Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması durumunda Yargıtayca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini aldı.
Çalışma mevzuatında işçilerin ruhen ve bedenen sağlıklarının korunması için öngörülen düzenlemelerden biri de çalışma süresinin belirli bir süre ile kısıtlanmasıdır. Keza iş sürelerinin kısıtlanmasına, uzun süren bilimsel çalışmalar sonucunda varıldı. İşçinin dinlendirilmeden fazla çalıştırılmasının bir yandan verimini ve konsantrasyonunu azalttığı, diğer yandan iş kazası ve meslek hastalıklarına yol açtığı bilinen bir gerçek. İş Kanunumuza göre fazla çalışma; kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalar olarak tarif ediliyor. Bu bağlamda fazla çalışmanın belirlenmesinde günlük değil, haftalık 45 saati aşan çalışmalar “fazla çalışma” olarak kabul edildi.
FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA
Haftalık çalışma süresinin bireysel ve toplu iş sözleşmeleriyle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalar fazla çalışma değil, fazla sürelerle çalışma olarak kabul ediliyor. Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde 50 yükseltilmesi suretiyle ödenmesine karşın fazla sürelerle çalışmada normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde 25 yükseltilmesi suretiyle hesaplanıyor. Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz. Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise 1 saat sayılır.
SERBEST ZAMAN
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında 1 saat 30 dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında 1 saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. İşçinin İş Kanunu’ndan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılması mümkün değildir.
UYUŞMAZLIKLARDA HAKKANİYET İNDİRİMİ
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini aldı (Yargıtay 9. HD 28.04.2005 gün 2004/24398 E., 2005/14779 K. ve Yargıtay 9. HD 09.12.2004 gün 2004/11620 E., 2004/ 27020 K.). Gerçekten bir işçinin uzun süre ve her gün aynı şekilde günlük çalışma süresinin üzerinde fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına uygun düşmez. Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, Yargıtay’ın yapılmasını öngördüğü indirimi çalışma süresinden indirim olarak algılamak gerekir. Diğer yandan çok uzun süreli fazla çalışma iddialarına ilişkin olarak hükme bağlanan birçok Yargıtay kararında; hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olmasının kaçınılmaz olduğu, böyle olunca fazla çalışma ücretinden bir indirim yapılmasının gerçek duruma uygun düşeceği belirtiliyor. Ayrıca fazla çalışma ücretinden indirim, taktiri indirim yerine, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemesi gerektiği öngörülüyor.
FAZLA ÇALIŞTIĞINI İDDİA EDEN, İDDİASINI İSPAT ETMEK ZORUNDA
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlü bulunuyor. Yargıtay, fazla çalışma uyuşmazlıklarında başta ücret bordroları olmak üzere işyeri kayıt ve belgelerinde öngörülen geçerli kuralları dikkate alıyor. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar delil niteliğinde. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılıyor. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları
delil niteliğinde. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekiyor. Ayrıca işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılması gerektiği bir çok kararda yer alıyor.
12 Temmuz 2019 Cuma