Atomik saatler veya daha yaygın ismiyle atom saatleri, dünyadaki en hassas saatlerdir. Buna rağmen araştırmacılar atomik titreşimleri daha doğru ölçebilmek, karanlık madde ve yerçekimi dalgaları gibi olayları daha iyi algılayabilmek için daha hassas atom saatleri üzerinde çalışıyor. Nature dergisinde yayınlanan makale ile bilim dünyası ile paylaşılan habere göre Massachusetts Teknoloji Enstitüsü araştırmacıları, bugüne kadarki en hassas atom saatini geliştirmeyi başardı. Bu yeni çalışmada araştırmacılar, klasik atom saatlerindeki gibi rastgele titreşen atomları ölçmek yerine daha farklı bir tasarım kurdu. Makaleye göre atomlar, ‘klasik fizik yasalarına göre imkânsız’ olacak şekilde birbirleriyle ilişkilendirildi. Ayrıca araştırmacıların belirttiklerine göre eğer bilim insanları bu salınımları doğru ve tam şekilde takip edebilirlerse, daha küçük zaman aralıklarını ayırt etmek için atomları kullanabilecekler. Elde edilen bu başarı ile bilim insanlarının bundan sonra yapacağı; yer çekiminin zamanın üzerindeki etkisi veya evren yaşlandıkça zamanın değişip değişmeyeceği gibi araştırmalarda yeni atomik saatler fazlasıyla yararlı olacaklar.

04 Ocak 2021 Pazartesi

AYŞE BAŞAK Gemiler her geçen gün daha büyük boyutlarda inşa ediliyorlar ve artık binlerce metreküplük hangarlarını insan gücü ile kontrol etmek büyük zaman ve işgücü gerektiriyor. Gelecekte bu sorunu çözecek, ilk gemi içi drone’lar hangarlarda uçmaya başladı. Kapalı mekanlarda uçan drone’lar ilk değil ama gemi içi drone uçurmanın diğer kapalı mekanlara göre çok daha büyük zorlukları var. Öncelikle gemiler sabit mekanlar değil. Deniz yüzeyi de dikey ve yatay olarak farklı şiddetlerde yalpa yapıyor. Bununla birlikte gemi içi mekanlar çok dar ve bölümler arası geçişler biraz fazla karmaşık. YÜK DE KONTROL EDİLİYOR Bu drone’lar sayesinde gemi içinde herhangi bir yerde paslanma, delinme veya panellerde incelme oranı gibi materyal kontrolünün yanında taşınan yükün durumu da kontrol edilebilir. Drone’lar, yapay zekanın da yardımıyla en son teknolojiyle donatılmış. Bulundukları bölmeden saniyede binlerce veri işleyen drone’lar, bu verilerden sadece önemli olanları kullanıcıya aktarıyor. İLK DENEYLER MEMNUNİYET VERDİ Araştıma ekibindenEvangelos Boukas, “Sonuca ulaşmak için yine de son ayrıntılara bakmamız gerekiyor. Ancak ilk deneyimlerimizden genel olarak çok memnunuz. Muayene görevinin tüm yönlerini bağımsız olarak yerine getirebilecek bir drone’u geliştirmenin bir sonraki aşamasına geçmeyi dört gözle bekliyoruz” diyor. Araştırmacılar bu yıl, drone’u gerçek bir geminin tankında, yani gelecekte çalışacağı ortamda test edebilmeyi umuyor. Otonom drone’un son versiyonunun 2022’de hazır olması bekleniyor.

04 Ocak 2021 Pazartesi

SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik SoftCand Yazılım, geliştirdiği çok hızlı canlı destek hizmeti veren Supsis’i ücretsiz olarak KOBİ’lerin hizmetine sunuyor. İthal muadillerine göre üstün niteliklere sahip olan Supsis Canlı Destek Sistemi; aynı anda 20 sohbet cevaplamaya imkân sağlıyor. 7/24 aktif kullanılabiliyor, tarayıcı üzerinden ekran paylaşımı yapabiliyor, yetkiliye bağlanıp bilgi alma imkânı sunuyor. Türk mühendislerce geliştirilen yerel yazılım, tüm iletişim kanallarından gelen taleplere tek bir uygulama üzerinden cevap veriyor. HER TARAYICIDA ÇALIŞIYOR Tüm mobil ve web tarayıcılarda çalışabilen chat penceresi sayesinde müşteriler firmaya tek bir tıklama ile ulaşabiliyor. Firmalar, sitelerini ziyaret edenlerin nereden geldiğini ve nereye baktığını görebiliyor. Çevrim dışı sohbet özelliğiyle müşteri ile her zaman iletişimde kalabiliyor. İstanbul Ticaret’in sorularını SoftCand’in kurucusu bilgisayar mühendisi Enes Dur cevapladı. HATALAR İLHAM VERDİ SoftCand nasıl kuruldu? KBÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği’nde okurken bir hosting firmasında canlı destek müşteri temsilcisiydim. Firma, yurt dışı sermayeli canlı destek hizmeti almak zorunda kalmış ve bu hizmet için çok yüksek lisans ücreti ödemişti. Fiyatı, performans özelliklerine yansıtılmamış bu canlı destekte arayüz problemliydi. Hızlı çalışmaya elverişli olmayan fonksiyonlar müşterilerin isteklerini karşılayamıyordu, personelin takibini de doğru yapamıyordu. Müşterilerden gelen şikâyet ve talepleri dikkate aldım. Sistem yöneticileri tarafından istenen çözümleri, sistemin eksiklerini tespit ettim. Supsis, tamamen müşteri isteklerinin çözümlenmesi amacıyla oluşturuldu. Son altı yıllık çalışmaların, fikirlerin, araştırmaların ve teknolojilerinin yansımasıyla oluşturulan Supsis Canlı Destek Hizmeti isimli projemle 2020 yılında Softcand Yazılım Hizmetleri A.Ş.’yi kurdum. BÜYÜK KULLANICI KİTLESİ Web yazılım, programlama, web tasarım, SEO, mobil uygulama ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. e-ticaret siteleri, web siteleri ve mobil uygulamalar geliştirip müşterilerimizin çözüm ortağı olup, firmalarının yurt dışına açılmasına destek sağlıyoruz. Müşterinin web sitesinde daha çok kalmasını sağlayacak çözümler üretiyoruz. Web girişleri en çok mobil telefonlar üzerinden yapıldığı için mobil uyumlu web siteleri tasarlayarak, müşterilerimizin büyük bir kullanıcı kitlesine ulaşmasını sağlıyoruz. MÜŞTERİYİ BEKLETMİYOR Supsis’i tanıtır mısınız? SoftCand Yazılım’ın bir ürünü olan ‘Supsis Canlı Destek Sistemi’, kullanıcının web sitenize gelen ziyaretçiler ile etkileşimini artırıyor. Supsis aracılığı ile tüm iletişim kanallarından gelen talepler tek bir uygulamada yanıtlanabiliyor. Ziyaretçilere online destek verilebiliyor. Müşteriler firmaya dilediği zaman ulaşabiliyor ve talepleri yanıtsız kalmıyor. Uygulamalar arasında zaman kaybını giderip, etkili müşteri desteği sağlıyor. İLK KÜRESEL MÜŞTERİ Canlı yayın destek sistemine hazır içerikler ekleyerek temsilcilerin, müşterilerle iletişimini kolaylaştırıyor. Yasaklı kelimeleri ekleme, ilgisiz içerikleri filtreleme özelliği ile müşteriler doğru kişilerle iletişim kurabiliyor. Temsilcilerin günlük konuşma sürelerine ilişkin rapor sunuyor. Üç ayrı kullanım paketi hazırladık. İlk paket, KOBİ’ler için ücretsiz. Diğer iki paketimiz müşterinin isteklerine göre özelleştirilebiliyor. Supsis’in ilk müşterisi küresel bir sigorta şirketi oldu. 5 DİLDE HİZMET Supsis kaç dilde hizmet veriyor? Şu anda İngilizce ve Türkçe aktif. Rusça tercüme bitmek üzere. Ardından Arapça ve Çince eklenecek. Talep olan herhangi bir dili de kolaylıkla ekleyebiliriz. Böylece kim nereden bağlandıysa, sistem o dili algılayarak kişinin dilinde hizmet verecek. Piyasada Supsis benzeri hizmeti olan bir yerli firma daha var, diğerleri yabancı. SÜREKLİ İLETİŞİM DESTEĞİ Supsis Canlı Destek Sistemi’ni KOBİ’lerin kullanımına ücretsiz sunduklarını dile getiren Enes Dur, şu bilgiyi verdi: “Bir kişilik bir işletme dahi isterse Supsis’i ücretsiz kullanabilir. Mesajlaşma sürecini kademeli olarak destekleyen Supsis, online olamama durumunda offline desteğini aktif hale getirip iletişim hizmetini e-posta ve SMS olarak kayda alıyor. Böylece işletme, müşterileri ile sürekli iletişim halinde olabilir ve cevap verebilir.” EKRAN PAYLAŞIMI Supsis, tarayıcı üzerinden ekran paylaşımı imkânı vererek sorunun görsel iletimini sağlıyor. Böylece anında çözüm geliştirilebildiği için zaman yönetimi ve iş gücü kolaylığı sağlıyor. SUPSIS’IN AVANTAJLARI * Güncellenen, gerçek zamanlı gösterge bildirimi sağlıyor. * Fonksiyonel kullanıcı dostu panel ile iş gücü kolaylığı sunuyor. * Müşteri ile temsilci bağlantısında sorun tespit edip, uyarı veriyor. * Geliştirilmiş analiz ve raporlama araçlarıyla eksiksiz personel kontrolü yapıyor. * Puanlama ve analiz araçlarıyla müşteri şikayet ve memnuniyet analizi yapılabiliyor. * Verileri, özel şifrelenmiş veri tabanlarında saklıyor. * Kullanıcı, sistemde tutulan kayıtları kolaylıkla kendi sistemine indirebiliyor. * Müşteriyi bölümlere ve departmanlara göre özel kuyruklara yönlendirebiliyor. * Çevrimdışı destekte SMS ve e-posta ile sohbet imkânı sağlıyor. * Temsilciler arasında konuşma paneli ve chatte gizli mesaj imkanı veriyor. * Gelişmiş hazır içerik ve kısa yollar kullanarak yüksek verimlilik sağlıyor. * Yüksek veri güvenliği ve izolasyon tedbirleriyle müşterilerin sunucusunda kullanılabiliyor.

04 Ocak 2021 Pazartesi

Çinli araştırmacılar, dünyada ilk kez ışık temelli kuantum bilgisayarı geliştirdiklerini açıkladı. Kuantum bilgisayar, klasik bilgisayarlara göre çok daha hızlı veri işleyebiliyor. Science dergisinde yayınlanan makaleye göre, ‘Jiuzhang’ adı verilen kuantum bilgisayar, ‘kuantum hesaplamanın avantajını’ oldukça güvenilir bir şekilde gösterebiliyor. HIZLI SİMÜLASYON Kuantum bilgisayarlar, geleneksel bilgisayarlarda çalıştırılması imkânsız olan simülasyonları çok hızlı bir şekilde işliyor. Bu hız sayesinde malzeme bilimi, yapay zekâ ve tıpta büyük atılımlar sağlanabileceği tahmin ediliyor. Jiuzhang, adını tarihi bir Çin matematik metninden alıyor. Gauss bozonu örneklemesi adı verilen son derece ezoterik bir hesaplamayı 200 saniyede gerçekleştirebilen bilgisayarın hızına en yakın dünyanın en hızlı klasik süper bilgisayarı Fugaku’nun aynı işlemi yaklaşık 600 milyon yıl süreyle yapabileceği tahmin ediliyor. GOOGLE’DAN FARKI Jiuzhang, Google’ın 53 qubit kuantum bilgisayarının geçtiğimiz seneki rekorunun ardından hemen ikinci sırada bulunuyor. Google, hesaplamada süper iletken materyaller kullanmıştı. Jiuzhang’ın ise hesaplama için 76 fotonu manipüle ettiği yeni bir metot kullandığı belirtiliyor. ‘HACKLENEMEZ’ İDDİASI Çin, özellikle son yıllarda kuantum teknolojisine hakim olabilmek için devasa yatırımlar yapıyor. 2017 yılında uzaya gönderilen Quantum Experiments at Space Scale (QUESS) uydusu, kuantum iletişimi için uzay temelli ilk test platformu olmuştu. Çinli yetkililer, kuantum uydusunun iletişim yönteminin ‘hacklenemez’ olduğunu iddia ediyorlar. Çin, ayrıca başkent Pekin ile ticari merkezi Şangay arasında 2 bin km uzunluğunda ‘kesilmeye dayanıklı’ kuantum iletişim hattı kurmaya başladı.

21 Aralık 2020 Pazartesi

HABER: AYŞE BAŞAK Danimarka Teknik Üniversitesi (DTU) araştırmacıları, kaliteli ve sağlıklı bir uyku için havalandırmanın önemini, uyuyan deneklerin hazırbulunduğu deneylerde inceledi. Altı haftalık süre boyunca, 10 denek, denizaltı benzeri bir iklim odasında araştırmacıların tasarladığı bir kapsüle girdi. Bu süre boyunca kapsüldeki tüm hava kalitesi incelendi. Araştırma ekibinden Doç. Dr. Pawel Wargocki, çalışmanın önemini, “Bu alanda çok az araştırma yapıldı ve şimdiye kadar yapılan çalışmalar, hava kalitesine değil, öncelikle yatak odasındaki ideal sıcaklığa odaklandı” diye açıklıyor. KOL SAATİ İLE KAYIT Projenin amacı, uyku kalitesi ile bağlantılı olarak ortamda oluşan CO2 içeriğinin olumsuz bir etkiye sahip olmaya başladığı anda havalandırmanın ve temiz havanın önemini belgelemek. Uyku kalitesi üzerindeki etkiler, deneklerin ne kadar çabuk uykuya daldığını, gece kaç kez uyandığını ve uykunun hafif, derin veya REM uykusu olup olmadığını ölçebilen bir kol s­­­aati ile kaydediliyor. Doç. Dr. Pawel, “Araştırmamıza dayanarak 800 ppm’nin altındaki seviyelerin olumlu bir etkiye sahip olduğunu söylememiz kesin değil. Ama 1.000 ppm ve daha yüksek seviyelerde uyku kalitesi üzerinde olumsuz bir etki açıkça görünüyor” diyor . 2022’DE TAMAMLANACAK Uyku sırasında CO2’yi ölçen deney bir yıl önce başladı. Diğer alt çalışmalar ile nem, partikül konsantrasyonu ve organik bileşik seviyeleri gibi faktörler de inceleniyor. Tüm alt çalışmaların 2022’de tamamlanmasının ardından araştırmacılar verilerini derleyecek ve bunları bilim dünyası ile paylaşacak.

21 Aralık 2020 Pazartesi