tatil-sepeti
Endüstriye ve binalara yerli otomasyon

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul firmalarından Mikrosay Elektronik Yazılım Enerji Sanayi A.Ş., müşteriye özel embedded mikroişlemcili devre ve sistem tasarımları, üretimi ve program geliştirmesi yapıyor. Hem endüstride hem de akıllı binalarda yerli otomasyon döneminin mimarı olan Mikrosay, parmak izi ve akıllı kart uygulamalarından Gps-Gprs uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Mikrosay’ın 1999’da geliştirdiği ilk yerli ve gerçek zamanlı SCADA (uzaktan kontrol ve gözleme sistemi) programı TEOS’u Türkiye’nin en büyük kamu ve sanayi kuruluşları kullanıyor. ABD’de de şirket kuran Mikrosay’da elektronik sistem tasarım ve üretimlerini Türk mühendisler gerçekleştiriyor. Mikrosay Yönetim Kurulu Başkanı Elektrik Mühendisi Hasan Terzioğlu, sorularımızı yanıtladı: ANAHTAR TESLİM UYGULAMA Mikrosay’ı hangi amaçla kurdunuz? 1980’li yıllarda endüstriyel uygulamalarda çok pahalı ithal ürünler kullanılıyordu. İthalatın yerine yerli ürünler ve çözümler geliştirmek istiyordum. Böylece 1988’de Entek A.Ş. ve Mikrosay A.Ş.’yi kurdum. Entek, endüstriyel proses kontrol alanında mühendislik, ekipman temini, montaj, devreye alma ve eğitim hizmetleri vermek üzere kuruldu. Mikrosay da endüstriyel otomasyon uygulamalarında kullanılacak elektronik sistemleri yerli olarak tasarlayıp üretmek üzere hayata geçti. Her iki şirketimizin de endüstriyel otomasyon sektöründe başarı ile tamamladığı taahhüt ve montajı da içeren sayısını unuttuğumuz anahtar teslim uygulamaları bulunuyor. Mikrosay, iki Avrupa Birliği projesinde koordinatör, birinde de katılımcı oldu. Mikrosay ne üretiyor? Geliştirdiğimiz sistemler ve yazılımlar çeşitli sektörlerde kullanılıyor. Ağır sanayide, bina otomasyonunda, beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektörlerinde üretimlerimiz var. 20 yıl önce Türkiye’nin, ilk yerli ve gerçek zamanlı SCADA (uzaktan kontrol ve gözleme sistemi) programı TEOS’u geliştirdik. TÜBİTAK-TİDEB desteği ile gerçekleştirilen TEOS’un ilk uygulama ve ileri geliştirmeleri Kromsan fabrikasında hayat buldu. Şu ana kadar çeşitli sektörlerde ve farklı uygulamalarda 2 binden fazla operatör istasyonunda çalışıyor. YERLİ BİNA OTOMASYONU Sistemlerimizde her türlü haberleşme protokolünü destekliyoruz. Wi-Fi, RFI, GSM gibi kablosuz iletişimlerimiz var. Bina otomasyonu konusunda BACnet (building automation control network) ve LonWorks gibi özel protokoller de mühendislerimiz tarafından geliştirildi. Böylece bu sektöre dönük ürettiğimiz ürünler, başka bir kuruluşa royalty (lisans) bedeli ödemeden kullanılabilir hale getirildi. Bu çerçevede plazalarda, kapalı binalarda; ortam havasının kalitesini artırmak üzere ozon üretimi ve uygulaması çalışmaları yapıyoruz. Diğer sistemimiz; MIKROMASS Katı Atık Yakma Ünitemiz biokütle atıklarından elektrik enerjisi üretiyor. Yine iOT uygulamalarımızın olduğunu ve geliştirdiğimiz elektronik sistemler bizi yurtdışına taşıdı. ABD’DE ŞİRKET KURDUK İhracat yapıyor musunuz? ABD’de şirket kurduk ve markamız Entek Controls’u oluşturduk. Ofisimiz aracılığı ile ABD’ye pazarladığımız ürünler arasında temiz oda kontrol sistemleri, kapalı otoparklarda karbondioksit (CO) seviyesini ölçen sistemler, gaz akışını kontrol eden sistemler, ulaşım araçlarındaki cihazların haberleşmesini sağlayan sistemler, yüksek kapasiteli fanların kontrol sistemleri ve Amerika’da metan gazı kuyuları özel kontrol sistemleri ön planda. Dubai’de de Mikrosay’ın geliştirdiği sağlık sigorta sistemi kullanılıyor. Sistemi parmak izi tanıyıcı ile entegre ederek sahte kullanımları da ortadan kaldıran çok başarılı bir proje gerçekleştirdik. Avustralya’da da maden sahalarından gelen bilgilerin işlenmesini ve çeşitli maden sahalarında delme ve arkasında oluşan gazların toplanmasını sağlayan bir sistem kurduk. FAN KONTROL SİSTEMİ Yeni ürünümüz Fan Kontrol Sistemi’ni bina otomasyonunda dünya liderlerinden olan bir firma için geliştirdik. Tüm testleri başarıyla tamamladık, deneme üretimleri sonuçlanıyor, ilk teslimatları Eylül 2019’da yapacağız. Üzüntümüz, Mikrosay markasıyla bu ürünü direkt veremeyip, Amerika’daki dağıtım ve uygulama firmasının markasıyla vermek durumunda kalmamız. TEKNOPARK'TA GELİŞİYORUZ Teknopark İstanbul’da hangi projeleri geliştirdiniz? Rüzgar türbinlerinin kanatçıklarının hasar öncesi tespitini yapan sistem, yine rüzgar türbinlerindeki elektronik komponent verimlilik kontrol devresi, son olarak da arıtma tesis sıyırıcılarının motor dişli kontrol sistemi elektronik devre ve bilgi toplama prototipleri Teknopark İstanbul’da gerçekleştirildi. Ayrıca ozon teknolojisi kullanarak hava ve su temizliğini sağlayan Triovita sistemlerimiz de Teknopark İstanbul’da geliştirildi. YERLİ KABUL EDİLMİYORUZ Mikrosay Yönetim Kurulu Başkanı Terzioğlu, üretimin tümünün ve donanım, yazılım çalışmalarının Teknopark İstanbul’daki Ar-Ge ofislerinde Türk mühendisleri tarafından yapıldığını vurguladı. Terzioğlu, yaşadıkları sorunu ise şöyle anlattı: “Uygulama ve üretim de Şerifali’deki merkezde tamamlanıyor. Ama üretimde kullandığımız komponentleri, yani resistans, entegre devre ve benzeri tüm elektronik malzemeleri ithal etmek zorundayız. Çünkü Türkiye’de ‘elektronik komponent’ üreticisi yok. Bu nedenle tüm tasarımı, üretimi bize ait olan sistemlerimiz ne yazık ki yerli kabul edilmiyor.”

29 Temmuz 2019 Pazartesi

Milli teknolojiler NATO’da kendini ispatladı

Türk savunma sanayi tarafından son dönemde geliştirilen milli teknoloji ürünler, NATO tatbikatından başarıyla geçti. NATO’nun Müttefik Dönüşüm Komutanlığı öncülüğünde, Polonya’nın Bydgoszcz kentindeki Ortak Kuvvet Eğitim Merkezi’nde geçen ay CWIX 2019 tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatta, komuta ve kontrol kabiliyetleri ile bilgi teknolojisi hizmetleri arasındaki birlikte çalışabilirlik test edildi. Tatbikatta, HAVELSAN ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca geliştirilen yeni nesil savaş yönetim sistemi Advent açısından önemli bir gelişme yaşandı. Advent Taktik Data Link Modülü’nün (DLP) NATO ülkelerinin taktik data link sistemleriyle tam uyumluluk içinde çalıştığı ortaya koyuldu. Advent Taktik Data Link Modülü; Finlandiya, İspanya, Almanya, Çekya, İtalya, Danimarka, ABD ve NATO’ya özel sistemlerle yapılan testlerde, Link 11, Link 16 ve Link 22 ağları üzerinden, NATO üyesi ülkelerin askeri alandaki standartlarını belirleyen bütün işlevleri ve taktik veri alışverişini başarıyla gerçekleştirdi. NATO ACCS, NATO IOTA ve Cloud 22 referans sistemleri ile yüzde 100 uyumlu çalışabildiği de gösterildi. Bu gelişmeler doğrultusunda, FMN Spiral 2 seviyesinde Türkiye’nin taktik data link kabiliyetinin sertifikasyonu sağlandı. Türk mühendislerce yaklaşık 6 milyon satır kod yazılması sonucu ortaya çıkan Advent, dünyanın önde gelen gelişmiş savaş yönetim sistemlerinden biri olarak gösteriliyor. İLİM YAYMA BİLİM ÖDÜLLERİ VERECEK İlim Yayma Vakfı’nın; Türkiye’deki bilimsel çalışmaların ve araştırmaların teşvik edilmesi, bilimsel faaliyetlerin özendirilmesi, milli sorunlara çözüm üretebilecek yöntem ve metotların geliştirilmesine öncü olması amacıyla düzenlediği İlim Yayma Ödülleri üç kategoride verilecek. ‘Sosyal Bilimler’ ve ‘Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri’ kategorisindeki ödüle doğrudan başvuru ile ‘Büyük Ödül’ kategorisine ise aday gösterme yöntemiyle aday olunabiliyor. ‘Büyük Ödül’ kategorisi için 300 bin TL, ‘Sosyal Bilimler’ ile ‘Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri’ kategorilerinin her biri için 100 bin TL olmak üzere seçilen çalışmalara toplam 500 bin TL değerinde ödül verilecek. İlim Yayma Ödülleri için son başvuru tarihinin ise 31 Temmuz 2019 olduğu açıklandı.

22 Temmuz 2019 Pazartesi

Müzik üzerinden veri alışverişi

İsviçre’deki araştırmada, insan kulağının algılayamayacağı frekanstaki sesler üzerinden veri aktarımı sağlandı. Araştırmacılar, verileri müzik üzerinde toplamayı, aktarmayı ve bir akıllı telefon ile çözümlemeyi başardı. ETH Zurich öğrencisi üç araştırmacı, insan kulağının algılayamayacağı frekanslarda sesler ile müzik üzerinden veri alışverişi gerçekleştirdi. SORUNSUZ İŞLİYOR ETH Zurich’te eğitim gören doktora ve yüksek lisans öğrencileri Manuel Eichelberger, Simon Tanner ve Gabriel Voirol, testler neticesinde müzik parçası içerisinde saniyede 400 bit veri transfer edebileceklerini keşfettiler. Bu sınırı, ortalama bir dinleyicinin normal müzik ile içine veri yerleştirilmiş müziğin farkını ayırt edemeyecekleri eşiğe göre belirlemişler. Bu veri aktarım oranı en üst sınır olarak görünüyor ve teoride sorunsuz işliyor. Fakat öğrenciler, teoride ulaştıkları bu sınırı pratikte henüz yakalayamamışlar. SANİYEDE 200 BİT VERİ İletim ve müzik kalitesini bozmadan şimdilik saniyede yaklaşık 200 bit veri aktarabiliyorlar. Müzik içindeki baskın notalara, her biri onlardan daha düşük seviyede olan ek notalar ekleyerek ve verileri bu ek notalarla kamufle ederek aktarımı sağlıyorlar. Verileri bu ek notalar taşıyor ve bu notalar, akıllı telefonun mikrofonu ile analiz edilebiliyor. İnsan kulağı ise verileri taşıyan bu ek notaları duyamıyor, sadece müziği algılıyor. İnsanlar çok yüksek ya da çok düşük frekanslardaki sesleri algılayamadıkları için müzik içinde bu frekanslara taşınmış veriler aktarıldığında müzik akışı bozulmuyor. Veriyi çözmek için gerekense basit: Bu iş için hazırlanmış bir uygulamanın yüklü olduğu bir akıllı telefon. Akıllı telefondaki kod çözücü algoritma hoparlör aracılığıyla insan kulağının duyamadığı frekanstaki veriyi çözümlüyor.

22 Temmuz 2019 Pazartesi

Gözün göremediğini gören kamera

HABER: AYŞE BAŞAK İnsan gözünün göremediği görüntüleri ve ışık düzeyini algılayabilen bir kamera hayal edin, bu kamera artık gerçek. Harvard Üniversitesi araştırmacıları, polarize ışığı görebilen bir kamera icat etti. Bu kamerayla dünyaya bir karidesin baktığı gibi bakmak mümkün olacak. Gözlerimizin işleyişi mükemmel ama yapısı gereği sınırlı. Yani insan gözünün belli bir eşiği var ve o eşikten daha hızlı hareket eden bir cismin hareketini göremiyor. Oysa kamera teknolojisi insan gözünün eşik değerlerinin ötesine geçti ve geçmeye devam ediyor. Bir merminin namludan çıkarak ilerleyişini çıplak gözle değil ama kamera aracılığıyla görebiliyoruz. Gözümüz, aynı şekilde polarize ışığı ya da çok küçük objeleri göremez, algılayamaz. Ancak pek çok canlı türü, polarize ışığı ya da bizim algılayamadığımız ışık frekanslarını algılayabilir. Mesela karidesler polarize ışığı görebilir, bu da onlara farklı avantajlar sağlar. KARİDES BAKIŞI Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları, buradan hareketle, insan gözünün göremediği polarize ışığı algılayabilen bir kamera geliştirdi. Polarize ışığı gören kamera, bize basitçe bir karidesin bakış açısını kazandırsa da elbette bu küçük canlının hayatındaki avantajlardan daha fazlasını sağlayacak. Bu yeni kamera, yüz tanıma teknolojisinde, kamufle edilmiş cisimlerin seçilmesinde, otonom araçlarda hatta hiç akla gelmeyecek erkek arıların tespiti gibi alanlarda kolaylık sunacak. EN KÜÇÜK LENS Kameranın daha önce geliştirilen benzerlerinden en önemli farkı çok küçük olması. Hatta bugüne kadar geliştirilen, polarize ışığı görebilen en küçük lense sahip. Kameranın lensi sadece bir parmak boğumu kadar. Bu kadar küçük bir yer kaplayan lensin kullanım alanları araştırmacıları şimdiden heyecanlandırıyor. Çünkü kısa süre sonra bu lensi akıllı telefonunuzda kullanmanız söz konusu olabilir. İnsansız hava araçları ise akla gelen ikinci alan. Buluş hayatımıza girdiğinde pek çok kolaylık sağlayacağı düşünülüyor.

22 Temmuz 2019 Pazartesi

İletişimde Türkiye’nin yükselen markası

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul firmalarından ULAK Haberleşme A.Ş., uçtan uca yerli ve milli genişbant (4.5G, 5G ve ötesi) iletişim ve bilişim şebeke altyapıları geliştirme hedefi ile 2017 yılında Savunma Sanayi Başkanlığı’nın çatı şirketi olan SSTEK tarafından kuruldu. Kısa bir süre önce yüzde 51 hissesini ASELSAN’ın satın alması ile SSTEK ve ASELSAN sahipliğinde faaliyetlerini sürdürüyor. ULAK Haberleşme Genel Müdürü Dr. A. Metin Balcı İstanbul Ticaret’in sorularını cevapladı. GÜVENİLİR İLETİŞİM ALTYAPISI ULAK Haberleşme’nin hedefi ve projeleri nelerdir? 5G ve ötesine giden yolda Türkiye’nin güvenilir iletişim altyapısını oluşturarak, bölgesel ve global bir oyuncu olmak vizyonu ile yola çıkan ULAK Haberleşme ekosistemi ile birlikte iletişim teknolojilerinin geleceğine şekil vermeyi hedefliyor. Üzerinde çalıştığımız ve ürünleştirdiğimiz teknolojiler, Telekom Altyapıları, Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme Altyapısı, Geniş Alan Ağlar, Veri Merkezleri ve Askeri Ağlar gibi çok farklı şebekelerde uygulama alanlarına sahip. Stratejik önemi büyük olan uçtan uca yerli ve milli genişbant şebeke altyapısı çalışmaları, Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından 5-6 yıl önce, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) ile koordineli olarak büyük bir vizyon ile başlatıldı. Bu vizyonun parçası olarak başlatılan ULAK Baz İstasyonu projesi ve MİLAT (Milli Ağ Teknolojileri) projelerinin ARGE çalışmalarının başarılı sonuçlar vermesi ile ULAK Haberleşme ‘5G ve ötesine giden yolda Türkiye’nin iletişim altyapısını milli teknolojilerle oluşturma’ hedefiyle kuruldu ve kısa sürede ARGE sonuçlarından sahada aktif kullanıma geçerek somut başarılar elde etti. 700 AKTİF ULAK BAZ İSTASYONU 1000’den fazla ULAK Baz istasyonu üretilerek teslimatlarının yapılması, 700’e yakın baz istasyonunun sahada aktif hale getirilmesi, MİLAT Ağ Yönetim ve Analiz (MAYA) sisteminin ticari kullanımına başlanması bu somut başarı örnekleri arasında. ULAK TİCARİ ŞEBEKELERDE UAB koordinesinde devam eden Evrensel Projesi’nde planların üzerinde sağladığımız yerlilik oranları ile sonraki fazlar için yerlilik hedeflerinin arttırılmasında önemli rolümüz oldu.Diğer taraftan Operatörlerimizle birlikte sahada 1.5 yıldır gerçekleştirilen testlerimiz sonucunda, ULAK Baz istasyonlarının ticari şebekelerde kullanımına yönelik kurulumlara da başladık. Milat Projesinin önemi nedir? MİLA, bize emanet edilen ikinci önemli ARGE projesi. Bu kapsamda, MAYA ürün ailesinde, Yazılım Tanımlı Veri Merkezi (MAYA SD-DC), Yazılım Tanımlı Geniş Alan Ağ Yönetimi (MAYA SD-WAN) çözümlerimiz önemli kullanım senaryoları ile ön plana çıktı. TURKSAT İLE STRATEJİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI MayaSD WAN yaygınlaşacak mı? MAYA SD-WAN, kamudaki büyük ölçekli önemli kuruluşlarımızın canlı şebekelerinde testleri başarıyla tamamladı. Dünya ile eş zamanlı kullanıma başlayan MAYA ile şebekelerde; bütün ağın trafik yönetiminin yazılım ve politika tabanlı yapılması, ağdan geçen tüm trafiğin bit/byte seviyesinde gözlemlenmesi sonucunda siber güvenlik açısından güçlendirilmiş bir ağ altyapısı milli imkanlar ile hayata geçirildi. TURKSAT ile yapılan stratejik işbirliği ile de MAYA’nın yaygınlaştırılması için önemli bir adım atıldı. ULAK 5G İLE İLK VERİ AKTARIMI Uçtan uca milli ve yerli iletişim altyapısı vizyonu ile başlatılan bu projeler, 5G Çekirdek Şebekesi (ÇINAR) ve 5G NR (Yeni Radyo) Projesi ile bir bütünlük kazandı. ULAK 4.5G’yi yeni özellikler ile zenginleştirip operatörlerimize sunarken, ULAK Baz istasyonumuza 5G özelliklerini kazandıracak çalışmaları da hızla sürdürüyoruz. ULAK 4.5G’de ve MAYA’da elde ettiğimiz kazanımları 5G çalışmalarımızda azami oranda kullanıyoruz. 2020’de hazır olacak 5G Çekirdek Şebeke projemiz ile birlikte, 5G Baz istasyonumuzu 2020 sonuna doğru laboratuvar testlerine, 2021’den sonra saha testlerine sokmayı planlıyoruz. Geldiğimiz noktada “ULAK 5G ile ilk Veri Aktarımını” gerçekleştirdiğimizin müjdesini de verelim. ‘ULAK’ İLE YAKALANAN TARİHİ FIRSAT Teknolojik altyapı kazanım zincirinin önemli parçaları olan bu projelerin en önemli özelliği; neredeyse yüzde 95’i yabancı üreticilere ait olan Türkiye’nin iletişim altyapısı için yerli ve milli ürünlere dayalı çözümler üretmesi. Bu kapsamda, ULAK ile teknolojik, ekonomik ve güvenlik açısından çok önemli bir fırsat yakaladık. Sağlıktan tarıma, ulaşımdan güvenliğe, enerjiden akıllı şehirlere kadar birçok dikey uygulama alanı olan iletişim altyapılarında ULAK Haberleşme olarak Kamu Güvenliği ve Acil Durum Haberleşme alanına büyük önem veriyoruz. Dünyada baz istasyonu geliştirebilen 4-5 ülkeden biri olmamız, gerek kamu güvenliği açısından gerekse siber güvenlik açısından kritiklik arz eden iletişim altyapılarında uluslararası ortak projelerin gerçekleşmesi konusunda da önemli fırsatlar ortaya koyuyor. EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ EKOSİSTEMİMİZ Ekosisteminizin önemi nedir? Ülkemiz için katma değeri yüksek projeler üretirken en büyük gücümüz sürekli zenginleşen ekosistemimiz. Teknopark İstanbul’da uzman firmalarla oluşturduğumuz sinerji ve güven ortamı ilk günden itibaren ortaya koyduğumuz stratejinin en başarılı sonuçlarından biri oldu. Türkiye’nin 2023 hedefleri ve vizyonu doğrultusunda, sektörümüzde ekosistemimizle ile birlikte Türkiye’nin markası ve “5G ve ötesi için iletişim gücü” olmak üzere iletişim sektörünün güvenilir, güçlü bir oyuncusu olma yolunda var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar bizden desteğini esirgemeyen devletimizin tüm ilgili birimlerine, operatörlerimize ve başta ASELSAN olmak üzere NETAŞ, ARGELA, KAREL, OPTİM ve 100’Ü aşkın iş ortağımıza, tüm ekosistemimize şükranlarımızı sunuyoruz.

22 Temmuz 2019 Pazartesi