İleri teknoloji ürünlerinin, ihracatımız içinde payının yüzde 2.5 olduğunu düşünürsek 2017 Küresel İnovasyon Endeksi’ndeki yerimiz pek şaşırtmamalı.

Bilim Sanayi Bakanlığı’nın bu yılın sonuna kadar koyduğu 1000 Ar-Ge merkezi hedefi, orta vadede bir farkındalığa yol açar mı, göreceğiz.

Rekabet avantajı kazanmayı sağlayan en önemli araçlardan biri kuşkusuz inovasyon.

Ülkemiz inovasyon konusunda ne durumda peki?

Dünya Fikri Mülkiyet ÖrgütüveABD Cornell Üniversitesiortaklığı ile hazırlanan2017 Küresel İnovasyon Endeksleri Raporu’nun sonuçları geçenlerde açıklandı. Rapora göre Türkiye, küresel inovasyon endeksleri sıralamasında128 ülke arasından43’üncü sırada yer aldı. Rapor ülkelerin ekonomisi, patent başvuruları, altyapı ve eğitim harcamaları gibi ölçütlerini incelendi.

Endeks ile bir ülkenin inovasyon kapasitesi;inovasyon sistemleri, insan kaynakları maliyeti ve araştırması, altyapı tesisleri, piyasa etkisi, ticaret öz yeterliği, bilgi, teknoloji veinovasyon baştaolmak üzere 81 kategoride değerlendiriliyor.

2011’den beri dünyanın en yenilikçi ülkesi seçilen İsviçre, bu yıl da listenin en başında yer alma başarısını gösterdi. İlk 10’a giren diğer ülkeler ise İsveç, Hollanda, ABD, İngiltere, Danimarka, Singapur, Finlandiya, Almanya ve İrlanda oldu.

Endeksin bu yılki teması ‘Tarım ve Gıda Sistemlerinde Yenilik.’

Önümüzdeki yıllarda tarım ve gıda sektöründe oluşacak talebin, yapılacak inovasyonla karşılanması, raporun ana fikrini oluşturuyor.

Yine 2016’da Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM),İtalya Büyükelçiliğiveİtalyan Ticaret Ajansıile birlikte İtalya’daki düşünce kuruluşuEuropean House Ambrosetti’nin hazırladığıKüresel Cazibe Endeksi’nin sonuçlarına göre Türkiye 45. sırada yer alırken 1. sırada ABD, 2. sırada Almanya ve 3. sırada ise Japonya bulunuyor.

Endeksteki ‘Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı’başlığında ülkemiz 69. sırada bulunurken, birinci sırayı ise Singapur elde etti.

Endeksin ‘Dünya Ekonomi Forumu Küresel Rekabetçilik’ başlığında Türkiye 55. sırada iken ilk üç içersinde yine Singapur ve Amerika bulunuyor.

ÜNİVERSİTE, ‘KULUÇKA MAKİNESİ’ OLMALI

• Daha önceki yıllara göre inovasyon endeksinde ileri geçmiş gibi gözüksek de küresel rakiplere karşı zorluklarımızın olduğu bir gerçek.
• Ülkemizin inovasyon (yenilikçilik) konusunda sıçrama yapacak politikalara ihtiyacı olduğu görülüyor.
• En güçlü yanımız, insan kaynağımız. Bu yanımızı aksiyone etmemiz şart. İnsan kaynağımızın yenidünyanın işlevsel becerilerine sahip olmasını sağlamalıyız.
• Önümüzde olan ülkelerin inovasyona yaptığı yatırım bizden daha fazla. Son yıllarda devletin Ar-Ge ve inovasyona katkılarının arttığını görüyoruz. Özel sektörün de şapkasını alıp düşünme zamanı geldi.
• Endüstri 4.0 ve yapay zekanın hâkim olacağı dünyaya doğru giderken, ülkemizin güçlü bir inovasyon manifestosuna ihtiyacı var. Tarafların bir araya gelip bir atılım planı üzerinde çalışmaları şart.
• Teknoparklar ve teknoloji merkezlerine sağlanan vergi muafiyetleri ve teşvikleri, tüm bilişim, teknoloji üretimi yapan sektörlere uygulanmalı.
• Üniversiteler, yeni sektörlerin ‘kuluçka makinesi’ olmalı.
• Üniversitelerde gerçekleştirilen araştırmalar sanayinin ihtiyaçlarına yönelik olmalı.

25 Temmuz 2017 Salı