tatil-sepeti
Gıdada fiyat artışlarına çözüm tarım politikasında

HABER: ŞEREF KILIÇLI Balkanlar ve Ortadoğu’nun en büyük, Avrupa’nın ise ikinci büyük gıda toptancıları merkezi Mega Center, aynı zamanda sektörün kalbinin attığı bir merkez konumunda. Gıda sektörünün ekonomide taşıdığı önem, son yaşanılan döviz kuru dalgalanmalarında bir kez daha net bir şekilde anlaşıldı. Mega Center Gıda Toptancıları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MEGASİAD) Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Kemal Altınkılıç ile sorunları ve çözüm önerilerini konuştuk. SİSTEM SORUNU VAR “Sektörün en büyük sorunu, sistem sorunu” diyerek sözlerine başlayan MEGASİAD Başkanı Altınkılıç sektörde yaşananları şöyle anlattı: “Karşılıksız çek-senet sorunu çözülebilmiş değil. İşini doğru yapan tüccar mağdur oluyor. Konkordato uygulamalarında da sistem sorununu gördük. Borcunu ödeyecek gücü olduğu halde, konkordatoyu istismar edenler de oldu. İkincisi, bankalar ekonomide sıkıntı olduğu zaman verdikleri krediyi vaktinden önce geri çağırıyorlar. Bunu engelleyecek bir müeyyide mutlaka gelmeli. ‘Krediyi erken çağırıp sen bu tüccarı batıramazsın’ denilmeli.” AYNI ZİNCİRİN HALKASI Gıdadaki sorunun çözülmesi için tarıma inmek gerektiğini belirten Altınkılıç, önerisini şöyle açıkladı: “Aynı zincirin halkasıyız. Başta sorun varsa, tüm halkalara sirayet eder. Tarım envanterimiz olmadığı için etin, sütün fiyatının yarın ne olacağı belli değil. Mesela yem, üreticinin en önemli girdi maliyeti. Şu anda üreticiler sütten para kazanamadığı için hayvanını kesmek için sıra bekliyor. Üreticinin yem maliyetini düşürecek tedbirler alınmalı.” MAHSULE DESTEK Doğu ve Güneydoğu’da hayvancılığa doğru desteklerin verilip bu bölgenin tekrar et ve süt deposu haline getirilmesini öneren Altınkılıç, şöyle devam etti: “En başta da meraların ıslah edilmesi lazım. Tarımda, sübvansiyon araziye veriliyor. Oysaki destek, mahsule verilmeli. Diğer bir konu, veterinerlik hizmeti konusunda da eksiklikler var. O konuda da yeni baştan bir program uygulamak gerekiyor. Tarım envanterini oluşturduktan sonra tarım müdürlükleri vasıtasıyla çiftçiyi bilinçlendirmek gerekiyor. Hangi ürünü ekerse, daha fazla randıman alacağı konusunda çiftçi bilinçli olmalı. Gıdadaki meseleyi en baştan yani kaynağı olan tarımdan çözmek lazım. Sistemin tabanında sorun varsa, ileriki aşamalarında çözüm olmuyor.” KÖYLÜ GÜÇLENDİRİLMELİ “Tüm süt üreticileri, çiftliklerden oluşacak diye bir kaide yok” diyen Altınkılıç, köylünün güçlendirilmesinin ekonomik ve sosyal gerekliliğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Köylünün bu işi yapmaya devam edebilmesi için köylüyü, kooperatiflerle de güçlendirmek gerekiyor. Köylünün çocuğuna ‘bu işten geçimimizi sağlayamıyoruz’ dedirten, büyükşehire göç etmek için bir çaba içine sokan koşulları ortadan kaldırmalıyız. Oradaki çalışmasının karşılığını alıp, geçim sıkıntısı çekmemeli. İnsan kendini orada değerli hissetmeli. Bir tespitimi daha aktarmak istiyorum, tarım arazilerine maalesef bina yapıyoruz. 10 yıl önceki ekilebilir arazi ile şimdiki bir değil. Tarımsal araziler imara açılmamalı.” ENFLASYONLA MÜCADELEYE DESTEK Konu, Enflasyonla Topyekun Mücadele Kampanyasına, Mega Center tüccarının verdiği desteğe gelince MEGASİAD Başkanı, kalıcı çözüm önerisinin altını çiziyor: “Tüccarımız memleket meselesi konusunda duyarlı. Enflasyonla mücadele kampanyasında da herkes elinden geleni yapmaya çalıştı. Mega Center olarak aktif katılım sağladık. İTO Başkanımız Sayın Şekib Avdagiç de buraya gelerek destek verdi. Ancak gıdada kalıcı çözüm için tarımdaki sorun mutlaka çözülmeli.” KÖPRÜLERE UCUZ SAAT ÖNERİSİ Gıdadaki maliyetlerin düşürülmesi için MEGASİAD Başkanı Kemal Altınkılıç’ın ulaşım konusunda da bir talebi ve önerisi var: “Gıdadaki bir maliyet unsurunu daha gündeme getirmek istiyorum, köprüler nakliye masraflarımızı artırdı. Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçiş ücretleri yüksek. Bu meseleye de bir çözüm bulunmalı. Köprülerin en azından ucuz saatlerinin olmasını öneriyorum. Dünyanın bazı ülkelerinde bu uygulanıyor.” MEGA CENTER’DAN İHRACAT DA YAPILIYOR MEGASİAD Başkanı Kemal Altınkılıç, Mega Center’ın gelişimi ve ekonomik büyüklüğü ile ilgili şu bilgileri verdi: “Mega Center’ın temeli 1994’te, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Açılışı yine Sayın Erdoğan’a nasip oldu, 2005’te Başbakanken açılışını yaptı. Mega Center’da, 450 bin metrekare alan üzerinde, yaklaşık bin 500 firma var. Haftada yaklaşık 100 bin araç giriş-çıkış yapıyor. Türkiye’nin en büyük üreticileri burada yer alıyor. Firmaların yaklaşık yüzde 10’u ihracat yapıyor.”

30 Ocak 2019 Çarşamba

Irak’ta altıncı enerji fuarı

Irak’ın başkenti Bağdat, altıncı kez Irak Enerji Konferansı ve Fuarı’na ev sahipliği yapacak. Irak Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nden yapılan duyuruda, Irak Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen fuar, 22-24 Nisan 2019 tarihleri arasında organize edilecek. Ayrıntılı bilgi için

28 Ocak 2019 Pazartesi

Kablosuz ağ arızasına Türk usulü yapay zeka

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul eko sistemi hızla gelişiyor. Türkiye’nin yükselen yıldızları ve gurur kaynağı olan bu firmaları her hafta sayfalarımıza taşıyor ve iş dünyasının onları daha yakından tanımasını amaçlıyoruz. Bu haftaki konuğumuz kablosuz ağlardaki (Wi-Fi) sorunları ortadan kaldıran yapay zeka yazılımı geliştiren TEA (Technological Endeavors for Advancement) İletişim Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. TEA Networks, Türkiye tek olan bu yazılım ile büyük firmaların bile almakta zorlandığı Avrupa Birliği Horizon 2020 SME hibesini kazanan iki Türk firmasından biri oldu. 20 PATENT ALDILAR TEA Networks, geçen yıl elektrik ve elektronik mühendisi Dr. Sarper Göktürk ile mikro elektronik mühendisi Kerim Aytek Tok tarafından kuruldu. Akademisyen olan genç girişimcilerden Göktürk, ODTÜ’yü, Tok ise Japonya Kyoto Üniversitesi’ni bitirdi. Japonya’da Panasonic firmasında kablosuz sistemler üzerinde araştırma yapan Tok ile kablosuz ağlar doktorasına sahip Göktürk TEA Network’s’ü kurmadan önce 20’nin üzerinde patent sahibi oldular. Uluslararası literatürde makaleleri de olan Göktürk ve Tok İstanbul Ticaret’in sorularını cevapladı: İŞ ARKADAŞLIĞINDAN ORTAKLIĞA Teknopark İstanbul’a nasıl girdiniz? Tok: Sarper ile birlikte geniş bant internet cihazları, yerel ağ ürünleri donanım ve yazılım üretimleri ile hizmet veren Airties firmasında çalıştık. Teknopark İstanbul’a “Kablosuz Ağlardaki Problemleri Öngören Yapay Zekaya Dayalı Yazılım Sistemleri Projesi” ile Haziran 2018’de kabul edildik ve akabinde şirketimizi kurduk. EN ÇOK ŞİKAYET MODEMDE Türkiye’deki internet problemleri neler? Tok: İnternet çalışmadığı zaman servis sağlayıcınızı arıyordunuz. İnternet modeme geliyor ve hala interneti kullanamıyorsanız ‘Wi-Fi çalışmıyor, o sizin probleminiz’ cevabı alıyordunuz. Kullanıcı olarak bu sorunu servis sağlayıcınızın çözmesini istiyordunuz. Modemlerle ilgili şikayet oranları yüzde 40’a yaklaşıyordu. Bu sorunları bir çağrı merkezi görevlisinin çözmesi ortalama 26 dakikayı buluyordu, o da çözebilirse.” SORUN WI-FI’DE YAŞANIYOR İnternet sorunları neden çözülemiyor? Tok: Çünkü çoğu zaman cihazda sorun olmuyor. Sorun Wi-Fi’de yaşanıyor. Yüksek bant genişliğineihtiyaç duyan servisler çok yaygınlaştı. Online video –oyun-eğlence, internet görüşmelerinde aksaklıklar kullanıcı memnuniyetini etkiliyor. Sanal gerçeklik ve nesnelerin interneti yaygınlaştıkça ortaya daha büyük sorunlar çıkacak. RAKİP FİRMAYA GEÇİYORLAR Memnun kalmayan müşteri ne yapıyor? Tok: Müşterilerin önemli bir kısmı rakip firmalara geçiyor. Wi-Fi ile ilgili halihazırdaki çözümler donanıma bağlı, zor ve maliyetli. Servis sağlayıcıların çözümü var mı? Göktürk: Birbiri ile uyumsuz çözümleri olan donanım üreticileri standart bir ürün için bir araya geldiler. Kablosuz ağlardaki teknolojiler bir araya geldiği zaman birbirleri ile nasıl haberleşeceklerini belirleyecek bir standart oluştu. Biz de tam bunun üzerine kablosuz ağ tecrübemize dayanarak, yazılım odaklı bir çözüm geliştirebiliriz dedik. Sorunu önceden belirleyip, ortaya çıkmasını mı önlüyor? Göktürk: Kablosuz ağlardaki sorunları yapay zeka ile çözüyoruz. Wi-Fi datasını çok iyi biliyoruz. Kullanıcı cihazların davranışlarını biliyoruz. Uçtan uca bir çözüm geliştirdik. Yazılım datayı inceleyip müşteri sorun yaşamadan ortadan kaldırıyor. Datayı topluyor, işliyor, müşteri sorunu yaşamadan sorunu çözüyor. AĞ YOĞUNSA FREKANSI BİLE DEĞİŞTİRİYOR Göktürk, yapay zekanın ağın yoğun olması halinde bunu tespit edip frekansı değiştirdiğini belirterek, şu bilgiyi veriyor: ”Mesela yapay zeka evde en çok ne zaman internet kullandığınızı öğreniyor. Komşularınızla aynı frekansı kullanıyorsunuz ve komşunuz büyük bir dosya indirdiğinde sizi engellemesin diye yapay zeka hemen frekansı değiştirerek size kolaylık sağlıyor. AB’DEN EN ZOR DESTEĞİ ALDILAR Türkiye’nin ilk yapay zekalı kablosuz ağ (Wi-Fi) problemlerini öngören ve çözen yapay zeka yazılımını üreten TEA Networks bu yazılım ile AB 2020 KOBİ Hibe Programı SME’yi kazanan iki Türk firmasından biri oldu. SME, Avrupa’dan çıkıp, dünyada etki yaratacak ve büyüme potansiyeli olan projelere veriliyor. SME, dünyanın en zor alınan desteklerinden biri. İŞTE AVANTAJLAR Kullanıcı için Kapsama alanı yüksek olacak Sorunsuz çalışacak Kullanıcıya göre kendi kendini geliştirecek Operatör için Yüksek maliyetleri aşağı çekecek Wi-Fi teknik destek ihtiyacı azalacak Davranış analizi sonucunu verecek Kullandığı profiller belirlenecek Sahadaki sorunları belirleyecek

28 Ocak 2019 Pazartesi

Süs bitkilerine hızlı analiz arayışı

HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi, Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratlarıyla ‘Bitki Karantinası Numune Alma Talimatı’ konulu bir toplantı düzenledi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, geçtiğimiz aralık ayında sektörün sorunlarını aktarmak için Tarım ve Orman Bakanlığı’nı ziyaret ettiklerini hatırlatarak, şunları söyledi: “Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk ve Genel Müdür Yardımcısı Yunus Bayram ile görüşmemizde, İTO’da böyle bir toplantının yapılmasını kararlaştırmıştık. Sektörün sorunlarının çözülmesi noktasında elimizden gelen gayreti göstermeye devam ediyoruz” dedi. MALİYETLER AĞIRLAŞTI Bitki Karantinası Numune Alma Talimatı’nda, 7 Mayıs 2018’de yapılan değişiklik nedeniyle sektörün sıkıntı yaşadığını belirten İTO Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi Meclis Üyesi Kadir Gümüş, “Özellikle dış mekan süs bitkileri ithalatında, 9-10 günlük analiz sürecinde özel sektör ciddi bir mağduriyet yaşıyor. Ulaşımı da eklediğinizde süre 15 günü buluyor. İki günü aşan analizlerde, lojistik maliyetinde de ağır bir yük ile karşı karşıyayız” diye konuştu. Sektör temsilcileri, analiz ücretlerinin yüksek olması nedeniyle de sorun yaşadıklarını ifade etti. İHTİSAS GÜMRÜKLERİ Sektörle yakın bir diyalog içinde olduklarını vurgulayan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Yunus Bayram, “Bir çalışma grubu oluşturduk; konu üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Sizleri 15 Şubat’ta Ankara’ya değerlendirme toplantısına davet ediyorum” dedi. Bitki Karantinası Yönetmeliği ve numune alma süreçleri hakkında sunum yapan İstanbul Zirai Karantina Müdürü Servet Uslu ise analiz süresini kısaltma arayışlarının devam ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Özellikle dış mekan bitkileri için ihtisas gümrükleri oluşturulmalı. Yüksek riskli gruptan az riskli gruba doğru geçişli bir sistem kurulmalı.” KİMLER KATILDI? Toplantıya İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Yunus Bayram, Bitki ve Bitkisel Ürünler Sınır Kontrol Daire Başkanı Günay Anakök, İstanbul Zirai Karantina Müdürü Servet Uslu, İTO Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi Başkanı İsmail Akyol, İTO meclis ve komite üyeleri ile sektör temsilcileri katıldı.

24 Ocak 2019 Perşembe

Dünya Bankası’ndan sulama altyapısına destek

Dünya Bankası, Türkiye’nin sulama altyapısının iyileştirilmesini, çiftçilerin suya erişimini artırılmasını sağlayacak olan projeyi onayladı. Türkiye’nin sulama altyapısının iyileştirilmesini, çiftçilerin suya erişimini artırılmasını ve Türkiye’deki sulama birliklerinin kapasitelerini güçlendirmeyi sağlayacak olan proje, Dünya Bankası tarafından onaylandı. Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye’nin Sulama Modernizasyon Projesi için 252 milyon dolar, 2 milyon dolar tutarında da Küresel Çevre Fonu hibe verecek. Proje, sulama altyapısının rehabilitasyonu ve modernizasyonu yoluyla sulama hizmetlerinin iyileştirilmesini, çiftçilerin suya erişimini artırmayı ve ülkedeki sulama birliklerinin (SB) kapasitelerini güçlendirmeyi amaçlıyor. İŞTE ÜÇ PROJE Proje üç bileşenden oluşacak. Bileşenler şöyle: * Sulama Sistemlerinin Modernizasyonu (IBRD, 249 milyon dolar): Bu bileşen Atabey, Ereğli-İvriz, Alasehir ve Uzunlu’daki seçilen bölgelerde 50 bin hektardan büyük bir alanı kapsayan sulama sistemlerinin yeniden yapımına ve iyileştirilmesine yönelik yatırımları finanse edecek. * Yenilikçilik ve Kurumsal Destek (GEF, 2 milyon dolar): Bu bileşen Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün sulanma birliklerinde kapasite oluşturmaya yönelik ulusal ölçekte bir program uygulamasını (1.29 milyon dolar) ve Afyon ilinde Yeraltı Suları Yönetimi için bir pilot proje (0.71 milyon dolar) uygulamasını destekleyecek. * Proje Yönetimi (IBRD, 3 milyon dolar): Bu bileşen projenin koordinasyonu ve yönetimi için gerekli çeşitli faaliyetleri finanse edecek. Bu kapsamda; proje bölgelerinde baraj güvenliğini artırmaya yönelik önlemler, topluluk istişare toplantıları ve ortaklık programı, iletişim, şikayet mekanizmaları, izleme ve değerlendirme ile çevresel ve sosyal yönetim gibi unsurlar yer aldı. Proje, ilk 5 yılı geri ödemesiz olmak üzere 10.5 yıllık bir geri ödeme süresine sahip.

24 Ocak 2019 Perşembe