tatil-sepeti
Elektrikli araç sayısı 2050'de 1.1 milyara ulaşacak

Dünya genelinde elektrikli araç sayısının 2050 yılına kadar 1 milyar 100 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan "Küresel Yenilenebilir Enerji Görünümü: Enerji Dönüşümü 2050" raporundan derlenen bilgilere göre, dünyada 2019 yılı sonu itibarıyla 8 milyon elektrikli araç bulunuyor. Raporda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının üretim ve tedarik zincirinde aksamalara sebep olduğu, düşük düzeyde seyreden petrol fiyatlarının enerji ve ulaştırma sektörünü önemli ölçüde etkileyeceği ifade ediliyor. Uzun süreli düşük petrol fiyatlarının, elektrikli araçların sisteme adaptasyonunu yavaşlatması beklenirken, en iyimser senaryoda, ulaştırma sektöründe elektrikli araç sayısının 2050 yılına kadar 1 milyar 100 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Dünya genelinde etkili ve sürdürülebilir enerji politikalarının yaygınlaştığına işaret edilen rapora göre, 2050'ye kadar düşük karbona dayalı ekonomilerin oluşması için fosil kaynaklardan kademeli vazgeçilecek. YEŞİL HİDROJEN "OYUN DEĞİŞTİRİCİ" OLACAK Yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği, elektrikli araçlar ve hidrojen, 2050 yılına kadar enerji kaynaklı karbon emisyonlarının azaltılmasında önemli rol üstlenecek. Öte yandan, Kovid-19 salgını nedeniyle yavaşlayan üretimlere rağmen batarya ve elektrikli araç üretiminde maliyetlerin düşeceği, yeşil hidrojenli araçların ise ulaştırma sektöründe "oyun değiştirici" olarak ortaya çıkacağı öngörülüyor. İklim değişikliğiyle mücadelede, temiz enerji kaynakları yanında ulaşımda temiz enerjinin kullanılmasıyla enerji kaynaklı karbon emisyonunun ise yüzde 70 azalabileceği ifade ediliyor.

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Yüzde yüz toparlanma 2022'de

Lufthansa Türkiye Genel Müdürü Kemal Geçer, dünya genelinde sektörün 2022’den önce toparlanamayacağını belirterek, şunları söyledi: “Bu yıl dünya genelinde operasyonların yüzde 25-30 kapasiteyle çalışacağını düşünüyorum. 2021’de yüzde 50-60 civarında bir toparlanma olacaktır. 2022’de konsolide olmuş pazar tekrar yüzde 100’lük kapasiteye erişecek, fakat bu da 2019’daki kapasitede olmayacak. Çünkü konsolideden sonra bazı hava yolları piyasada olmayacak. Dolayısıyla 2022’de daha az bir arz ile karşılaşacağız. 2023’ten sonra tekrar arz talep dengesi toparlanmış olur ve 2019 seviyesine geri gelinir.” 300 MİLYAR DOLARI GEÇTİ Dünya genelinde havacılık sektöründeki kaybın yüzde 50’ye yakın olduğunu aktaran Geçer, “Total kayıp şu ana kadar 300 milyar doların üzerinde. Beklentim, bunun 400 milyar doları geçmesi. Çünkü yüzde 50’den fazla bir gelir kaybı olacak. Sadece ikinci çeyrekte sektörün nakit akışı kaybı 61 milyar doların üzerinde olacak. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) beklentileri bu yönde.” ÖNCEKİLERE BENZEMİYOR Sektörün global olarak 800 milyar doların üzerinde ciroya sahip olduğunu belirten, Geçer, “Bunun üstüne bir de 1.7 trilyon dolarlık turizm sektörü ekleniyor. Seyahat sektörü tamamıyla küresel krizden etkilenmiş durumda. Dünya genelinde daha öncekilere benzemeyen boyutta bir kriz yaşanıyor. Ocaktan bu yana salgınla beraber Çin'den başlayıp sırasıyla dünyada tüm uçuşlar iptal edildi” diye konuştu. Geçer, dünya genelinde yerdeki uçak maliyetlerinin hava yollarına ciddi külfet oluşturduğuna işaret ederek, “Şu anda dünyada sadece yüzde 20 oranında uçuş yapılıyor. Bunların da düşük bir kısmı yolcu taşıyor; çoğunlukla tahliye uçuşları ve kargo seferleri. Dünya genelinde 26 bin uçak bulunuyor. Bunun bin ila 2 bin arasındaki adedi şu an sadece kargo ve tahliye için sefer yapabiliyor. Ancak Çin ve ABD gibi bazı ülkelerde kısmi iç hat seferleri yapılabiliyor” dedi. UÇUŞLAR BAŞLAYINCA NELER DEĞİŞECEK? Uçuşların başlamasıyla havacılık hizmetlerinin eskisi gibi olmayacağını ve büyük değişimlerin görüleceğini vurgulayan Kemal Geçer, şunları söyledi: ”Güvenlik önlemleri ve yeni prosedürler, aynı 11 Eylül sürecinde yaşandığı gibi bazı değişiklikler olacak. Bölgesel birtakım uçuş öncesi testlerin yapılması gibi uygulamalar başladı. Bununla birlikte uçaklarda konfigürasyonların değişmesi çok gündemde, ancak her hava yolu için mali olarak yapılabilir değil. Burada mümkün olan en öncelikli şey, maskenin takılması. Hızlı Covid-19 testi gibi uygulamaların yeterlilik durumuna bakmak ve tıp dünyasıyla görüşmek gerekir. Bu hızlı testler verimli netice sağlıyorsa uygulanabilir. Ancak uçuşlardan önce aynı vize işlemleri gibi test sonuçlarının yetkililere bildirileceği bir sistemin gerçekleştirileceğini düşünüyorum. Ta ki aşı bulunup süreç tamamen normalleşinceye kadar.”

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Cep telefonu ithalatına gözetim uygulaması

Ticaret Bakanlığı’nın İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ'i Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle "alıcısı bulunan verici portatif (Cellular) telsiz telefon cihazları" olarak tanımı yapılan eşyanın ithalatında ileriye yönelik yürütülecek gözetim uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Buna göre, söz konusu eşyanın ithalatında, birim gümrük kıymeti olarak adet başına 200 dolarlık gözetim uygulaması getirildi. Gözetim uygulaması, sadece söz konusu kıymetin altında olan eşya için uygulanacak. Gözetim uygulaması kapsamında, söz konusu ürün ancak Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenecek gözetim belgesiyle ithal edilecek. Gözetim belgesi gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranacak. Gözetim belgesi taleplerine ilişkin başvurular, Bakanlığın internet sitesinden e-İşlemler bölümündeki "İthalat İşlemleri" kısmında elektronik imzayla yapılacak. Ayrıca, e-devlet (www.turkiye.gov.tr) adresinden de başvuru gerçekleştirilebilecek. Gözetim belgelerinin geçerlilik süresi 6 ay olacak.

08 Mayıs 2020 Cuma

Turizmde güvenli sezon

Turizm sektörü, geçtiğimiz yıl 51.7 milyon ziyaretçi ile 34.5 milyar dolar gelir elde etti. Bu yıl rekoru egale etmeyi düşünen sektöre koronavirüs pandemisi engel oldu. Buna rağmen geç de olsa 1 Haziran’dan itibaren aşamalı bir şekilde turizm hareketlenmeye başladı. Salgın kapsamında uygulanan karantina dönemi sonrası yeni normale geçiş sürecinin başlamasıyla turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, yerli ve yabancı turistleri misafir edecek oteller, hijyen ve sosyal mesafe açısından çok sayıda önlem aldı. SERTİFİKAYA İLGİ Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, en çok ziyaret edilen 6. ülke olan Türkiye, pastadaki payını korumak ve artırmak adına küresel anlamda ilklere imza atıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Sağlık, Ulaştırma ve Altyapı, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarının katkıları ve tüm sektör paydaşlarının işbirliğiyle başlatılan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı’na ilgi sürüyor. 48 otel, 9 restoran sertifika almaya hak kazanırken, diğer tesisler ve restoranların belgelendirme süreçleri ise devam ediyor. QR KOD İLE BİLGİ Sertifika almış tesislerin kapılarında ve görünen yerlerinde sertifika belgeleri bulunuyor. Her otele, konaklama tesisine, havalimanına, taşıta özel hazırlanan belgelerin üzerindeki QR kod sayesinde misafirler, yapılan denetim raporlarına erişebiliyor. Ayrıca tatil yapmayı planlayan ama sertifikalı bir otele gitmek isteyen misafirler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın web sitesinden sertifika almış ve almak üzere olan tesislerin listesine şu linkten ulaşabilir:https://ktb.gov.tr/genel/belgelendir-mesorgu.aspx?lang=tr&category=1 60 ÜLKEYE TANITIM Önceliği iç turizme veren sektör, dış turizmi canlandırmak için de çalışmalarına devam ediyor. Bunun için Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’ye en fazla misafir veren 60 ülkeye mektup yazıldı. Mektuplarda Türkiye’nin başlattığı sertifikasyon programı ile hastane altyapısı anlatıldı. Ayrıca 60 ülkenin Türkiye’deki elçilerine uygulamalar hakkında bilgi verilerek onların da bulundukları ülkelerdeki makamlarla görüşmesi sağlandı. Bu süreçte birçok telefon diplomasisi de gerçekleştirildi. ATEŞ ÖLÇEN KASK Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda Covid-19 önlemleri kapsamında, yolcuların ateşini ölçmek için kasklı termal kamera da kullanılıyor. Bir görevlinin kullandığı termal kamera ile yolcuların vücut ısısı kontrol ediliyor ve ısısı yüksek olanlar sağlık görevlilerine yönlendiriliyor. Ayrıca maskesi olmayan yolcular için havaalanlarına maske otomatları konuldu. YURTDIŞI UÇUŞLARI BAŞLADI İstanbul Havalimanı’nda ve Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda yaklaşık 2 ay önce yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle durdurulan tarifeli yurtdışı uçuşları yeniden başladı. Yeni normalleşme adımları kapsamında 1 Haziran’da başlayan iç hat uçuşlarının ardından İstanbul Havalimanı’nda yurtdışı seferleri de belirli ülkeleri kapsayacak şekilde kademeli olarak yeniden açıldı. Türk Hava Yolları, ilk uçuşlarını Almanya, İngiltere ve Hollanda’ya İstanbul Havalimanı’ndan tarifeli seferlerle gerçekleştirdi. Günler öncesinden bilet alan yolcular, sabahın erken saatlerinden itibaren İstanbul Havalimanı’na geldi. Biletli yolcuların haricinde terminale girişlere izin verilmedi. Yolcuların havalimanına girişte termal kameralarla vücut ısıları kontrol edildi. Arama noktalarından Dış Hatlar Gidiş Terminali’ne gelen yolcular, burada sosyal mesafeye uyarak bekledi. Havalimanına giren yolcular, bilet ve bagaj işlemlerinin ardından pasaport bölümünden geçerek uçaklara yöneldi.

15 Haziran 2020 Pazartesi

Sağlık turizminde hedef 10 milyar dolar

Türkiye, İstanbul’da yeni devreye alınan modern hastanelerle dünya sağlık turizminde daha iddialı bir konuma geldi. Dünya sağlık turizminde ilk 5 ülke arasına giren Türkiye’nin 2023 yılı hedefi ise 10 milyar dolar gelir. HABER: MÜGE BİBER Son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla sağlık turizminde ciddi sıçrama yapan Türkiye, geçen yıl şifa için 1.5 milyon turisti ağırladı. Bu turistlerin Türkiye’ye bıraktığı döviz ise 6 milyar dolara ulaştı. Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre tatil ve eğlence amaçlı gelen turist başına ortalama gelir 650-1000 dolar seviyesinde iken sağlık hizmeti talebiyle yurtdışından gelenlerde bu tutar 6-9 bin dolar seviyesine çıkıyor. Turist başına geliri 10 kat artırdığı için ‘sağlıklı turizm’ olarak da tanımlanan sağlık turizminde Sağlık Bakanlığı’nın 2023 yılı hedefi ise 10 milyar dolar gelir. DÜNYANIN HER YERİNDEN Koronavirüs salgınının ekonomik alanda en olumsuz etkilediği sektörler arasında yer alan turizmi hareketlendirebilecek temel itici güçlerin başında sağlık turizmi geliyor. Pandemi sürecinde ilk hareketlilik, Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile 20 Mayıs’ta 31 ülkeden hasta kabulü ile başladı. Geçtiğimiz hafta ise 31 ülke sınırlaması kaldırılarak her ülkeden, tüm branşlar için gelen turistler kabul ediliyor. TURİST NASIL GELECEK Onay sürecinden geçen turistler ülkemize kara, hava ve deniz yolu ile gelebilecek. Hasta ve refakatçilerine ücreti mukabili hava alanları ve hudut kapılarında Covid-19 PCR testi yapılacak veya PCR için numune alınacak. Hasta kabul edilen giriş kapıları şöyle: Hava yoluyla: İstanbul, İstanbul Atatürk, İstanbul Sabiha Gökçen, Ankara Esenboğa, Antalya, İzmir Adnan Menderes, Adana Hava Limanları. Kara yoluyla: Kapıkule, Sarp, Habur Hudut Kapıları. Deniz yoluyla: Mersin Taşucu Limanı, Karasu Port Limanı. SİSTEME KAYIT ŞARTI Pandemi süresince hastaların kabulü için belli şartlar gerekiyor. Öncelikle uluslararası sağlık turizmi kapsamında ülkemize gelecek hasta ve yakınları Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin (USHAŞ) hasta takip sistemine kaydediliyor. Sistemin kullanımına ilişkin kurallara göre hastalar önce USHAŞ’ın web sitesinden ‘kullanıcı hesabı’ oluşturuyor. Kullanıcı hesapları 4 türde açılabiliyor. Bunlar hastanın kendisi, hasta yakını, hastane ve aracı kuruluş şeklinde olacak. Aracı kuruluşların ve hastanelerin kullanıcı hesapları, gerekli kontrollerin yapılması sonrası USHAŞ onayı ile aktif hale geliyor. Hasta ile birlikte en fazla 2 refakatçi kaydı yapılabilecek. Bir hastanın kaydı oluşturulduktan sonra aynı (pasaport/kimlik numaralı) hasta mükerrer olarak kaydedilemiyor. ULUSLARARASI GÜVENCE Hasta ve refakatçilerinin kabul edileceği hastanelerin Sağlık Bakanlığınca düzenlenmiş Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ne sahip olması şart. Hastanenin ruhsatında ve faaliyet izin belgesinde, uluslararası sağlık turizmi kapsamında kabul edilerek teşhis ve tedavisi yapılacak hastalıklara ait branşlar yer alacak. Hastanenin müstakil bir katı veya koridor ve diğer alanlarından başka hasta veya refakatçisinin temas etmeyeceği şekilde müstakil bir servisi yurtdışından gelecek sağlık turizmi hastaları için ayırması zorunlu. 1 GÜNDE 35 BİN HASTA KABULÜ Sağlık turizminde en önemli faktörlerden biri olan sağlık altyapısına sahip Türkiye’de 2016 yılından bugüne kadar 11 şehir hastanesi kuruldu. Geçtiğimiz günlerde hizmete giren İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, her biri alanında özelleşmiş 8 hastaneden oluşan bir hastaneler şehri. 426’sı yoğun bakım olmak üzere toplam 2 bin 682 yatağa sahip. 725 hasta muayene odası var. Tam donanımlı 3’ü hibrit olmak üzere 90 ameliyathaneye sahip. 28 doğum salonu, yataklı 16 yanık ünitesi bulunuyor. Bu hastane bir günde 35 bin hastaya hizmet verebilecek kapasitede. 2 bin 800 sismik izolatörüyle dünyanın en büyük sismik izolatörlü binası olma özelliğini taşıyor. Bu sayede deprem anında başta ameliyatlar dahil tüm hizmetler kesintisiz devam edebilecek. Yakın zamanda tamamlanması beklenen 6 şehir hastanesinin de inşası devam ediyor. 500 BİN SAÇ EKİM İŞLEMİ Sektör temsilcilerine göre Türkiye’de saç ektirmenin bedeli 800 ile 10 bin Euro arasında değişiyor. Estetik fiyatları ise 2 bin 500 Euro’dan başlıyor. Türkiye’de yılda 500 bin saç ekimi,100 bin estetik işlemi yapılıyor. Turistlerin büyük çoğunluğu acenteler aracılığıyla Türkiye’ye gelirken, sağlık turisti otel ve şehir turları dahil ödeme yapıyor. Estetik için gelen ortalama 5-7 gün Türkiye’de kalıyor. Saç ekimi için gelenler en az 2-3 gün konaklama yapıyor. TÜRKİYE NEDEN TERCİH EDİLİYOR? Türkiye, 4 saatlik uçuş mesafesinde yaklaşık 1 milyar insana ve 57 ülkeye hitap eden önemli bir coğrafi konuma sahip. Türkiye, Türk Hava Yolları gibi dünyada en çok noktaya (120 ülke, 299 şehir ve 302 havalimanı) uçuş yapabilen bir ulusal havayolu markası ile ulaşım kolaylığı sayesinde sağlık turizmi için en ideal bölge olarak değerlendiriliyor. Sağlık tesisleri, hekimlik kadroları, üst düzey uzmanlaşmış nitelikli insan kaynağı, yanı sıra coğrafi yapısı, mevsimsel avantajları, kaliteli sağlık hizmeti sunumu, dünya standartlarında teknolojik ve tıbbi donanımı, Avrupa’ya kıyasla uygun fiyat avantajı, dünyada ilk sıralarda yer alan termal yeraltı kaynakları, Türkiye’nin, sağlık turizminde de en çok tercih edilen ülkeler arasında yer almasını sağlıyor. Havaalanı da bulunan yeni pandemi hastaneleriyle özellikle İstanbul’un daha rekabetçi olması bekleniyor. İLK 5 ÜLKE ARASINDAYIZ, YENİ HEDEF İLK 3 Türkiye, 2019 yılında dünya sıralamasında 4. sırada yer aldı. En büyük rakibi ise 1. sıradaki Hindistan oldu. Sağlık turizminde Malezya 2., Tayland 3. sırada yerini aldı. Türkiye’den sonra 5. sırada ise Meksika geliyor. İstanbul Anadolu ve Avrupa yakasında inşa edilen modern pandemi hastaneleri ile Türkiye’nin bu alanda dünyada ilk 3’e girmesi hedefleniyor. Yeni hastanelerin havaalanına sahip olması önemli avantaj görülüyor. TÜRKİYE’DEN SAĞLIK HİZMETİ ALAN ÜLKELER (2019 ilk yarı) Suriye Irak Azerbaycan Gürcistan Özbekistan Türkmenistan Afganistan Rusya Almanya Libya HANGİ ALANLARDA HASTA GELİYOR? Estetik/saç ekimi Kalp cerrahisi Ortopedi Onkoloji Tüp bebek tedavisi

15 Haziran 2020 Pazartesi