tatil-sepeti
Mikroçipte milli ve yerli tasarım

HABER: SOYHAN ALPASLAN Ericsson’dan 2014’te ayrılan iki genç mühendisin; beyin göçü yerine ülkede kalma ve yerli teknoloji üretme kararı ile attığı adım, Türkiye’ye sayısal çip tasarım ve çözümlerini yerli mühendislikle üretebilme imkanı getirdi. Startup başlangıcını Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde yapan Electra IC, aviyonik (hava araçları) sistemlerde, deniz ve kara araçlarında kullanılan çip tasarım ve çözümlerini yerli mühendislikle gerçekleştiren ender firmalardan biri. Bu alanda savunma sanayine 150’nin üzerinde geniş eğitim portföyü ile eğitim veren tek firma. Electra IC, savunmanın devleri ile çeşitli projeler hazırlıyor. Tüketici elektroniği, otomotiv, GPS gibi kablosuz bağlantı projeleri üzerinde çalışıyor. GLOBAL FİRMA DENEYİMİ İstanbul Ticaret’in sorularını Electra IC’nın kurucularından Ateş Berna cevapladı. Berna, lisans ve yüksek lisansını İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünde yaptı. Boğaziçi Üniversitesi’nde Executive MBA (işletme) programını tamamladı. Yarı iletken sektöründe Alcatel, STMicroelectronics, ST-Ericsson, Ericsson gibi global ölçekli firmalarda çalıştı. MÜŞTERİLERİMİZ DESTEKLEDİ İki genç mühendis firma kurmaya nasıl karar verdiniz? Electra IC’yi, Ericsson’daki çalışma arkadaşım Elektronik ve Haberleşme Mühendisi İsmail Hakkı Topçu ile birlikte kurduk. 2014’te Ericsson, bizim sayısal çip tasarımı yaptığımız mikro elektrik grubunu kapatma kararı almıştı. Yurtdışından teklifler vardı. Ancak Aselsan başta olmak üzere, o dönemde Ericsson’da birlikte çalıştığımız müşterilerimizin değerli yöneticileri, yurtdışına gitmemiz yerine kendi işimizi kurmamızı önerdiler. Biz de bu tavsiyeleri dikkate aldık. Cesaretle ve büyük bir hevesle firmamız Electra IC’yi kurduk. Türkiye’de kaldık ve ülkemize hizmet etme fırsatına sahip olduk. Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nden mezun olan ilk Ar-Ge şirketi de biz olduk. SAYISAL ÇİP TASARIMI Electra IC ne iş yapıyor? İlk aldığımız iş, Aselsan ile çalıştığımız iki projeydi. Aselsan’ın aviyonik sistemlerle ilgili projeleri üzerinde çalışırken; havacılık ve savunma odaklı bir şirkete dönüştük. Tüketici elektroniği, otomotiv, WiFi, Bluetooth, GPS gibi kablosuz bağlantı projelerinde de aktifiz. Sayısal çip tasarımı ve çözümlerini yapıyoruz. Yani içi boş bir donanım olan çiplerin (FPGA) tasarımını yapıyoruz. YAZILIM DEĞİL DONANIM Çip tasarımı bir yazılım mı? Bilinenin aksine bu bir yazılım değil. Bluetooth, GPS ve WiFi gibi belirli fonksiyonları yerine getiren çiplerin tasarımlarını örnek olarak verebilirim. Biz bir çipe, yapacağı işin tasarımını inşa ediyoruz, yani donanım geliştiriyoruz. BUTİK ÇİP TASARIMI İhtiyaca özel tasarım yapıyor musunuz? Evet... İhtiyaca özel butik üretim yapıyoruz. Savunma sanayinde o yüzden güçlüyüz. Kritik, özel üretimleri yerel firmalarımızın yapabilmesi çok önemli. Bu durum ülkemizi çok daha güçlü konuma getiriyor, yeni ürünler savunma sanayimizi geliştiriyor. Savunma sanayi ihtiyaçları çok özel ve ülkeye özgüdür. Başka bir ülkenin yaptığı ürün ile bağımsız olamayız. Bu nedenle kendi üretimimizi yapmak çok önemli ve değerli. Masaya oturduğumuz zaman, güçlü olduğumuzu böylece gösterebiliriz. MALEZYA İLE ÜRETİM Türkiye çip üretebilecek mi? Yerli çip üretme kanallarını zorluyoruz. Malezya’dan bir firma ile ortak bir projemiz var. Birlikte çip üretimine geçeceğiz. Çip tasarımı bu işin dip noktası. Yazılım ve donanımı birlikte yapınca teknolojik olarak bağımsızız. Yazılımı çalıştıracağınız bir donanıma illa ki ihtiyaç duyuyoruz. O donanımı da yurtdışından almayacağımız günler için çalışıyoruz. Yurtdışı bağlantılarınız var mı? 2016’da aviyonik tecrübemizdeki ilk projemizi TÜBİTAK’a sunduk. DO-254 sertifikasyon süreçlerine göre Aviyonik Elektronik Donanım geliştirebilme kabiliyetine sahip olduk. Bu tecrübe ile Almanya’daki bir ABD’li firmaya DO-254 sertifikasyonu üzerine danışmanlık verme başarısına imza attık. Çip tasarımı niş bir sektör ve işi çok iyi biliyor olmanız lazım. Teknoloji üreticisi olarak bilinen Almanya’dan bile bir firma gelip bizimle çalışıyor. ‘Dünya çapında tercih edilen bir firma olma’ hedefimize adım adım ilerliyoruz. MÜHENDİSE KOMANDO EĞİTİMİ Ateş Berna, Electra IC olarak yeni mezun mühendisleri iki aylık deneme sürecine tabi tuttuklarını belirterek, bu eğitimi şöyle anlattı: “Sayısal tasarım alt yapısı olan gençleri bu programa başlatıyor, ne kadar başarılı olabileceklerini program esnasında daha net anlıyoruz. Onlara, yüksek teknolojili projelerimizi tanımlıyoruz. Öğrendiklerini bizzat uyguluyorlar. Bu işe ‘Sayısal çip tasarımının komando eğitimi’ diyoruz.” AVRUPA’NIN TÜBİTAK’I BİZİ SEÇTİ “Bir Türk şirketi olarak, global bir oyuncu sıfatıyla sayısal çip tasarımı ve tasarıma yönelik çözümler üretmenin gururunu yaşıyoruz. Almanya’daki ABD’li firmanın, Belçika’daki IMEC’in bizi seçmesi çok önemli ve değerli. Çünkü IMEC, Avrupa’nın TÜBİTAK’ı olarak anılır. IMEC ile mikro çip tasarım projemiz üzerinde çalışıyoruz.” SAVUNMA FİRMALARINA EĞİTİM VERİYORUZ Ateş Berna, müşterilerinin 2015’de sayısal çip tasarımı ve gömülü sistemler üzerine eğitim almak istediğini söyledi. Almanya’dan geçmişte eğitim aldıkları bir firma ile işbirliği yaptıklarını belirten Berna, bu çalışmanın sonucunu ise şöyle özetledi: “O kadar başarılı olduk ki, ciromuzun çok önemli bir bölümü eğitim hizmetlerimizden gelmeye başladı. Bu başarı bize, global İngiliz firması olan Doulos’un dünyadaki 5 sertifikalı iş ortağından biri olma hakkını kazandırdı. Artık Doulos; Orta Doğu ve Avrupa’daki eğitim çalışmalarını da Electra IC ile birlikte yapmak istiyor. Halen bütün savunma sanayi firmalarıyla eğitim alanında da çalışıyoruz. Türkçe ve yabancı dilde verdiğimiz tüm eğitimlerimiz sertifikalı. Öte yandan savunma sanayinin merkezi Ankara’da Hacettepe Teknokent’te de bir ofis açtık.”

24 Eylül 2019 Salı

Cam ambalaj üretiminde kalite kontrol işbirliği

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul firmalarından Video Analitik; hem teknopark firmalarıyla hem de büyük sanayi kuruluşları ile işbirlikleri yapıyor, ortak projeler yürütüyor. Firma; sinyal, görüntü işleme, bilgisayarlı görü, makina öğrenmesi, spektroskopi, termal görüntüleme alanlarında yazılım ve donanım geliştiriyor. Video Analitik, yerli cam sanayinin en büyüklerinden Gürallar Cam Ambalaj’ın (GCA) dünya ile rekabet eden cam kalite kontrol çalışmalarına önemli katkılar sağlıyor. Bu katkı GCA’nın teknolojide dışa bağımlılığını azaltıyor. SİLİKON VADİSİ DENEYİMİ Video Analitik, 2014’de Dr. Ahmet Baştuğ tarafından kuruldu. Dr. Baştuğ, 1994 ÖYS sınavında en iyi net puanı çıkaran üç öğrenciden biriydi. Elektrik-elektronik mühendisliği alanında, hepsi yüksek şeref listesinde olmak üzere; ODTÜ’den lisans, Boğaziçi Üniversitesi’nden yüksek lisans ve Fransa’nın en köklü haberleşme okulu olan Telecom Paris Tech’den doktora diplomalarına sahip oldu. En iyi makale ödülüne lâyık görüldü. Sophia Antipolis Teknoloji Parkı’nda, Silikon Vadisi’nde ve Türkiye’de teknoparklarda çalıştı. Dr. Ahmet Baştuğ, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. 30 PATENTE KATKI Kariyerinize sayısal çip tasarımı yaparak başlamışsınız… Öğrenimim ile eş zamanlı olarak; Alcatel Microelectronics, STMicroelectronics, Philips Semiconductors firmalarında sayısal çip tasarımcısı ve algoritma geliştirici olarak çalıştım. Endüstri ve akademi arasında iyi bir denge kurarak günün en sıcak konu ve problemleriyle haşır neşir oldum. Bu durum 30’dan fazla patente birinci elden katkı vermemi sağladı. Fransa’daki doktoram esnasında 3G cep telefonu alıcı yapıları üzerine yaptığım çalışmam, bir ABD startup firmasının kurulmasına zemin hazırladı. Doktora sonrasında da cep telefonunun mucidi Martin Cooper’in Silikon Vadisi’nde kurduğu bir başka ABD firmasında danışman olarak çalıştım. Şu anda ABD’den ADI firmasına hassas gaz ölçümüne yönelik spektroskopi hizmeti veriyoruz. SAMSUNG İLE REKABET Geri beyin göçüne nasıl karar verdiniz? Ülkeme borcumu ancak yerli firmalarda çalışarak ödeyebileceğimi düşündüğüm o dönemde, Vestel’in İTÜ Teknopark’taki biriminde Pixellence Grup Müdürü arkadaşım Ali Sayınta’nın, “Sen bir buraya gelsene” demesi, önce ABD-Türkiye arası git gellere, sonunda da Vestek’te Principal Video Architect olarak 6 sene çalışmama vesile oldu. LCD/LED TV’lerin en gözde olduğu dönemlerde Philips, Samsung gibi dünya devleriyle rekabet edip görüntünün tozunu aldık. Geliştirdiğim algoritmaları, daha akıllı ve okumuş çocuklar FPGA ve ASIC devrelerine dönüştürdü. GENİŞ ETKİ ALANI Video Analitik’in kuruluşu nasıl oldu? Vestel/Vestek de keyifliydi; mutluydum. Ama bir zamandan sonra dümene geçmeniz, kendi hayata bakış açınız ve doğrularınız nezdinde ilerlemeniz gerekiyor. 2014’de TEYDEB 1507 desteğini de arkama alarak Video Analitik’i kurdum. Sektörde, endüstride geniş bir etki alanım olsun; içinde bulunduğum ekosistemdeki düzgün insanlarla işbirliği ve çözüm ortaklığı dahilinde güzel işler yapalım; ihtiyaçtan doğan problemleri çözelim; ürün geliştirelim; zamanla mutlaka iyi yerlere de gelinir diye düşündüm. UZAK YAKINA GELİYOR Uzaktan erişim sistemini anlatır mısınız? Argeist ile birlikte TEYDEB destekli “Uzaktan Erişimli Çevresel Farkındalık Sistemi” geliştirdik. Uzak mesafede bir daire etrafına konumlanmış çokça kameranın görüntüsünü birleştirerek kablosuz kanal üzerinden getirebiliyoruz. Etkin, kullanıcı dostu bu sistem Alpera Motors’un yerli insansız kara aracı Alkar’da kullanılıyor. GPS’SİZ ALANDA DRONE Argeist ve Rotorbit ile ortak projemiz de şu: GPS içermeyen ortamlarda, ilave ekipman kullanmadan, sadece kameradan elde ettiğimiz görüntüler vesilesiyle konumlama yapıp otonom drone uçurabiliyoruz. Video Analitik’e burada büyük oranda tanımlanan görev; perception bağlamında geleneksel bilgisayarlı görü ve modern derin öğrenme tekniklerini yoğurarak etraftaki nesneleri sezip, kestirmek, takip etmek. VİDEO SIKIŞTIRICI Yüksek miktarda ve gecikmesiz video aktarım gereksinimi olan, daha çok askeri ve kritik cihaz içi elektronik alt sistemlerde kullanılmak üzere, tümüyle donanım temelli H264 Video Codec (video sıkıştırıcı ve çözücü) geliştirdik. İlk müşterimiz ASELSAN. Video Analitik’in geliştirdiği model ve algoritmayı çözüm ortağımız Yongatek firması FPGA (programlanabilir çip) içinde gerçekliyor. BEBEKLERİ ENFEKSİYONDAN KORUYOR Dr. Ahmet Baştuğ, sağlık alanındaki çalışmalarını ise şöyle anlattı: “Ana partnerimiz Argeist ile yeni doğan ve yoğun bakım ünitelerinde el hijyeni sağlamaya ve hastane enfeksiyonlarını önlemeye yönelik bir sistem geliştiriyoruz. Sağlık personelini anlık izleyerek eksiklikleri ya da yanlışlıkları ikaz edebilen prototip üzerinde ticari ve teknolojik olarak çalışıyoruz.” ESNEK ÜRETİM Dr. Baştuğ Türkiye’de Ar-Ge’ye en çok kıymet veren firmalardan biri olan Gürallar Cam Ambalaj (GCA) ile çalıştıklarını belirterek, faaliyetlerini şöyle özetledi: “Geliştirdiğimiz sistem; farklı bölümlerden gelen ürünlerin kalınlıklarını, sıcaklıklarını, kalitesini ölçebiliyor, prosesin nasıl gittiğini söylüyor. An be an üretimin durumu hakkında fikir veriyor. Bir Türk firmasının teknoloji anlamında dışa bağımlılığını büyük oranda azaltıyor ve üretimde esneklik kazandırıyoruz.” HORİZON 2020 SME ÖDÜLÜ Video Analitik, Türkiye’den kabulü yüzde 2’nin altında olan Horizon 2020 SME Instrument Phase 1 ödülünü aldı. Ödül hastane enfeksiyonlarını önleyen sistem için verildi.

17 Eylül 2019 Salı

Yamaç paraşütüyle Silikon Vadisi’ne inecek

HABER: ECEM ÇUHACI KÜÇÜK Ekstrem sporlar her ne kadar eğlenceli olsa da çoğu zaman güvenlik açısından akıllarda soru işareti bırakabiliyor. Bu sporlardan biri de yamaç paraşütü. Yamaç paraşütü yapmak hem cesaret hem de yetenek işi. Uzun süren eğitim süreçlerinde profesyonelleşmek büyük önem taşısa da güvenli bir şekilde yere iniş yapmak en önemli unsur. Yamaç paraşütü denildiği zaman Türkiye’de akla gelen ilk yer hiç şüphesiz Fethiye. İsviçre, Fransa da bu sporun yapıldığı önemli ülkeler arasında yer alıyor. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) Winglobal programına dahil olan ve Silikon Vadisi’ne gitmeye hak kazanan startup’lardan FlightMax, geliştirdiği uçuş ekipmanı ile birlikte olası bir kazayı önlemek için tasarlanmış. Projeye ait detayları ve Silikon Vadisi planlarını Flightmax kurucu ortağı Bilal Kubilay Keskin’e sorduk. KAZALARI YÜZDE 80 AZALTACAK Flightmax’in yenilikçi yönünden bahsedebilir misiniz? Flightmax, yamaç paraşütü sporuna merak sarmış, amatöründen profesyoneline kadar tüm hobi severler için tasarlanmış bir uçuş ekipmanı. Küçük bir cihaz olan Flightmax’in mobil uygulaması üzerinde sunduğu uçuş ekranındaki verilerle amatör pilotlar, profesyonel pilotlar gibi uçuş yapabilir. Olası bir kaza durumunda ise Flightmax otomatik olarak bunu algılar ve ilk yardım ekiplerine hemen haber vererek pilotun güvenliğini sağlamaya çalışır. Flightmax kullanan pilotlar uçuş sırasında ve olası kaza sonrasında birçok avantajlara sahip olur. Tüm bunlarla beraber asıl hedefimiz, uçuş verileri ile big data elde etmek ve kaza verilerini analiz ederek bir yapay zeka geliştirmek. Bu yapay zeka sayesinde de Flightmax, pilotların anlık verilerinden bir veri haritası çıkartarak olası bir kazayı öngörüp engelleyebilecek. Eğer bunu yapabilirsek kaza oranlarını yüzde 80 azaltabileceğimizi düşünüyoruz. Yine bu yapay zeka ile paraşütçülük okulları için hataları anlık iletip pilotu bilgilendiren bir asistan geliştirmek istiyoruz. HİKAYE DRONE İLE BAŞLADI Bu ürünü nereden yola çıkarak tasarladınız? Ürünün bir hikayesi var mı? Kurucu ortağımla beraber yaptığımız ilk girişim, Karadeniz sahilinde boğulan insanları kurtarmak için can simidi bırakan bir drone’du. 6 yıl önce böyle bir çalışma yaptık. Aslında bugün de vizyonumuz aynı: İnsanların eğlenmek için yaptıkları sporlardan mutlu bir şekilde evlerine dönmelerini sağlamak. HEDEFİMİZ DIŞ PAZARLAR Winglobal programı ile Silikon Vadisi’ne gideceksiniz. Orada neler yapmayı planlıyorsunuz? Her girişimcinin mutlaka bir Silikon Vadisi hayali vardır. Ben de oraya giderek bu hayalimi gerçekleştireceğim ve yatırımcı sunumunda olabildiğince heyecanlanmanın tadını çıkaracağım. Çünkü sıfırdan başladığımız bir yolda bu noktaya gelmek gerçekten de kutlamaya değer. Silikon Vadisi’nde kaldığımız süre boyunca Amerikan pazarlarında olan firmalarla bağlantı kurmaya çalışacağız. Yatırımcı sunumundan sonra yatırım alabilirsek Türkiye pazarı ile birlikte ABD veya Avrupa pazarına açılmayı planlıyoruz. Hedefimiz, dünyadaki tüm yamaç paraşütü pilotlarının güvenli uçtuğundan emin olmak ve onlara uçuş konforu sağlamak. Bu sayede global olacağımıza inanıyoruz. PARAŞÜTE YAPAY ZEKAYI DAHİL EDECEĞİZ Pazara aktif şekilde çıktığımızda ilk hedefimiz, yapay zeka teknolojisini paraşütçülük sektörüne getirmek olacak. İlk etapta pilotlara harita üzerinde çeşitli sitelerden aldığı verilerle hesap yapmaları yerine tamamen gelişmiş bir teknoloji ve matematik ile hesaplanmış veriler sunmak istiyoruz. Daha sonrasında da bu sistemi yamaç paraşütü eğitimlerine kazandırmayı planlıyoruz. Eğitimcilerin işini kolaylaştıran öğrenci verilerini takip ve analiz eden özellikler getirmek istiyoruz. Bu sayede daha fazla insanın yamaç paraşütüyle ilgilenmesini ve ölüm oranlarını en az yüzde 50 oranında azaltmayı öngörüyoruz. Tüm bu alanlarda kendimizi geliştirdiğimizde de ürünümüzün Türk askerlerinin paraşütçülük eğitimlerinde kullanılmasını, böylece ülkemize faydalı bir şeyler yapabilmeyi hedefliyoruz. İLK KEZ FETHİYE’DE KULLANILACAK Proje kapsamında bir prototip üretip, bunu Türkiye’nin en profesyonel yamaç paraşütü pilotlarının olduğu bölgede, Fethiye’de beğeniye sunduk. Flightmax ile çok ilgilendiler ve geliştirilmesinde yardımcı olmayı kabul ettiler. Fethiye yamaç paraşütü kooperatifi ürünün geliştirilmesinde de çok aktif rol oynuyor. İlk hedefimiz ürünün Fethiye’de geliştirilmesi ve kullanılmaya başlanması. Sonrasında da tüm Türkiye’deki pilotların beğenisine sunacağız. Paraşütçülük evrensel bir spor olduğu için tüm dünyadaki pilotlara hitap eden bir ürün geliştiriyoruz.

10 Eylül 2019 Salı

Savunmaya milli RF mikro dalga modül

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul firmalarından Asartech; haberleşme ve savunma sektörlerine terzi işi Radyo Frekans (RF) mikro dalga modül tasarımı, prototiplemesi ve üretimi yapıyor. Entegre Lojistik Destek (ELD) sistemi kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Milli Savunma Bakanlığı Tersane Komutanlıkları için sofistike teknolojiye sahip deniz savunma platformlarında, yurt dışı kaynaklı mikro elektronik sistemler üzerinde arıza tespiti sağlayabilen Asartech; özel ve milli onarım yapabilen, talep edildiğinde ikame tasarım ve üretim gerçekleştirebilen ender teknoloji firmalarından biri. İstanbul Ticaret’in sorularını, Asartech A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Burkay Alan cevaplandırdı. Alan, Türk Deniz Kuvvetleri’nde 25 yıllık elektrik-elektronik ihtisasına dayalı bilgi ve yönetim tecrübesini, 13 yıllık akademik, 5 yıllık danışmanlık çalışmalarını, 3 yıl önce kurduğu firmasında nitelikli bir mühendislik ekibiyle bir araya getirdi. TERZİ İŞİ VE MİLLİ Asartech ne iş yapıyor? Elektrik-elektronik, RF mikrodalga, haberleşme, deniz ulaştırma mühendisliği yetkinliklerine; analog ve sayısal tasarım, gömülü yazılımlar yeteneklerine sahibiz. Deniz, hava ve kara savunma platformlarında bulunan radar gibi tespit sensörlerinin ve haberleşme cihazlarının bünyesinde bulunan RF mikrodalga aktif ve pasif modüllerin ihtiyaca özel özgün tasarımını, prototiplemesini ve üretimini yapabiliyoruz. Bunu ihtiyaca özel, terzi işi bir mühendislikle gerçekleştiriyoruz. GÜÇLÜ TASARIM VE ÜRETİM Maliyeti düşürüyor musunuz? Mesela yurt dışından alınmış ve arıza yapan bir sistemin operasyonel hayatını sürdürmesi için ortaya çıkan yüksek bedelli ithal onarım hizmeti alımına ihtiyacı kalmadan arıza onarımı yapabiliyoruz. Asartech, kart ve modüldeki arızayı tespit ettiği gibi talep edildiğinde ikame tasarım ve üretimini milli olarak gerçekleştirebiliyor. RF mikrodalga alanında mikserler, osilatörler, konventörler ve filtreler gibi RF mikrodalga aktif ve pasif modülü tasarlayarak üretiyoruz. Hizmetlerimiz kapsamında danışmanlık ve eğitim de var. DIŞA BAĞIMLILIK AZALIYOR İthal ikamesi mi yapıyorsunuz? Asartech, yurt dışına gidilmesini engelliyor. Milli mühendislik ile ithal ikamesini sağlıyor, dışa bağımlılığı azaltıyor. Yurt dışından gelen RF mikro-dalga kart ve modüllerin tasarım ve üretimini milli mühendislik kaynakları ve yerli alt yapısı ile gerçekleştiriyor. SAVUNMANIN TEDARİKÇİSİ Savunma sanayine verdiğiniz hizmetler neler? Savunma Sanayi Entegre Lojistik Destek (ELD) sistemi kapsamında elektronik sistem entegrasyonu, servis, bakım, arıza tespiti ve onarımı için teknik hizmet desteği veriyoruz. Aralarında TÜBİTAK gibi araştırma kuruluşları; ASELSAN, Meteksan, Koç Bilgi Savunma gibi savunma sanayi şirketlerinin Ar-Ge, tasarım ve prototipleme projelerinde talep edildiği şekilde rol alıyor ve yine savunma platformlarında sistem entegrasyonu, servis ve bakım destek hizmetleri vermek üzere faaliyet gösteriyoruz. İHRACATTA REKABETÇİ İhracatınız var mı? Asartech, küresel RF mikrodalga tasarım ve programlama yazılımlarına ilişkin çeşitli topolojilerin milli olarak araştırılması, tasarlanması, geliştirilmesi ve optimizasyonu konularındaki Ar-Ge çalışmaları kapsamında ihracat gerçekleştiriyor. 2019 uluslararası savunma fuarı IDEF’19’da RF mikro-dalga tasarım ve prototipleme yeteneklerimizle büyük ilgi gördük ve müşteri portföyümüz genişlemeye başladı. Şimdi bu yeteneklerimizi sivil ulaştırma ve haberleşme alanlarında teknik destek hizmet sağlayıcısı olarak İngiltere, İsviçre, Norveç’in de aralarında bulunduğu ülkelere ihraç etmek için mühendislik kalitesi, maliyet ve teslim süreleri açısından rekabetçi çalışmalarımız devam ediyor. GİYİLEBİLİR SENSÖRLER Teknopark İstanbul çatısı altında ulusal ve uluslararası patent başvurusunu yaptığımız Kablosuz Veri Haberleşme Linki ile Personel ve Malzeme Takip Sistemi geliştirdik. Bu sistem; deniz ulaştırma ve diğer ulaştırma vasıtalarında, açık deniz yapılarında, çeşitli savunma platformlarında, tersanelerde, limanlarda, havaalanlarında; personel, yolcu, yük, cihaz ve teçhizat gibi insan ve malzemeyi bugün frekans ve donanım açısından yaşanan teknik problemleri aşacak şekilde izleyen, takip ve rapor eden bir Çoklu Frekans Kablosuz Mikro Sensör Şebekesi. ENDÜSTRİDE DE KULLANILIYOR Endüstride de kullanılıyor mu? Proje, savunma amaçlı olduğu kadar endüstriyel uzaktan kumandalı ve otonom insansız araçların ihtiyaçlarını gözeterek birçok farklı şebekeye ait cihazların ortak bir altyapı üzerinden birbiriyle haberleşmesini kapsayacak şekilde genişletildi. Bu kapsamda proje; akıllı şehir uygulamalarında, fabrikalar, üretim ve lojistik merkezleri, alışveriş merkezleri ve marinalarda rahatlıkla karşılığını buluyor. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ MODELİ Asartech olarak İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi, Sabancı, Marmara gibi üniversitelerimizden yükseköğrenimlerimiz sayesinde halen irtibatta olduğumuz danışman öğretim üyelerimiz bulunuyor. Yüksek lisans ve doktoralarını bu danışmanlarımızın gözetiminde yapan genç mühendislerimizle birlikte sanayiden talep edilen problemlere teknolojik çözüm üreterek tecrübe kazanıyoruz. Böylece özgün ve sürdürülebilir bir üniversite-sanayi işbirliği modeli yürütüyoruz. Bu sayede nitelikli yol arkadaşlarımızın sayısı arttıkça bizim sonuca ulaşmadaki hızımız da arttı. SAVUNMANIN MERKEZİNE LABORATUVAR KURDU Savunma, Uzay ve Havacılık Kümelenmesi’nin (SAHA) üyesi olarak Teknopark İstanbul’daki üretim altyapısını savunma sanayinin merkezi Ankara’ya taşıyan Asartech A.Ş; Hacettepe Teknokent’te Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Tesis Güvenlik Niteliklerine haiz tasarım, prototipleme ve üretim laboratuvarları kurdu.

10 Eylül 2019 Salı

Doğa dostu yosun baskılı tişört

HABER: AYŞE BAŞAK Sadece üç ayda doğada tamamen çözünebilen bir tişört üretildi. Doğal ağaç lifleri ve yosundan dokunmuş bir kumaştan üretilen tişörtün dikişleri ve baskıları da tamamen doğal. Tamamen pamuk bir tişörtün doğada uygun koşulları bulduğunda altı aydan bir yıla uzayan bir süre içinde çözündüğü düşünüldüğünde bu süre büyük önem taşıyor. Bu haber dünyanın atık probleminde pay sahibi moda endüstrisinin boyutları düşünüldüğünde göze küçük görünüp ufak bir adım gibi gelebilir ama her şey küçük bir adımla başlamaz mı?Moda endüstrisinde sorumlu, sürdürülebilir üretim bilinci giderek önem kazanıyor ve kazanmak zorunda. Değişim inovatif adımlarda gizli. ATIK BÜYÜK SORUN Tüketim çılgınlığı sonucu ortaya çıkan atıklar günümüzün en büyük sorunlarından birini teşkil ediyor. Okyanuslarda çöp adaları oluştu, atıklar dünyanın en bakir köşelerine ulaştı, ıssız adaları dahi kapladı. Tek kullanımlık plastikler, okyanus ve deniz yaşamını, canlıları tehdit eder hale geldi. Bilim insanları, dünyanın, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir biçimde atığa maruz kaldığını açıklıyor ama tüketim aynı hızda, kontrolsüzce devam ediyor. Bu hızla tüketmeye devam edersek gezegeni milyonlarca yıl boyunca atıklardan temizlemek mümkün olmayacak ve gelecek nesillere bir çöp yığınından başka bir şey bırakmayacağız gibi görünüyor. Bu yüzden sorumlu tüketim ve sıfır atık politikaları büyük önem taşıyor. Hem bireysel hem toplumsal olarak sorumluluğumuz büyük. Sürdürülebilir bir yaşam benimsememiz ve bu hususta kendi küçük hayatımızdan başlayarak farkındalık yaratmamız mühim. Her yıl dönüştürülmeden çöpe giden en önemli kalemlerden biri de kıyafetler. Milyarlarca kıyafet öylece çöpe atılıyor ve doğaya karışmaları, çözünmeleri çoğunlukla yıllar alıyor. Hele de tekstil sektöründe doğal malzemelerden uzaklaşıldığı, dokumalarda pamuk, keten gibi geri dönüşüme elverişli iplik yerine sentetik, plastik ürünlere geçildiği düşünüldüğünde bu süre giderek uzuyor. Üstelik tamamen pamuklu iplikten dokunmuş bir kıyafetin, yüzde 100 keten bir elbisenin dikişi, boyası ya da baskısı sentetik olduğunda da geri dönüşümü vakit alıyor. DOĞAL LİFLER Doğa sporlarını sevenlere hitap eden bir ürün çizgisine sahip çevreci Vollebak firması, moda endüstrisinin atık probleminin bir ucundan tutmaya ve sürdürülebilir tekstil üretimi yapmaya çalışıyor. Firma uzun araştırmalar sonucu ladin, kayın ve okaliptüs lifleri ile yosun karışımından bir tişört üretti. Tamamen doğal liflerden dokunan tişört, doğada sadece üç ay gibi çok kısa bir sürede çözünebiliyor. Firma, dokumayı yaptığı ipliğin malzemesi kadar dikişler ve baskılar konusunda da yoğun araştırmalar gerçekleştirmiş. Çeşitli araştırmalar ve deneyler neticesinde sentetik mürekkep kullanmak yerine ham maddesi yosun olan bir baskı geliştirmişler. Tişörtün ön yüzünde yosunlardan üretilmiş yeşil renkli bir kare basılı. Baskı hazırlanırken hammaddeyi oluşturan yosunların ışık hassasiyetlerine bağlı olarak farklı yeşil tonları elde ediliyor. Ayrıca kullandıkça da baskının rengi değişiyor. ÜZERİNDE ÇİÇEK YETİŞTİRİYOR Tişörtünüz eskidiğinde balkonunuzdaki saksıya, bahçenize ya da mahallenizdeki parka mı gömeceğiniz tamamen size kalmış. Her şeyiyle tamamen doğal olduğu için doğrudan toprağa karışacak tişörtünüzün üzerinde çiçek yetiştirebilirsiniz. Tişörtün üretiminde kullanılan liflerin elde edildiği ağaç ve yosunlar tamamen endüstriyel üretim için yetiştirilmiş olanlardan geliyor. Yani doğal yaşama ya da bir ormana zarar verilmiyor.

06 Eylül 2019 Cuma