tatil-sepeti
Çubuksuz selfie çekme imkanı

HABER: AYŞE BAŞAK Selfie çubukları, son yılların en önemli buluşlarından ve insanların çantalarında en yaygın olarak taşıdığı aksesuarların başında geliyor. Çünkü herkes selfie çekmeyi seviyor. Fakat piyasadaki standart selfie çubuklarının birtakım zorlukları var. İşte Mario Bertucci, Evo GoCam’i tam da bu zorlukları aşmak için tasarlamış. Tasarımcı Bertucci, çocukları büyürken fotoğraflarını çekmek istediğini ancak bu fotoğraflarda kendisinin yer alamadığını, oysa çektiği karelerde onlarla beraber gözükmek istediğini söylüyor. Standart selfie çubuklarını kullanmayı denemiş ancak bunları sürekli yanında taşımak ona zor gelmiş. Ayrıca çubuğun uzunluğunun sınırlayıcılığından da hoşnut kalmamış. İşte Evo GoCam fikri böyle doğmuş. Selfie çubuğu gibi aparatlara hiç ihtiyaç duymamak üzere geliştirilen şaşırtıcı bir icat Evo GoCam. 46 METREYİ ÇEKİYOR Tasarımcı Mario Bertucci ve AbleTech firmasının geliştirdiği Evo GoCam bir telefon kılıfı-kamera. Basitçe tarif edelim: Silikon bir telefon kılıfının içinde kablosuz çalışan bir kamera olduğunu düşünün. Kamera kılıftan kolayca ayrılıyor ve bağımsız olarak kullanılabiliyor. Sadece 6 milimetre kalınlığında olan kamera, Wi-Fi ile telefona bağlanıyor. Beş megapiksel çözünürlükte fotoğraf ve 1080p/30fps video çekebiliyor. Bunları bir SD hafıza kartına kaydediyor ve telefona transferini kablosuz olarak, 46 metre mesafeye kadar gerçekleştiriyor. AYNI GÖRÜNTÜ FARKLI AÇI Kullanıcı, telefon ekranından kamera görüntüsünü anlık olarak izleyebiliyor. Kamera direkt kablosuz internet bağlantısı üzerinden canlı yayın da yapabiliyor. Kameranın arkasında çok özel yapısı olan bir panel var. Mikro-fiber dokusu olan bu arka kısım her yüzeye yapışabiliyor. Herhangi bir yapışkan kullanmadan, yüzeye biraz bastırınca yapışıyor. Yol kamerası, bebek izleme, aksiyon kamerası gibi çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Çok sayıda Evo GoCam, birbirine bağlanabiliyor da. Yani bir görüntüyü farklı açılardan çekebilirsiniz. Evo GoCam henüz seri üretime geçmedi ancak 89 dolara erken sipariş verilebiliyor. Piyasaya sürüldüğünde ise fiyatının 149 dolar olması bekleniyor. Uzay yolculuğu çok yakın! İlk uçak bileti tam 104 yıl önce kesildi. 1914’te St. Petersburg-Tampa arasındaki 23 dakikalık dünyanın ilk ticari uçuşundan bugüne hava taşımacılığı çok ilerledi. Bugün firmaların, insanları uzaya çıkarmayı hedeflediği bir seviyeye ulaştık. Bu firmaların içinde adından en çok söz ettiren Virgin Galactic. Diğer özel şirketler örneğinBlue Origin’in yaptığı gibi bildiğimiz, konvansiyonel roket ile fırlatma üzerinde çalışıyorlar. Virgin ise farklı bir metod deniyor. Uzay mekiğini yatay olarak, uçak gibi yükseltiyor ve havada iken serbest kalarak asıl roketlemesini gerçekleştiriyor. Virgin’in denemeleri bu şekilde ilerliyor. Geçen ay gerçekleştirilen denemede 25 kilometre yüksekliğe ulaşılmıştı. Bu defaki denemede ise uzay uçağının koltukları dahi yerine takılmış haldeydi. Bu seferde 35 kilometre yüksekliğe ulaşıldı. Uzayın yüz kilometrede başladığı kabul ediliyor. TASARIM DEĞİŞTİ Daha önceki denemelerden birinde yaşanan ölümlü kazadan sonra tasarımda bazı değişikliklere gidilmiş. Bu son denemeden sonra artık son aşama olan SpaceShipTwo VSS Unity denemeleri başlayacak. Popüler bir iş adamı olan Branson’ın uzay yolculuğu tutkusu nihayet bir neticeye varıyor gibi. Yaptığı açıklamada Branson uzay yolculuğunun ne zaman gerçekleşeceği ile ilgili kesin bir tarih vermenin mümkün olmadığını ama artık sona çok yaklaştıklarını belirtiyor.

11 Haziran 2018 Pazartesi

Lazer güdümlü insansız tank prototipi

Bursa’da bir lise öğrencisi, Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’ndan etkilenerek, lazer güdümlü, üzerinde otomatik silah sistemi bulunan uzaktan kumandalı insansız tank prototipi yaptı. Savunma sanayine ilgi duyan Nilüfer Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu son sınıf öğrencisi Furkan Sadi Yıldırım, yaklaşık 5 ayda insansız tank prototipini geliştirdi. Yıldırım, prototipe ‘FS-AKTÜRK’ adını verdi.

08 Haziran 2018 Cuma

Nisanda 3.2 milyon dergi ve 816 bin gazete ‘Dergilik’ten okundu

Dergi ve gazetelerin mobil cihazlardan okunmasını sağlayan ve İstanbul Ticaret Odası’nın haftalık ekonomi gazetesi İstanbul Ticaret Gazetesi’nin de yer aldığı Turkcell Dergilik, birçok yayını tek bir uygulamada buluşturmayı sürdürüyor. Uygulamayla nisanda 3.2 milyon dergi ve 816 bin gazete okundu. Şu ana kadar telefon ve tabletine Dergilik uygulamasını indiren kullanıcılar, 2018 başından bu yana yaklaşık 16.8 milyon yayına tek bir platformdan ulaştı. Nisanda Dergilik ailesine katılan 40 yeni gazete ve dergiyle birlikte, uygulama üzerinden 493 dergi ve 93 gazete ile toplam 586 yayın, online cep telefonu ve tabletlerden okunabilir hale geldi.

05 Haziran 2018 Salı

Bebeğin neden ağladığını cep telefonu söyleyecek

HABER: AYŞE BAŞAK Bebek ağlıyor! Acaba sorun ne? Gazı mı var? Karnı mı aç? Yoksa sadece canı sıkıldı ve birinin onu gezdirmesini mi istiyor? California Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirilen yeni bir telefon aplikasyonu, bebek ağlamalarını sizin için yorumluyor. Chatterbaby isimli uygulama, öncelikle işitme engelli anne-babaların çocuklarının ağlamalarını yorumlayabilmeleri için düşünülüp planlanmış. Ağlama sesini duyamayanlar için olduğu kadar sesi duyanlar da bu uygulamadan istifade edebilirler. AĞRI, AÇLIK, HUYSUZLUK Uygulama, ağlama sesini analiz ederek, üç kategoride değerlendiriyor: Ağrı, açlık ve huysuzluk. CULA araştırmacılarından Ariana Anderson, bir anne olarak zamanla ağlamalar arasındaki farkları ayırt etmeye başladığını, kendi bebeğinden edindiği tecrübeyi böyle bir uygulamaya aktarmanın mümkün olduğunu düşündüğünü söylüyor. ÜCRETSİZ SUNULACAK İki binden fazla bebeğin ağlama seslerinin analiz edilmesi neticesinde yüzde 90 oranında başarı sağlayan bir algoritma oluşturulmuş. Bebeğin beş saniyelik ağlaması kaydedilerek merkeze gönderiliyor. Buluşlarının otizm teşhisinde de kullanılmasının mümkün olabileceğini ve bunun gibi farklı alanlarda test edilmesi gerektiğini belirten araştırmacılar, daha çok veri toplayabilmek adına uygulamayı ücretsiz olarak sunmayı hedefliyorlar. Chatterbaby uygulaması iPhone veya Android cihazlar için uygun olacak. 10 saniyede ayakkabı seçtiren 3D tarayıcı Bir ayakkabının rahat olması, ayağımıza tam olarak uyum sağlayabilmesi sadece bir konfor meselesi değil. Ayakkabı duruşumuzu, duruşumuz da tüm iskelet sistemimizi ve organlarımızı etkileyebilir. Hatta türlü türlü sağlık problemlerine yol açabilir. Ayakkabı seçmek, özellikle iş icabı ayakta çok duranlar veya çok yürüyenler için dikkat gerektiren, önemli bir mesele. Ayakkabı seçimi sadece ayakkabının numarasına göre yapılırsa, ayakkabı alınırken denenmez ise ayağınıza uymayabilir. Numaranızdan büyük ya da küçük almak zorunda kalabilirsiniz. Japon firması Flicfit tarafından tasarlanan bir 3D tarayıcı ise ayakkabı seçiminde size yardımcı olabilir. SATIŞLARI ARTIRDI Üzerine çıkıp, ortasında durduğunuz daire şeklindeki tarayıcı, ayaklarınızın 3D dijital modelini oluşturuyor. Ayaklarınızı tarama işlemi sadece 10 saniyede bitiyor. Ancak sonrasında ayaklarınızın satıştaki ayakkabılarla mukayese edilmesi gerekiyor. Hangi ayakkabıların size uyumlu olup olmayacağı meselesini çözmek adına, dükkanda satılan tüm ayakkabıların da iç ölçülerinin biliniyor olması gerekiyor. Tüm bu verilerin yüklenmiş olduğu yazılım sayesinde müşteriye doğru ayakkabılar öneriliyor. Bu sayede hem satıcı hem de alıcı için seçerek, deneyerek geçirilecek zaman kaybı önlenmiş oluyor. Sistemin satışları artırdığı söyleniyor. Zira alıcının normalde istemeyeceği ayakkabıları da denemesi ve rahat olduğunu görünce almayı tercih etmesine sebep oluyormuş. TARATMAK GEREKİYOR Sistem, internetten ayakkabı alışverişi için özellikle önem taşıyor. İnternet üzerinden alışverişte gördüğünüz ayakkabıyı denemeden almak en büyük sıkıntıyı yaratırken, bu sistem sayesinde sorunun ortadan kalkabileceği düşünülüyor. İnternetten ayakkabı alırken böyle bir yazılımdan istifade etmek için evvela yine bir dükkana uğramış, ayaklarınızı taratmış ve sisteme dahil olmuş olmanız gerekiyor. Flicfit sistemi Japonya’nın Shinjuku ve Hankyu Umeda mağazalarında şu an aktif olarak kullanılıyor.

04 Haziran 2018 Pazartesi

Sipariş yemeğiniz 5 dakikada kapınızda

HABER: AYŞE BAŞAK UBER’in yolcularını havadan taşıma planları bir süredir biliniyordu. Gördüğümüz kadarıyla havadan taşıma meselesi bununla sınırlı değilmiş. Zira Uber yemek siparişlerini de havadan ulaştırmayı hedefliyor! Geçtiğimiz hafta Uber Elevate isimli bir konferansta açıkladıkları projelerine göre Uber, beş dakikaya ​kadar düşecek kısa sürelerle yemek siparişlerini yerine teslim etmenin hazırlığını yapıyor. ABD’DE TEST EDİLECEK Drone ile kapı önüne kadar gelerek teslimatların yapılması fikri son yıllarda yükselişte olan ve iş dünyasında epeyce ilgi uyandıran bir fikir. Aphabet isimli dronelar ile Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde dürüm sandviçlerin taşınmasının yanısıra Yeni Zelanda’da da pizza teslimatları yapılıyordu. Deneme aşamasında olan bu işlerden sonra Uber de gerekli izinleri aldıktan sonra 10 pilot projeyi ABD’de test etmeye başlayacak. San Diego kentinin merkezinde yer alacağı bu denemeler iki buçuk sene devam edecek. ABD Havacılık Yönetimi ancak bu denemelerden sonra havadan yapılacak bu tip ticari taşımacılığın kurallarını, standartlarını belirleyebilecek. Uber’in yöneticisi Dara Khosrowshahi, “Bir düğmeye basmanız yeterli. Bir hamburgerin beş dakikada kapınıza geldiğini hayal etmeye başlayabilirsiniz” diyor. Artık kimse kaybolmayacak Dağ yürüyüşündesiniz ve bir anda herkesin ortadan kaybolduğunu fark ediyorsunuz. kimseyi göremiyorsunuz. “Birden herkes nereye gitti?” Eliniz hemen telefona gidiyor, ancak telefon çekmiyor. “Ne yapmalı?” LynQ, bulmak istediklerimizi bulmak, kaybetmemek istediklerimizi kaybetmemek için geliştirilmiş bir cihaz. İster dağ yürüyüşünde olun, isterseniz şehrin en kalabalık yerinde, LynQ ile fark etmiyor. Sizi diğerlerine bağlıyor, onlarla buluşturuyor. Örneğin bir tanesini üstünüze, bir tanesini de çocuğunuza taktığınız bu cihaz ile çocuğunuzu kalabalıkta kaybetmek derdinden, sıkıntısından kurtuluyorsunuz. Yaşlı insanlardan çocuklara hatta ev hayvanlarına kadar farklı yerlerde, farklı kişiler üzerinde kullanılabilecek, kimsenin kaybolmasına izin vermeyen bu cihazın çalışma prensibi oldukça basit. LynQ telefonun çekmediği yerlerde de kullanılabiliyor. GPS, kısa mesafeli radyo dalgaları ve ayarlanabilir bir antenin marifetlerinden yararlanarak cihazlar birbirinin yerini, yönünü gösteriyor. Su geçirmez bir cihaz olan LynQ’i kullanmak çok kolay. Düğmeye bastığınızda LCD ekranında diğer cihazın yönünü size gösteriyor, uzaklığını söylüyor. LCD ekran pusula gibi davranıyor. LynQ ile kaybolmak yok! Her LynQ kullanıcısı 12 farklı cihazı takip edebiliyor. Yani 12 kişilik bir grup olsanız, hepinizde birer Lynq olsa, an be an birbirinizin nerede olduğunu görebilirsiniz. Beş kilometreye yaklaşan menzili olan cihaz USB kablosu ile şarj oluyor. Bir şarj ile üç gün kullanılabiliyor. Bu cihazla aynı zamanda tanımladığınız bir mekanı, örneğin evinizi de bulabilirsiniz. Ayrıca özellikle çocuklar için düşünülmüş, kullanıcı bir bölgenin dışına çıktığında alarm sinyali gönderme özelliği de var. Bir çift LynQ cihazını erken sipariş olmak kaydıyla 154 dolara alabilirsiniz. Piyasaya sürüldüğünde fiyatının 298 dolar olması bekleniyor.

28 Mayıs 2018 Pazartesi