Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

TCMB, 3’er aylık dönemler halinde reel sektörün döviz cinsinden varlık ve yükümlülükleriyle kısa ve uzun vadede dövize karşı pozisyonlarını açıklıyor. Bu veriyle reel sektörün kurlar hakkındaki hareketi ve düşüncesini de görmek mümkün. Sizler de bu genel yapıyla şirketinizin durumunu karşılaştırarak sektörle aynı doğrultuda olup olmadığınızı ve aldığınız kur riskini daha iyi analiz edebilirsiniz.

Reel sektörün varlık gelişimine baktığımızda; 2015’in Aralık ayı verilerine göre 100.471 milyon USD olan varlıklar 2016 Aralık ayında 2.396 milyon USD artarak 102.867 milyon USD’na ulaştı. Dolayısıyla reel sektörün döviz cinsi varlığında azalma olmadığını görüyoruz.

Aynı şekilde yükümlülük yapısına baktığımızda; 2015 Aralık ayı verilerine göre 289.188 milyon TL olan döviz cinsi yükümlülükler ise 15.213 milyon USD artarak 2016 Aralık ayında 304.401 milyon USD rakamına ulaştı.

Görüldüğü üzere döviz cinsi yükümlülükler döviz cinsi varlıklara nazaran neredeyse 7 kat daha fazla arttı. Bu durum Türk Lirası’nın aşırı değer kaybettiği düşüncesinin ağır bastığını gösteriyor. Burada reel sektör kurlarda daha fazla yükseliş beklemiyor sonucuna varıyoruz.

Kısa ve uzun vade döviz pozisyonlarına baktığımızda; 2015 sonunda 188.717 milyar USD ekside olan reel sektör net döviz pozisyonu 2016 sonunda 201.534 milyar USD eksiye geldiğini görüyoruz.

Bunların yanında kısa vadeli varlık ve yükümlülüklere baktığımızda da; kısa vadede 5.416 milyar USD döviz fazlalığı olan reel sektörün bir yıl sonra döviz fazlalığının 2.176 milyar USD’na indiğini görüyoruz.

Böylece kısa vadede hâlâ döviz fazlası olan reel sektörün, zaman içerisinde yavaş yavaş bu fazlalığı erittiğini, bunun yanında uzun vadeli pozisyonlarında ise döviz açığını artırarak kurda değerlenme beklemediklerini gözlemliyoruz.

Son sözümüz; risk alınmadan para kazanılmıyor.

03 Nisan 2017 Pazartesi