tatil-sepeti
Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

 

nurullah.gur@marmara.edu.tr

 

Türkiye, bir seçim dönemini daha geride bıraktı. ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefi için son derece kritik bir seçimdi. Seçimlerin ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum. Önceki yazımda seçimlerin ardından Türkiye ekonomisinin önceliklerinin neler olması gerektiğinden bahsetmiştim. Bu yazıda konuyu biraz daha detaylandırmak istiyorum.    

Normalde yazılarımı giriş-gelişme-sonuç silsilesine göre kaleme alırım. Ama bu sefer farklı bir yöntem izleyeyim. Önümüzdeki beş yılı iktisadi anlamda daha verimli geçirebilmek için hedef ve politikalar noktasında önceliklerimizin neler olması gerektiğine yönelik hususları maddeler halinde sıralamaya çalışayım:

 

  • Bir süre ekonomik büyümeden ziyade enflasyonu ve makro istikrarı önceleyen politikalarla yola devam etmeliyiz.
  • Enflasyonla mücadelede para politikası araçlarını etkin biçimde kullanmalıyız. Ama enflasyonu sadece para politikası araçlarıyla çözmeye çalışmak yerine, daha bütüncül yaklaşım göstererek sorunun kökenlerine yönelik yapısal çözümler üretmeliyiz.
  • Ekonomi politikalarının daha öngörülebilir olmasına özen göstermeliyiz. Yani politikalarımızın amaç fonksiyonları, hedefleri ve araçları net ve şeffaf olmalı. Arada politika sürprizleri yapsak bile ki bu, iktisadi akış içerisinde olağan bir şeydir- bunların neden yapıldığının zamanla reel sektör ve finans piyasaları tarafından anlaşılır olmasına özen göstermeliyiz.
  • Büyümede sadece sayılara değil, detaylara da odaklanmalıyız. Nitelikli, kalıcı ve kapsayıcı bir büyüme performansını hedeflemeliyiz. Ekonomik büyümenin kaynaklarının yüksek katma değerli ve sürdürülebilir olmasını sağlamalıyız. Refah artışının toplumun tüm kesimleri tarafından hissedildiğinden emin olmalıyız. Bir süredir düşüş trendinde olan emeğin milli gelirden aldığı payı yükseltmeliyiz.
  • Savunma sanayinde yakaladığımız teknolojik ilerlemeyi diğer sektörlerimize yansıtmalıyız. Yani sektörler arası yerli teknoloji transferine yönelmeliyiz. Savunma sanayindeki ivmelenmenin benzerini bu beş yıllık süre zarfında en az iki kritik sektörde daha yakalamaya çalışmalıyız.
  • İnsanı ikame eden ve onu anlamsızlaştıran teknolojiler yerine, insanın verimliliğini arttıran - yani insanı tamamlayan ve yücelten- teknolojilere daha fazla yatırım yapmalıyız.
  • Son 20 yılda altyapı alanında Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını gerçekleştirdik. Bu alanda gelişmiş ülkelere dahi örnek olabilecek yatırımlarımız mevcut. Ne kadar övünsek az. Bu yatırımların meyvelerini gelecek yıllarda daha fazla toplayacağız. Gelecek beş yıllık dönemde ise odağımızı altyapıdan üstyapıya doğru kaydırmalıyız. Özellikle beşeri ve sosyal sermayeye daha fazla yatırım yapmalıyız. Bu sayede altyapı yatırımlarından da daha yüksek verim alabiliriz.
  • İktisadi hayatın akışına dair daha fazla veri üretmeliyiz. Bu verileri politikalarımızın etki-maliyet analizlerini ve gelecek projeksiyonları yapmak için yoğun biçimde kullanmalıyız. Kısacası, ekonomi politikalarını veriye dayalı biçimde tasarlamalıyız.
  • 2000’lerin başına kıyasla mevcut konjonktürde jeopolitik gelişmelerin dünya genelinde ekonomiler üzerinde daha fazla etki oluşturduğunu unutmamalıyız. Ekonomik hedefleri ve politikaları belirlerken jeopolitik değişkenleri hesaba katmaya devam etmeliyiz.  

05 Haziran 2023 Pazartesi