Her ne kadar henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmiş bir teklif metni bulunmasa da kulaktan kulağa dolaşan yeni vergi düzenlemelerine ilişkin bazı ipuçları ortaya çıkmaya başladı. Bunlardan en önemli ve tartışılması gerekecek olanın yurt içinde uygulanması tevatürleri dolaşan asgari gelir ve kurumlar vergisi uygulaması olması beklenebilir. Bu konuyu biraz etraflı değerlendireceğiz. Ama önce AB ülkelerindeki uygulamadan bilgi verelim.
ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERDE ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASI
Çok uluslu şirketlerin farklı ülkelerden elde ettikleri kazançlarının vergi dışı kalmalarını engellemek bakımından getirilen bu düzenlemeyle ana merkeze transfer edilen bir kurum kazancının en az yüzde 15 vergi yükü taşımaması halinde ana merkezin bulunduğu ülkeye fark verginin alınması hakkı veren bir uygulama. Asgari kurumlar vergisi uygulaması, AB Konsey direktifinin bir gereği olarak 2024 yılı başından itibaren birçok Avrupa ülkesinde uygulanmaya başladı. Bizde de bu çerçevede çok uluslu şirketlerle ilgili düzenleme yapılması beklenebilir ki, muhtemelen kanun teklifinde yer alacaktır. Esasen mevcut kanunumuzda da buna benzer bir uygulama var.
YURT İÇİ MÜKELLEFLER İÇİN ASGARİ GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASI
Bunun yanında bir de gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri bakımından asgari vergi anlamında yeni bir düzenleme yapılması söz konusu gibi duruyor. Bu düzenlemede istisna muafiyetler ve vergi teşvikleri nedeniyle vergi alınamayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden cironun belli bir tutarı matrah alınması ve bulunan bu matrah üzerinden yürürlükteki gelir ve kurumlar vergisi tarifelerine göre bir vergilendirilme yapılması söz konusu. Doğal olarak böyle bir düzenleme çok tartışma yaratabilecek. Böyle bir düzenleme, gelir ve kurumlar vergisinin genel uygulaması ve bu anlamda vergi tekniği bakımından tartışma konusu yapılabilecek mahiyettedir.
Ayrıca cironun yüzde 2 veya yüzde 5 gibi belli bir oranının matrah alınması, brüt kâr oranı bile bu tutarın altında kalabilen tarifeye bağlı işler gibi bazı durumlarda, brüt kâr tutarından daha fazla bir matrah üzerinden vergi alınması sonucunu doğurabilecek. Elbette böyle bir düzenlemenin uygulanmakta olan ekonomik istikrar programının gelir ayağında da düzenleme yapılması amacı taşıdığı anlaşılıyor. İstisna muafiyetler vs. nedenleriyle vergi ödemeyen bir kesimden de asgari düzeyde vergi alınması amacı taşıyor. Ancak bize göre anılan vergilerin mahiyeti bakımından vergi tekniği ile çok uygun olmayan bu tür düzenlemelerin kalıcı olması yerine bir defalık ve geçici uygulama olarak getirilmesi daha kabul edilebilir olur.
Şayet kalıcı bir düzenleme getirilmesi amaçlanıyorsa o zaman vergi tekniğine uygun olacak şekilde ya bazı istisna ve muafiyetlerin kaldırılması veya istisna ve muafiyetler öncesi kazanç tutarı üzerinden daha düşük oranda bir asgari gelir veya kurumlar vergisi alınması olabilir. Düzenleme kalıcı olarak getirilecekse, Anayasa Mahkemesi’ne taşınması halinde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilebilme ihtimali bulunduğunu değerlendiriyorum.
Geçmiş dönemlerde de ekonomik istikrar tedbirleri anlamında bir defalık vergiler ihdas edilmiş, bu vergilerden bazıları da daha sonra kalıcı hale gelmişti. Kalıcı hale gelenlere örnek olarak özel iletişim vergisi ve özel işlem vergisi verilebilir. Bu vergilerin uygulaması birçok ülkede de zaten söz konusu. Yeri gelmişken ifade edelim. Bizde bu noktada eksik olan; özel iletişim vergisinde, özel iletişim vergisi tutarının gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak yazılamaması kısmıdır. Esasen düzeltilmesi gereken budur. Bir defalık ihdas edildiği zaman bunların gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilmemesi kabul edilebilir, ancak kalıcı hale geldikten sonra devam etmesi yerinde olmayan bir uygulamadır.
DİĞER DÜZENLEMELER
Kripto üzerine işlem vergisi getirilmesi ve elektronik ticarete ilişkin stopaj uygulaması gibi getirilmesi planlanan başka düzenlemeler de var ki, bize göre de bu düzenlemelere ihtiyaç var. Ancak on bindelerle ifade edilen çok düşük oranlı bile olsa borsa işlemlerinde işlem vergisi alınması dünyada da pek nadir bir uygulama olduğundan ve borsamızın derinliği dikkate alınarak tekrar değerlendirilmesinde fayda olacaktır.
Düzenlemelerin ayrıntıları ortaya çıktıkça görüş ve değerlendirmelerimizi yapmaya çalışacağız.
24 Haziran 2024 Pazartesi