Anonim şirket ile limited şirket arasındaki farklılık, güncel Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde çok daha azaltıldı. Artık her iki şirket türü de tek kişiyle kurulabilirken ve limited şirkette maksimum ortak sayısı 50 ile sınırlı iken, anonim şirkette ortak sayısında bir sınırlama söz konusu olmayıp, 500 ortağı geçtiği durumda SPK mevzuatına tabi olması ve iki yıl içerisinde halka arz için Borsa İstanbul’a başvuru yapılması gerekliliği var. Kuruluş asgari sermayesi bakımından; anonim şirket için 50 bin TL gerekirken, limited şirket için 10 bin TL gereklidir. Ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmak isteyen biri için bu asgari sermaye tutarlarının günümüz koşullarında bir önemi kalmadığı değerlendirilebilir.
Birtakım yükümlülüklerin altına girilmesi bakımından ise önemli farklardan biri; 250 bin TL ve üzerinde sermayesi bulunan anonim şirketlerde bir avukatla sözleşme yapma gereği yasal bir zorunluluk iken, limited şirketlerde böyle bir zorunluluk bulunmamasıdır. Anonim şirketlerin internet sitesi oluşturmaları gerekir. Her ikisinin de ortaklık hakkını ortaklık payı temsil eder. Anonim şirketlerde pay senedi veya ilmühaber çıkarma vergi istisnasından yararlanmak için bir gereklilik iken, limited şirkette pay senedi veya ilmühaber çıkarılıp çıkarılmamasının bir önemi yoktur. Farklılık pay devrinin yapılması usulündedir. Anonim şirket pay devri için tescil gibi bir zorunluluk söz konusu olmayıp, nama yazılı paylar bakımından pay defterine kayıt ve varsa pay senedinin devir cirosu yapılması yeterlidir. Limited şirketlerde ise pay senedi olsun olmasın pay devrinin noterden yapılıp, ticaret sicilde tescil ve ilanı gerekir.
PAY SATIŞINDA VERGİLEME
Bu yazımızda anonim ve limited şirket hissedarlığını temsil eden senetleri ‘pay senedi’ olarak nitelememizin temel nedeni, yeni Türk Ticaret Kanunu’nda ortaklık hakkı için pay deyimi kullanılmasındandır.
Oysa, Gelir Vergisi Kanunu’nda ‘hisse senedi’ deyimi kullanılmıştır. Birlikte değerlendirdiğimizde, hisse senedi ve pay senedi arasında bir farklılık olmadığının altını çizmek isteriz. Anonim ve limited şirketler arasındaki temel fark, pay sahiplerinin, pay devirlerinde gelir vergisine tabi olma durumlarındadır. Anonim şirket ortaklık payları, pay senedi veya ilmühabere bağlanmış olmak koşuluyla iki yıldan sonra satılması durumunda herhangi bir vergilemeye tabi değildir. Borsada işlem gören paylar için zaten alım satım nedeniyle iki yıl süresi de aranmaksızın vergileme yoktur. Limited şirket pay devirleri ise herhangi bir yıl sınırına bakılmaksızın değer artış kazancı kapsamında gelir vergisine tabidir.
Eskiden bu farklılık çok önemsenmiyordu. Zira, limited şirketin nevi değişikliği ile anonim şirkete dönüştürülmesi ile herhangi bir pay sahipliği değişikliği söz konusu olmadığından iki yıllık süre, limited şirketin kuruluş veya pay edinme tarihinden başlatıyor ve toplam süre iki yılı geçtiğinde vergileme yapılmıyordu. Tespit edebildiğim kadarıyla Gelir İdaresi tarafından 2016 yılında görüş değişikliğine gidilmiş ve limited şirketten anonim şirkete dönüştürülmesi durumunda iki yıllık sürenin hesabına dönüşüm tarihinden başlanacağı ifade edilmiştir.
Bize göre, bu görüş teknik olarak sıkıntılar içeriyor. İdarenin öteden beri gelen görüşünü değiştirecek bir mevzuat değişikliği de olmadığı halde böyle bir görüş değişikliği yerinde olmamıştır. Muhtemeldir ki, yargıya gidilmesi durumunda yargının görüşü idarenin eski uygulaması çerçevesinde olacaktır.
Söz konusu olan kolektif şirket olsaydı, iki yıllık sürenin dönüşüm tarihinden başlatılması doğru olurdu. Zira, biri ticaret şirketi, diğeri ise sermaye şirketidir. Hukuki yapıları ve temelde ortakların sorumluluk durumları tamamen farklıdır. Aynı durum çok uygulaması olmamakla beraber komandit şirketin komandite ortağı bakımından da geçerlidir.
DEĞERLENDİRME VE ÖNERİ
Türk Ticaret Kanunu, limited ve anonim şirket arasındaki farklılıkları çok daha azalttı. Her ikisi de sermaye şirketidir. Anonim şirkette yönetim kurulunda bulunmayan, limited şirkette de müdür sıfatını taşımayan ortakların sorumlulukları koydukları sermaye ile sınırlıdır. Her ikisinde de pay senedi çıkarılabilir. Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde; Gelir İdaresi’nin öncelikle bu görüşünü tekrar değerlendirmesinde yarar olduğunu düşünüyoruz. Köklü çözüm ise şirket yapısı anlamında arada bir farklılık söz konusu olmadığından limited şirket pay devirlerinin de Gelir Vergisi Kanunu’nda iki yıllık süreye bağlı olarak istisna hale getirilmesidir.
06 Mart 2023 Pazartesi