tatil-sepeti
Kanserin yayılmasına yol açan hücre bulundu

Belçikalı araştırmacılar, kanserinmetastaz yapmasına yol açan tümör hücrelerini belirledi. Özgür Brüksel Üniversitesi (ULB), Katolik Leuven Üniversitesi ve Erasmus Hastanesi’nden 25 doktor, araştırmayı Avrupa Birliği (AB) fonlarıyla cilt ve göğüs kanserini temel alarak yaptı.Prof. Dr. Cedric Blanpain’in yönettiği araştırmada bilim adamları,kanserin farklı evrelerindeki hücreleri inceledi vekötü huylu olanları 6 ayrı kategoriye ayırdı. Tümörhücrelerinin genetik yapısını inceleyen araştırmacılar, bilinenin aksine bu hücrelerin birbirleriyle aynı olmadığını, kanserin köken aldığı organın dışına çıkarak diğer dokulara yayılmasına neden olan kötü huylu hücrelerin bazı farklılıklar gösterdiğini tespit etti. Araştırmada elde edilensonuçların, kanser tedavisinin kesinlik derecesini artırabileceğine,metastaza yol açan hücrenin belirlenmesiyle tedavidehedefin daha belirgin hale geleceğine işaret edildi.

03 Mayıs 2018 Perşembe

Bilgiler artık DNA’da saklanacak

HABER: AYŞE BAŞAK Ses dalgaları 19. yüzyılın sonlarında kayıt altına alınmaya başladı. İlk kayıtları yapan mekanik araçlar çok yetersizdi. Başlangıçta ancak 250 ilâ 2500 Hz frekans aralığında kayıt yapılabiliyordu. 20. yüzyılın başlarında ses dalgaları elektrikli mikrofonlarla elektromanyetik kayıt cihazlarına kaydedilmeye başlandı. 1945’ten itibaren manyetik bantlara kayıt teknolojisi kullanılır oldu. 1975’te dijital teknolojinin kullanılmaya başlanması ile birlikte manyetik kayıt cihazları yavaş yavaş tarihe karışıp nostalji nesnelerine dönüştüler. Günümüzde ses kaydı dijital olarak yapılıyor. ÖZEL SAYI ANISINA İngiliz müzik grubu Massive Attack, bugüne kadar en çok sevilen albümleri olan Mezzanine isimli albümlerinin 20’nci yılını kutluyor. Bu özel senenin anısına albümlerini hiç de alışık olunmayan bir şekilde kayıt altına alacaklar. Grubun üçüncü albümü olan Mezzanine, ETH Zürih Laboratuvarı’ndan Prof. Robert Glass ve Rice Üniversitesi’nden Reinhard Heckel tarafından DNA’da saklanacak. Bu tekniğin çok yeni olduğunu ve henüz üç yıl önce keşfedildiğini söyleyelim. Bu iş ile söz konusu teknik ilk kez ticari bir amaçla kullanılmış oluyor. 2 AY SÜRECEK Ses dijital olarak 15 MB büyüklüğünde bir dosya olarak hazırlandı. Format olarak Opus adı verilen, mp3’e göre daha iyi olduğu düşünülen format kullanılmış. Dijital kodlama bir ve sıfır sayıları ile yapılırken DNA molekülünde A, C, G ve T harfleri ile sembolize edilen kodlar mevcut. Dijital data 920 bin kısa DNA çubuğuna bölünüp bir Amerikan firması tarafından hazırlanan 5 bin adet ve her biri sadece 160 nanometre olan cam kürelerin içine yerleştirilecek. Tüm bu küreler bir şişe suyun içinde saklanacak. Küreler çok küçük ve gözle görülmüyor. Tüm bu işin iki ay sürmesi planlanıyor. BİNLERCE YIL KORUNABİLİR Prof. Robert Glass, DNA’da bilgi saklama yöntemiyle müziğin yüzlerce hatta binlerce yıl boyunca saklanabileceğini belirtti. Prof. Glass, bilindik saklama yöntemlerine göre daha karmaşık ve pahalı olan DNA’da bilgi saklama yönteminin avantajının ise kopyalama yapılmak istendiğinde milyonlarca kopyanın hiç çaba sarf etmeden yapılabileceği olduğunu söyledi. KANSIZ ŞEKER ÖLÇÜMÜ Diyabet hastaları, parmağa batırılan iğnelerle kan örneği alarak her yerde kolayca şeker ölçebiliyor. Ancak yeni keşfedilen bir şeker ölçüm teknolojisi, şeker hastalarının işlerini kolaylaştıracak. İngiltere’de bulunan Bath Üniversitesi araştırmacıları, grafin bazlı bir cihaz geliştirdi. Cihazın sadece derinin üzerinde durması yeterli. Cihaz kan örneği almaya gerek duymuyor. İçinde bulunan minyatür sensörler ile şekeri dışarıya alan minik elektrik akımlarını kullanıyor. Dışarıya alınan şeker ölçülüyor. Bu da anlık bir şeker ölçüm bilgisi veriyor. İşlem sürekli olarak yenilendiğinden her 10-15 dakikada bir şeker ölçümü yapılmış oluyor. Ölçülen değer kablosuz olarak gönderiliyor. Bu yöntem ile ucuz, kansız, zahmetsiz ve kesinliği olan bir şeker takibi yapmak mümkün olabilir. Örneğin cep telefonlarına bağlanan cihaz ile şekeriniz cep telefonundan izlenebilir.

30 Nisan 2018 Pazartesi

Geri dönüşümde plastik yiyen enzim umudu

Bilim adamları, kirliliğe neden olan plastikleri yiyen doğal bir enzim geliştirdi. Enzim, plastik şişelerde kullanılan ve doğada çözünmesi yüzlerce yıl alan Polietilen tereftalatı (PET) birkaç günde parçalamaya başlıyor. Portsmouth Üniversitesi’nin araştırması çerçevesinde enzimin önce yapısını ayrıntılı incelemek amacıyla yüksek netlikte üç boyutlu modelinin yaratıldığı, daha sonra yüzeyine birkaç artık eklenerek veriminin artırıldığı belirtildi.

27 Nisan 2018 Cuma

Uçak ve uyduları konuşturacak yerli ortaklık

Türkiye’nin havacılık, uzay ve savunma sanayine yönelik projelerinde kullanılacak haberleşme sistemlerinin üretimi için yerli kabiliyetlerin birleştirildiği bir ortaklık hayata geçirildi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ/TAI), yürüttüğü iddialı projelerdeki yerli çözümleri artırmak için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Projelerde görev alacak insan kaynağının yetiştirilmesi için arayışlarını sürdüren TAI, projelerin kritik bileşenlerinden haberleşme sistemleri için stratejik bir ortaklığa gitti ve bilişim şirketi CTech’e ortak oldu. Bu ortaklıkla, ulusal ve uluslararası pazarlara sunmak üzere havacılık, uzay sanayisi, savunma ve telekomünikasyon alanlarında müşterek çözümler geliştirilecek, üretim, modernizasyon, sistem entegrasyonu ve benzeri alanlarda faaliyet gösterilecek. Söz konusu ortaklıkla bugüne kadar geliştirilen çözümlerin nitelikleri artırılacak.

27 Nisan 2018 Cuma

Depremi, 30 saniye önce haber verdi

HABER: AYŞE BAŞAK ABD’nin Los Angeles kentinde 5 Nisan’da meydana gelen depremi bazı kent sakinleri önceden biliyorlardı. Bu kent sakinleri, şehirden 61 kilometre uzaklıkta gerçekleşen 5.3 şiddetindeki depremi, yaşadıkları yere ulaşmasından 30 saniye önce öğrendiler. Haberi veren ise Quake Alert isimli cep telefonu aplikasyonuydu. ZAMAN KAZANDIRIYOR Depremin meydana geldiği noktadan şehre, insanların yoğun olarak yaşadıkları bölgeye gelişi belli bir zaman alıyor. Deprem dalgalarının kat ettikleri bu yol, bazen insanları uyaracak, onların acil birtakım tedbirler almalarını sağlayacak bir zaman tanıyacak şekilde uzun da olabiliyor. Quake Alert, depremin merkezi ile deprem dalgalarının ulaştığı nokta arasındaki zaman farkını kullanarak insanlara uyarı gönderen bir uygulama. Kullanıcılardan Alissa Walker, “Yere yatmak, siper almak ve bir şeylere tutunmak için 34 saniyem vardı. Bu kadar çok sarsıntı olacağını bilmiyordum” diyor. DEVLETLE ORTAK Uygulama, devletin erken uyarı ile ilgili alt yapısını kullanıyor. Yani zaten mevcut olan deprem dedektörlerini ve erken uyarı sistemlerini, devlet kurumlarıyla ortak çalışarak bir cep telefonu aplikasyonuna dönüştürmüşler. Deprem uyarısını cep telefonu ile insanlara ulaştırıyorlar. DAHA ÇOK İNSANA ULAŞMAYI SAĞLIYOR Deprem uyarısının cep telefonları aracılığı ile yapılması, uyarının daha çok insana zamanında ulaşması açısından faydalı. Birkaç saniye bile deprem anında çok şey değiştiriyor. İnsanların deprem pozisyonu almaları, başlarının üzerinde tehlike oluşturan bir şey varsa yer değiştirmeleri, ağır ekipmanlarla çalışan insanların işleri durdurmaları, araçların durması gibi pek çok faydası olduğu muhakkak. ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN ŞARJI RAYLARDAN ŞARJI RAYLARDAN Ulaşım, genel karbon emisyonu içerisinde yaklaşık üçte bir oranında bir pay tutuyor. Bu nedenle ulaşımda çevreye duyarlı bir yöntemin geliştirilmesi çok önemli. Çevreye duyarlı ulaşım deyince akla hemen elektrikli araçlar geliyor. Gelecekte elektrikli araçların yolları dolduracağı şimdiden belli. ÖZEL ŞERİT Ancak elektrikli araçlar için şarj ünitelerine ihtiyaç var. Bu konuda henüz bir çözüme ulaşılmış değil. Elektrikli araçların da tıpkı benzin ve mazotlu araçlarda olduğu gibi istasyonlarda hızlıca işlem görmeleri gerekiyor. Saatler süren şarj işlemleri, elektrikli araçların kullanımını zorlaştırıyor. Bu durumla başa çıkmak için elektrikli araçları kablosuz olarak şarj edecek özel şeritler olması gibi çözümler üzerinde duruluyor. ASFALT YOL İsveç’te ise başka bir fikir üzerinde çalışılıyor. İsveç Ulaşım İdaresi, iki kilometre uzunluğunda özel bir yol hazırladı. Asfalt yolun elektrik iletecek şekilde bir ray ile donatıldığı bu projeye eRoadArlanda ismi verildi. Araç yolda ilerlerken alt taraftan sürekli olarak bu elektrik ile beslenecek. Tıpkı bir zamanların moda olan araba yarıştırılan oyuncaklarında olduğu gibi. PİL DEVREDE Eğer araç park edilecekse veya bu sistemin olmadığı tali bir yola girecekse, aracın altındaki elektrik bağlantısını sağlayan aparat yukarı çekiliyor ve araç yoluna pil gücü ile devam ediyor. Yolun ortasından yüksek voltajlı bir hattın geçmesi kulağa oldukça güvensiz gelse de gelişen teknoloji sayesinde insanları ve hayvanları koruyacak şekilde yapılabilmiş. Asıl iletkenin çok derinde olması ve elektrik iletiminin kısa aralıklarda olması sayesinde tehlikenin önlendiği belirtiliyor. Yağmur, taş toprak gibi sorunlar da kendinden drenajlı olan bu sistemle halledilmiş görünüyor. Eğer projenin testleri başarılı giderse İsveç’teki tüm otobanların bu şekilde düzenlenmesi bekleniyor. Ancak sadece otobanların bu şekilde yapılması öngörülüyor. Otomobillerin küçük yollarda, sokak aralarında dolaşırken pil gücü ile gitmesinin uygun olduğu düşünülüyor.

26 Nisan 2018 Perşembe