Av. Muhammet AKSAN

Av. Muhammet AKSAN

Diğer Yazıları

Av. Muhammet Aksan

Yargıtay içtihatları uyarınca iş mahkemelerinde görülen işçi alacağı davalarında belirli durumlarda işveren yararına hakkaniyet indirimi yapılır. İş hukuku mevzuatında düzenlenmemiş bu husus tamamen Yargıtay kararlarıyla istikrar kazanmıştır. Takdiri indirim her türlü işçilik alacağında değil, özellikle tanık beyanları uyarınca hesaplanan işçilik alacaklarında söz konusu olur. Yazılı belgelerle ve işveren kayıtları ile sabit olan alacaklara takdiri indirim uygulanmamaktadır.

Yakın tarihli bir Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında ise indirimin tamamen mahkemenin takdirinde olmadığı içtihat edilmiştir: Yapılan fazla çalışmaların yazılı belgelere, işveren kayıtlarına veya kesin delillere değil tanık anlatımına dayalı olması durumunda mahkemece, indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da işçinin uzun süre her gün fazla çalışma yaptığı kabulünün, hayatın olağan akışına ve insan doğasına uygun düşmeyeceği, yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, doğum, ölüm, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli çalıştığının kabul edilemeyeceği, iş yerindeki üretim faaliyeti ve işçinin üstlendiği işin niteliği dikkate alınmadan sürekli iş gördürüldüğünün varsayılamayacağı, işçinin ara dinlenmesi, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde hiç dinlenme hakkını kullanmadan çalıştığının düşünülemeyeceği karinesi göz önünde tutularak hesaplanan fazla çalışma alacaklarından makul bir indirim yapılması gerektiği hususu değerlendirilmelidir. Nitekim fazla çalışma iddiasının takdiri delil ile kanıtlanması durumunda indirim yapılması gerekeceği hususu Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 04.02.2009 tarihli ve 2009/9-2 E., 2009/48 K. sayılı kararında da aynen benimsenmiştir. İşçinin, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık izinli, mazeret izinli vs. sebeple çalışamadığı günler yılın yaklaşık olarak 1/3’üne tekabül ettiğinden kural olarak yapılacak indirimde bu oranın esas alınması isabetli olacak. Ancak işçinin hesaplanan fazla çalışmalarında yıllık izin, mazeret izni ve tatil günleri dikkate alınmış ise indirimin daha az oranda yapılması gerekecektir. Açıklanan nedenlerle fazla çalışma alacağından yapılacak indirimin ‘hakkaniyet indirimi’ ya da ‘takdiri indirim’ olarak nitelendirilmesi doğru olmayacaktır. İndirim, işçinin yılın belli dönemlerinde çalışmadığı karinesine dayalı olduğundan ‘karineye dayalı makul bir indirim’ ifadesinin kullanılmasının daha doğru olacağı kuşkusuzdur.

(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/22-736 E. 2019/876 K. sayılı 17.9.2019 tarihli kararı)

24 Ocak 2020 Cuma