Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları


gurlesel@superonline.com

 

Seçimler sonrasında ekonomide rasyonel zemine dönüş politikaları uygulanmaya başladı. Bu çerçevede Merkez Bankası para politikasında kademeli bir sıkılaştırma başladı. Merkez Bankası’nın kademeli sıkılaştırma politikası doğal olarak reel sektörü ve işleri etkileyecek.

 

1. Kredi büyümesinde sınırlama ve finansmana erişim 

 

Ekonomide rasyonel zemine geri dönüş adımları atılırken reel sektörün krediye erişimi en büyük sıkıntı olmaya devam ediyor. Bankalar mevduat ve kredi faizlerinde normalleşmenin tamamlanmasını bekledikleri için kredi verme iştahları oldukça düşük. T. C. Merkez Bankası, TL ticari kredilerin büyümesi konusunda da sınırlama getirdi. Buna göre kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında TL ticari krediler için aylık yüzde 2.5 büyüme sınırı getirildi. İhracat, yatırım, tarım ve esnaf kredileri bu sınırlandırmanın dışında tutuldu. Kredi büyümesinin sınırlanması, sanayi ve ticaret kesiminin krediye erişimini sıkıştıracak. Bu nedenle yurtiçine dönük faaliyet gösteren işletmeler finansman yönetimine dikkat etmeli.

 

2. TL ticari kredi faizlerin merkez bankası referans faiz oranına olan bağımlılığı korunuyor 

 

Liralaşma politikası döneminde bankaların TL ticari kredi faiz oranları sınırlanmıştı. TL ticari kredi faiz oranlarında sunulacak en yüksek faiz, Merkez Bankası’nın referans faiz oranının 1.4 ve 1.8 katı ile sınırlanmıştı. Eğer bu sınırlar aşılırsa bankalar ilave menkul kıymet tesis etmek zorunda kalıyordu. Merkez Bankası, bu sınırlamaya devam ediyor. Ancak 1.4 katı sınırlamasını kaldırdı. Sadece 1.8 katı aşılamayacak, aşılması halinde ilave menkul kıymet tesis edilecek. Merkez Bankası’nın en son politika faizi yüzde 17.5 ve referans faiz oranı ise yüzde 19.0’dur. Bankalar için azami TL ticari kredi faiz oranı sınırı da yüzde 34.2’ye yükseldi. TL kredi faiz oranlarında böylece normalleşme sağlanmaya başla-nacak. Bankalar mevduat faiz oranlarını da yüzde 30’lara yaklaştırıyor. Böylece kredi faiz oranları mevduat faizlerinin üzerine çıkmış olacak. Faiz oranlarındaki normalleşme, bankaların kredi verme iştahını artıracak.     

 

3. Tüketici kredilerinde büyüme hızı indirildi, kredi kartı faiz oranları arttı

 

Finansal kaynakların verimli kullanımının desteklenmesi amacıyla taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırı yüzde 2 olarak belirlendi. İhtiyaç kredilerinde değişikliğe gidilmeyerek yüzde 3 sınırı korundu. 

 

Ayrıca, enflasyonun kontrolü ve iç talebin dengelenmesi kapsamında kredi kartı nakit kullanımlarına ve kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranı yüzde 2.89’a yükseltildi. Bu uygulamalar, tüketim tarafında yavaşlamaya yol açacak. Enflasyon ve cari açığın kontrolüne de destek verecek.  

 

4. İhracat kredileri ve ihracat özendiriliyor

 

İhracat ve yatırım kredileri ile deprem bölgesine yönelik krediler, Merkez Bankası’nın kredileri sınırlandırıcı tüm tedbirlerinin dışında tutulacak. Yanı sıra, ihracatçıların finansmana erişimini desteklemek amacıyla aşağıdaki kararlar alındı: Reeskont kredilerinin günlük 

 

limiti 1.5 milyar TL’ye yükseltildi, reeskont kredilerinde KOBİ payının artırılmasına ve kullandırımlarda ihracat artış performansının dikkate alınmasına karar verildi. Sadeleşme süreci kapsamında reeskont kredilerine erişim şartları kolaylaştırıldı. Reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulu kaldırıldı. Reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımları istisna tutuldu. İhracata dönük faaliyetlerde finansmana erişim kolaylaşırken, kısıtlayıcı düzenlemeler de azaltılıyor. Böylece ihracat özendiriliyor. 

 

5. Kur korumalı mevduatların kendiliğinden tasfiyesi hedefleniyor

 

Reel sektörün finansman yönetiminde son 1.5 yılın en yeni finansal aracı kur korumalı mevduat oldu. Kur korumalı mevduatlar devam ediyor. Ancak muhtemelen sonbahardan itibaren yeni KKM açılmasına son verilecek. Mevcutların da kur korumasız mevduatlara geçişi için çeşitli düzenlemeler yapılıyor. Kur korumalı mevduatlara yüzde 15 karşılık uygulanması bunlardan biridir. Bankalar karşılık olarak Merkez Bankası’na 445 milyar TL devredecek. Bu da piyasada TL’nin azalması ve şirketler ile bireylerin nakit akımlarının sıkışması anlamına gelecek. 

 

Son Söz: İşletmeler olarak rasyonel zemine dönüş adımlarını yakından izlemeli, talep, finansman ve nakit yönetimine azami özen göstermeliyiz.

31 Temmuz 2023 Pazartesi