AV. MUHAMMET AKSAN
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58/5 fıkrası, 2 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 21 Nisan 2022 tarihli 2021/119E., 2022/48K. sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Kamu alacağını borçlusunun ödememesi halinde, ödeme emri düzenlenmektedir. 58. madde uyarınca ödeme emrini tebliğ alan kamu borçlusunun dava açma hakkı düzenlenmiş, borçlunun ödeme emrine karşı 3 şekilde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Tahsil aşamasına gelen kamu alacaklarına karşı dava açılabilmesi için kamu borçlusu tarafından birtakım gerekçeler ileri sürülmelidir.
1. Borcun bulunmadığı,
2. Borcu kısmen ödediği,
3. Zamanaşımı itirazlarıyla birlikte tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde alacaklı olan kamu idaresinin işlerine bakan vergi mahkemesine itirazda bulunabilmektedir.
Amaç, mahkemelerin meşgul edilmesini önlemek ve kötü niyetli borçlunun ödeme emrine itirazı ile alacağın tahsilini geciktirmesini engellemekti.
Anayasa Mahkemesi, 58/5 fıkrası için borçlunun mülkiyet hakkını sınırladığını ve itiraz konusu kuralın kanunilik şartını taşıdığını, mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla sınırlanabileceğini, iptali istenen kural ile gereksiz yere dava açılmasını zorlaştırarak tahsilinin sürüncemede bırakılmasının önlenmesiyle kamu yararının amaçlandığını, diğer bir yandan mülkiyet hakkına getirilen söz konusu sınırlamanın meşru bir amaca dayanması dışında ölçülü de olması gerektiğini belirtmiştir.
Ölçülülük ilkesinin üç alt ilkesi olan;
1. Elverişlilik,
2. Gereklilik,
3. Orantılılık yönünden inceleyerek haksız çıkma zammının Anayasa’ya aykırı olduğu sonucuna varmıştır. Kamu alacağının tahsilinin sürüncemede bırakılmaması amacının gerçekleştirilmesi için elverişli olmadığına karar verilmiştir. Tarh işlemine karşı açılan dava kesinleşmeden söz konusu tarhiyattan kaynaklanan kamu alacağı için ödeme emri düzenlenebileceği değerlendirildiğinde, ödeme emrine karşı dava açılmasının iptale konu yüzde 10 oranında haksız çıkma zammı ile önlenmeye çalışılmasıyla gereklilik ölçütü de karşılanmamıştır. Haksız çıkma zammının hesaplanması açısından bir üst sınır öngörülmediği, söz konusu kuralın mahkemelere ve hakime somut olayın özelliklerini değerlendirme imkanı sağlamadığı, takdir yetkisi de tanımadığı, dolayısıyla borçlularının, kamu alacağına kıyasla önemli bir tutarda haksız çıkma zammı ödemek durumunda kalabilecekleri açısından ise düzenlemenin borçluları üzerinde orantısız külfet oluşturduğunu değerlendirmiş, iptale konu uygulamanın mülkiyet hakkını ihlal ettiği sonucuna varılmıştır.
Haksız çıkma zammı uygulamasının hak arama özgürlüğünü de sınırladığı belirtilmiş, düzenlemenin yargı yoluna başvurmayı zorlaştırması ve caydırması anlamında ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu değerlendirerek, söz konusu hükmün amir madde 58/5 fıkrasını, Anayasa’nın 13., 35. ve 36. maddelerine aykırı olması sebebiyle iptal etmiştir.
16 Eylül 2022 Cuma