tatil-sepeti
Akıllı baston, bu yılın en iyi icatları arasında

Vestel mühendisleri ve Young Guru Academy'nin (YGA) desteklediği, görme engellilerin sosyal hayata eşit ve tam katılımı için teknolojiler geliştirmeyi amaçlayan WeWALK'un akıllı bastonu, haber dergisi TIME tarafından 2019 yılının en iyi icatlarından biri olarak seçildi. Vestel açıklamasına göre, engel algılama, telefona bağlanma ve farklı uygulamalarla entegrasyon olmak üzere üç özellik sunan WeWALK, görme engelli kullanıcısının göğüs ve baş hizasında önüne çıkabilecek engelleri algılayarak kullanıcıyı uyarıyor. Bluetooth ile WeWALK mobil uygulamasına bağlanıyor ve görme engelli kullanıcının cep telefonuna hiç dokunmadan, bastonu üzerinden navigasyon almasını, toplu taşıma entegrasyonu ile çevresindeki durakları ve duraklardan geçen otobüslerin saatlerini öğrenmesini ve Alexa sesli asistana komutlar vermesini sağlıyor. WeWALK Akıllı Baston şu ana kadar 25'in üzerinde ülkede görme engellilere ulaştı. Açıklamaya göre, 2017 yılında Birleşmiş Milletler’de örnek proje olarak gösterilen, sergilendiği her fuarda yoğun ilgi gören WeWALK, Thomas Edison'a adanan "Edison Ödülleri’nde Sağlık/İyi Yaşam kategorisinde" "altın ödül"e de layık görülmüştü.

29 Kasım 2019 Cuma

Uçaklara nano kalkanla ısı koruması

HABER: AYŞE BAŞAK Florida Eyalet Üniversitesi Yüksek Performanslı Malzeme Enstitüsü araştırmacıları, gelişmiş nano malzemelerden hipersonik hızların etkisine dayanabilecek hafif ısı kalkanları geliştirmek üzere önemli bir adım attı ve ‘Buckypaper’ adını verdikleri uçak gövdelerine uygulanabilecek şimdilik deneysel kalkanları üretti. Buckypaper’in yapısal temelinde karbon nanotüp tabakaları var. Bu yeni, yüksek ısıya dayanıklı nano kalkanlar, çok ince ve esnek formları sayesinde hem ısıdan koruma hem de güçlendirme amacıyla uçak gövdelerine kolaylıkla uygulanabilecek. İNCE AMA GÜÇLÜ Atmosferde sesin beş katı üzerindeki hızlarda çalışan uçak ve uzay araçlarının ciddi bir biçimde zarar görmemesi için ısı kalkanları bir zorunluluk. Özellikle son yıllarda birçok havacılık tasarımının güç ve hafiflik sağlayan ancak yüksek sıcaklıklara karşı dirençsiz karbon kompozitlere dayandığı düşünüldüğünde… Bu hafif tasarımları, yine hafif bir malzeme kullanarak ısıya karşı dayanıklı hale getirmek büyük önem taşıyor. Buckypaper’ın önemi burada ortaya çıkıyor. Buluşun tasarımı çok ince ancak o kadar güçlü ki uçağı ya da mekiği ısıya karşı korumakla kalmayıp yapısal olarak da destekleyebilir. ESKİLERİNDEN FARKLI Isı kalkanları elbette yeni bir konsept değil. Fenol plastiklerden yapılmış ısı kalkanları 1950’lerden bu yana kullanılıyor. Ablatif ısı kalkanları olarak bilinen bu tasarımlar dünyaya geri dönen uzay aracını katmanlar halinde yakıp aşırı ısıyı uzaklaştırarak koruyor. Ne yazık ki, bu kalkanlar oldukça hacimli ve esnek değiller ve tek bir kullanımdan sonra değiştirilmeleri gerekiyor. 1970’lerde, sürdürülebilir bir çözüm aranırken Amerikan uzay mekiklerinde gemiyi korumak için ısıyı emen ve yeniden yayan seramik bir ısı kalkanı kullanıldı. Bu seramik kalkan tekrar kullanılabilir yapıda fakat yine hacimliydi, üstelik sert ve kırılgandı. ISIYA DAYANIKLI Araştırmacılar, alternatif olarak karbon nanotüpleri (insan saçından 50 bin kat daha ince olan tüp şeklindeki karbon molekülleri) alarak tabakalar oluşturuyor. Katmanlar halinde sıkıştırıldığında çelikten 10 kat daha hafif ancak 500 kat daha güçlü bir nano kalkan elde ediliyor. Son adım ise hafif ve esnek nanoteknolojik Buckypaper’ın ısıya dayanıklı hale getirilmesi için fenol reçine ile kaplanması... Alev testlerine tabi tutulan Buckypaper örnekleri, bin 900 dereceye kadar olan sıcaklıklarda ısıyı dağıtırken, kuvvetlerini ve esnekliklerini korumayı başardılar.

28 Kasım 2019 Perşembe

Dünya stratejisini yapay zeka üzerine kuruyor

Yapayzekaya dayalı teknolojilerin sunacağı fırsatları kaçırmak istemeyen ülkeler, bu alandaki stratejileri ile dikkati çekiyor. Yapayzekaya dayalı teknolojiler sayesinde küresel gayri safi milli hasılanın 2030’da bugünkü seviyesinden yüzde 16 artması öngörülürken, bu durumun küresel ekonomiye yaklaşık Çin’in geçen yılki toplam ekonomik büyüklüğü (yaklaşık 13.4 trilyon dolar) kadar katkı sağlaması bekleniyor. EĞİTİMDE YAPILANMA Yapay zeka ile işgücü piyasasında büyük dönüşümler beklenirken; yapayzekanın, ekonomileri için büyük ticari fırsat oluşturabileceğine inanan Çin, ABD, İsrail, Japonya, Hindistan, Almanya, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri, İsveç, Tayvan, İtalya, Singapur, Meksika, İngiltere, Finlandiya ve Kanada gibi yaklaşık 40 ülke, bu alanda stratejiler oluşturuyor. Bu ülkeler eğitim sistemlerini yeniden yapılandırarak milyar dolarlık yatırımlar yapıyor. EN BÜYÜK YATIRIM ÇİN’DE Bu alandaki en büyük yatırımı yapan dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin, yapay zeka teknolojilerinde 2017’de 12 milyar dolar yatırım yaparken, gelecek yıl bunun 70 milyar dolara yükseltmesi bekleniyor. Pekin yönetimi 2017’de Yeni Nesil Yapay Zeka Geliştirme Planı’nı duyurmuştu. Yapay zekada 2025’e kadar küresel lider olmayı amaçlayan Çin, 2030’de bu alanda inovasyon için ana merkez haline gelmek istiyor. HEDEFİ 1.4 TRİLYON DOLAR Pekin, 2030’da 150 milyar dolar değerinde bir yapay zeka endüstrisi ve ilgili sektörlerle beraber ise değeri1.4 trilyon dolarıbulan bir endüstri hedefliyor. Çin’inyapay zekaalanındaki akademik araştırmalarda en fazla atıf alan araştırma sayısı bakımındaABD’yi geride bırakma ihtimali dikkati çekiyor. Dünyanın üretim üssü olan Çin,yapayzekaplanı strateji çerçevesindeverimliliği yükseltmeyi,eğitim, sağlık ve güvenlik gibi birçok alandayapayzekakullanımını artırmayı amaçlıyor. YATIRIMA TEŞVİK EDİYOR Pekin yönetimi,yapayzekaşirketlerinin ülkede Ar-Ge merkezleri kurmasını teşvik ederek, ülkeninyapayzekaekosistemine önemli bir katkıda bulunmayı hedefliyor. Çin, milyar dolarlık yatırımla başkent Pekin’de yapay zeka teknoloji parkı inşa ediyor.Çin’in sanayi bölgesi Shandong’da 2022’de 500’den fazla yapay zeka şirketine ev sahipliği yapmayı hedefliyor. ABD GERİ Mİ KALDI? Küreselyapayzekateknolojilerinde halihazırda Çin’in gerisinde kaldığı belirtilen dünyanın en büyük ekonomisine sahipABD ise 2016’da ‘MilliYapayZekaAraştırma ve Geliştirme Stratejisi Planı’nı hazırlayaraksöz konusu araştırma ve geliştirme projelerine yön veriyor.Amerika için yapay zekanın azami kapasitede yararlanmak için, ülkede sanayi, üniversite ve kamunun ortak çaba gösteriyor. ABD Başkanı Donald Trump, bu yılın şubat ayında federal hükümet kurumlarından yapay zeka (AI) konusunda araştırma, tanıtım ve eğitim için daha fazla kaynak ayırma ve yatırım yapmalarını isteyen bir kararname imzaladı. Kararnameyle Amerikan Yapay Zeka Girişimikurulurken, yapay zeka ABD’nin milli ve ekonomik güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olmasına yönelik yapılacaklar sıralanıyor. Yapay zekanın fırsatlarından en iyi şekilde nasıl yararlanabileceği konusunda bilgi sahibi olmak isteyen kişiler ve şirketler içinse www.AI.gov internet sitesi hizmet veriyor. Ülkede yapay zeka yarışında özel sektörün liderlik etmesi dikkati çekiyor. JAPONYA STRATEJİ AÇIKLADI Küresel ekonomide üçüncü sırada yer alan Japonya, bazı sektörlerde teknolojideki üstünlüğünü korumak ve yaşlanan nüfusundan kaynaklanan sıkıntıları gidermek amacıyla açıkladığıYapayZekaTeknolojisi Stratejisi ileyapayzekaçalışmalarını sanayiye aktarmak için yol haritasını belirledi. Japonya, bu çalışmalardan ticari olarak faydalanmak ve halkın kullanımına sunmak içinyapayzekaekosistemi oluşturmaya çalışıyor.Yapayzekayı sağlık alanında kullanmak için Japon şirketleri yatırım yaparken, Japon hükümeti de yapay zeka konusunda çalışacak yabancılara vize konusunda kolaylık sağlıyor. GÜNEY KORE’DE DEVLET DESTEĞİ Güney Kore; Samsung, LG, SK Telecom veHyundai gibi uluslararası şirketler, yapay zeka konusunda faaliyet gösteren birçok şirketi satın alarak bu konuda yatırım yapıyor.Yapayzekaprojelerine devlet tarafından destek verilen Güney Kore’de, 2020’ye kadar bu alanda milyarlarca dolar yatırım yapılması planlanıyor. HİNDİSTAN ÖZEL SEKTÖRLE ÇALIŞIYOR Hindistan dayapayzekakonusunda devlet-özel sektör iş birliği üzerine planlar yapılıyor. BAE BAKANLIK KURDU Birleşik Arap Emirlikleri ise yapay zeka bakanlığı kurarak, ulaşım, sağlık, uzay, yenilenebilir enerji, su, teknoloji, eğitim, çevre ve trafik gibi dokuz sektörde yapay zeka teknolojilerine yatırım yapıyor. KANADA 125 MİLYON DOLAR AYIRDI Ulusal yapay zeka stratejisini yayımlayan ilk ülkelerden olan ve söz konusu alanda 125 milyon dolar bütçe ayıran Kanada, ayrıca bu alanda çalışacak yeni girişimcilerin ürünlerini piyasaya sunmalarında yardımcı oluyor. ALMANYA 3 MİLYAR EURO YATIRIM YAPIYOR Almanya, yapayzekaalanında 2025’e kadar 3 milyar Euro’dan fazla kaynak ayırarak ve bu konuda 100 adet profesörlük kadrosu oluşturmayı hedefliyor.Almanya’da eyalet hükümetlerinin deyapayzekada fazladan fon oluşturması dikkat çekiyor. AB SOSYO-EKONOMİK DEĞİŞİME HAZIRLIYOR Avrupa Birliği Komisyonu, geçen yıl Yapay Zeka İletişimi belgesi yayınlayarak, birliğin teknolojik ve endüstriyel kapasitesini artırmayı ve Avrupalıları yapay zeka tarafından ortaya konan sosyo-ekonomik değişimlere hazırlamayı, AB’nin yapay zeka yatırımlarını gelecek yıl 1.5 milyar Euro’ya yükseltmeyi hedefliyor. Malezya, Polonya, Rusya, İsveç, Tunus, İtalya, Singapur, Meksika, İngiltere ve Finlandiya gibi yaklaşık 40 ülke, ulusal yapay zekâ stratejisini yayımlayarak, bu alandaki yarışta yer aldıklarını belli etmeleri dikkati çekiyor. 152 ÜLKE İÇİNDE 12’NCİYİZ Türkiye, Scimago verilerine göre, 1996’da yapay zeka üzerine üretilen çalışmalarda 76 ülke arasında 32’nci sırada yer alırken, 2018’de 152 ülke arasında 12’nci sıraya yükseldi.

26 Kasım 2019 Salı

‘Türkiye’nin ilk biyoteknoloji ar-ge merkezi’

Haber: SOYHAN ALPASLAN İlko Argem Biyoteknoloji Merkezi, 2015’te Teknopark İstanbul’da kuruldu. Türkiye’nin ilk biyoteknoloji araştırma ve geliştirme merkezi, ilk yerli biyoüstün ilacı da geliştirdi. Üretimi Türkiye’de gerçekleştirilecek ilacın klinik özellikleri ithal muadillerinden daha üstün ve maliyeti de daha düşük olacak. İLKO İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş., Türkiye’de görülme sıklığı yüksek akciğer, kolon, böbrek gibi kanser türlerine yönelik ilk yerli biyobenzer ilacı üretmek için Sabancı Üniversitesi ile işbirliği yaptı. Firma, tüm önemli tedavi alanlarını kapsayan ileri teknolojili, katma değerli geniş bir ürün portföyüne sahip. İstanbul Ticaret’in sorularını İLKO İlaç Ar-Ge ve Ruhsatlandırma Direktörü Prof. Dr. Yılmaz Çapan cevapladı. YÜZDE 100 YERLİ İLKO İlaç’ı tanıtır mısınız? Firmamızın öyküsü Türkiye’nin ikinci nesil eczacılarından merhum Mustafa Öncel’in 1960’lı yıllarda majistral ilaç üretimiyle başladı. 50 yılı aşkın birikim ve tecrübeyle çok güçlü bir Ar-Ge yapısına sahibiz. Tüm majör tedavileri kapsayan ileri teknolojili, katma değerli geniş bir ürün portföyümüz var. Hedefimiz; ilaç, biyoteknoloji ve tüketici sağlığında yüzde 100 yerli sermayeli global bir ilaç şirketi olmak. 25’e yakın ülkede ürün ruhsatlandırma ve ihracat faaliyetimiz mevcut. YILDA 120 MİLYON KUTU Üretim tesisleriniz nerede? Üretim tesislerimiz Konya’da ve Anadolu’da yapılan en büyük ilaç sanayi yatırımı. Kapasitemiz yıllık 120 milyon kutu. Avrupa Birliği sağlık otoritelerinden onaylı EU GMP ve ISO13485 belgelerine sahip tesisimiz, 2013’te Çevre ve Sanayi Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Temiz Türkiyem’ yarışmasında ‘Türkiye’nin En Temiz Sanayi Tesisi’ seçildi. ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ İLKO İlaç, iki Ar-Ge merkezinde faaliyet gösteriyor. İLKO ARGEM Ar-Ge merkezimiz Ankara Hacettepe Üniversitesi Teknokent’te. Üniversite-sanayi işbirliği ile Teknokent bünyesinde bu ölçekte yapılan öncü ve örnek bir Ar- Ge yatırımı. Merkezde; jenerik ürünler, ileri teknolojiye dayalı ve katma değerli ürünler geliştiriliyor. İLKO ARGEM Biyoteknoloji Merkezimiz ise Teknopark İstanbul’da. Biyoteknolojik ürünlerle ilgili Ar-Ge çalışmalarımızı burada sürdürüyor, Sabancı Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi gibi farklı üniversitelerle işbirliği içinde projeler yürütüyoruz. Biyoteknolojik ilaç nedir? Biyoteknolojik ilaçlar; büyük yatırım, inovasyon ve teknik birikim gerektiren, canlı sistem ve organizmalar kullanılarak üretilen ilaçlardır. Kimyasal yöntemlerle yapılan ilaçların tedavi edemediği birçok hastalık için alternatif tedavi imkânı sağlıyorlar. Referans biyoteknolojik ilaçlar, inovatör firma tarafından pazara sunulan ilk ürün. Patent gibi fikri mülkiyet hakları bittikten sonra biyobenzer ilaçlar ve iyileştirilmiş biyoteknolojik ilaçlar üretiliyor. Referans biyoteknolojik ürünlerle kalite, etkinlik ve güvenlik açısından denkliği onaylanan ancak kendi geliştirme ve üretim yöntemlerine sahip biyoteknolojik ilaçlara biyobenzer ilaç deniliyor. G. KORELİ ORTAK Yatırımlarınızı anlatır mısınız? Hem yurtiçi hem de uluslararası ilaç pazarında rekabet gücüne sahip olabilmek için biyoteknoloji alanındaki gelişmelere ve teknolojilere mutlaka uyum sağlamamız gerekiyor. Bu noktadan hareketle 2013’ün aralık ayında, Güney Koreli biyoteknoloji firması Genexine ile bir ortaklık anlaşması imzaladık. Böylece, Türkiye’nin ilk biyoteknolojik ilaç araştırma geliştirme, üretim ve uluslararası pazarlama yatırımı olma özelliğini taşıyan İLKOGEN firmasını kurduk. KANSERE İLAÇ Biyoteknolojik ürünleriniz hangileri? Ar-Ge çalışmalarımızı öncelikle kanser ve buna bağlı hastalıklara yönelik olarak biyoteknolojik ürünler üzerine odakladık. Halen biyoüstün, nanobiyoüstün, biyobenzer ve yeni nesil biyoteknolojik ürünler üzerine çalışmalar yapıyoruz. Hacettepe Üniversitesi ile nanobiyoteknoloji esaslı ürün geliştirme projemiz sürüyor. Norveç, İspanya, İtalya’dan üniversite ve klinik merkezler ve Hacettepe Üniversitesi ile ortak EuroNanoMed projesinin çalışmalarını yürütüyoruz. Biyoteknolojik ilaç yatırımının faydaları neler? Biyoteknolojik ilaç geliştirmek ve üretmek, ciddi yatırım ve bilgi birikimine ihtiyaç duyuyor. Yerli üretimin bu yönde geliştirilmesi hem ithalatı azaltacak hem de ilaç sektöründeki iş olanaklarını artırarak ekonomiye büyük katkı sağlayacak. Sektörümüz 2023 hedefleri kapsamında stratejik sektörlerden biri haline gelecek. Ülkemizin yurt dışına bağımlılığı azalacak, Türk bilim insanlarının benzer çalışmalarını artırmalarını teşvik edecek. ONKOLOJİYE YOĞUNLAŞIYOR Hedefimiz İLKOGEN’i küresel bir oyuncu haline getirmek. Klinik çalışmalarımızı da bu vizyon dahilinde, farklı coğrafyalarda, ulusal ve uluslararası tıp otoritelerinin ve regülasyonların belirlediği kıstaslarla yürütüyoruz. Özellikle onkoloji alanına yoğunlaşıyoruz ve bu alanda endikasyon genişletme üzerine araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Kansere yerli ilaç İLKO İlaç, kanser tedavisinde kullanılmak üzere yerli biyobenzer ilaç geliştirmek için Sabancı Üniversitesi ile işbirliği yaptı. SİMAB isimli projenin sonunda üretilecek ürün; Türkiye’de görülme sıklığı fazla olan kolon, akciğer, yumurtalık, rahim ağzı ve böbrek kanserlerinde kullanılabilecek ve hedefe yönelik etkin tedavi sağlayacak. Biyoüstün ilaçta yeni başarı Prof. Çapan, İLKO İlaç’ın ilk orijinal biyoteknolojik ilaç projesi GX-G3’ün Faz II klinik çalışmasının başarıyla tamamlandığını belirterek şu bilgiyi verdi: “GX-G3, kemoterapiye bağlı nötropeni tedavisinde kullanılacak. Bu çalışma; Güney Kore, Avrupa ve Türkiye’de bulunan22 klinik merkezde gerçekleştirildi. GX-G3’ün etkinliği ve güvenilirliği kanıtlandı, hastalardaki uygulama dozu da belirlendi. Türk bilim insanlarının katkılarıyla geliştirilen, üretimi Türkiye’de gerçekleşecek olan ilk orijinal biyoüstün ilaç yakın zamanda tedavideki yerini alacak. Hastaların daha düşük maliyetle daha üstün özellikler gösteren üçüncü jenerasyon bir G-CSF ürününe erişimi mümkün hale gelecek.”

06 Kasım 2019 Çarşamba

Beyaz eşya üretiminde robotik yenilikler

HABER:SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul’da yerleşik Eurobotik Otomasyon ve Görüntü İşleme Teknolojileri Sanayi ve Limited Şirketi, beyaz eşya sektörü için dünyada tek olan robotik teknikler geliştirdi. ‘Lazer Kesim’ ve ‘Evap Boru Sarma’ projeleri ile rakip tanımayan Eurobotik, ilk yerli robotik vidalama sistemi ve sensör yazılımını da gerçekleştirdi. Mevcut ithal sistemlerin yerini almaya hazırlanan yerli sistem maliyeti 5’te 1’e düşürüyor. Eurobotik, endüstriyel otomasyon ve yazılımda anahtar teslim robotik sistemler kuruyor. İstanbul Ticaret’in sorularını, Eurobotik Proje Müdür Yardımcısı Makina Mühendisi Taner Aydoğdu cevapladı. Aydoğdu, aynı zamanda kaynak mühendisliği dalında uluslararası diplomaya da sahip. YERLİ TEKNOLOJİ SATIŞI Eurobotik hangi hedefle kuruldu? Eurobotik, yurtdışına yerli teknolojiler satabilmek için 2013’te Serhat Tanrıverdi ve Evren Buğdaycıoğlu tarafından kuruldu. Üç yıllık Ar-Ge’nin ardından ilk ticari faaliyetimize Vestel ile başladık. Ar-Ge ofisimiz İstanbul Teknopark’da, uygulama merkezimiz Kocaeli Çayırova’da. Bize gelen projeler genellikle piyasada kimsenin girmek istemediği zihni-sinir projeleri. Bu nedenle projelerimizin büyük çoğunluğu alanında ilk oluyor. Üzerinde Ar-Ge yaptığımız projelerle ilgili karşımıza pek rakip çıkmıyor. İLERİ TEKNOLOJİ Eurobotik ne üretiyor? Robotik uygulamalarla çeşitli sensör ve simülasyon yazılımları geliştiriyor, global robotik sektörüne ileri teknolojili ürünler ve projeler sunuyoruz. Beyaz eşya, otomotiv ana ve yan sanayi, savunma sanayi, makine imalat sanayi ile çalışıyoruz. Endüstriyel otomasyon ve yazılımda niş pazarlara; anahtar teslim robotik sistemler tasarlıyor, üretiyor ve kuruyoruz. Eurobotik, en zor kaynak çeşidi olan alüminyum kaynağı konusunda da rakipsiz. Asaş Alüminyum, Vestel Beyaz Eşya, Creavit Seramik, Aisin Otomotiv, Garanti Kompozit gibi şirketlerle çalışıyoruz. DÜNYADA EŞSİZ Beyaz eşya sektörü için ne geliştirdiniz? Buzdolaplarının plastik aksamlarını lazerle kesme projesi geliştirdik. Buzdolaplarında kesilmesi gereken plastik parça çeşidi fazla olduğu için her bir parçanın kesim kalıplarına ihtiyacı vardı. Sistemdeki offline programlama yazılımı ile kalıp ihtiyacı ortadan kalktı. Sistem, offline programlama kabiliyeti ile dünyada benzersiz. Kalıp ile üretim ve kesme yapan tüm sanayi sektörlerinde bizim sistemimiz kullanılabilir. Mesela savunma sanayinde bazı kompozit malzemelerin kesiminde kullanılıyor. ESNEK VE HIZLI Robotik lazer kesimin faydaları nedir? Beyaz eşya gibi model ve parça çeşitliliğinin fazla olduğu sektörlerde üreticiye hız ve esneklik sağlıyor. Yüksek kalıp maliyeti ve zaman kaybını ortadan kaldırıyor. Farklı biçimdeki metal ve metal dışı tüm parçaların kesimleri yüksek kalitede yapılabiliyor. Kesim revizyonları için yeni kalıplar hazırlamak yerine, offline yazılım sayesinde 3B cad data üzerinde değişiklikler yapılıyor ve yeni yazılım 5 dakikada hazır oluyor. EVAP SARMADA TEK Evap sarma sistemini anlatır mısınız? Eurobotik’in geliştirdiği, ‘Buzdolabı Dondurucu Gövde Plastiği Robotik Evap Sarma Makinası Sistemi’ dünyada tek. Buzdolabı dondurucusunun soğumasını sağlayan gazın, aktif devridaim yapabilmesi için gövde etrafına alüminyum boru sarılır. Evap sarma adı verilen bu işlemi; robotik uygulamalarla daha hızlı ve efektif şekilde alüminyum bant kullanarak yapıyoruz. Üretim metodu ve offline programlama kabiliyetiyle bu sistemimiz de dünyada rakip tanımıyor. Modüler tasarımlarımız üzerinde müşterinin ihtiyacına özel revizyonlar yapabiliyoruz. Lazer kesim ve evap boru sarma gibi standart robotik hücrelerimizle hızla yurt dışına açılacağız. YERLİ ROBOTİK HÜCRE Standart robotik hücrelerin önemi nedir? Daha kısa proje zaman çizelgesi, verimli malzeme kullanımı, düşük işçilik ve düşük işletme maliyetleri sağlarlar. Çok üniteli projelerde bir kez tasarlandıktan sonra istenilen oranda çoğaltılabilirler. Böylece daha yüksek kapasite imkanı elde edilir. Saha dışı modül yapıları ile mevcut işlemlerin durmasına ve kapanmasına neden olmazlar. Fiziki alandan en iyi faydanın elde edilmesini sağlarlar. Sistemdeki olası problemleri tespit eder ve düzeltirler. Standart robotik hücrelerimiz için ‘Yerli Malı Belgesi’ başvurumuzu yaptık. KONDENSER BANT ROBOTU Buzdolabı yan saç panellerinin kondenser bantlaması için geliştirdiğimiz özel tasarım robotu ile tek seferde 2-12 sıra bantlama yapılabiliyor. Sistem çoklu bantlama sayesinde üretime hız katıyor. İki operatörün 75 saniyede yaptığı işi tek operatör 15 saniyede yapabiliyor. Bu işi yapan bir makina vardı ama yapabilen bir robot yoktu. Bu robotu ilk kez Eurobotik geliştirerek sanayinin hizmetine sundu. Bant bittiğinde otomatik takım değiştirme ile anında ikinci bant devreye girdiği için geçmişteki 30 dakikalık üretim kaybı artık söz konusu değil. ÖĞRENEN CİHAZ Haptic öğretme sistemleri ile boyacılık sektöründe kullanılan, kamera destekli tracking cihazı geliştirdik. Programlama süresinde ve kabiliyetinde büyük kazanç sağlayan cihaz; boya ve cilalamada kullanılıyor. ROBOTİK CNC Eurobotik, 5 eksen CNC tezgahlara alternatif ‘Robotik CNC sistemi’ geliştirdi. Sistem; ahşap, strafor, mermer, model blokları vb. malzemeleri işliyor. Geleneksel sistemlerde olmayan eklenebilir harici eksenler sayesinde 1000 milimetrelik bloktan 30 bin milimetrelik bloğa kadar parça işleyebiliyor, 0.2 milimetrelik hassaslıkta işleme yapabiliyor. YERLİ ROBOTİK VİDALAMA Taner Aydoğdu; vidanın olduğu her sektörde kullanılan ‘Yerli Robotik Vidalama’ sistemi geliştirdiklerini belirterek şu bilgiyi verdi: “Sensör entegrasyonları yaparak kendi yazılımlarımızı da geliştirdiğimiz kameralı bu sistem, konveyör üzerine gelen parçaların değiştiğini algılayıp, değişen vida yerlerini görüyor ve olması gereken yeri vidalıyor. Yerli sistem, sadece kamerasının 25-30 bin Euro olduğu ithal sistemlerden 5’te 1 daha avantajlı.”

23 Ekim 2019 Çarşamba