tatil-sepeti
Akaryakıtta kâr etmek zorlaştı

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Vergi gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturan akaryakıt sektörü kâr marjlarının maliyetleri karşılayamayacak derecede düşmesinden endişeli. Sektörün rekabet edebilmesi için mevzuatla ilgili sorunlarına çözüm bekleyen sektör, kayıtdışı üretim ve satışların sona ermesini bekliyor. KAYIT DIŞI BİTMELİ Akaryakıt Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Şakir Can, tüm sektörlerin ortak sıkıntısı olan kayıtdışı üretim ve satışın kendilerini de etkilediğini söyledi. Bu durumdan sadece sektörün değil ülke ekonomisinin de zarar gördüğüne dikkat çeken Can, şunları söyledi: “Öncelikle kayıt dışı sona ermeli. Kâr marjları maliyetleri karşılayacak kadar yeterli değil. Mevzuattan kaynaklanan istihdam sorunumuz var. Özellikle yeni çıkan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde petrol istasyonlarında iş güvenliği uzmanı ve hekimi çalıştırma zorunluluğu var. Bu durum bayileri maddi olarak oldukça mağdur ediyor. Kanun çıkmadan önce, akaryakıt istasyonlarında LPG sorumlu müdür çalıştırılıyordu. Kanun ile LPG sorumlu müdür sıfatı ile birlikte iş güvenliği uzmanı istihdamı zorunluluğu getirildi. Oysa kanun çerçevesinde çalıştırılan iş güvenliği uzmanı ve LPG sorumlu müdürü iş tanımı olarak aynı. Bu durumda aynı iş için iki ayrı statüde farklı ücret ödemek zorundasınız.Şehir merkezleri dışındaki istasyonları satışlarının düşük olması nedeniyle giderleri karşılayamayacak durumda. Buna ek olarak, tavan fiyat uygulaması ile zaten düşük olan kâr marjı tamamen zarara dönüşüyor. Nakliye maliyetlerinin pompa fiyatlarına reel olarak yansımaması ise diğer bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.” TÜKETİCİYE TAVSİYELER Can, tüketicilere de hem araçlarının uzun ömürlü olması hem de ülke ekonomisine katkı açısından şu tavsiyelerde bulundu: “Mümkün olduğu kadar aynı istasyondan ikmal yapmalılar. Tüm lisanslı akaryakıt istasyonları EPDK tarafından denetleniyor. Tüketici fiyat panosuna bakmadan ikmal yapılmamalı. Zira rekabet ortamında tüketici en uygun fiyata aracının ikmalini yapabilir.” ‘İLK KEZ 100 ŞİRKETİN DIŞINDA KALDIK’ Komite Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Haşmet Akın Ketenci, akaryakıt bayilerinin 2015’e yok olma tehlikesi ile girdiğini belirtti. Bayilerin çoğunun ayakta kalma savaşı verdiğini, birçoğunun ise kârsızlık nedeniyle el değiştirdiğini söyleyen Ketenci, yaşananları şöyle özetledi: “EPDK’nın akaryakıt fiyatlarının takibine ilişkin kararı sektörü zora soktu. Bu karar Petrol Piyasası Kanunu’nun ‘en yakın erişilebilir serbest piyasa koşullarına göre’ oluşmasını öngördüğü fiyatların takibini düzenledi. En yakın erişilebilir ülkeler olarak Avrupa’nın Türkiye’ye en uzak ülkeleri olan Almanya ve İngiltere örnek alındı. Oysa bu ülkelerin yapısı bizden farklı. EPDK, sektörün ve Odaların olumsuz görüşüne rağmen kararı değiştirmedi. Küresel şirketler, kâr ve vergi rekorları kırıyor. Ülkemizde ise ilk kez kurumlar vergisi listesindeki 100 şirketin dışında kaldık.” Şubatta, EPDK’nın2 ay süreyle akaryakıtta tavan fiyat uygulanmasına karar verdiğini hatırlatan Ketenci, şu uyarıyı yaptı: “Sektörde dürüst ve basiretli tacirlerin iş hayatına devam etmesi isteniyorsa, makul brüt marjlar üzerindeki baskı sonlandırılmalı. EPDK sektör oyuncularının sesine kulak vermeli.” YATIRIMCININ YOLU AÇILMALI Meclis Üyesi Hasan Sevilir, yatırım yapmak isteyenin önünün açılması gerektiğine işaret ederek, birçok meslektaşının sektörden çıkmaya çalıştığını vurguladı. Sevilir, açıklamasında sektörün kârlılık açısından zor günler yaşadığına da değinerek şunları söyledi: “Taban fiyat geldi, maliyetler yükseldi. Özellikle istihdam maliyeti çok arttı. Maliyet için gerekli kâr marjlarını yakalayamıyoruz. Birçok arkadaşımız istasyonlarını kiraya veriyor. Şu an hangi meslektaşımıza dokunursanız mutlaka bir ah işitirsiniz.” Tüketicilerin akaryakıt alırken mutlaka güvendikleri yerden almalarını tavsiye eden Sevilir, sözlerini şöyle tamamladı: “Nasıl ki farklı arabalar varsa, bu arabaların da kullanacağı farklı akaryakıtlar var. Mutlaka kaliteli akaryakıtın kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Belli bir markaya sabit kalınacak diye dayatma yapılmamalı. Ancak kaliteli ürünler tercih edilmeli.”

11 Ağustos 2015 Salı

Kongre turisti 3 günde 2.500 dolar harcıyor

İstanbul’da yapılan kongre sayısı 10 yılda yüzde 280 arttı. Geçen yıl 130 uluslararası kongreye ev sahipliği yapan İstanbul’a gelen kongre turistleri, yaklaşık 190 milyon dolar döviz bıraktı. Bu yıl ise yapılacak kongre sayısı şu anda 97 olurken, bu sayının yıl sonuna kadar daha da artacağı belirtiliyor. YÜZDE 280 ARTTI İstanbul’da kongrelerin en çok mayıs, haziran ve eylül aylarında düzenlendiğini dile getiren İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, kongrelerin yıl boyu devam etiği için kente senenin her döneminde ziyaretçi kazandırdığını ifade etti. Yavuz, 10 yılda etkinlik sayısını yüzde 280 artıran İstanbul’un tek başına ülke kongre gelirlerinin yüzde 70’ini sağladığını vurguladı. 2014’TE 130 KONGRE Geçen yıl düzenlenen 130 kongre ile İstanbul’un bu alanda dünya 9’uncusu olduğunu dile getiren Yavuz, “İstanbul artık ilk 10’daki yerini sağlamlaştırdı. 2010’dan bu yana son 4 yıldır dünyanın ilk 10 kongre şehri arasında yer alan İstanbul, ağırladığı 75 bin 864 delege ile dünya 8’incisi. İstanbul’u 30 kongre ile Antalya, 12 kongre ile İzmir ve 10 kongre ile Ankara takip ediyor” dedi. 5 KAT DAHA FAZLA Yavuz, kongrelere katılan delegelerin alım güçlerinin sosyo-ekonomik konumlarına bağlı olarak normal turistlere göre 4-5 kat daha fazla olduğunu belirtti. Yavuz, dünyanın her yerini gezen ve seyahat kültürü yüksek olan bu kişilerin otel, restoran, müze, eğlence mekanı, alışveriş merkezi, banka ve kredi kart şirketleri dahil olmak üzere şehrin tüm ticari hayatına önemli bir canlılık getirdiğini kaydetti. 190 MİLYON DOLAR Kongre delegelerinin gittikleri şehirlerde ortalama kalış sürelerinin 3.5 gün olduğunu ve 2 bin 500 dolar harcadığını anlatan Yavuz, geçen yıl İstanbul’a gelen 75 bin 864 uluslararası kongre delegesinin şehre yaklaşık 190 milyon dolar döviz bıraktığını söyledi. Bu kişilerin aynı zamanda severek ayrıldıkları bir şehre gelecekte iş bağlantısı, arkadaş ve iş grupları ile dönme potansiyeline sahip olduğunu aktaran Yavuz, “Bu bakımdan kongre delegelerinin olumlu izlenimleri şehrin tanıtımını sağlıyor. Dolayısıyla bölgesel ve ulusal ekonomiye sağlanan maddi girdi bakımından bulunmaz bir fırsat. Kongre turisti normal turistlerden daha fazla harcıyor” dedi. 75 BİNDEN FAZLA DELEGE GELDİ 2014’te İstanbul’da düzenlenen uluslararası kongrelere katılan delege sayısı 75 bin 864 olarak belirlendi. 2015 için bu rakam henüz netleşmezken, kesinleşmiş 97 kongre için 57 bin delegenin İstanbul’a geleceği öngörülüyor. Bu rakamın yıl sonuna kadar daha da artacağı kaydediliyor. TÜRKİYE 19’UNCU Coğrafi konumu, tarihi ve kültürel zenginliği, gelişen alt yapısı ve turizm potansiyeli ile Türkiye’nin bu pazardaki cazibesi her geçen yıl artıyor. Bu alanda Türkiye, 190 kongre ile dünyada 19’uncu sırada yer alıyor. Yeni havalimanı, kongre merkezi ve konaklama tesisi yatırımları, yeni projeler ve popüler olmaya başlayan destinasyonlar ile önümüzdeki yıllarda bu sayının artması bekleniyor. 2 BİN ÜNİVERSİTE TEMSİLCİSİ GELECEK Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS), İstanbul’da Avrasya Uluslararası Yüksek Eğitim Zirvesi (EURIE) düzenleyecek. Zirveye ABD, Kanada, Arjantin, Brezilya, Güney Kore ve Çin gibi ülkelerin de bulunduğu 300 üniversiteden 2 bin temsilci katılacak. Gelecek şubatta Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenmesi planlanan zirvede 25 konferans yapılacak. KÜRESEL İŞİTME ENGELLİ POLİTİKALARI BELİRLENDİ Dünya Sağırlar Federasyonu’nca düzenlenen 17. Dünya Sağırlar Kongresi, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlendi. 2015-2019 Küresel Sağır Toplumu Politikaları’nın belirlendiği kongrede, 103 ülkeden akademisyen ve profesyoneller bir araya geldi.

11 Ağustos 2015 Salı

Şehirlerarası ulaşım havalandı

HABER: OSMAN KUVVET Artan taşıt sayısı, ekonominin gelişmesiyle birlikte gerek ticarette gerekse yerleşimde yeni merkezlerin oluşması ulaşımda alternatif arayışlarını da beraberinde getirdi. Bu alternatiflerden biri de hava taşımacılığı. Bu taleple hayatımıza yeni girmeye başlayan ulaşım alternatiflerinden biri de helitaksi olarak adlandırılan helikopterler ve deniz uçakları. Helitaksiler ilk olarak Bursa-İstanbul seferlerine başlamıştı. Buna son olarak İstanbul’u Gemlik ve Bandırma’ya bağlayan helikopter seferleri de eklendi. Bursa’dan, Kadıköy, Şişli ve Atatürk Havalimanı noktalarına yolcu taşıyan helikopter ile İstanbul içinde de hizmet alabiliyorsunuz. Bursa Gemlik’ten, İstanbul Haliç’e günde tek yönde 4 olmak üzere toplamda 8 sefer yapan hava taksi (deniz uçakları) yolcularını İstanbul’a 20 dakikada getiriyor. İstanbul-Bandırma arasında da günde tek yönde 2 sefer yapılıyor. UÇUŞ NOKTALARI ARTACAK İstanbul-Bandırma seferi de düzenleyen Burulaş Müdürü Turgut Eraydın, çalışmalarda sona gelindiğini çok yakın zamanda İstanbul-Çeşme ve İstanbul-İzmir seferlerinin de başlayacağını ifade etti. 2 pilot, 8 yolcu taşıyan hava taksi yolcularına VIP hizmet veriyor. Eraydın, İstanbul-İzmir arasının 8 saatten 1.5 saatin biraz üzerinde bir süreye ineceğini söyledi. SEFERLER ARTTI Havataksi, toplamda 2 adet denizden denize, 1 de karadan karaya olmak üzere 3 uçakla hizmet veriyor. Sabah tek yönde 2 sefer (8.00, 9.20) ve akşam yine tek yönde 2 sefer (16.00, 17.30) olmak üzere günde karşılıklı 8 sefer yapılıyor. Toplam 4 kaptan pilot ve 5 yardımcı pilot ile hizmet veren havatakside pilotların ortalama 5 bin uçuş saatinin üzerinde tecrübeleri olduğunu dile getiren Eraydın, doluluk oranının ise yüzde 60 olduğunu ifade ederek bu oranın daha artması gerektiğini söyledi. ULAŞIMDA HELİTAKSİ Bir diğer ulaşım aracı helitakside fiyatlar 350-500 lira civarında olsa da destinasyona göre daha da ucuzlayacak. Ayrıca helitaksi ile destinasyon sayısı da artıyor. Atatürk Havalimanı, Şişli, Kadıköy, Bandırma, Sabiha gökçen bunlardan sadece bir kaçı. DOĞAL AFETLERDE ÇOK İŞE YARAYACAK Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), Her İlçeye Bir Heliport ve Her Gökdelene Bir Heliport projelerini yürütüyor. Söz konusu projelerle SHGM, doğal afetlerde kurtarma, tahliye, yangın söndürme ve sağlıkla ilgili ambulans hizmetlerinde kullanılma başta olmak üzere helikopter taşımacılığının emniyetli ve standartlara uygun şekilde sürdürülmesini amaçlıyor. HELİPORT SAYISI 65’E YÜKSELDİ Türkiye genelinde işletim izni verilen heliport sayısı 65’e ulaştı. Halen işlemi devam eden 132 heliport başvurusu bulunuyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) yürüttüğü Her İlçeye Bir Heliport Projesi kapsamında ülke genelinde işletme ruhsatı verilen heliport sayısı, 2002’de 21 iken bugün itibarıyla 65’e yükseldi. Bunlardan 28’i yükseltilmiş heliport statüsünde bina üzerine inşa edildi. İşlemi devam eden ise 132 başvuru var. TEŞVİK EDİLİYOR Her Gökdelene Bir Heliport Projesi ile inşa edilen gökdelenlerin üzerine heliport yapılması teşvik ediliyor. Proje kapsamında SHGM’ye 33 gökdelen için heliport başvurusu yapıldı. Çoğunluğu ise küçük heliped statüsünde bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın Ambulans Helikopterleri Projesi kapsamında, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) ile koordineli şekilde yolların kenarlarına acil iniş-kalkış alanları yapılmasına için çalışmalar da sürdürülüyor. YAYGINLAŞACAK Heliportlar, sivil havacılık sektöründe hava taksi ulaşımı ve helikopter işletmeciliği konusunda yaşanan gelişmeler doğrultusunda il bazında uygun görülen yerlerde inşa edilecek. Söz konusu yapıların, valiliklerin koordinasyonunda il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel teşebbüsler tarafından yapılması planlanıyor. YERLİ HELİKOPTER 2018'DE GÖKLERDE Ön tasarım aşamasının tamamlanmak üzere olduğu Özgün Helikopter’in 2018’de ilk uçuşunun gerçekleştirmesi hedefleniyor. Helikopter’in 2020’de ise hizmete girmesi bekleniyor. Özgün Helikopter Prototip Geliştirme Tesisleri’nin temeli atıldı. Temel atma töreni Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) Ankara Kazan’daki tesislerinde yapıldı. 5 TON SINIFINDA TUSAŞ’tan yapılan açıklamada, Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile TUSAŞ arasında 2013 yılında imzalanan Özgün Helikopter Programı kapsamında, 5 ton sınıfında, Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü sertifikalı sivil ve askeri kullanıma uygun helikopterler geliştirildiği hatırlatıldı. TASARIMI BİTİYOR Projenin ön tasarımı tamamlanmak üzere. Helikopterler de 2018’de ilk uçuşunu gerçekleştirecek ve 2020’de hizmete girecek.Tesislerde prototip helikopterlerin geliştirme, üretim ve alt sistem entegrasyon çalışmaları da gerçekleştirilecek. Ayrıca temel atma töreninde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV)şirketleri TUSAŞ ile ASELSAN arasında özgün helikopterlerde yer alacak aviyonik sistemlerin geliştirilmesi ve entegrasyonu için bir alt yüklenicilik sözleşmesi imzalandı.

11 Ağustos 2015 Salı

‘Balık ekmek’te yatırımcıya cazip iş fırsatı

HABER: GÖZDE YENİOVA DARDENIA:Balık ekmek zinciri Dardenia, franchising vererek büyümeyi hedefliyor. İlk etapta İstanbul’da şubeler açmayı planlayan şirket, franchise’lara aylık 100 bin ile 200 bin TL arasında ciro vaat ediyor. Dardenia, balık ekmeğin yanı sıra balık çorbası, kalamar tava, midye tava, fish&chips ve tempura atıştırmalıklar gibi farklı seçenekler de sunuyor. Şu anda 5 şubesi bulunan şirketin şube sayısını 5 yılda 50’ye yükseltmeyi hedeflediklerini söyleyen Dardenia Genel Koordinatörü Selin Daniyel, bu yıl İstanbul’a 3 ‘Dardenia Fish&Bread konseptli franchise şubeler açacaklarını belirtiyor. Dardenia Fish&Bread’in isim hakkı 15 bin dolar. Toplam yatırım maliyeti 160 bin dolar olarak ifade ediliyor. Şubelerin ortalama büyüklüğünün ise 100 ile 120 metrekare arasında olması gerektiği kaydediliyor. FISH BOX:Group Sagun’un fast food balık ekmek markası Fish Box, hızla büyüyen tescilli bir markaya dönüşüyor ve proje için yeni işbirlikçileri arıyor. Fish Box’un hedefleri ise en az 100 zincir balık ekmek hızlı tüketim noktaları açmak ve herkese ekonomik fiyatlara balık ekmek yedirmek. Verilecek franchise’lar ile Türkiye’ye yayılacak olan marka, franchise bütçesi karşılığında tüm ekipman ve dekorasyonun temin edileceği anahtar teslim bir çalışma öngörüyor. Yatırım maliyeti; restoranın yerine, tipine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişmekle birlikte 70 bin dolar+KDV’den başlıyor. Yaya ve araç trafiğinin yoğun olduğu bölgeler, alışveriş merkezleri, sinema, okul, dershane yakınları, fast food işletmeciliğine uygun ana arterler restoran açılacak mekanda aranan özellikler arasında. HAMSİ FINGER:2013 yılında kurulan ve hızla büyüyen bir balık büfe konsepti olan Hamsi Finger, 16 şubeli bir balık zinciri oldu. Hamsi Finger, hamsinin seçilmiş, besin değerlerini kaybetmeden ve tazeliğini koruyarak temizlenip fileto şekline getirilerek özel soslar eşliğinde soslanıp kızartılması sonucu 200 gr’lık paketler halinde tüketime sunuluyor. Hamsi Finger, alışveriş merkezleri ve şehrin dinamik noktalarında standlar ve kiokslar oluşturularak müşterilere sunuluyor. Şirket, kısa sürede şube sayısını 40’a çıkarmayı planlıyor; sonraki hedef ise 70. Franchise giriş bedeli olarak 10 bin TL alınıyor. Toplam yatırım maliyeti 20 bin ile 50 bin TL arasında değişiyor. Kâr marjı yüzde 100 ile 200 arasında. Aylık ciro hedefi ise 30 bin TL. FISH&CHIPS:Uzun süredir sektörde olan İzmir merkezli Fish&Chips de franchising vermeye başladı. Şu an 4 şube ile faaliyet gösteren şirket, 25 şubeye ulaşmayı planlıyor. Çok büyük bir mekana gerek olmayan bu konsept için yatırım maliyetinin metrekare başına 2 bin 200 TL+KDV olduğu belirtiliyor. Franchise giriş bedeli alınmıyor. Royalty bedeli olarak ciro üzerinden yüzde 3 talep ediliyor. Kâr marjının yüzde 100 olduğu bu iş modelinde bayi için hedeflenen aylık minimum ciro 25 bin TL. Fish&Chips restoranı için 5 ile 90 metrekare arasında değişen mekanlar oluşturacak. Fish&Chips, sardalye ve hamsiden balık köftesi, balık şiş, biftek, balık çorbası ve kokoreçyapıyor. Şirket balık fast foodunu yaygınlaştırmayı hedefliyor.

04 Ağustos 2015 Salı

Kapı kilidine vergi, lastiğe soruşturma

KAPI KİLİDİNE VERGİ, LASTİĞE SORUŞTURMA Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ithalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin uygulamaları dahilinde, ithal edilen bazı ürünlere damping önlemi için vergi konulurken, bazı ürünler hakkında da soruşturma başlatıldı. Son tebliğlere göre önlem uygulanan ürünler arasında süspansiyon tipi PVC, mukavva kağıt, kapı kilidi göbekleri, bisiklet ve motosiklet lastikleri, demir halatlar ve metalize dokuma iplikleri yer alıyor. POLİVİNİL KLORÜRE DAMPİNG VERGİSİ Damping önlemi olarak ABD menşeli “yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür” için Dampinge Karşı Vergi Tutarı’nın (CIF) bedelinin yüzde 18.81, Almanya menşeli ürünler için ise yüzde 16.44 olarak uygulanmasına karar verildi. Ekonomi Bakanlığı’nın, 2015/24 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliği, 10 Temmuz 2015 tarihli ve 29412 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğe göre, yerli üretici Petkim Petrokimya Holding A.Ş.’nin, ABD ve Almanya menşeli “yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür”le ilgili yaptığı başvuru üzere başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildi. Bu nedenle damping önlemi olarak ABD menşeli söz konusu ürünler için CIF bedeli yüzde 18.81, Almanya menşeliler için de yüzde 16.44 olarak belirlendi. MUKAVVA KAĞIDINA DAMPİNG ÖNLEMİABD menşeli ‘beyazlatılmamış kraftlayner kağıtlar’ın ithalatında dampinge karşı kesin önlem yürürlüğe konuldu. Ekonomi Bakanlığı, 22 Temmuz 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “İthalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin 2014/26 sayılı tebliğ” ile bu ürünün ithalatında damping soruşturması başlatmıştı.Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD), soruşturma sonrasında bu ürünlerin ithalatında konulacak verginin sektör açısından ciddi sıkıntılar doğuracağını bildirmiş, bu konuda destek istemişti. Ancak 14 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren tebliğ ile bu ürünlerde dampinge karşı kesin önlem yürürlüğe konuldu.4804.11.11.10.00, 4804.11.15.10.00, 4804.11.90.10.00 GTİP kodlarında tanımlı birinci elyaf yüzey kağıtlarına CIF bedeline yüzde 9.43, yüzde 15.06 ve yüzde 19.96 oranlarında dampinge karşı önlem yürürlüğe konuldu. 2014’teki damping soruşturması, Oyka Kağıt Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan başvuru üzerine açılmıştı. Soruşturma konusu ürünün Türkiye’de yerleşik tek üreticisi olan OYKA’nın yönetmelikteki yerli üretim dalını YÜD) temsil niteliğine haiz olduğu kaydedilmişti. KAPI KİLİTLERİNDE KİLODA 4 DOLAR TEDBİR İthalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin 2009/21 sayılı tebliğ ile uygulanmakta olan dampinge karşı önlem, 16.07.2015 tarihli Resmi gazetede yayımlanan yeni tebliğ ile sürdürülecek. Buna göre, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli, silindirli kapı kilitleri (elektromekanik, elektromanyetik, tam elektronik olanlar hariç) soğuk hava deposuna mahsus olanlar (elektronik olanlar hariç), diğerleri, yalnız kapı kilitleri için silindir-bareller ile kilit kasası ürünlerine kilogram başına 4 ABD Doları dampinge karşı önlem uygulanacak. BİSİKLET VE MOTOSİKLET LASTİKLERİNE GÖZALTI Ekonomi Bakanlığı, bazı ülkelerden ithal edilen bisiklet ve motosiklet iç ve dış lastikleri ithalatında, dampinge karşı kesin önlemlere ilişkin nihai gözden geçirme soruşturması açılmasına karar verdi.Bununla ilgili 2015/31 ve 2015/32 sayılı tebliğiler 15 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Motorsiklette Çin Tayvanı ve Vietnam, bisiklet lastiğinde ise bu ülkelerin yanı sıra Sri Lanka menşeli ürünlere “İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğler” dahilinde önlem uygulanacak. Bu gruptaki ürünler için açılan nihai gözden geçirme soruşturmasının da tamamlanması beklenecek.Yerli üretici Anlaş Anadolu Lastik firması, bu ülkelerden gelen sözkonusu lastiklere uygulanan dampinge karşı önlemlerin kaldırılması halinde yeniden zarar oluşacağı gerekçesiyle nihai gözden geçirme soruşturması açılmasını talep etmişti. Soruşturma dahilinde ilgili tarafların soru formlarını 37 gün içinde cevaplandırması gerektiği bildirildi. DEMİR HALATLARDA SORUŞTURMA İLANI ÇinHalk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu menşeli ‘demir veya çelikten halatlar ve kablolar (kapalı halatlar dahil)’ ürünlerin ithalinde halen uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin sürdürülmesine karar verildi. Bu ürünler hakkında nihai gözden geçirme soruşturmasının sonucu beklenecek.Soruşturmaya konu ürünün bilinen ithalatçılarına bildirimde bulunulacak. Bildirim ulaşmayan ilgili tarafların soru formuna Ekonomi Bakanlığı internet sayfasından ulaşabileceği kaydedildi. Bildirimin gönderildiği ilgili taraflar için soru formunu cevaplandırma süresinin, bildirim gönderme tarihinden itibaren posta süresi dahil 37 gün olduğu vurgulandı.16.07.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğde şu ürünlerin soruşturmaya tabi olduğu açıklandı: Enine kesitinin en geniş yeri 3 milimetreyi geçenler, 12-24 mm arasında olanlar, 48 mm’yi geçenler ve diğerleri. METALİZE DOKUMA İPLİKLERE SORUŞTURMA Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore, Hindistan ve Çin Tayvanı menşeli ‘Dokumaya elverişli ipliklerden metalize iplikler, ip, şerit veya toz şeklindeki metalle birleştirilmiş veya metalle kaplanmış şerit ve benzeri’ ürünlerin ithalinde uygulanan dampinge karşı önlemin, soruşturma sonuçlanıncaya kadar sürdürülmesine karar verildi. 5605.00 GTB dahilindeki ürünle ilgili tebliğ, 15 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

04 Ağustos 2015 Salı