Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

hikmetbaydar@3-goz.com

 

Türkiye İstatistik Kurumu, nisan ayı ekonomik güven endeks verilerini açıkladı. Bu verilere göre; 2024 Mart ayında 100 olan ekonomik güven endeksi, nisan ayında yüzde 1 oranında azalarak 99’a düştü.

 

100 seviyesi son derece kritik bir seviyedir ve endeks 0-200 arası değer alabilir. Endeks değerinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösterir. Bu durumda ekonomik güven endeksinin 100’den 99’a düşmesi iyimserlikten karamsarlığa dönüş sinyali taşır.

 

Peki, neden iyimserlikten karamsarlığa bir geçiş yaşandı? Detaylara baktığımızda, hizmet sektörü güven endeksinin 120.4’ten 117.1’e, yüzde 2.8 oranında düşmesinin bu sonuca yol açtığını görüyoruz. Diğer sektörlere baktığımızda ise farklı sinyallerin geldiğini gözlemliyoruz.

 

YATIRIM İŞTAHI

 

Tüketici güven endeksi 79.4’ten 80.5 seviyesine yükselmekle beraber hâlâ karamsar bölgededir. Reel kesim güven endeksi 103.5 seviyesinde değişiklik göstermemiş ve iyimser bölgededir. Hizmet sektörü, ekonomik güven endeksinin karamsar bölgeye geçmesine neden olmakla beraber 120.4 seviyesinden 117.1 seviyesine düşmüş, ancak hâlâ iyimser seviyededir. Perakende ticaret sektörü güven endeksi 113.3’ten 115.5 seviyesine yükselerek iyimserliğini pekiştirmiştir. İnşaat sektörü güven endeksi ise genelde olduğu gibi 88.6 seviyesinde değişmeden kalmış ve karamsarlığını sürdürüyor. 

 

Ekonomiye güven, gelecekte piyasanın daha da iyi olacağı inancını gösterdiğinden yatırım iştahını artırır. Aksi halde yatırımlar yavaşlar ve istenen büyüme sağlanamaz.

 

Jeopolitik riskler nedeniyle global ekonomi hâlâ verimli bir serbest piyasa ekonomisine sahip değil. Bir taraftan yaptırımlar, diğer taraftan jeopolitik risklerin devam etmesi hem istenilen ticaretin yapılmasına engel oluyor hem de maliyetlerin yükselmesine yol açıyor.

 

ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE İSTİKRAR

 

Ekonomiye güvenin artması için öngörülebilirlik ve istikrar şart. Ancak o zaman güven endeksleri yükselebilir ve yatırım iştahı artar. Gerek yabancı yatırımcıların ilgisi gerekse rating kuruluşlarının açıklaması, geleceğe yönelik olumlu beklentileri açıkça ifade ediyor. Bu durum, ekonomiye güveni olumlu etkileyen bir unsur. 

 

Özellikle Türk Lirası’nda pozisyon alınması yönündeki tavsiyeler oldukça önemli. Bu tavsiyelerle yabancı yatırımcı girişi döviz arzını sağlayacak ve kurlarda aşağı yönlü baskı oluşabilecek. Bu durum hem kredi için kaynak girişini hem de birincil piyasada hisse senedi halka arzlarına talep gelmesini sağlayacak. 

 

Gelişmekte olan piyasalara nakit akışının olmadığı şu dönemlerde böyle bir beklentinin oluşması bile son derece önemli. Rakamlar yabancı yatırımcının ufak ufak pozisyon aldığını gösterdiğinden gelecekte ilginin devam edeceğini söylemek pek de yanlış olmayacak. Hele büyüme beklentileri yukarı yönde revize edilirken.

06 Mayıs 2024 Pazartesi