tatil-sepeti
Bu bisiklet zincirsiz gidiyor

HABER: AYŞE BAŞAK Bisikletin icadından günümüze varıncaya dek, bu aracı geliştirmek, enerjiyi daha verimli kullanan, daha hızlı giden, daha güvenli ya da sadece daha güzel görünen bisikletler üretmek adına sayısız emek verildi. Tasarımında on yıllar içinde önemli gelişmeler oldu. Elektrikli bisikletler yaygınlaştı. DİKEY PEDAL Telefon aplikasyonları ile uyumlu çalışanlar, GPS kullanan, yolu kendi bulan modeller, hatta güvenlik önlemlerinin inovatif buluşlarla artırıldığı bisikletler gördük ve bu köşeden bu sevindirici gelişmeleri duyurduk. Ancak çok uzun zamandır bisikletin temel tasarımına ilişkin bir gelişmeden söz etmek mümkün değildi. Tam da ‘bisiklet tasarımı kusursuz bir hale gelmiş, daha iyi bir bisiklet yok galiba’ diye düşünmeye başlamışken, ABD’den gelen bir haber dikkat çekti. Los Angeles’ta yaşayan Rodger Parker isimli mucit, bisiklet tasarımına çok farklı bir yaklaşım ile bugüne kadar yapılmış araştırmaların ötesine geçmiş görünüyor. NuBike ismini verdiği bu bisiklet, zincirsiz ve dairesel değil dikey hareket eden pedallara sahip. DAHA VERİMLİ Karbon fiber çerçevesine iliştirilmiş olan pedalların bağlandığı yerde, bir manivela sistemi dikkat çekiyor. Tekeri döndürecek olan güç, bu yukarı aşağı hareket etmesi beklenen pedallar aracılığıyla doğrudan tekere aktarılıyor. Pedalların, tekerin merkezine olan mesafesi oldukça uzun. Bu da yüksek bir moment sağlıyor. Yani daha az bir kuvvetle daha fazla güç elde etmiş oluyorsunuz. Özellikle yokuş çıkarken büyük avantaj. Bu tasarımın zincirli sisteme göre çok daha verimli olduğu söyleniyor. 8 KİLOYA DÜŞECEK Tasarımın en önemli özelliğinin ise bildiğimiz bisiklet tasarımına göre daha sağlıklı olduğunun açıklanması. Zira dairesel hareket eden pedallar, kalçalara, dizlere ve ayak bileklerine zorluk çıkarıyor. Burada ise dikey hareket var. İnsanın doğal bacak hareketine daha uygun olduğu belirtiliyor. Vites sistemi var mı diye merak ediyorsanız cevap evet, var! 10 kilogram olan bisikletin ağırlığının, seri üretime geçildiğinde bir kaç değişiklik ile sekiz kilograma ineceği düşünülüyor. İnternet üzerinden 3 bin 600 dolara sipariş verilebilen bisikletin piyasaya çıktığında değerinin 3 bin 800 dolar olması bekleniyor. Tek şarjla 45 litre suyu arındırıyor CrazyCap, gün içinde milyonlarca mikrop ile temas eden büyükşehir insanları için tasarlanmış bir ürün. ABD’deki Microlyscs firmasının geliştirdiği CrazyCap, sudaki bakteri ve virüsleri, hatta mantar ve küfleri dahi zararsız hale getirebiliyor! UV ışınlarını kullanan CrazyCap, küçük orta ve büyük şişelere uyumlu. Sadece mükerrer kullandığınız, doğru yıkayıp, kuruttuğunuzdan emin olamadığınız şişeyi dezenfekte etmekle kalmıyor, çeşmeden doldurduğunuz suyu da içilebilecek hale getiriyor. Buluş doğa seyahatlerine, trekkinglere çıkanlar için de ideal. Kapaktaki LED ışık tek bir şarj ile 45 litre suyu mikroplardan arındıracak güçte. Seri üretime çıktığında fiyatının 95 dolar olması beklenen ürünün kampanyalı erken sipariş fiyatı ise 38 dolar.

28 Ocak 2019 Pazartesi

Türkiye’nin en dijital seçimi

Dijital seçim, dijital araç ve hizmetlerde de istihdama büyük katkı sağlayacak. Bunlar arasında; sosyal medya uzmanlığı, reklamcılık, mobil uygulama, dijital fotoğrafçılık ve editörlük bulunuyor. HABER: HAMİT ETEEVRANS Türkiye, Yüksek Seçim Kurulu’nca 31 Mart 2019’da yapılacak mahalli idareler seçimlerine yönelik aday tanıtım çalışmalarında ilk kez dijital devrim niteliğinde bir dönemi yaşıyor. Partiler ve adaylar, yerel seçimlerde basılı materyaller kullanmak yerine çağın gelişimine ayak uydurarak dijital araçları ve mecraları tercih ediyor. Seçim çalışmalarında kullanılan bayrak ve afiş döneminin kapanmasıyla ekonomide büyük tasarrufun yaşanacağı öngörülüyor. Türkiye nüfusunun yüzde 67’sine tekabül eden yaklaşık 54 milyonun üzerinde internet kullanıcısı olduğu düşünüldüğünde, siyasilerin dijital teknolojiye eğilim göstermelerinde aslında hiç de haksız olmadıklarını ortaya koyuyor. 51 MİLYON KULLANICI Günlük internet kullanımının 7 saate çıktığı, 51 milyon kişinin aktif sosyal medya kullanıcısı olduğu Türkiye’de bu kişilerin 44 milyonu ise mobil mecrayı tercih ediyor. Bu nedenle neredeyse seçmen sayısını aşan bir kitle, siyasi partilerin ve adayların radarına giriyor. Dijital araçları ve mecraları kullanan parti ve adaylar, seçmenlere daha hızlı, güvenilir ve ölçümlenebilir verilerle ulaşmayı kendilerine avantaj olarak görüyor. İLK BÜYÜK DENEME Dijital dönüşüme en büyük destek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Aralık’ta yaptığı açıklamada yerel seçimlerde yürütecekleri seçim kampanyasında caddelerde görüntü ve gürültü kirliliğine izin verilmeyeceğine dikkat çekerek, bu süreçte dijital araçların ön plana çıkacağı vurguladı. Bu kapsamdaAK Parti; meydan, sokak ve caddelere bayrak asmayacak. Seçim arabalarının ise sadece belirli saatlerde gezmesine izin verilecek. Diğer partiler ve adaylar da dijital dönüşüm sürecinde kampanyalarını bu şekilde sürdürmeyi deneyecek. 36 BİNDEN FAZLA ADAY Mahalli idareler seçimlerine 13 siyasi parti katılıyor. İl, ilçe ve beldelerde bin 398 belediye başkanlığı için 36 binden fazla aday yarışıyor. Seçimlerde 81 il, 921 ilçe, 396 beldede belediye başkanı belirlenecek.32 bin 36 mahalle ve 18 bin 336 köyde ise 50 bin 372 muhtar seçilecek.Toplamda yaklaşık 86 bin aday yarışacak. Ülke genelinde 36 binden fazla belediye başkanının seçim çalışmalarını yönettiği süreç, sosyal medya uzmanlarına da büyük iş fırsatı sunuyor. Parti ve adaylar, seçim çalışmalarını sosyal medya uzmanlarıyla çalışarak dijital seçim sürecini birlikte yönetiyor. Türkiye genelinde 50 binden fazla muhtar adayı da dijital araçları kullanarak yeniçağa ayak uyduruyor. Bunlar düşünüldüğünde ise dijital dönüşümde istihdama yapılan büyük katkı da gözler önüne seriliyor. ADIM ADIM SOSYAL TANITIM Seçim çalışmalarını dijital tanıtım çalışmalarıyla yönetmek isteyen adaylar, öncelikle profesyonel bir medya ajansından tanıtım desteği hizmeti alarak işe koyuluyor. Öncelikle seçim kampanyasının yürütüleceği vizyon, misyon, hedef ve projeler belirleniyor. Ardından fotoğraf çekimi ve adayın vitrini olacak bir web sitesi hazırlanıp, yayına alınıyor. Bunun sonrasında kullanacağı sosyal medya hesapları ve Whatsapp profili oluşturuluyor. İletişimin daha hızlı ve güvenli olması sebebiyle Whatsapp profilinde hedef kitlelere yönelik toplu mesaj ya da gruplar oluşturularak seçim kampanyası tüm araçlarla birlikte senkronize ediliyor. Hazırlanan içerik, medya hesapları ve dijital mecralarda kullanılıyor. Sosyal medya profillerinin hesap onaylatması işlemi, bir başka adıyla ‘mavi tik’ alma süreci de adayların en çok tercih ettiği yöntemlerden birisi… BAŞARI İÇİN PÜF NOKTALAR İş yaşamında da işe yarayacak başlıca başarı önerileri şunlar: Kısa metinler yazılmalı. Uzun metin yazılacaksa ara başlıklarla okuma rahatlığı sunulmalı. Polemik oluşturacak konularda tweet atmamaya özen gösterilmeli. Genç kitleye erişim için iletişim dilinin yalınlaştırılması ve uygun etiketlerin kullanılması. Seçmen ziyaretlerinde canlı yayın yapmaktan çekinilmemeli. Videoların daha çok izlendiği gerçeği unutulmamalı ve mümkünse bol bol video paylaşımı yapılmalı. Video süresi 1 dakikayı geçmemeli. Gün içinde en fazla 4 paylaşım yapılmalı. Fazlası takipçileri yorabilir. Ziyaretlerde konum bilgisi paylaşılmalı. Belirli gün ve saatlerde, internetin yoğun kullanıldığı saatlerde paylaşım yapmaya özen gösterilmeli. Dikkat çekecek kaliteli içerikler, sosyal medyada reklam verilerek öne çıkarılmalı. İçeriklerde en fazla 4 öne çıkan fotoğraf seçilmeli. Fotoğraflara kolaj yapılmamalı. 51 MİLYON KULLANICI, SOSYAL MEDYADA AKTİF Türkiye’de 54.3 milyon internet kullanıcısı bulunuyor. 51 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı var. Yetişkinlerin yüzde 98’i, nüfusun yüzde 77’si akıllı telefon kullanıyor. Ülke genelinde masaüstü bilgisayar veya laptop kullananların oranı yüzde 48 iken, tablet kullananların oranı yüzde 25. İŞTE EN ÇOK TERCİH EDİLEN PLATFORMLAR Youtube Facebook Instagram Twitter Google+

28 Ocak 2019 Pazartesi

e-sertifika 4 milyona yaklaştı

HABER: İLKER BAŞÖZ Elektronik ortamın çok yoğun kullanılmaya başlandığı bu dönemde, elektronik platformda güven sağlamaya yönelik uygulamalar da bir o kadar yaygınlaşmaya başlıyor. Bu noktada kimlik doğrulama, veri bütünlüğü ve inkar edilemezlik özelliklerini aynı anda sağlayabilen elektronik imza, elektronik ticaretin ve dönüşüm sürecinin önemli bir parçası haline geldi. İLK SERTİFİKA 2005’TE Adalet Bakanlığı’nın Avrupa Birliği’nin elektronik imza direktifinin çizdiği çerçeve doğrultusunda hazırladığı Elektronik İmza Kanunu, 2004 yılında yürürlüğe girdi. 2005 yılında ise sadece 2 bin 875 adet Nitelikli Elektronik Sertifika (NES) üretildi ve bunların bin 734 adedi aktif olarak kullanıldı. Günümüzde 6 Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı (ESHS) mevcut. Bunlardan TÜBİTAK Kamu Sertifikasyon Merkezi ve Emniyet Genel Müdürlüğü Sertifikasyon Merkezi, kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet sağlıyor. Diğer 4 sertifika hizmet sağlayıcı ise özel sektör için sertifika üretiyor. YÜZDE 3 BÜYÜME Geçtiğimiz günlerde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) açıkladığı Türkiye elektronik haberleşme sektöründe 2018 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin pazar verileri raporu, elektronik sertifika kullanımındaki büyümeyi açıkça gösteriyor. SAYI ARTIYOR Raporda 2018’in ikinci çeyreğine oranla e-imza sertifika sayısının yüzde 3.3, mobil imza sertifika sayısının ise yüzde 3.4 oranında arttığı belirtiliyor. BTK verilerine göre 2018 kasım ayı sonu itibariyle üretilen sertifika sayısı 3 milyon 747 bin 820 ve bunların 1 milyon 470 bin 400’ü aktif durumda. MOBİL İMZA 41 BİNİ AŞTI Aktif sertifikaların 41 bin 545 adedi mobil imza, 1 milyon 428 bin 855 adedi ise geleneksel imza için kullanılıyor. MALİYETLER YÜZDE 50 AZALDI Hız, tasarruf ve çeviklik gibi faktörlerle iş yapış biçimlerinin değiştiğine ve mobil çalışma eğiliminin yaygınlaştığına dikkat çeken e-Güven Genel Müdürü Can Orhun, şu bilgiyi verdi: “İş modellerinin değişmesi, bireyler ve kurumlar için e-imzanın kullanım alanlarının genişlemesiyle birlikte e-imza sayısı istikrarlı bir şekilde artıyor. e-imza, ıslak imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahip. Elektronik ortamda gerçekleşen işlemlerde kişilerin kimlik bilgilerinin doğruluğunu garantiliyor. Kamudan özel sektöre, bankacılıktan e-ticarete, kurum içi sözleşmelerden ihale süreçlerine her türlü işlemin tasarruflu, güvenli ve hızlı yapılmasını sağlıyor. e-imza ve mobil imza çözümlerimizle kağıt ve kargo maliyetlerinde yüzde 50’ye varan tasarruf elde edilmesini sağlıyoruz.”

22 Ocak 2019 Salı

CES’e damga vuran akıllı tekne

HABER: AYŞE BAŞAK ABD’deki Nevada Çölü’nün ortasında bir teknenin ne işi var? Çölün ortasında bir tekne olması kadar şaşırtıcı bir başka mesele de bu teknenin Tüketici Elektronik Fuarı CES 2019’da olması. Bu fuarda bir teknenin sergilenmesi dünyada bir ilk! Elektronik cihazlar için düzenlenen CES’te, her yıl teknolojinin son harikaları tanıtılıyor. Televizyonlar, cep telefonları, tablet bilgisayarlar ve aklınıza gelebilecek her türden elektronik cihaz ve donanım bu fuarda yer alıyor. Peki, Furrion firmasının tanıtımını yaptığı Adonis isimli bu tekne neden bir tekne fuarında değil de elektronik fuarında? Çünkü bu, bir akıllı tekne! YAPAY ZEKA ASİSTANI Akıllı cep telefonları, akıllı evler, akıllı araçlar oluyor da, akıllı tekneler neden olmasın? 5 milyon dolar değerindeki Adonis’in yapay zeka sisteminin adı Angel. Yüz tanıma teknolojisi, ses ile kumanda sistemi, akıllı aynalar, dokunmatik ekranlar ile donanmış bu tekne ile seyahat muhteşem olmalı! Adonis 24 metre uzunluğunda. Hong Kong’da bulunan Furrion firması mevcut deniz araçları teknolojisini Angel adını verdikleri ve halen geliştirilmeye devam eden bu akıllı tekne konsepti içinde eritmişler. İster karada ister denizde olsun tekne sesinizi tanıyor ve komutlara cevap veriyor. Angel dedikleri sistem, Alexa’ya benzeyen bir kişisel asistan. Ne isterseniz sorabilirsiniz. Haberleri öğrenebilir, sosyal medya hesaplarınızı takip edebilir, hava durumunu sorabilirsiniz. Yemek ısmarlayabilir ya da bir müzik parçasını çalmasını isteyebilirsiniz. Güvenlik kameraları ile donatılan teknenin sabit kameraları yeterli görülmemiş olacak ki bir de kendine ait drone’u var. Akıllı teknenin bu yıl içinde satışa sunulması hedefleniyor. ROTAYI AKILLI AYNALAR BELİRLİYOR Adonis, ses komutu ile çalışan kişisel asistanın yanında yüz tanıma teknolojisine sahip akıllı aynalar ile donatılmış bir tekne. Aktive edilmediği takdirde düz bir ayna gibi görünen bu cihazlar istenirse dokunmatik ekrana dönüşebiliyor. İnternet araması yapabileceğiniz, teknenin rotasını belirleyebileceğiniz bu aynalar isterseniz televizyon ekranına da dönüşebilirler. Yaşlılar için ‘dost’ robot İnsanlar bazen yalnız kalmaktan, konuşacak kimse bulamamaktan şikayetçi olurlar. Intuition Robotics firmasının geliştirdiği ElliQ, özellikle sosyal açıdan böyle bir eksiklik hisseden yaşlılar için düşünülmüş. ElliQ tıpkı Alexa gibi ses ile kumanda ediliyor. Üç temel parçadan oluşuyor: Manyetik şarj ünitesi ve mikrofonu da barındıran bölüm, konuştuğunda hareket eden bir kafa imiş izlenimi veren bir robot ve iki kamerası olan bir tablet bilgisayar. Onunla konuşabilir, ondan bilgi alabilirsiniz. Size videolar izletebilir ya da müzik çalabilir.

22 Ocak 2019 Salı

Gıdaya hızlı tazelik testi

HABER: AYŞE BAŞAK Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Birliğine göre dünyada üretilen yiyeceğin üçte biri boşa gidiyor. Bu yılda 1.3 milyar ton gıda demek. Bu kadar israfın yıllık maliyeti ise 680 milyar dolar! Bu israfın bir kaç tane sebebi var. En önemli faktör tüketicilerin aldıkları gıdanın hala yenebilir olup olmadığını tespit etmekte zorlanmaları. Dış görünüşün bozulmasına, gıdanın ilk günkü güzelliğini yitirmesine göre karar veriliyor. İnsanlar çoğu zaman bozulmuş olduğunu düşünerek yenmesi mümkün olan bir yiyeceği atıyorlar. Bu israfa savaş açan Bavaria Gıda Bakanlığı bir kampanya başlattı. Fraunhofer’den bilim insanları bu israfı azaltmak için çalışıyor. Bu çalışma dahilinde besinlerin tazeliğini ölçen bu tarayıcıyı geliştirildi. Kızılötesi ışık ile çalışan ve cebe sığacak büyüklükte olan tarayıcı ile bir yiyeceğin tazelik oranı anlaşılacak. Cihaz, bu yıl içerisinde bölgedeki süpermarketlerde denenmeye başlanacak. MALİYET DÜŞÜRÜLDÜ Cihazın kullandığı teknoloji aslında yeni değil. Hali hazırda laboratuvarlarda kullanılıyor. Ancak burada bilim insanlarının başarısı bu cihazı cebe sığacak kadar küçültmüş olmak ve maliyetini de makul bir seviyeye çekmiş olmakta yatıyor. Cihaz ile henüz sadece homojenik gıdalar incelenebiliyor. Yani bir patatesi veya domatesi inceleyen cihaz, farklı pek çok gıdanın bulunduğu bir pizzayı kontrol edemiyor. Ancak ileride yüksek çözünürlüklü versiyonlar geliştirilerek bu sorunların aşılacağı düşünülüyor.Üstelik bu teknoloji sırf yiyecekte değil; plastik, tekstil, yün gibi ürünlerde de kullanılabiliyor. Nefesten biyopsi denemesi başladı Kanser olan insanın hücreleri sağlıklı insanda görülmeyen maddeler üretiyor. Bu farklı maddeleri insanın nefesinde de tespit etmek mümkün. Bu yöntemi kullanan yeni bir ‘Nefes Biyopsi’ cihazı ise İngiltere’de denenmeye başlayacak. İki yıllık denemede amaç, 1500 farklı kanser hastasının nefes örneklerinden teşhis doğruluğunu belirlemek. Cihaz, 10 dakika boyunca hastanın nefesini analiz ediyor, böylece altı adet kanser türü için sonuç alınabiliyor.

14 Ocak 2019 Pazartesi