ABD’li uluslararası elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın bu sene Türkiye pazarına gireceği bildirildi. Tesla’nın kurucu ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk, twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu yıl içinde Tesla’yı Türkiye’de piyasaya sürmeyi planlıyoruz” dedi. ABD’li milyarder paylaşımında, “Ülkenizi seviyorum ve piyasaya sunmada bizzat orada olacağım” dedi. Şubat ayı itibarıyla Tesla’nın ürettiği toplam elektrikli araç sayısı 300 bini geçti. Firmanın en popüler aracı olan ve bugüne kadar 200 binden fazla satan Model S, 2015 ve 2016’da dünyanın en çok satan elektrikli aracı olmuştu. Şirket, Eylül 2015’te Model X isimli bir SUV ve Temmuz 2017’de Model 3 adlı aracını piyasaya sunarken, geçen sene de ilk elektrikli kamyonu olan Tesla Semi’yi duyurmuştu. Öte yandan Türkiye’de Tesla elektrikli otomobil kullananların sayısı birkaç yüz kişiyi bulurken, şarj istasyonlarının ve servis hizmetlerinin yetersizliği elektrikli araç piyasasının önündeki en büyük engeller olarak gösteriliyor.

25 Mayıs 2018 Cuma

HABER: AYŞE BAŞAK Dünya hızla kirleniyor. Teknoloji de hızla gelişiyor ve bize çevre kirliliğini azaltacak, enerji üretimi ve kullanımı açısından verimliliği artıracak imkanlar sunuyor. Bu imkanlardan yararlanarak yapacağımız her şey, gelecek nesillerin sağlığını ve yaşam kalitesini olumlu etkileyecek. Bireysel girişimler ile gidişatı değiştirmek, insanların vicdanına bırakarak çevre kirliliği ile mücadele etmek ve kayda değer bir fark yaratmak imkânsız. Çevre kirliliği ile mücadelede başarı, ancak ülkeler bazında alınacak geniş kapsamlı ve bilimsel tedbirlerle sağlanabilir. Devletlerin kararlı olması, yapacakları kanunlarla çevreyi korumaya katkı sağlamaları hayati önem taşıyor. 2020’DEN İTİBAREN Bu yönde atılan önemli bir adıma dair haber Kaliforniya’dan geldi. 2020 yılının ilk günü itibariyle Kaliforniya’da inşa edilecek tüm konutlar güneş paneli sistemine sahip olmak zorunda olacak. Bu yasa, Kaliforniya Enerji Komisyonu’nun getirdiği 2019 Enerji Standartları’nın bir gereği olarak çıkarıldı. Çevre kirliliğini azaltmayı amaçlayan bu standartlar ile çevreye salınan kirli hava miktarının, fosil yakıt tüketen 115 bin otomobilin gaz emisyonu miktarınca azaltılması hedefleniyor. Söz konusu yasayla yeni inşa edilecek evlere ısı izolasyonu standardı da getiriliyor. YÜZDE 53 AZ ENERJİ 2019 standardına uygun olarak inşa edilecek evler, 2016 standardına göre inşa edilmiş evlere göre yüzde 53 oranında daha az enerji kullanıyor olacak. Sadece üç yıl sonra eyaletin zararlı gaz emisyonu rakamları 700 bin ton azalmış olacak.Komisyon Üyesi Andrew McAllister, Kaliforniya sakinlerinin yeni çıkan yasalar sayesinde çok daha verimli evlerde oturacaklarını, kendi temiz enerjilerini üreteceklerini ve hem evin içinde hem de dışında daha temiz, daha sağlıklı bir hava soluyacaklarını söylüyor. 30 YILDA 19 BİN DOLAR TASARRUF Kaliforniya’daki bu yasa ve yönetmelikler, ilk bakışta konutların inşaat maliyetini artırıyor gibi görünse de uzun vadede tasarruf etmelerini sağlıyor. Orta büyüklükte bir ev için 9 bin 500 dolarlık ek masrafa sebep olacak olan yasa, 30 yılda enerji ve bakım masraflarını 19 bin dolar azaltıyor. Yani uzun vadede ev sahibi kârlı çıkıyor. Bir başka hesapla ifade edersek, 30 yıllık bir mortgage ile ev alındığında çevreyi koruyacak tedbirler için ayda 40 dolar ilave para ödemek gerekirken, ayda 80 dolarlık iklimlendirme ve aydınlatma tasarrufu etmek mümkün oluyor. Üç tekerlekli elektrikli otomobil 82 beygir gücünde bir motora sahip olan üç tekerlekli motor Solo ile tanışın. 100 km hıza sekiz saniyeden az sürede ulaşan Solo, tamamen elektrikle çalışıyor. Büyük bir müşteri potansiyeline sahip olmadığı düşünülen, özel projeler kapsamında üretilmesi planlanan inovatif ürünler çoğu zaman seri üretime geçemiyor. ABD’deki ilk müşterisine teslim edilen Solo ise tüm aşamaları başarıyla tamamlayarak neticeye ulaşan, seri üretime geçen bir araç. Üç tekerlekli ve tamamen elektrikle çalışan bu inovatif aracı Electra Meccanica firması geliştirdi. 3 SAATTE ŞARJ Yasal sınıflandırması motosiklet olan bu araç 82 beygir gücünde bir motora sahip. 100 kilometre hıza sekiz saniyeden düşük bir sürede ulaşıyor. 17.3 kw saat kapasitesi olan lityum pilleri üç saatte şarj oluyor. Tam dolu pillerle aracın gidebildiği menzil ise yaklaşık 160 kilometre. Fiyatı 15 bin 500 dolar. 75 BİN TESLİMAT İlk siparişin ulaşması ile birlikte Electra Meccanica şirketi için önümüzdeki üç yılda tamamlanacak 75 bin araçlık yoğun teslimat süreci de başlamış oldu. Araştırma ve geliştirme çalışmaları ise sürecek. İLK MÜŞTERİSİ YARIŞ PİLOTU Solo’nun Los Angeles’ta ikamet eden ilk müşterisi Dominic Dobson, eski bir yarış pilotu. Solo’yu kullanmaya başlar başlamaz yarıştığı günlerin aklına geldiğini söylüyor.

23 Mayıs 2018 Çarşamba

HABER: AYŞE BAŞAK GE Renewable Energy, dünyanın en büyük rüzgar türbinini test etmeye başladıklarını açıkladı. Haliade-X adı verilen dev türbin, İngiltere’de Offshore Renewable Energy şirketinin merkezinde yürütülen çalışmalar sonucunda tam beş yılda geliştirildi. 12 megavat enerji üreten Haliade-X, diğer kıyı türbinlerine nazaran yüzde 45 daha fazla enerji üretecek. Bir yılda 67 gigavat enerji üretecek olan türbin, 16 bin haneye tek başına yetecek kapasiteye sahip olacak. NEDEN BÜYÜK? 260 metre uzunluğunda, bir kanadı 107 metre olan pervanesi, 220 metre çapında dönüşlerle aslında türbin başına yüksek bir maliyet oluşturuyor. Peki, neden bu kadar büyük rüzgar türbinleri inşa ediyorlar da daha çok sayıda küçük olanlardan yapmıyorlar? Şirket bir rüzgar santralinin toplam maliyetinin, daha az sayıda ama daha büyük rüzgar türbinleriyle, çok sayıda ama küçük türbinlere sahip olmasına göre daha düşük olduğunu belirtiyor. EN GÜÇLÜ SANTRAL Blyth’de bulunan tesiste Haliade-X test edilirken mühendisler soğutma, dönüştürücü ve aktarma sistemlerini en ince detayına kadar inceleyecekler. Sonra bu türbin örnek alınarak belli aralıklarla diğer türbinler de yerleştirilecek. Her şey planlandığı gibi giderse deniz kıyısı rüzgar santralleri içinde en büyük ve en güçlü santral inşa edilmiş olacak. SU ALTINI ANLIK YAŞATAN DRONE Drone teknolojisi geliştikçe bu araçların özellikleri çoğalıyor ve ucuzluyor. Her keseye hitap eden, çeşitli amaçlara uygun dronelar artık seri halde üretiliyor. Suya inebilen dronelar bir süredir piyasada bulunabiliyor. Az sayıda olsa da su altında dolaşabilen, bir nev’i uzaktan kumandalı denizaltı gibi çalışan dronelara ise görece yeni ve bunlara çarpıcı özelliklerle donatılmış, yepyeni bir tanesi eklendi: Nemo. Bu araç benzerlerinin çok ötesinde özellikleri ile su altı droneları içinde şimdiden özel bir yere sahip oldu. Aquarobtman isimli Çin merkezli şirketin geliştirdiği Nemo, 100 metre derinliğe inebiliyor, saatte 3.9 deniz mili hıza ulaşabiliyor. Araç ile deniz dışına uzanan bir kablo üzerinden iletişim sağlanıyor. Wi-Fi ile çalışan bir üniteye bağlanan cihaz, 4K çekilen video görüntüsünü anlık olarak kullanıcıya ulaştırıyor. Cep telefonu ve tablet ile kumanda edilebilen cihazın belki de en ilginç özelliği, sanal gerçeklik ile entegre olabilmesi. Bir sanal gerçeklik gözlüğü ile kumanda edilebilen cihaz size su altı dünyasını anlık yaşatabiliyor. Saniyede 30 kare çeken kamerası ile 4K video kaydederken dilerseniz 16 megapiksel çözünürlüğünde fotoğraf da çekebilirsiniz. Su altında aydınlatma 1000 lümen ışık yapan iki LED ile yapılıyor. Bir buçuk saatte şarj olan pilleri ile üç saat çekim yapabiliyor. Dışarıda bulunan Wi-Fi ünitesi ise bir şarj ile altı saat çalışıyor. Her özelliği ile piyasadaki benzerlerinin üzerinde olan cihaz henüz üretime geçmedi. Piyasaya çıktığında fiyatının bin 800 dolar (30 metrelik model) ve 2 bin 600 dolar olması (100 metrelik model) bekleniyor.

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Konya’da yaşayan 72 yaşındaki Cafer Baran, bilim ve teknoloji merakıyla 3.5 yıl önce başladığı çalışmalar sonucunda kış şartlarında kullanılmak üzere ısıtıcılı bot tasarladı. Giyildiğinde 4 ila 8 saat arasında ayakları sıcak tutan bot, kişinin hareket kabiliyetini sınırlandırmayacak, rahat yürümesini ve koşmasını sağlayacak şekilde bilek kısmına monte edilmiş şarj edilebilir pille çalışıyor. PATENTİNİ ALDI Mucidin patentini de aldığı bu ürün, Türkiye’de ve yurtdışında yapılmış benzerlerine göre ısıtıcı ve pilin yerleştirildiği yerle, konforu ve çalışma süresiyle öne çıkıyor. Baran, şarj edilebilir ve yedeğiyle birlikte 8 saate kadar çalışan pil kullanılan ısıtıcılı botu yapmayı başardığını ifade etti. Baran, botun pilinin araçlarda ve evlerde cep telefonları gibi şarj edilebildiğini, bu ürünü özellikle zorlu kış şartlarında görev başında olan güvenlik güçlerinin kullanımı için geliştirdiğini söyledi.

11 Mayıs 2018 Cuma

Gökbilimciler, Güneş Sistemi dışındaki bir gezegenin (öte gezegen) atmosferinde helyum gazı keşfetti. Hubble Uzay Teleskobu’nun kızıl ötesi spektrometre enstrümanını kullanan araştırma ekibi, dünyadan 200 ışık yılı uzaktaki WASP-107b öte gezegenin atmosferinde helyum olduğunu belirledi. Araştırmaya önderlik eden İngiltere’nin Exeter Üniversite-si’nden doktora öğrencisi Jessica Spake, “Helyum, hidrojenin ardından evrende en fazla rastlanan ikinci element. Güneş Sistemi’nde Jüpiter ve Satürn gezegenleri çoğunlukta helyumdan oluşuyor, ancak bugüne kadar öte gezegenlerde helyuma rastlanamamıştı” dedi.

11 Mayıs 2018 Cuma