tatil-sepeti
Hakan  GÜLDAĞ

Hakan GÜLDAĞ

Diğer Yazıları

a.hakan.guldag@gmail.com

 

Çok şükür 2023’e girdik. Bu yıl bizim için çok önemli. Bir kere Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutluyoruz bu yıl. Geleceğe umutla bakmak için başlı başına yeterli bir gurur. Kurtuluş Savaşımızın zorlu günlerini düşünüyorum da... O günlerden bugünlere bakınca üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk yok diyorum doğrusu. Yeter ki, birlik ve beraberlik içinde ortak hedeflere odaklanalım. 

 

Ama gelin, 2023’ün bu ilk Eko-Mercek köşesinde Türkiye’den çok, önce dünyada e olup bitiyor, 2023’e girerken, dünyada beklentiler nasıl şekilleniyor, birlikte bir göz atalım. Tabii ülkemize etkilerini de göz önüne alarak...

 

GELİŞMİŞ EKONOMİLERDE DARALMA EĞİLİMİ

 

Hemen belirtelim, 2023’te hızlı büyüme beklenen ilk 10 ülke arasında tek bir gelişmiş ekonomi bile yok. En büyük pazarlarımızın başında gelen Almanya’da 2023’te yüzde 1’e yakın bir daralma öngörülüyor. Doğrusu, Avrupa ekonomisinin lokomotifi Almanya’da korkulan olmadı. Bir ‘enerji krizi’ yaşanmıyor şimdilik. Bunda olağandışı biçimde ılıman giden havaların etkisi epey yüksek. Yine de Almanya’nın olası bir enerji krizini hafifletmek için yaptığı yeni harcamalar ve savunma harcamalarındaki artış bütçeyi zorluyor. 

 

Projeksiyonlara göre, Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi bu yıl daralmadan kaçamayacak. 

 

İhracat pazarlarımızda 2022’de ikinci pazarımız haline gelen ABD’de, 2023’te büyümenin ancak yüzde yarım düzeyinde kalması bekleniyor. Dış ticaret fazlası verdiğimiz önemli pazarımız İngiltere’nin ise yüzde 0.8 daralması bekleniyor. Yaptırımların tüketici harcamalarını, yatırımları ve ithalatı vurmaya devam etmesi beklenen Rusya’da ise yüzde 3.3’lük bir daralma öngörülüyor. 

 

Rusya’daki daralmaya karşılık, Ukrayna’nın mevcut durumunun kısmen de olsa istikrara kavuşmasına bağlı olarak 2023’te yüzde 4.3’lük bir büyüme göstereceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin ihracat pazarları arasında büyüme açısından daha pozitif bir tablo çizen ülke Irak. Yapılan projeksiyonlara göre, 2023’te Irak yüzde 4’e yakın bir büyüme gösterecek. Aleyhte büyük bir dış ticaret dengesizliği yaşadığımız Çin, büyük ekonomiler içerisinde en yüksek büyümeyi göstermesi beklenen pazar. 2023’te büyümenin yüzde 5’e yaklaşacağı tahmin ediliyor. 

 

Genel olarak ise 2023 yılında Avrupa’da daha sert hissedilmek üzere Batı’da durgunluk etkili olacak. Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz artışlarıyla birlikte doların güçlenmesi ise birçok gelişmekte olan ekonominin alım gücünü düşürecek ve borçlanma maliyetlerini yükseltecek. 

 

LİBYA EN HIZLI BÜYÜYECEK İKİNCİ ÜLKE

 

Bu yıl dünyada büyüme, daha çok küçük ekonomilerden gelecek. Mesela Libya... İç savaş yorgunu Libya’nın 2023’te dünya üzerinde ekonomisi en hızlı büyüyen ikinci ülke olması bekleniyor. Siyasi çekişmelerinin üstesinden gelebilirse Kuzey Afrika’nın yeniden yükselen yıldızı olmaya aday Libya’nın 2023’te yüzde 15 büyümesi bekleniyor. 

 

En hızlı büyüyecek ülkeyi merak ederseniz, projeksiyonlara göre cevap Guyana... Petrol ve doğalgaz üretimini artırarak, hammadde ihracatını yükseltmesi beklenen Guyana ekonomisinin 2023’te yüzde 30 büyümesi bekleniyor. Dile kolay! Keza Fildişi Sahili ve Senegal’in de petrol üretimlerini artırarak yüzde 7 ve üzerinde büyüyecekleri tahmin ediliyor. 

 

EMTİA FİYATLARINDA GERİ ÇEKİLME  

 

Türkiye’yi de yakından ilgilendiren, son yıllarda atak içinde olduğumuz demir-çelik sektörü başta olmak üzere bu yıl piyasalarda gerilemeler görülebilir. Metal fiyatları, 2022 yılında rekor düzeylere ulaştı. 

 

2023’te ise yüzde 5 ile 10 arasında düşmesi bekleniyor. Mesela dünyanın önde gelen ekonomi araştırma birimlerinden Economist Intelligence tarafından yapılan projeksiyonlara göre, metal fiyatlarında bu yıl düşüş yüzde 7 civarında olacak. Yine de analistlere göre, metal fiyatları pandemi öncesine göre hâlâ yüzde 30-40 yukarıda kalmaya devam edecek. 

 

Yapılan analizler, enerji fiyatlarındaki yüksek seyrin alüminyum, çelik ve çinko üretimlerini düşüreceğine işaret ediyor. Bu durum, kimi ülkelerin hurda metal ihracatına geçici ihracat yasakları getirmesiyle sonuçlanabilecek. Yeşil enerjiye geçiş ve dijitalleşme ise bakır, lityum, nikel ve diğer bazı metallerde talebi artıracak. Çin hükümetinin teşvikleri inşaat ve imalat sektöründe ihtiyaç duyulan metallere olan talebi yükseltecek. Kuzey Amerika çeliği kullanımının ise 2023’te son sekiz yılın zirvesini görmesi öngörülüyor. 

 

Bütün olarak bakıldığında, emtia fiyatlarında 2023 boyunca resesyon kaynaklı bir geri çekilme görüleceği tahmin ediliyor. Bu çerçevede, bazı metallerde yaşanabilecek darboğaz nedeniyle zorlanan üretici şirketler, emtia fiyatlarındaki düşüşle bir nebze nefes alacak. 

 

ENERJİ VE PİYASADA DALGALANMALAR

 

Beklentilere göre, Çin ve Asya ekonomilerinin güçlü talebi küresel petrol fiyatlarının 2022’ye göre yüzde 1.5 artmasını sağlayarak fiyatları da destekleyecek. Ancak OPEC’in üretimi bir anlamda istemeye istemeye artırmasıyla fiyatlardaki yükseliş fiyatları baskılayacak. 

 

Biraz açalım konuyu. Malum, enerji krizinin, özellikle Avrupa’da 2023’te daha da derinleşmesi, kış aylarının Avrupa’nın gaz stoklarını eritmesi ve LNG arzının talebe yetişememesi öngörülüyordu. Avrupa için bu risk devam etmekle beraber ciddi biçimde hafifledi. Rus gazının tamamen kesilmesi meselesi de hâlâ masadan kalkmış değil. Ancak şimdilik yeni bir kriz beklenmediğini söyleyelim. 

 

Öte yandan, Asya’dan gelen talebin küresel petrol talebini yaklaşık yüzde 1.5 artırması, bir başka deyişle günde 1.5 milyon varil artırması bekleniyor. Ancak petrol ihraç eden ülkelerin örgütü OPEC’in de istemeyerek de olsa üretimini günde 2.4 milyon varil artırarak fiyatları baskılayacağı tahmin ediliyor. Nitekim, yılın ilk günlerinde petrol fiyatlarında gerilemeler görülüyor. 

 

Enerji piyasasını, dolayısıyla metal sektörünü etkileyecek bir başka gelişme ise İspanya’daki LNG’yi yeniden kullanılabilir gaza dönüştüren terminallerin yanına 2023’te Almanya ve İtalya’da yeni LNG terminaller eklenecek olması. Bunlar Avrupalı üreticilerin elini kısmen de olsa güçlendirebilir. Ancak uzmanlar, bu ekonomilerin enerjinin ciddi şekilde sübvanse edildiği Asyalı üreticilerle rekabet edeceğine dikkat çekiyorlar. Doğrusu bu rekabet durumu, enerji maliyetlerinin sanayide hızla arttığı Türkiye açısından da son derece kritik bir konu. 

 

Özetle, enerji tüketimi sadece yüzde 1 artsa bile 2023’te enerji fiyatlarının yüksek seyrinin sürmesiyle sonuçlanacak. Bu çerçevede, nükleer enerjiye olan ilginin artmaya devam edeceğinin altı çiziliyor. Almanya ve Güney Kore’de nükleer tesisleri kapatma planları ötelenecek. Keza, enerji kriziyle birlikte her biri bizim Soma’dan büyük 144 kömür santralini tekrar faaliyete geçiren Avrupa, enerjide kendisini güvende hissedene kadar bu kararından dönecek gibi görünmüyor. 

 

Altyapı yatırımlarındaki artış zayıf 2023’te dünya çapında altyapı yatırımlarına ilişkin beklentiler pek parlak değil. 

 

Son altı yıldır istikrarlı bir şekilde artan ve payı küresel GSYH’nin yüzde 25’ine ulaşan altyapı yatırımlarının hükümetlerin nakit açıkları nedeniyle 2023’te frene basması bekleniyor. Ancak yine de küresel altyapı yatırımları 25 trilyon doları bulacak. Beklenti yüzde 1.1’lik artış... Gelgelelim, bu artış 2009 yılından bu yana küresel sabit yatırım harcamalarında görülen en zayıf artış olacak. 

 

Rusya-Ukrayna savaşı öncesi planlanan altyapı yatırımları ulaşım, su altyapılar ve dijitalleşmeye odaklanırken, savaşla birlikte enerji altyapılarına da para akmaya başladı. Özellikle Avrupa’nın Rusya’nın fosil yakıtlarından bağımsızlaşma çabaları kapsamında doğalgaz altyapıları, yeni liman yatırımları ve LNG için dönüşüm terminali yatırımlarının 2023’te 32 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. 

 

TÜRKİYE DE ETKİLENECEK

 

İnşaat, otomotiv ve savunma sektörleriyle devam edelim. Küresel gayrimenkul satışlarında yüzde 1’lik bir artış görülmesi ve 2023’te konut satışlarının 5.8 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. Yükselen faizler ‘mortgage’ kredilerini baskılayarak, bazı pazarlarda konut fiyatlarının düşmesine yol açacak. 

 

2023’te elektrikli araç satışlarında artışın yüzde 25 gibi yüksek bir düzeyi yakalaması bekleniyor. Çin de bu yöndeki talebi desteklemek için elektrikli araç desteklerini geri çekme planını iptal etmeyi planlıyor. Ancak buna karşın, toplamda küresel otomobil satışlarında beklenen yükseliş yüzde 1. 

 

Dünyanın en büyük savunma bütçesine sahip ABD’nin savunma harcamalarının 800 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin’in de savunma harcamaları artacak. Yine de ABD’nin savunma harcamalarının Çin’in savunma bütçesinin üç katına denk gelmesi bekleniyor. Birçok ülkede ise savunma bütçelerinde reel olarak daralma öngörülüyor. 

 

Özetle, 2023 yılı dünya ekonomisi açısından zor bir yıl olmaya aday. Büyük ekonomilerin ya yavaşlayacağı ya da daralacağı bir ortamda, büyümeye ilişkin beklentiler küçük ekonomiler üzerinde yoğunlaştı. Bu eğilim Türkiye’yi de etkileyecek. İhracatçılarımız için kolay bir yıl olmayacak bu yıl. Aslına bakarsanız, bu gerçek kendisini hissettirmeye başladı.

 

Büyüme olasılığı güçlü yeni hedef pazarlara yönelmenin tam zamanı gibi görünüyor.  

 

tablo var 

09 Ocak 2023 Pazartesi