Salih KESKİN

Salih KESKİN

Diğer Yazıları

Salih Keskin
www.inovasyonuzmani.com

‘Değişim’ kelimesinden çok sıkıldık; artık kimse duymak bile istemiyor ama işte, değişmeden de olmuyor.

Bizim burada üstünde duracağımız değişim konusu ise rekabetteki değişim. Değişen rekabetin nasıl bir sonuca yol açtığına örnek olarak ‘Getir’ firmasının piyasa değerinin dünyada da en çok bilinen markamız Türk Hava Yolları’nı (THY) geçmesini verebiliriz. 1933 yılında kurulan, 30 bine yakın kişiyi istihdam eden ve yüzlerce uçağı olan THY’nin piyasa değerini neden daha kuruluşunun üzerinden 10 yıl bile geçmemiş bir startup firmasının geçtiği konusu, rekabet dünyasının parametrelerini anlamak açısından değerli gerçekten.

Verilebilecek bir diğer örnek de Tesla. Firmanın piyasa değeri, Ford’unkini geçmiş durumda. 1904 yılında kurulan Ford firması, altyapı ve know-how açısından dünyanın hâlâ en büyüklerinden biri olmasına karşın 15 yıllık startup firması Tesla, piyasa değeriyle Ford’u ardında bıraktı.

Bu durumu nasıl izah etmek gerekir?

İzahı gayet açık aslında: Oyunun kuralları baştan aşağı değişti ve gelişmeler karşısında da değişmeye devam ediyor. Bu değişimin kodlarının da bilinmeyen bir tarafı yok.

REKABET ÜSTÜNLÜKLERİ

Son yüz yıllık süreçte en önemli rekabet üstünlüklerine kısaca göz atalım:

  • 1960’lı yıllarda rekabette ‘üretim üstünlüğü’ ön plandaydı. Ford firması, işbu üstünlüğüyle verilebilecek en uygun örneklerden biri.
  • 1970’li yıllarda rekabette ‘maliyet üstünlüğü’ önemli olmaya başladı ve böylelikle düşük fiyatlı ürünler öne çıktı.
  • 1980’li yılların rekabetinde ise ‘kalite’ ön plandaydı. Mercedes, Opel vb. markalar rekabette öne geçti.
  • 1990’lı yıllardaki rekabette ‘üretim hızı’ önemsenmeye başlandı ve tabii Çin, tüm ülkeler arasından sıyrılan ülke oldu, ki hâlâ konumunu koruyor.
  • 2000’li yılların rekabetinde ‘hizmet kalitesi’ öne çıktı. Bu yönüyle rekabette galip çıkanlar arasından verilebilecek en iyi örnek Google olabilir.
  • 2000 yılı sonrasındaki rekabetin temel iki belirleyicisi ise ‘verimlilik’ ve ‘inovasyon’. Bu özellikleriyle burada adını anmaya değer firma ise Tesla.

3 FIRSAT ALANI

Yeni dünyanın rekabetinde öne geçmek için üç fırsat alanının birinde olmak gerekiyor:

1. Ya yeni bir ürün/hizmet sunacaksınız.

2. Ya mevcut ürünü/hizmeti daha üstün bir şekilde sunacaksınız.

3. Ya da piyasaya arzı yetersiz bir ürün bulup sunacaksınız.

Firmaların, sadece rekabet etmek için değil, aynı zamanda yeni fırsat alanlarını ele geçirmek için de yine farklılaşma, yani inovasyon, birinci önceliği olmalı.

HANGİ ANA KONULARDA FARKLILAŞILABİLİR?

  • Ürün (Performans-Uygunluk-Dayanıklılık-Düzenlilik-Stil-Tasarım)
  • Hizmet (Teslim Etme-Müşteri İlişkisi)
  • Personel (Yeterlik-Nezaket-İletişim Becerisi)
  • İmaj (Semboller-Yazılı ve Görsel İletişim Araçları-Atmosfer-Etkinlikler)

Bu ana konuların bir de alt başlıkları var.

  • Ürünleri farklılaştırmak
  • Sunumu farklılaştırmak
  • Satış yöntemini farklılaştırmak
  • Yeni pazarlara girmek
  • Maliyetleri azaltmak
  • Üretkenliği artırmak
  • Dağıtım performansını artırmak
  • Pazarlama performansını artırmak
  • Yenilikçi ürün çeşitliliğini artırmak
  • Pazara çıkış süresini kısaltmak
  • Teknolojinin hızına uyum sağlamak
  • Kaliteyi artırmak
  • Fonksiyonelliği artırmak
  • İmajı güçlendirmek
  • Kârlılığı artırmak
  • Yeni üretim yöntemlerine ulaşmak
  • Daha çevreci süreçleri geliştirmek
  • Üretim süreçlerini farklılaştırmak
  • İnsan kaynaklarında değişim ve farkındalık oluşturmak

06 Ağustos 2021 Cuma