tatil-sepeti
Gıdaya hızlı tazelik testi

HABER: AYŞE BAŞAK Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Birliğine göre dünyada üretilen yiyeceğin üçte biri boşa gidiyor. Bu yılda 1.3 milyar ton gıda demek. Bu kadar israfın yıllık maliyeti ise 680 milyar dolar! Bu israfın bir kaç tane sebebi var. En önemli faktör tüketicilerin aldıkları gıdanın hala yenebilir olup olmadığını tespit etmekte zorlanmaları. Dış görünüşün bozulmasına, gıdanın ilk günkü güzelliğini yitirmesine göre karar veriliyor. İnsanlar çoğu zaman bozulmuş olduğunu düşünerek yenmesi mümkün olan bir yiyeceği atıyorlar. Bu israfa savaş açan Bavaria Gıda Bakanlığı bir kampanya başlattı. Fraunhofer’den bilim insanları bu israfı azaltmak için çalışıyor. Bu çalışma dahilinde besinlerin tazeliğini ölçen bu tarayıcıyı geliştirildi. Kızılötesi ışık ile çalışan ve cebe sığacak büyüklükte olan tarayıcı ile bir yiyeceğin tazelik oranı anlaşılacak. Cihaz, bu yıl içerisinde bölgedeki süpermarketlerde denenmeye başlanacak. MALİYET DÜŞÜRÜLDÜ Cihazın kullandığı teknoloji aslında yeni değil. Hali hazırda laboratuvarlarda kullanılıyor. Ancak burada bilim insanlarının başarısı bu cihazı cebe sığacak kadar küçültmüş olmak ve maliyetini de makul bir seviyeye çekmiş olmakta yatıyor. Cihaz ile henüz sadece homojenik gıdalar incelenebiliyor. Yani bir patatesi veya domatesi inceleyen cihaz, farklı pek çok gıdanın bulunduğu bir pizzayı kontrol edemiyor. Ancak ileride yüksek çözünürlüklü versiyonlar geliştirilerek bu sorunların aşılacağı düşünülüyor.Üstelik bu teknoloji sırf yiyecekte değil; plastik, tekstil, yün gibi ürünlerde de kullanılabiliyor. Nefesten biyopsi denemesi başladı Kanser olan insanın hücreleri sağlıklı insanda görülmeyen maddeler üretiyor. Bu farklı maddeleri insanın nefesinde de tespit etmek mümkün. Bu yöntemi kullanan yeni bir ‘Nefes Biyopsi’ cihazı ise İngiltere’de denenmeye başlayacak. İki yıllık denemede amaç, 1500 farklı kanser hastasının nefes örneklerinden teşhis doğruluğunu belirlemek. Cihaz, 10 dakika boyunca hastanın nefesini analiz ediyor, böylece altı adet kanser türü için sonuç alınabiliyor.

14 Ocak 2019 Pazartesi

Siparişleri sürücüsüz araç getirecek

HABER: AYŞE BAŞAK Sürücüsüz araçlarla ilgili Ar-Ge çalışmaları, her ne kadar insan taşımaya yönelik projelerde yoğunlaşsa da bir süredir evlere servis yapmak için kullanılmalarına ilişkin de araştırmalar ve denemeler yürütülüyor. İnternet üzerinden alışveriş, dünya genelinde her geçen gün artarken, ekonomideki payı da hızla büyüyor. İnternetten sipariş edilen başta gıda olmak üzere tüm ürünlerin evlere taze, zamanında ve güvenle teslim edilmelerinin sürücüsüz araçlarla daha kolaylaşacağı öngörülüyor. Böylece müşteri memnuniyetinin de sağlanacağı belirtiliyor. BAŞARILI TESTLER Sürücüsüz sipariş teslimleri alanında çalışan ve öne çıkan firmalardan biri, Nuro. ABD Arizona’da faaliyet gösteren Nuro, sürücüsüz araçla market siparişi teslimatı yapmak amacıyla perakendeci Kroger ile geçtiğimiz ağustos ayında ortaklık kurmuştu. İşte bu ortaklık sonucunda geliştirilen ve özel sahalarda bir senedir deneme sürüşlerini devam ettiren R1 isimli sürücüsüz araç, nihayet Arizona sokaklarında gezmeye başladı. R1, ilk market siparişlerini de teslim etti. MÜŞTERİ DE MEMNUN Nuro’nun geliştirdiği R1 ile yapılmaya başlanan deneme teslimatları sorunsuz bir şekilde gerçekleşti. Kısa süre önce projenin başarılı olduğunu duyuran yetkililer, müşterilerin de gayet memnun olduğunu söylüyor. R1, elbette ki bir başlangıç. Sürücüsüz araç ile sipariş teslimi konusunda mütevazı bir başlangıç olarak görünse de önümüzdeki yılların teknolojisine ışık tutuyor. Gelecekte sürücüsüz araçlar, hatta drone’lar, hem eşya hem de insan taşımada kullanılacaklar. TEK KULLANIMLIK ŞİFRE Tümüyle elektrikli olan R1, müşterilerin siparişlerini cep telefonu aplikasyonu vasıtasıyla getiriyor. Siparişin kapıya ulaştığını yine telefonuna gelen mesajla öğrenen müşteri, R1’in kapağını açacak şifreyi de yine bu aplikasyonda görüyor. Tek kullanımlık bu şifreler ile R1’in getirdiği sipariş güvenle teslim alınıyor. Parmak iziyle çalışıyor Evden çıkarken otomobilin anahtarını bulamayanlardan mısınız? Her zaman aynı yere koyduğunuz anahtar, acaba hangi montunuzun cebinde kaldı? Siz bu gizemi çöze durun, gelişen teknoloji ile kullandığımız otomobilin bizi tanıması mümkün olabilir. Yani aslında anahtara hiç ihtiyacımız olmayabilir! Parmak izi veya yüz tanıma gibi teknolojiler sayesinde aracımıza anahtarsız binip kullanabiliriz. Hyundai, anahtar ya da cep telefonu gibi cihazlar gerektirmeksizin kapısı açılıp motoru çalıştırılabilen araçları dünyada ilk olarak üretmek için kolları sıvamış durumda. Başlangıç olarak, 2019 Santa Fe SUV parmak izi ile çalışacak şekilde üretilecek. Parmak izi sensörleri, dışarıda aracın kapı kollarının yanında ve içeride kumanda panelinde bulunuyor. Kumanda panelindeki parmak izi sensörüne dokunduğunuz anda araç sizi tanıyor ve tercihlerinizi otomatik olarak ayarlıyor. Yani koltuk ayarlarını, ayna ayarlarını ve benzeri şahsi tercihlerinizi sizin için hazırlıyor. Sistem son derece hassas sensörler kullanıyor. Yanlış okuma yapma, yani yanlış kişiye kapı açma ihtimalini 50 binde bire düşürüyor.

08 Ocak 2019 Salı

Gıdalarda kanserojen maddeleri tespit eden yerli kit geliştirildi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yurt dışından getirilen gıdalarda kanserojen madde bulunup bulunmadığını test eden gıda kontrol kitinin TÜBİTAK tarafından "AFLAMAM" adıyla yerlileştirildiğini bildirdi. Varank, yazılı açıklamasında, yurt dışından getirilen veya ihraç edilen gıdalarda kanserojen ya da sağlığa zararlı mikotoksinlerin tespitinde kullanılan saflaştırma kolonlarının Türkiye'de üretildiğini belirterek, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde (MAM) 'AFLAMAM' adıyla yerlileştirilen ürünün ilk müşterisinin de Tarım ve Orman Bakanlığı olduğunu kaydetti. TÜBİTAK'ın Tarım ve Orman Bakanlığı ile protokol imzaladığına değinen Varank, AFLAMAM’ın üretiminde ve protokol aşamasında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin sürece öncülük ettiğinin altını çizdi. Varank, imzalanan protokol doğrultusunda Tarım ve Orman Bakanlığının tamamı ithal edilen kiti artık TÜBİTAK'tan satın alacağını belirterek, "Yaptığımız bu çalışma, kamu alımlarının Türkiye sanayisinin teknolojik yoğunluğunun yükseltilmesi ve yerli üretimin teşvik edilmesi açısından güzel bir örnek teşkil etmektedir." ifadesini kullandı. Öte yandan Varank, protokolü Twitter hesabından da duyurdu. Bu kite benzer tamamı ithal edilen 5 kontrol kitinin bulunduğu, bu kitlerden Türkiye'de yıllık 500 bin adet tüketildiği öğrenildi.

03 Ocak 2019 Perşembe

Yazıcılara dair sınırlar değişiyor

HABER: AYŞE BAŞAK Yazıcılar ile kağıt üzerinde farklı renkleri, desenleri veya yazıları, yüksek bir çözünürlük ile sorun yaşamadan basmak artık çok kolay. Peki, kağıt üzerine değil de farklı yüzeylere konvansiyonel yöntemlerin dışına çıkarak baskı yapmak istersek yine bir yazıcıyı kullanabilir miyiz? İşte burada PrintBrush XDR devreye giriyor. Duvara, tahtaya, kıyafete… Aklınıza neresi gelirse, ne şekilde isterseniz PrintBrush XDR ile baskı yapabiliyorsunuz. Stockholm’de kurulu olan PrintDreams isimli firma tarafından geliştirilen bu yazıcı, püskürtme teknolojisini kullanıyor. Yazıcılara dair zihinlerimizdeki pek çok kuralın, kalıbın yakın gelecekte değişeceğini gösteren XDR, bir cep telefonu ile kablosuz olarak iletişim kuruyor. Telefonda evvelden kurmanız gereken bir aplikasyon aracılığı ile basılacak resimleri oluşturuyor ve telefondan yazıcıya aktararak basıyorsunuz. ÖNCE YÜZEYİ TARIYOR Gayet küçük ve taşınabilir boyutlarda üretilmiş olan bu yazıcı, neredeyse her tür yüzeye baskı yapabiliyor. Tek yapmanız gereken, yazıcıyı baskı yapacağınız yüzeyde elinizle dolaştırmak. Yazıcı tek seferde üç şerit içerisinde yanlamasına doğru giden bir baskı yapabiliyor. Bu üç şerit arasında çok ince bir boşluk bulunuyor. Yani bu yazıcı ile tek seferde büyük bir alana baskı yapamıyorsunuz. 11.1 volt lityum polimer bir pil ile çalışan cihaz henüz seri üretime geçmiş değil. Ancak internet üzerinden 240 dolara erken sipariş verilebiliyor. Piyasaya çıktığında fiyatının 300 dolar olacağı tahmin ediliyor. Toksik gazı yok eden sarmaşık Evinizdeki bitkiler ile içerideki havayı temizlemek mümkün müdür? Cevap evet! Ancak bu, teorik olarak mümkün olsa da pratikte pek mümkün olmuyor. Çünkü bir odayı temizlemek için onlarca bitki gerekiyor. Genetik olarak modifiye edilmiş olan bu sarmaşık ise tek başına toksik olan kloroform ve benzen gazlarını ortadan kaldırabiliyor. ABD’deki Washington Üniversitesi’nden araştırmacılar, işe bir genin sentetik bir versiyonunu oluşturarak başladılar. Bu gen, tavşanların vücutlarında sitokrom P450 2E1 isimli proteini üretmesi için talimat veriyor. Tüm memelilerde 2E1 benzeni fenole, kloroformu ise karbondioksit ve klorite dönüştürüyor. Bu protein ciğerde bulunuyor. Bu sebepten zararlı gazları yok edemiyor. Araştırmacılar sentetik bir geni sarmaşık bitkilerine adapte ederek 2E1 proteinini üretmelerini sağladılar. Yapılan testlerde bu bitkilerin bulundukları cam tüplerin içerisine benzen ve kloroform gazları konuldu. Genleri modifiye edilmiş sarmaşıkların kloroformu üç günde yüzde 82 oranında yok ettikleri, altıncı günün sonunda ise zararlı gazlardan hiç iz kalmadığı görüldü. Buna karşılık genetik işlem yapılmamış sıradan sarmaşık bu gazları yok etmekte hiçbir ilerleme göstermiyordu. Diğer gaz olan benzende ise sekiz günde yüzde yetmiş beşlik bir temizlik gerçekleşti. Ekibin başındaki Prof. Stuart Strand, “Artık bir ev bitkisini havayı temizleyecek şekilde değiştirdik” dedi.

03 Ocak 2019 Perşembe

Tahsilat işleri ‘tahsilatör’e emanet

HABER: SOYHAN ALPASLAN TEKNOPARK İstanbul; Türkiye’nin yüz akı projelerin mimarı üretimlerin sahibi firmalara ev sahipliği yapıyor. Yalnız Türkiye için değil dünyada dahi eşsiz üretimler birer birer günlük hayattaki yerlerini alıyor. İTO da, kurucu ortaklarından olduğu Teknopark İstanbul’un ekosistemindeki firmaların öykülerini haftalık ekonomi gazetesi İstanbul Ticaret’in sayfalarına taşıyor. BORÇLUYA UYGUN ÖDEME PLANI Bu haftaki konuğumuz "müşteriye uygun ödeme planı" hazırlayıp sunan, alanındaki ilk yapay zeka ve makine öğrenmesi temelli yazılım olan Fora’yı geliştiren Cogito Park&Co. Cogitopark, finans sektöründe teftiş kurulu başkanlığı dahil üst düzey görevlerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Furkan Evranos öncülüğünde 2018 Temmuz’unda kuruldu. Fora, tahsilatı gecikmiş alacakların tahsiline yönelik faaliyet gösteren başta varlık yönetimi şirketleri olmak üzere alacaklarını tahsil etmeye çalışan tüm şirketlere uygun ödeme planı sunuyor. Kısaca, borçluların borçlarını çok daha uygun koşullarda ödeyebilmelerine imkan sağlıyor. YÜZDE 35 ARTIŞ Yapay zeka ve makine öğrenmesi bazlı kurgulanan yüksek katma değerli Fora, ithal ve pahalı sistemlerin yerine geçmeye hazırlanıyor. Fora’nın öncelikli hedefi firmaların tahsilat performanslarını yaklaşık yüzde 35 oranında artırmak, nakit akışlarını ve sermaye getirilerini hızlandırmak. NETWORK YÖNETİCİLERİ FORA’yı geliştiren teknik ekibin başında Genel Müdür Yardımcısı Ferit Osoydan ve yazılım teknolojilerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Mehmet Şimşek bulunuyor. Alanlarında son derece önemli deneyimlere sahip ekip, İstanbul Sanayi Odası başta olmak üzere finans ve perakende sektöründeki firmalarda sistem donanım network ve yazılımdan sorumlu yöneticilikler yaptı. ADI ‘TAHSİLATÖR’ Müşteri profile uygun kampanyalar gibi, müşteriye uygun ödeme planı oluşturan yapay zeka yazılımına Cogito Park&CO ekibinin verdiği isim ‘tahsilatör.’ Tahsilatör’ün üreticisi üç girişimcinin bir finans kuruluşunda başlayan çalışma arkadaşlıkları onları firma ortaklığına taşıdı. Birlikte çalıştıkları kuruluşun tahsilat süreçlerinde aksayan, tıkanan ve zayıf noktalarını gördüler. Kredilerin tahsilatında yaşanan performans düşüklüğünün teknoloji yetersizliğinden olduğunu tespit ettiler ve Fora’yı ürettiler. ATIL FONLAR EKONOMİYE Bu sorunu çözecek bir ürün geliştirmek için girişimci olmaya karar vererek geliştirdikleri yazılımı Evranos şu sözcüklerle anlattı: “Ödeme niyeti olan borçlunun kendi mali profiline uygun şartlarda ödeme imkanı sağlıyoruz. Fora, ekonomide atıl kalmış kaynakların etkin kullanılmasını ve tekrar ekonomi çarklarına geri dönmesini sağlıyor. Böylece taca çıkmakta olan topu oyunda tutmayı amaçlıyoruz aslında” sözleriyle anlattı. FORA TİCARİLEŞİYOR Perakende, medya, hazır giyim, insan kaynakları gibi sektörlere özel olarak butik tasarımı yapılabilen Fora, tedarikten satışa, mağaza satışlarının birbiri ile oranına kadar tüm ayrıntıları raporlayabiliyor. Hangi ürünün nerede çok satacağını söylüyor. Mesela insan kaynakları firmalarında aranan eleman ile başvuran eleman arasında en uygun eşleştirmeyi yapıyor. Cogitopark, Fora’yı ticari bir ürün olarak piyasayla sürmeye hazırlanıyor. SİLİKON VADİSİ Evranos; Cogito Park&Co'nun kısa vadedeki hedefinin yapay zeka yazılımlarını her sektöre adapte etmek, Türkiye’yi bu alanda ihracatçı konumuna getirmek ve sonrasında San Francisco - Silikon Vadisi ve Londra ofisleri ile dünyaya açılmak olduğunu belirtiyor. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ YAPIYOR Cogito Park&Co Group kuruluşlarından FT Institute, aralarında Kent, Marmara, Medipol, İstinye, Gedik, Nişantaşı olmak üzere çok sayıda üniversite ile stratejik ortak. Yapay zeka ve makine öğrenmesi üzerine seminerler düzenliyorlar. Finans ve teknoloji alanlarında eğitim ve danışmanlık hizmetleri yürütüyorlar. Üniversitelerle iç içe süren çalışmaların başında İstanbul Gedik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan firmanın kurucusu Furkan Evranos var. Evranos aynı zamanda, Kent Üniversitesi- KÜYEM Danışma Kurulu Üyesi. BU YAZILIMIN FAYDALARI Tahsilat performansını artırıyor.Nakit akışını hızlandırıyor. İhtiyaca göre özelleştirilebiliyor. Birçok sektör için geliştirilebiliyor. Her ölçekteki firma için yazılabiliyor. Operasyonel tahsilat masrafı çıkarmıyor. Firmaların karlılık düzeylerini artırıyor.Firma performansını yüzde 35 yükseltiyor.Dışa bağımlılığı azaltıyor SİSTEM SİZİ SÜREKLİ İZLİYOR Cogito Park&Co Genel Müdür Yardımcıları Ferit Osoydan ve Fatih Mehmet Şimşek, Fora’nın kullanıcıyı sürekli izleyerek öğrendiğine ve bir süre sonra ‘rutin işlerin bu kısımlarını ben yapabilirim’ mesajı verdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Sistemi kontrol eden, hafızasına alan en doğru yöntemi bulan, en iyi performansı tespit eden ve bunu geliştiren yapay zeka sürekli öğreniyor. Makine öğrenmesi sonucunda ise anlamlı veriler ve analizler elde edebiliyoruz.” BİLİM KURGU GERÇEK OLUYOR Fora, bilim kurgu filmlerine konu olan senaryolardaki gibi kendi kendine öğreniyor ve günün birinde kullanıcıdan daha hızlı, daha verimli ve daha iyi iş yapabilir hale geliyor.

31 Aralık 2018 Pazartesi