tatil-sepeti
Cep telefonu ithalatına gözetim uygulaması

Ticaret Bakanlığı’nın İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ'i Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle "alıcısı bulunan verici portatif (Cellular) telsiz telefon cihazları" olarak tanımı yapılan eşyanın ithalatında ileriye yönelik yürütülecek gözetim uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Buna göre, söz konusu eşyanın ithalatında, birim gümrük kıymeti olarak adet başına 200 dolarlık gözetim uygulaması getirildi. Gözetim uygulaması, sadece söz konusu kıymetin altında olan eşya için uygulanacak. Gözetim uygulaması kapsamında, söz konusu ürün ancak Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenecek gözetim belgesiyle ithal edilecek. Gözetim belgesi gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranacak. Gözetim belgesi taleplerine ilişkin başvurular, Bakanlığın internet sitesinden e-İşlemler bölümündeki "İthalat İşlemleri" kısmında elektronik imzayla yapılacak. Ayrıca, e-devlet (www.turkiye.gov.tr) adresinden de başvuru gerçekleştirilebilecek. Gözetim belgelerinin geçerlilik süresi 6 ay olacak.

08 Mayıs 2020 Cuma

Turizmde güvenli sezon

Turizm sektörü, geçtiğimiz yıl 51.7 milyon ziyaretçi ile 34.5 milyar dolar gelir elde etti. Bu yıl rekoru egale etmeyi düşünen sektöre koronavirüs pandemisi engel oldu. Buna rağmen geç de olsa 1 Haziran’dan itibaren aşamalı bir şekilde turizm hareketlenmeye başladı. Salgın kapsamında uygulanan karantina dönemi sonrası yeni normale geçiş sürecinin başlamasıyla turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, yerli ve yabancı turistleri misafir edecek oteller, hijyen ve sosyal mesafe açısından çok sayıda önlem aldı. SERTİFİKAYA İLGİ Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, en çok ziyaret edilen 6. ülke olan Türkiye, pastadaki payını korumak ve artırmak adına küresel anlamda ilklere imza atıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Sağlık, Ulaştırma ve Altyapı, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarının katkıları ve tüm sektör paydaşlarının işbirliğiyle başlatılan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı’na ilgi sürüyor. 48 otel, 9 restoran sertifika almaya hak kazanırken, diğer tesisler ve restoranların belgelendirme süreçleri ise devam ediyor. QR KOD İLE BİLGİ Sertifika almış tesislerin kapılarında ve görünen yerlerinde sertifika belgeleri bulunuyor. Her otele, konaklama tesisine, havalimanına, taşıta özel hazırlanan belgelerin üzerindeki QR kod sayesinde misafirler, yapılan denetim raporlarına erişebiliyor. Ayrıca tatil yapmayı planlayan ama sertifikalı bir otele gitmek isteyen misafirler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın web sitesinden sertifika almış ve almak üzere olan tesislerin listesine şu linkten ulaşabilir:https://ktb.gov.tr/genel/belgelendir-mesorgu.aspx?lang=tr&category=1 60 ÜLKEYE TANITIM Önceliği iç turizme veren sektör, dış turizmi canlandırmak için de çalışmalarına devam ediyor. Bunun için Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’ye en fazla misafir veren 60 ülkeye mektup yazıldı. Mektuplarda Türkiye’nin başlattığı sertifikasyon programı ile hastane altyapısı anlatıldı. Ayrıca 60 ülkenin Türkiye’deki elçilerine uygulamalar hakkında bilgi verilerek onların da bulundukları ülkelerdeki makamlarla görüşmesi sağlandı. Bu süreçte birçok telefon diplomasisi de gerçekleştirildi. ATEŞ ÖLÇEN KASK Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda Covid-19 önlemleri kapsamında, yolcuların ateşini ölçmek için kasklı termal kamera da kullanılıyor. Bir görevlinin kullandığı termal kamera ile yolcuların vücut ısısı kontrol ediliyor ve ısısı yüksek olanlar sağlık görevlilerine yönlendiriliyor. Ayrıca maskesi olmayan yolcular için havaalanlarına maske otomatları konuldu. YURTDIŞI UÇUŞLARI BAŞLADI İstanbul Havalimanı’nda ve Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda yaklaşık 2 ay önce yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle durdurulan tarifeli yurtdışı uçuşları yeniden başladı. Yeni normalleşme adımları kapsamında 1 Haziran’da başlayan iç hat uçuşlarının ardından İstanbul Havalimanı’nda yurtdışı seferleri de belirli ülkeleri kapsayacak şekilde kademeli olarak yeniden açıldı. Türk Hava Yolları, ilk uçuşlarını Almanya, İngiltere ve Hollanda’ya İstanbul Havalimanı’ndan tarifeli seferlerle gerçekleştirdi. Günler öncesinden bilet alan yolcular, sabahın erken saatlerinden itibaren İstanbul Havalimanı’na geldi. Biletli yolcuların haricinde terminale girişlere izin verilmedi. Yolcuların havalimanına girişte termal kameralarla vücut ısıları kontrol edildi. Arama noktalarından Dış Hatlar Gidiş Terminali’ne gelen yolcular, burada sosyal mesafeye uyarak bekledi. Havalimanına giren yolcular, bilet ve bagaj işlemlerinin ardından pasaport bölümünden geçerek uçaklara yöneldi.

15 Haziran 2020 Pazartesi

Sağlık turizminde hedef 10 milyar dolar

Türkiye, İstanbul’da yeni devreye alınan modern hastanelerle dünya sağlık turizminde daha iddialı bir konuma geldi. Dünya sağlık turizminde ilk 5 ülke arasına giren Türkiye’nin 2023 yılı hedefi ise 10 milyar dolar gelir. HABER: MÜGE BİBER Son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla sağlık turizminde ciddi sıçrama yapan Türkiye, geçen yıl şifa için 1.5 milyon turisti ağırladı. Bu turistlerin Türkiye’ye bıraktığı döviz ise 6 milyar dolara ulaştı. Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre tatil ve eğlence amaçlı gelen turist başına ortalama gelir 650-1000 dolar seviyesinde iken sağlık hizmeti talebiyle yurtdışından gelenlerde bu tutar 6-9 bin dolar seviyesine çıkıyor. Turist başına geliri 10 kat artırdığı için ‘sağlıklı turizm’ olarak da tanımlanan sağlık turizminde Sağlık Bakanlığı’nın 2023 yılı hedefi ise 10 milyar dolar gelir. DÜNYANIN HER YERİNDEN Koronavirüs salgınının ekonomik alanda en olumsuz etkilediği sektörler arasında yer alan turizmi hareketlendirebilecek temel itici güçlerin başında sağlık turizmi geliyor. Pandemi sürecinde ilk hareketlilik, Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile 20 Mayıs’ta 31 ülkeden hasta kabulü ile başladı. Geçtiğimiz hafta ise 31 ülke sınırlaması kaldırılarak her ülkeden, tüm branşlar için gelen turistler kabul ediliyor. TURİST NASIL GELECEK Onay sürecinden geçen turistler ülkemize kara, hava ve deniz yolu ile gelebilecek. Hasta ve refakatçilerine ücreti mukabili hava alanları ve hudut kapılarında Covid-19 PCR testi yapılacak veya PCR için numune alınacak. Hasta kabul edilen giriş kapıları şöyle: Hava yoluyla: İstanbul, İstanbul Atatürk, İstanbul Sabiha Gökçen, Ankara Esenboğa, Antalya, İzmir Adnan Menderes, Adana Hava Limanları. Kara yoluyla: Kapıkule, Sarp, Habur Hudut Kapıları. Deniz yoluyla: Mersin Taşucu Limanı, Karasu Port Limanı. SİSTEME KAYIT ŞARTI Pandemi süresince hastaların kabulü için belli şartlar gerekiyor. Öncelikle uluslararası sağlık turizmi kapsamında ülkemize gelecek hasta ve yakınları Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin (USHAŞ) hasta takip sistemine kaydediliyor. Sistemin kullanımına ilişkin kurallara göre hastalar önce USHAŞ’ın web sitesinden ‘kullanıcı hesabı’ oluşturuyor. Kullanıcı hesapları 4 türde açılabiliyor. Bunlar hastanın kendisi, hasta yakını, hastane ve aracı kuruluş şeklinde olacak. Aracı kuruluşların ve hastanelerin kullanıcı hesapları, gerekli kontrollerin yapılması sonrası USHAŞ onayı ile aktif hale geliyor. Hasta ile birlikte en fazla 2 refakatçi kaydı yapılabilecek. Bir hastanın kaydı oluşturulduktan sonra aynı (pasaport/kimlik numaralı) hasta mükerrer olarak kaydedilemiyor. ULUSLARARASI GÜVENCE Hasta ve refakatçilerinin kabul edileceği hastanelerin Sağlık Bakanlığınca düzenlenmiş Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ne sahip olması şart. Hastanenin ruhsatında ve faaliyet izin belgesinde, uluslararası sağlık turizmi kapsamında kabul edilerek teşhis ve tedavisi yapılacak hastalıklara ait branşlar yer alacak. Hastanenin müstakil bir katı veya koridor ve diğer alanlarından başka hasta veya refakatçisinin temas etmeyeceği şekilde müstakil bir servisi yurtdışından gelecek sağlık turizmi hastaları için ayırması zorunlu. 1 GÜNDE 35 BİN HASTA KABULÜ Sağlık turizminde en önemli faktörlerden biri olan sağlık altyapısına sahip Türkiye’de 2016 yılından bugüne kadar 11 şehir hastanesi kuruldu. Geçtiğimiz günlerde hizmete giren İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, her biri alanında özelleşmiş 8 hastaneden oluşan bir hastaneler şehri. 426’sı yoğun bakım olmak üzere toplam 2 bin 682 yatağa sahip. 725 hasta muayene odası var. Tam donanımlı 3’ü hibrit olmak üzere 90 ameliyathaneye sahip. 28 doğum salonu, yataklı 16 yanık ünitesi bulunuyor. Bu hastane bir günde 35 bin hastaya hizmet verebilecek kapasitede. 2 bin 800 sismik izolatörüyle dünyanın en büyük sismik izolatörlü binası olma özelliğini taşıyor. Bu sayede deprem anında başta ameliyatlar dahil tüm hizmetler kesintisiz devam edebilecek. Yakın zamanda tamamlanması beklenen 6 şehir hastanesinin de inşası devam ediyor. 500 BİN SAÇ EKİM İŞLEMİ Sektör temsilcilerine göre Türkiye’de saç ektirmenin bedeli 800 ile 10 bin Euro arasında değişiyor. Estetik fiyatları ise 2 bin 500 Euro’dan başlıyor. Türkiye’de yılda 500 bin saç ekimi,100 bin estetik işlemi yapılıyor. Turistlerin büyük çoğunluğu acenteler aracılığıyla Türkiye’ye gelirken, sağlık turisti otel ve şehir turları dahil ödeme yapıyor. Estetik için gelen ortalama 5-7 gün Türkiye’de kalıyor. Saç ekimi için gelenler en az 2-3 gün konaklama yapıyor. TÜRKİYE NEDEN TERCİH EDİLİYOR? Türkiye, 4 saatlik uçuş mesafesinde yaklaşık 1 milyar insana ve 57 ülkeye hitap eden önemli bir coğrafi konuma sahip. Türkiye, Türk Hava Yolları gibi dünyada en çok noktaya (120 ülke, 299 şehir ve 302 havalimanı) uçuş yapabilen bir ulusal havayolu markası ile ulaşım kolaylığı sayesinde sağlık turizmi için en ideal bölge olarak değerlendiriliyor. Sağlık tesisleri, hekimlik kadroları, üst düzey uzmanlaşmış nitelikli insan kaynağı, yanı sıra coğrafi yapısı, mevsimsel avantajları, kaliteli sağlık hizmeti sunumu, dünya standartlarında teknolojik ve tıbbi donanımı, Avrupa’ya kıyasla uygun fiyat avantajı, dünyada ilk sıralarda yer alan termal yeraltı kaynakları, Türkiye’nin, sağlık turizminde de en çok tercih edilen ülkeler arasında yer almasını sağlıyor. Havaalanı da bulunan yeni pandemi hastaneleriyle özellikle İstanbul’un daha rekabetçi olması bekleniyor. İLK 5 ÜLKE ARASINDAYIZ, YENİ HEDEF İLK 3 Türkiye, 2019 yılında dünya sıralamasında 4. sırada yer aldı. En büyük rakibi ise 1. sıradaki Hindistan oldu. Sağlık turizminde Malezya 2., Tayland 3. sırada yerini aldı. Türkiye’den sonra 5. sırada ise Meksika geliyor. İstanbul Anadolu ve Avrupa yakasında inşa edilen modern pandemi hastaneleri ile Türkiye’nin bu alanda dünyada ilk 3’e girmesi hedefleniyor. Yeni hastanelerin havaalanına sahip olması önemli avantaj görülüyor. TÜRKİYE’DEN SAĞLIK HİZMETİ ALAN ÜLKELER (2019 ilk yarı) Suriye Irak Azerbaycan Gürcistan Özbekistan Türkmenistan Afganistan Rusya Almanya Libya HANGİ ALANLARDA HASTA GELİYOR? Estetik/saç ekimi Kalp cerrahisi Ortopedi Onkoloji Tüp bebek tedavisi

15 Haziran 2020 Pazartesi

Peak Games, genç girişimcileri cesaretlendirdi

Türk oyun şirketi Peak Games'in küresel bir şirket tarafından satın alınması, genç girişimcileri yerli oyun üretimi ve dünyaya pazarlanması konusunda cesaretlendirdi. Oyun üretmeyi düşünen girişimciler, kendisinden daha tecrübeli uzmanların hazırladığı, çoğu zaman ücretsiz eğitim videolarıyla bazı kaynaklardan faydalanarak, sektöre adım atabiliyor. USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ Yazılım konusunda Türkçe kaynakların artması ve usta-çırak ilişkisindeki gönüllü eğitmenler ve topluluklar aracılığıyla kendilerini geliştirmede sıkıntı çekmeyen girişimcilerin yeni oyunları, çeşitli desteklerle dünya ve Türkiye'de geniş kitlelere ulaşabiliyor. Oyun geliştirici ve yazılım eğitmeni Numan Kaan Karataş, internete uyum sağladıkça oyun sektörünün de o hızla büyüdüğünü, her yaştan insanın içinde oyun oynama hevesinin olduğunu söyledi. ESKİDEN HAYALKEN ARTIK MÜMKÜN "Bir gün ben de oyun yapabilir miyim?" sorusunun artık tarih olduğunu belirten 26 yaşındaki Karataş, "Oyun yapmak eskiden hayalken artık mümkün. Artık 14 yaşındaki bir genç oyun sektörüne merak saldığı andan itibaren kısa zamanda bunu yapmayı öğrenip, kendi oyununu geliştirilebilir hale geldi. Sektörün içine girdiğimizde yüzlerce gencin oyun yaptığını görebiliyoruz. Eskiden atarilerde oynadığımız oyunları çok kolay bir şekilde kendimiz geliştirebiliyoruz. Bunun yanı sıra çok büyük oyun projelerini dahi geliştirebilir ve piyasaya sürebilir durumdayız" değerlendirmesini yaptı. BÜYÜK BÜTÇELERE İHTİYACIMIZ YOK "Oyun bir sanat değildir. Birçok sanatın bir araya gelmiş halidir" sözünün birçok gence ilham olduğunu ifade eden Karataş, şöyle devam etti: "İnternet üzerinden ekipler kurup kendi devasa oyunlarını yapma olanağı olan gençlerimiz sektöre birçok oyun kazandırdı. Oyun üretmek için artık çok büyük bütçelere ihtiyacımız yok. Üretim yapmamızı sağlayan en büyük faktör kendimiz olduğumuz için tek ihtiyacımız çalışma ortamı ve geçimimizi sağlayacak kadar para desteği sağlandığında çok güzel oyunlar üretebiliyoruz. Gençlerimizin hayal gücü çok yüksek, bu da bize avantaj sağlıyor. Bir oyun tamamen hayal dünyamıza bağlı. İstediğimiz her şeyi yapmakta özgürüz. Ucu, sınırı yok. Ülkemizde oyun sektörü için yeterli üniversite bölümlerinin bulunmamasına rağmen bu işe merak salmış kişiler internet ve YouTube gibi platformlardan eğitim alıp kendini geliştirebiliyorlar. Eskiden yeterli Türkçe kaynak yoktu ama artık gönüllü eğitmenler ve topluluklar sayesinde bilgi yayıldı." TÜRK GENÇLERİNİN HAYAL GÜCÜ YÜKSEK Oyun sektörünün Türkiye için dünya çapında çok büyük gelir kapısı açtığını, Türk oyun şirketi Peak Games'in, 1,8 milyar dolar karşılığında Zynga tarafından satın alınmasının bunun en yakın örneğini olduğunu kaydeden Karataş, Udemy ile YouTube'da yazılım ve oyun geliştirme eğitimi verdiğini, sektörün gelişmesini ve desteklenmesinin kendisini memnun edeceğini belirtti. Karataş, Türk gençlerinin hayal gücünün çok yüksek olduğunu, dünya piyasasına adlarını yazdırabilecek bir potansiyele ulaştıklarını ifade ederek, "Bazı olanaksızlıklara rağmen çok iyi işler başardığımızı görüyorum. Eğitim serilerimi izleyen öğrencileri gördükçe bu sektörde ne kadar hızlı gelişebileceğimizi öngörüyorum. Örneğin, 'Mount and Blade II: Bannerlord' gibi Türk tarihini anlatan oyunu tüm dünyaya satmaya başardık. Çok daha başarılı işleri yapabiliriz" diye konuştu.

15 Haziran 2020 Pazartesi

Üretimde çarkların yeniden dönmeye başlaması kararı sanayiciyi sevindirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk safhasını açıkladığı normalleşme süreci ve hemen ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın 11 Mayıs itibarıyla tüm otomotiv fabrikalarının açılacağını duyurması ihracatçının yüzünü güldürdü. Kovid-19 salgınını sürecin başından bu yana kontrol altında tutmayı başaran Türkiye, normalleşme safhasına geçişin planlarını hayata geçirmeye başlıyor. İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki yaptığı açıklamayla, kararı şöyle değerlendirdi: "Biz zaten sektör olarak yüzde 80 oranında açığız, kapatmadık. Firma olarak da kapatmadık. Bu durumun koşullarını yerine getirmek kaydıyla, fabrikalardaki hijyen standartlarının sağlanması ve bu standartların Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilip onay verilmesi kaydıyla fabrikaların açılmasında bence bir sakınca yok. Hem iş vereni hem de işçileri kollayacak bir standartta açılmasında fayda var. Tahmin ediyorum ki mayıs ayının 15'inden sonra dünyada da hareketlilik başlayacak. Bizim de dünya hareketlerine paralel hareket etmemiz faydamıza olur. Bu durumdan kurtulmanın yolunun da bütün standartları kollayarak ve sağlık şartlarını kontrol ederek işlerimizin devamının sağlanması olduğunu düşünüyorum." NORMALLEŞMENİN BAŞLANGICI, SANAYİCİ İÇİN BİR UMUT NİTELİĞİ TAŞIYOR Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan da normalleşme safhasına geçilmesinin kendilerini son derece mutlu ettiğini belirtti. Koronavirüsün dünyayı derinden etkilediği için üretim çarklarının bir günde eski hızında dönmeyeceğini aktaran Aslan, "Normalleşmenin başlangıcı, sanayici için bir umut niteliği taşıyor. Fabrikaların 11 Mayıs'ta açılmasıyla üreticimiz her zaman olduğu gibi Türkiye'nin toplam ihracatına katkı vermek adına yürüttüğü çalışmalara yeniden başlayacak. Bu karar psikolojik açıdan da sanayicimize olumlu etki yapacaktır. Burada ihracat yaptığımız pazarların da normale dönmesi gerekiyor ki çarklarımız ihracat için dönsün" ifadelerini kullandı. Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Başkanı Çetin Tecdelioğlu ise alınan kararın son derece yerinde olduğunu ifade etti. Tecdelioğlu, "Alınan karardan dolayı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'a teşekkür ediyorum. Hırdavat sektörü olarak üretiminin hiç durmamasını, kısmi zamanlı bile olsa devam etmesini her zaman dile getirdik. Fabrikalarımız Sağlık Bakanlığı tarafından bizlere gönderilen kurallara gerek sosyal mesafe gerekse yemekhane gibi konularda son derece uyum sağlıyor. Biz bu dönemde hırdavat sektörü olarak üretime devam ediyoruz. Kapanan fabrikamız yok. Yüzde 30 ila yüzde 50 arası kapasite ile çalışıyoruz" bilgilerini verdi. BU SÜREÇ İNSANIMIZA VE İŞ DÜNYAMIZA BİR ŞEKİLDE GÜVEN VE UMUT VERİYOR 2019'u 3 milyar dolar ihracatla kapatan ev ve mutfak eşyaları sektörü de alınan karardan son derece memnun. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Burak Önder konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "İtalya, İspanya, Almanya, Norveç, Avusturya, ABD olmak üzere dünyanın farklı lokasyonlarında aşamalı şekilde gevşetme politikalarının uygulandığı süreç devam ediyor. Bizde de fabrikalarımız 11 Mayıs itibariyle faaliyetlerine başlamış olacak. Bu süreç insanımıza ve iş dünyamıza bir şekilde güven ve umut veriyor. Bu dönem bize tedarik zincirlerimizdeki durumu gösterecek. Tedarik zincirindeki muhtemel yaralarımızın farkına varacağız. Bu yönüyle oldukça önemli bir karar olduğunu düşünüyorum." ÜLKEMİZİN İTİCİ GÜCÜ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi Rüstem Çetinkaya ise, "Sanayide nisan ayında ihracatın yüzde 40 düşmesi imalatta da düşüş yaşandığının bir göstergesi. 2020 yılı sonuna kadar turizm gelirlerinde yaşanması muhtemel düşüşü de varsayarsak ihracat ve sanayi daha çok önem kazanacak. Bundan dolayı çarkların tekrar dönmesini son derece olumlu karşılıyorum. Tüm insan sağlığı birinci kriter olmak üzere sanayiciler olarak ihracatta ülkemizin itici gücü olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. SANAL FUARLAR, E-TİCARETLER ÜRETİCİYE BU AŞAMADA BÜYÜK İVME KAZANDIRACAKTIR Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan da fabrikaların durmaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: "Pandemi ile savaşmanın yolu ondan kaçmak değil, nasıl savaşacağımızı öğrenmek olmalı. Tüm koruma önlemlerini alarak, sosyal mesafemizi koruyarak tekrar hayata dönmek gerektiğini düşünüyorum. İhracatımız ve üretimimiz devam etmeli, bu kriz anında Türkiye'nin ana tedarik merkezi olabileceğini göstermeliyiz. Burada devletimize, Ticaret Bakanlığı'mıza, ihracatçı birliklerimize ve STK'larımıza büyük görevler düşmektedir. Sanal fuarlar, e-ticaretler üreticiye bu aşamada büyük ivme kazandıracaktır."

08 Mayıs 2020 Cuma