deklarasyon, başlangıç için önemli bir adım oldu. Buna göre yasadışı sermaye kaçışı, finansal kaçışla kaybedilen kaynakların tespiti, kıtanın kalkınma gündemini finanse etmek üzere götürülen varlıkların tespitleri sonrası iadeleri çağrısında bulunuldu. Bunun için bilhassa diplomatik yollar ve medya organlarının desteği talep edildi. Bilhassa özel olarak desteklenecek araştırmacı gazetecilerin kapasiteleri artırılarak kendilerinden istifade edilmesi önerildi. Ayrıca 2018 yılı temmuz ayında Moritanya’nın başkenti Nuakşot’ta Afrika Yolsuzlukla Mücadele Yılı Deklarasyonu yayınlandı. 2019 yılı şubat ayında Nijerya Devlet Başkanı Muhammed Buhari, Afrika Yolsuzlukla Mücadele Yılı Şampiyonu olarak tüm kıtada yolsuzluğun üstesinden gelinmesi için ortak bir konum belirlenmesini isteyince CAPAR adıyla özel bir birimin şekillenmesi için süreç başlamış oldu. Aksi takdirde kıtanın kalkınma hedeflerinin geçmişte baltalanmasına sebep olmuş, gelecekte de baltalanmasını sağlayacak.  

 

DAYANIŞARAK MÜCADELE

 

Afrika Birliği Yolsuzlukla Mücadele Dayanışma Konseyi (African Union Advisory Board on Corruption-AUABC) Genel Sekreteri Charity Nchimunya’ya göre, kıtadan kaçırılan paraların artık geri getirilmesi imkân dahilinde. Bu çerçevede kısa adı CAPAR olan Common African Position on Asset Recovery, yani Varlıkların Geri Alınmasına İlişkin Afrika Ortak Tutumu adıyla bir mücadele birimi, Afrika Birliği’nin 33. olağan oturumunda oy birliği ile kabul edilip teşekkül ettirildi. Kıtanın kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biri olan bu hususun önlenmesi, ihtiyaç duyulan önemli bir konuydu.

 

Moussa Faki Mahamat, 2017 yılından itibaren Afrika Birliği Komisyonu Başkanı olarak uluslararası bütünleşme hareketlerinin en önemlilerinden olan bu kuruluşun işleyişinde önemli yenilikler yaptı. Bunlardan biri de CAPAR olup resmen faaliyete başlamasına, 2020 yılı şubat ayında Ruanda’nın başkenti Kigali’deki 36. olağan oturumda karar verildi. Bununla ilgili düzenlemeye tüm üye ülkeler oy birliğiyle karar verdi. Çünkü kıtadan yasadışı yollarla yurt dışına kaçırılan kaynaklar, Afrika’nın geleceğini menfi anlamda aşırı derecede etkiliyordu. 30 Kasım-1 Aralık 2023 günlerinde Tanzanya’nın Arusha kentinde yapılan toplantıda, bu yeni mekanizmanın kıtadan çalınan varlıkların geri kazanılması için çok önemli bir araç olduğu tescillendi. 

 

VARLIKLARIN TESPİTİ 

 

Bundan böyle Afrika ülkeleri kendilerinden kaçırılan ne varsa CAPAR ile birlikte bunlarla ilgili 4 süreci takip edecekti. Öncelikli olarak kaçırılmış varlıkların tespitleri yapılacaktı. İkincisi, bunların asli vatanlarına geri döndürülmeleri için yasal, siyasi ve teknik hazırların yapılması gerekiyor. Üçüncüsü ise geri getirildiklerinde bunların yönetilmesi sağlanacak. Son olarak da özellikle yasadışı finans ile ilgili kaçışlarla mücadelede uluslararası işbirliğinin kilit rolüne önem verilecekti.  

 

Yurt dışına özellikle likit para çıkışları sonrasında ilgili ülkenin önündeki en büyük engel, kaynağın yabancı bir yargı bölgesine taşınmasından kaynaklanan zorluktu. CAPAR ile birlikte artık bu sorunun çözümü mümkün hale geldi. Zira bir taraftan ‘Afrika’da yolsuzluk’ var diye her ortamda dile getirip bu kıtada iş yapmak isteyenlerin cesaretleri kırılırken, diğer taraftan ise o ülkelerden kanunsuz şekilde kaçırılan varlıklara ev sahipliği yapılıyor. Bunun neticesinde de Afrikalılar hiç hak etmedikleri dayanılması güç geri kalmışlık içinde yaşamak zorunda bırakılıyorlar. 

 

CAPAR’ın temel amacı; sahte ticari faturalandırma, vergi kaçakçılığı, çifte vergilendirme, kaynak transferlerinde aşırı fiyatlandırmanın yanısıra kara para aklama, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı, kamuda kendilerine verilen yetkilerin kötüye kullanılması konularında kimin kabahati varsa onunla mücadele etmek. Şimdiye kadar kaçırılan varlıklar yanında özellikle gelecekte benzeri durumların yaşanmaması için gayret sarfedilecek. 

 

CAPAR İSVİÇRE HESAPLARINI TAKİPTE

 

Afrika Birliği bünyesindeki CAPAR çalışmalarında Afrika Birliği Komisyonu, Afrika Kalkınma Bankası ve Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomik Komisyonu ile işbirliği içinde faaliyet yürütecek ve kendisine destek olacaklar. Kendisine yardımcı olacak kuruluşlar ise 2009’da faaliyete geçirilen kıtanın kalkınmasıyla ilgili konuları belirleyen ve tartışmaya açan bir forum olan Afrika Diyalog Koalisyonu (The Coalition for Dialogue on Africa-CoDA) ve Afrika Birliği Yolsuzlukla Mücadelede Dayanışma Kurulu olarak belirlendi. Bilhassa CoDA, aradan geçen 14 yıl içinde kendisine belirlenen alandaki kalkınma konularında 40’tan fazla toplantı gerçekleştirdi. Afrika’dan yasadışı finansal akışlar üzerine paneller düzenliyor. Bunun için belirlenen çalışma biriminde Afrika hükümetleri, Afrika Birliği Komisyonu ve Afrika’dan Yasadışı Mali Akışları Durdurma Komisyonu kilit konuma sahip. Afrika’dan kaçırılan ve yurt dışındaki hesaplarda saklanan paralar, yıllardır kıta ülkelerini ciddi ciddi endişelendiriyor. Özellikle İsviçre’deki hesaplardaki varlıkların geri döndürülmesinin önündeki engeller aşılmaya çalışılıyor. 

 

ULUSLARARASI DOLANDIRICILAR

 

Çokuluslu büyük maden şirketlerinin Afrika’nın varlıklarının yasadışı yollarla kaçırılmasında ciddi anlamda suçlandıkları davalar var. Fiyatların düşük belirlenmesi, faturalara gereği gibi yansıtılmaması ve kendileriyle anlaşma yaptıkları yetkililere vaat ettikleri miktarları ülkeleri dışında ödemeleri gibi bir dizi ithamlar var. Özellikle Nijerya, Kamerun, Ekvator Ginesi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Fildişi Sahili ve Güney Sudan dahil 6 Afrika ülkesi ile İngiliz-İsviçre ortak işletmesi Glencore şirketinin yolsuzluk skandalı, İngiliz mahkemelerinde dava konusu oldu. Hatta kamu görevlilerine verdiği rüşvet sebebiyle 320 milyon dolar para cezasına çarptırıldı. Uluslararası ticaretteki dolandırıcılığın çoğunun maden sektöründeki işlemlerden kaynaklandığı ve Afrika’da bunun oranının yüzde 65 seviyesinde olduğu iddia ediliyor.

11 Aralık 2023 Pazartesi