Giriş: 09.04.2018 - 00:00
Güncelleme: 24.10.2022 - 13:11
İSA KARAKAŞ

İSA KARAKAŞ

Geçtiğimiz yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca 18 bin 812 teftiş gerçekleştirildi. Teftişler sonucunda 4 bin 886 işyeri hakkında 70 milyon 597 bin 656 TL idari para cezası öngörüldü.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca önleyici teftiş yaklaşımı esas alınarak gerek işin yürütümü gerekse iş sağlığı ve güvenliği yönünden, klasik teftiş anlayışı dışına çıkılmak ve kaynakları etkin ve verimli kullanmak suretiyle ilgili tüm sosyal tarafları kapsayan, eğitim, iletişim ve bilgilendirmeye ağırlık veren, çözüm odaklı ‘Risk Esaslı’, ‘İşkolu/Sektör Esaslı’ veya ‘Alan Esaslı’ programlı teftişler yapılıyor.

Programlanmış teftişler belirli bir ön hazırlık, planlama, izleme ve değerlendirme içerisinde yürürlüğe konularak denetimlerin kapsamı ve hedefleri doğrultusunda sosyal tarafların sürece dahil edilmesi, eğitim, bilinçlendirme faaliyetleri yürütülmesi nedeniyle önleme amacına hizmet eden teftiş faaliyetleri niteliğinde.

70 MİLYON TL’DEN FAZLA

Geçtiğimiz yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca gerçekleştirilen toplam 18 bin 812 teftişin yüzde 35’i programlı teftişler şeklinde yürütülürken, yüzde 65’lik kısmı ise program dışı teftişlerden oluştu. 2017’de gerçekleştirilen 18 bin 812 teftiş sonucunda, 4 bin 886 işyeri hakkında toplam 70 milyon 597 bin 656 TL tutarında idari para cezası öngörüldü. Esasen bu teftişlerin cezalandırmadan ziyade rehberlik teftişi niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan bu sonuçların ne kadar vahim olduğu anlaşılacak.

Sorularınız için:

393 İŞYERİNİN FAALİYETİ DURDURULDU

2017’de iş sağlığı ve güvenliği yönünden toplam 14 programlı teftiş yürütüldü. Programlı teftişler yürütülürken, iş sağlığı güvenliği yönünden 78 bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyeti gerçekleştirildi. İş sağlığı ve güvenliği yönünden gerçekleştirilen tüm teftişler sonucunda toplam 10 bin 804 teftiş yapıldı. Teftiş yapılan işyerlerinde 939 bin 619 işçi ile 752 çırak ve 5 bin 303 stajyere ulaşıldı.
Programlı teftişlerde yapı işyerlerinde 393 işyerinde faaliyetin durdurulması hükme bağlandı.
Bu yönüyle yapı sektörü durdurma cezası açısından ilk sırada yer aldı. Programlı teftişlerde 14 milyon 180 bin 176 TL’lik idari para cezaları ile yeraltı ve yerüstü maden işyerleri ön plana çıktı. Bu da, alınan önlemler ve sıkı denetimlere rağmen maden işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurallarının yeterince yerine getirilmediğini gösteriyor. Keza bu sektörde 109 müfettiş tarafından yapılan incelemelerde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına aykırı 26 bin 16 husus tespit edildi. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatına en az aykırılık, bin 466 aykırı husus ile kauçuk ve plastik ürünler imalatında görüldü.
Toplam 436 müfettişle 5 bin 624 işyeri, iş sağlığı ve güvenliği yönünden programlı teftiş edildi. 353 bin 694 çalışana ulaşıldı ve 32 milyon 313 bin 276 TL idari para cezası uygulandı.

KURALLARA YETERİNCE UYULMUYOR

Geçtiğimiz yıl sadece iş müfettişleri tarafından incelenen iş kazalarının yüzde 59’u yaralanma, yüzde 31’i ölüm, yüzde 10’u ise uzuv kaybıyla sonuçlandı.
İş kazaları ayrıca SGK müfettişleri tarafından inceleniyor. SGK müfettişleri iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına aykırı davranan işçi, işveren veya üçüncü kişiler hakkında kusur oranı uyguluyor. SGK müfettişlerinin inceleme sonuçları bu rakamlara dahil edilmedi. Sonuç olarak 20 Haziran 2012 tarih ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 5 yılı aşkın süreden beri yürürlükte bulunmasına karşın yapılan denetim sonuçları maalesef iş sağlığı ve güvenliği kurallarına yeterince uyulmadığını aleni bir şekilde ortaya koydu. Başta insan hayatının kutsallığı bir yana hem çalışan hem işveren hem de ülke ekonomisi üzerinde büyük maliyetlere neden olan iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi hayati önem taşıyor. İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurallarının, iş kazası ve meslek hastalıklarını önleyici bir yaklaşımla ele alınmasını gerektiriyor. Bu meyanda önceden başta risk değerlendirmesi olmak üzere birçok çalışmanın, çalışan-işveren temsilcisi-iş güvenliği uzmanı-işyeri hekimi-destek elamanı ve diğer ilgili kişilerin birlikte çalışarak işyerinde var olan veya vuku bulacak muhtemel riskleri ve tehlikeleri bertaraf etmeleri esasına dayanmalı.