Hakan Güldağ
2019’a girerken, ABD ve diğer zengin ülkeler cephesinden bakış gayet iyimser, Türkiye’ye ve kimi gelişmekte olan ülkelere bakış hayli kötümserdi. Senaryoya göre, Amerikan Merkez Bankası konumundaki Fed, faiz artırımlarına devam edecekti. 3, belki de 4 faiz artırımı bekleniyordu. Ama ne olduysa oldu, tablo tersine döndü. Özellikle Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda dünyanın en büyük şirketlerinin CEO’ları arasında yapılan ankette, 800 CEO’nun neredeyse tamamı 2019’da ‘durgunluk’ ya da ‘resesyon’ beklediğini açıklayınca, önde gelen merkez bankaları ‘U’ dönüşü yaptı. Faiz artırımları yerini faiz indirimlerine bıraktı. Gerçekten de artık bitirmekte olduğumuz bu yıl, dünya ticareti hayli küçüldü. 2008-2009 global ekonomik krizinden sonraki 10 yılın en kötü performansını sergiledi.
Öte yandan, 2018 ağustosunda yaşanan kur şoku sonrasında Türkiye ekonomisinin 2019’da çok kötü bir performans sergileyeceği düşünülüyordu. Yüzde 3 civarında daralma yaşanacağı analizleri yapılıyordu. Öyle olmadı. Yılın ilk iki çeyreğinde büyüme negatif seyrettikten sonra üçüncü çeyrekte küçük de olsa pozitife geçti. Bu yılın dördüncü çeyreğinde ise yüzde 5, hatta 5.5’lik büyüme gelebilir. Yılı da pozitifte tamamlayacağımız anlaşılıyor.
***
2020’de dünya ekonomisine ilişkin beklentiler daha iyimser. Önce büyüme beklentilerine bakalım:
Gelecek yıla ilişkin tahminler dünya ekonomisinde 2019 yılına göre ılımlı bir toparlanma yaşanacağı yönünde ağırlık kazanıyor.
2019’da dünya yaklaşık yüzde 3 büyüdü. 2020’de yüzde 3.2 ile 3.6 arasında büyüyeceği tahmin ediliyor. Örneğin, IMF’ye göre dünya ekonomisi gelecek yıl yüzde 3.4 büyüyecek.
Dünya ticaretinin büyümesine yönelik olumlu beklentiler ise çok daha yüksek oranlara ulaşıyor. Dünya Ticaret Örgütü’nün belirlemelerine göre dünya ticaret hacmi 2019’da sadece yüzde 1.2 büyüdü. 2020 yılında ise yüzde 2.7 büyüyecek.
Gelişmiş ekonomilerin ihracatı 2019 yılında hemen hiç artmadı. Dünya Ticaret Örgütü’nün analizlerine göre, bütün bir yıl boyunca ancak yüzde 0.4’lük bir büyüme gerçekleşti. 2020 yılında gelişmiş ekonomilerin ihracatı yüzde 2.2 artış gösterecek. Gelişmekte olan ülkeler ise gelecek yıl ihracatı yüzde 3.4 artıracak. İthalata gelince... Gelişmiş ekonomilerin ithalatı yüzde 1.2, yükselen ekonomilerin ise yüzde 4.3 artacak. Bunlar DTÖ verileri. IMF’ye bakarsak, gelişmiş ülkeler gelecek yıl ithalatı yüzde 2.7 artıracak. Yükselen ekonomilere ilişkin IMF’nin öngörüsü, DTÖ ile aynı...
***
2019’un son üç ayında göstergeler, dünya ekonomisinde önümüzdeki yıl daha iyi bir performans görüleceğinin işaretlerini verdi bile. Özellikle ekim ve kasım aylarında küresel imalat sanayi ile sanayi ve hizmet sektörlerini kapsayan bileşik öncü göstergeler yukarı yönlü hareket etti.
Küresel sanayi üretimi ve daha belirgin olarak da ihracat siparişlerinde yükseliş dikkat çekiyor.
Dünya tahvil getirilerindeki yükselme eğilimi ve özellikle ABD tahvillerinde yeniden uzun vadeli faizler, kısa vadeli faizlerin üstüne çıktı. Bir ara tersine dönen getiri eğrisi, yani kısa vadeli faizlerin uzun vadeli tahvillerin faizinin üstüne çıkması, 2020 yılında ABD ekonomisinin resesyona gireceğinin güçlü sinyali olarak görülmüştü.
***
2020’ye ilişkin olumlu işaretlere ve beklentilere rağmen uzmanlara göre dünya ekonomisini önümüzdeki yıllarda daha ‘yavaş’ bir dönem bekliyor.
Bunun en önemli nedenleri arasında demografik değişim gösteriliyor. 2020’de dünya nüfusu bir ilki yaşayacak. Dünya tarihinde ilk kez 30 yaşın üzerindeki insanların sayısı, 30 yaşın altındaki nüfustan büyük olacak. ‘Yaşlı’ olarak görülen 65 yaş üstü nüfus da dünyadaki 5 yaş ve altındaki çocuk sayısını belirgin biçimde geçecek.
Nüfusu yaşlanan Japonya, İtalya ve Portekiz gibi ekonomilerde 2020’li yıllarda ortalama büyümenin yüzde 1’in hayli altında sıfıra yakın seyretmesi bekleniyor.
Çin, Rusya ve hatta Tayland gibi gelişmekte olan ekonomilerde de nüfusun yaşlanması, sağlık hizmetleri ve bakım ihtiyaçlarını artıracak.
***
2020’li yıllarda tanık olmamız beklenen bir başka önemli değişim ise önde gelen yükselen ekonomilerin yavaşlamaya başlaması... Başta da Çin. 2020’li yıllar boyunca dünya Çin’in yavaşlamasına alışacak. Ancak bu, Çin’in 2020’li yılların sonunda dünyanın en büyük ekonomisi olma hedefini sekteye uğratacak gibi görünmüyor. Bunda Çin yönetiminin önümüzdeki dönemde ithalata da ağırlık vermesinin önemli bir payı olacak. Eğer Çin yönetimi sözünü tutarsa, 2020’nin ilk yarısında 10 trilyon dolarlık ithalat gerçekleştirmiş olacak.
Her hafta en az iki milyarder yaratan Çin ekonomisinin 2020 yılında yüzde 6.1 büyüme göstermesi bekleniyor. Çin’de yönetim hem para hem de maliye politikalarını devreye sokarak, ekonominin hızlı bir yavaşlamaya girmesini engellemeye çalışacak.
***
Çin ekonomisinin yavaşlamasının da etkisiyle dünya ekonomisi önümüzdeki 10 yılda önceki 10 yıla göre çok daha düşük bir performans gösterecek. Yapılan analizler, 2020’li yıllarda dünya ekonomisinin büyüme hızının 2010’lu yıllara göre yarı yarıya azalacağını gösteriyor.
Önde gelen gelişmekte olan ülkeler arasında büyüme hızında gelecek yıl ilk 10’a girebilecek tek ekonomi Hindistan olacak. Yapılan projeksiyonlar, Asya’nın en büyük genç nüfusuna sahip Hindistan’ın gelecek yıl yüzde 6.7 büyüyeceğini gösteriyor. Başbakan Narendra Modi’nin liderliğindeki koalisyonun uyguladığı teşvik programları, ekonominin performansını ciddi şekilde artırıyor. Uzmanlara göre, Hindistan 2020’li yıllar boyunca da ‘hızlı’ büyüyen ekonomiler arasında yer alacak. Böylece, 2020’lerin sonuna doğru Hindistan’ın en büyük ilk 5 ekonomi arasına katılması bekleniyor.
***
2020 yılında hızlı büyüyecek bölgeler arasında ise Afrika öne çıkıyor. Nüfusu da hızla artan Afrika, Türk iş insanları açısından daha fazla dikkate alınması gereken bir kıta. Yapılan projeksiyonlara göre, bugün 7.8 milyar olan dünya nüfusunun 50 yıldan biraz fazla bir zaman içerisinde 11 milyarı bulması bekleniyor.
Bu süreçte Avrupa nüfusu 650 milyondan 630 milyona inecek. Asya nüfusu 4.2 milyardan 4.8 milyara çıkacak. Amerika kıtası hemen hemen aynı kalacak. En büyük nüfus sıçraması ise Afrika’dan gelecek. Bugün 1.2 milyar olan Afrika’nın nüfusu 4.2 milyara çıkacak.
***
2020’de bütün okurlarımıza sağlık, açık bir zihin ve başarı diliyorum.
YENİ YILIN BÜYÜME ŞAMPİYONU LATİN AMERİKA’DAN ÇIKACAK
Fildişi Sahili yüzde 6.8, Etiyopya yüzde 7.4, Ruanda yüzde 7.5 ile Afrika’nın 2020’de en hızlı büyümesi beklenen ülkeleri...
Asya’da Butan’ın yüzde 7.3, Myanmar’ın yüzde 7, Nepal’in ise yüzde 6.9 ile 2020’de bu kıtanın hızlı büyüyen ekonomileri olması bekleniyor. Asya’nın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi yüzde 7.7 ile Bangladeş olacak. Ülke, son 15 yıldaki büyüme performansı ile GSYH’sını 2020 itibariyle üç katına çıkaracak.
Asya’nın 2020 şampiyonu ise bize çok yakın bir coğrafyadan çıkacak. Yapılan projeksiyonlara göre komşu Suriye, gelecek yıl Asya’nın en hızlı büyüyen ülkesi olacak. Yeniden inşa sürecine girmesi beklenen Suriye, önümüzdeki yıl yüzde 9’a yakın büyüme gösterebilir.
Dünyanın en hızlı büyüyecek ekonomisinin ise Latin Amerika’dan çıkması bekleniyor. Aslına bakarsanız Güney Amerika’nın kıta olarak gelecek yıl ancak vasat bir büyüme göstermesi öngörülüyor. Kıtanın önemli ülkelerinden Arjantin ekonomisinin ise daralması bekleniyor. Ancak küçük bir Latin Amerika ülkesi olan Guyana, kıtasının 2020 ortalaması olarak beklenen yüzde 1.2’lik büyümenin fersah fersah üzerine çıkacak. IMF, Guyana’nın 2020’de tam yüzde 86 büyüme göstermesini bekliyor. ‘Ne oldu, Guyana’da petrol mü çıktı’ diye sorarsanız, yanıt ‘Evet, petrol çıktı!’ Exxon Mobil’in iki büyük petrol havzası keşfettiği Guyana’dan yılda 5 milyar varil petrol çıkartılması bekleniyor. Guyana, bu üretimle kişi başı petrol üretimi bakımından dünyanın en büyük 10 petrol üreticisi arasına girecek.
27 Aralık 2019 Cuma