Resmi Gazete’nin 24 Ekim 2024 tarihli sayısında, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun bir kararı yayımlandı. Karar özü itibarıyla görülmekte olan bir davanın temyizi sırasında davadan feragat edilmesi halinde yapılacak işlemlere ilişkin Danıştay daireleri arasındaki farklı kararlara yönelik içtihatları birleştirmek üzere varılan karara ilişkin. İçtihadı birleştirme kararının nedeni
Karar, 37 sayfalık çok ayrıntılı örnekler içeriyor. Karar metni, hukuk okuması yapan ve bu konulara eğilimi olanlar için bir hayli kıymetli. Çeşitli dairelerin farklı karar örnekleri ve konuya ilişkin mevzuat etraflı bir şekilde değerlendirilmiş.
Konuya ilişkin tartışma veya içtihatların birleştirilmesi gereğini temelde özetleyecek olursak; davadan vazgeçme usulüne ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310. maddesinde 7251 sayılı kanunun 29. maddesi ile yapılan değişiklikten sonra bir anlamda uygulama birliği sağlanması değerlendirmesine yöneliktir. Anılan değişiklik özü itibariyle; davadan feragatin kabul ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğini amir hükme ek olarak getirilen “feragat ve kabulün hüküm verilmesinden sonra yapılmışsa taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir” şeklindeki düzenlemenin idare hukukunda kıyas yoluyla uygulanıp uygulanmayacağı tartışmalarının tetiklediğini değerlendiriyoruz.
DANIŞTAY SAVCISININ DEĞERLENDİRMELERİ
Danıştay Savcısı, konuya yönelik çok sayıda karar örneğini derleyip, Yargıtay uygulaması ve ilgili mevzuata ilişkin çok geniş değerlendirmelerde bulunduktan sonra, idari yargı açısından da bir anlamda Yargıtay uygulamasını esas alan bir düzenlemeyle konuya ilişkin olarak Danıştay daireleri arasında uygulama birliği sağlanması gereğini değerlendirmiştir. İşin özü itibarıyla feragat sonucunun bir kamu zararına yol açmaması elbette bakılması gereken bir durumdur.
SONUÇ VE KARŞI OYLAR
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunca yapılan değerlendirmeler sonucunda, Danıştay Savcısının talebi doğrultusunda gerçekleşmiş. Ancak karar oybirliği ile değil, oy çokluğuyla alınmıştır. Konuya ilişkin karşı oy yazılarına baktığımızda;
Usul yönünden olan karşı oy yazısında; “var olan aykırılıkların yargılamanın genel seyrinde belirli bir yol izlenmek suretiyle giderilebileceği ve istikrar sağlanacağından, içtihatların birleştirilmesine lüzum bulunmadığı” ifade ediliyor.
Esasa yönelik muhalefet şerhinde ise; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na ilişkin ek karar müessesesinin idari yargılama hukukunda uygulama imkanı bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Yazının başlangıcında da belirttiğimiz gibi bu Danıştay kararını yazı konusu yapmamız bir yandan Danıştay içtihadı birleştirme kararlarının önemine ve yargılama işinin ne denli önemli ve hassas bir iş olduğuna vurgu yapmak, ayrıca kararın konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunmak isteyenler için kıymetli bir kaynak olduğunu ifade etmektir.
Bize göre de yargı kararlarında olabildiğince uygulama birliğinin sağlanması hukuk güvenliği açısından değerli ve önemlidir.
28 Ekim 2024 Pazartesi