tatil-sepeti
Gemi ve yat sektörü 2020’ye hızlı başladı

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, bu yılın ocak ve şubat döneminde ihracat 2019’un aynı dönemine göre yüzde 3.7 arttı. Söz konusu dönemde sanayi ürünleri ihracatı 22.3 milyar dolar, tarım ürünleri ihracatı 4 milyar dolar ve madencilik ihracatı 612 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Alt sektörlere göre dağılım incelendiğinde, 2 aylık dönemde en yüksek ihracat yaklaşık 5 milyar dolarla otomotiv endüstrisinde gerçekleşti. Bu sektörü 3.2 milyar dolarlık ihracatla kimyevi maddeler ve mamuller, 3 milyar dolarla hazır giyim vekonfeksiyon izledi. 3’TE BİRİ NORVEÇ’E Bu dönemde oransal olarak en çok ihracat artışının görüldüğü alt sektör, yüzde 53 ile gemi ve yat oldu. Yılın iki ayında bu alanda 256 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Türkiye’nin gemi ve yat ihracının 3’te birinden fazlası Norveç’e yapıldı. Bu ülkeye yaklaşık 94 milyon dolarlık gemi ve yat ihraç edilirken, Norveç’i51 milyon dolarla Lüksemburg, 27 milyon dolarlaRusya ve 17 milyon dolarla İtalya izledi. İKİNCİ MÜCEVHER Ocak ve şubat aylarında oransal olarak en çok ihracat artışının görüldüğü ikinci ürün grubu mücevherler oldu. Mücevher ihracatı, 2 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 arttı ve 664 milyon doları buldu.Mücevher ihracatınınülkelere göre dağılımı incelendiğinde ise ilk sırada 191 milyon dolarlık ihracatla Birleşik Krallık yer aldı. Bu ülkeyi 108 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri, 43 milyon dolarla ABD ve 37 milyon dolarla Hong Kong takip etti. Yaş meyve ve sebze ihracatında görülen yüzde 26’lık artış ise bu ürün grubunu oransal olarak dış satımın en çok arttığı alt sektörler sıralamasında üçüncü konumagetirdi. Türkiye’den ocak-şubat döneminde gerçekleştirilen 460 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihracatının 149 milyon dolarlık kısmı Rusya’ya yapıldı.Bu dönemde Ukrayna’ya 40 milyon dolar, Romanya’ya 38 milyon dolar ve Irak’a 29 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihraç edildi.

20 Mart 2020 Cuma

Dijital pazarlamada anahtar 5N 1K

Aynı gün teslimatın e-ticarete kazandırdığı ivme de dijital pazarlama gibi dikkat çekiyor. Bu alanda yapılan bir araştırmaya göre, İstanbul’da e-ticarette siparişlerin yüzde 25’inin aynı gün teslimatla gerçekleşmesi, toplam ciroda yüzde 10 ek artış sağlıyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI e-Ticarette sektörün küresel büyüklüğünün 2021’de 12 trilyon doları aşması bekleniyor. Bunun 8 trilyon dolarlık kısmının B2B ticaret hacminden, 4.5 trilyon dolarlık bölümünün ise B2C ticaret hacminden oluşacağı da tahmin ediliyor. e-ticaretin etkinliğinin giderek artmasında dijital pazarlama da önemli misyon üstlendi. İstanbul Ticaret Odası, ‘e- Ticarete Verimli Dijital Pazarlama Yaklaşımı’ semineri ile üyelerini bu alandaki gelişmeler hakkında bilgilendirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman’ın yaptığı seminerde, dijital pazarlamada başarılı çalışmalara imza atan firmaların yetkilileri sunum yaptı. MÜŞTERİYE ULAŞMAK Pazarlamadaki değişimde en büyük yansımanın dijital pazarlama olarak karşımıza çıktığını belirten Salman, “Mobil cihazlar sayesinde yaşam tarzı değişti ve bu aynı zamanda alışveriş alışkanlıklarımızı da etkiledi. Artık firmalar arama motorlarında üst sıralarda yer alarak, bilgilendirme mailleri ve sosyal medya kanallarında reklam vererek tüketicilere ulaşmaya çalışıyorlar. ‘2019 Küresel Dijital Raporu’ sonuçlarına göre ülkemizde 59 milyon internet kullanıcısı mevcut ve yüzde 84’ü her gün internete giriyor. Toplam nüfusumuzun yüzde 63’ü ise sosyal medya platformlarını kullanıyor. Bu sonuçlar dijital pazarlama için bütçe ayırmayan ve sosyal medyada yer almayan firmaların satış ve rekabette pazardaki rakiplerinden geriye düşecekleri öngörüsünü doğrular nitelikte” dedi. GROWTH HACKING YAKLAŞIMI Firmaların Growth Hacking Yaklaşımı’na (büyüme için inovatif yollar bulma) önem vermesi gerektiğinin altını çizen Galatasaray Üniversitesi Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Murat Levent Demircan ise yaklaşımın çok fazla bilgi ve veri analizini içerdiğini söyledi. Dr. Demircan, dijital dönüşümün; yalın yönetim, dijital pazarlama, veri analizi ve yazılım-otomasyonu da içinde barındırdığını vurguladı. Dijital pazarlama kanallarını, sosyal medya, arama motoru, görüntülü reklamlar, yeniden pazarlama ve satış ortaklığı olarak ayıran GittiGidiyor Dijital Pazarlama Müdürü Burak Arslan da başarının dört adımını şöyle sıraladı: “Hedefi doğru belirleyin, hedef kitleyi iyi tanımlayın, tanıtım görselleri hazırlayın, optimizasyon yapın.” 7/24 SHOWROOM Dijital pazarlamada sosyal medyanın önemine dikkat çeken Hackquarters Sosyal Medya Mentörü Özgür Ahmet Köse ise şunları söyledi: “Sosyal medyanın odağında markalar değil insanlar var. Çünkü insanların markalaştığı, markaların insanlaştığı bir çağdayız. Sosyal medya hesabınız 365 gün 24 saat açık showroomunuzdur. Sosyal medya hesabınız artık sizin websitenizdir. Sosyal medya reklamları işletmenize büyük markalarla rekabet ederken eşitlik veadalet sağlar. İnsanlara ulaşmak için takipçilerinize anket yaparak etkileşimde kalın. Müşteri, onların önemsendiğinin belli edildiğinde mutlu olur.” 6 KAT FAZLA SATIŞ FIRSATI Dijital pazarlamada Omnichannel (Online ve offline kanalların birbirine entegrasyonu) ile ROPO (online araştırma, offline satın alma) yaklaşımlarının da ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Koçtaş Dijital Kanallar Müdürü Ömer Tokuş, “Müşterinin beklentisi değişti. Rekabet dijitalde. İnternet rekabet edilebilirliği de getirdi. Dijitalde reklam ölçümlenebilir. Başladığı ve bittiği yerde detaylı veri alınabiliyor. ROPO verilerine göre, dijital pazarlama offline kanalın da satışını 6 kat artırıyor” dedi. AYNI GÜN TESLİMATIN CİROYA KATKISI Dijital pazarlamayı, iletişimin ‘veri okuyan kısmı’ olarak görmek gerektiğini vurgulayan Tatilsepeti Pazarlama Direktörü Canan Demir Kurukaya, turizmde süreçlerin her birinde farklı pazarlama stratejisi uygulamak gerektiğini söyledi. Değer zinciri anlayışının değiştiğini belirten Deloitte Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl de “Dijital dönüşümle değer artık şirketin dışında. İnsanlar, artık her zamankinden daha fazla kişiselleştirilmiş, bağlamsal marka deneyimi bekliyor. ‘Bana değer ver, kolaylaştır, bana alakalı tercihleri sun, tutarlı ol’ mesajını veriyorlar” dedi. Dijital pazarlama yatırımı yapacak KOBİ’ler için en önemli adımın kaynak planlaması olduğunu vurgulayan Joker e-Ticaret Müdürü Mehmet Türkel ise aynı gün teslimatın önemi konusunda şu veriyi paylaştı: “İstanbul’da e-ticarette siparişlerin yüzde 25’inin aynı gün teslimatla gerçekleşmesi, toplam ciroda yüzde 10 ek artış sağlıyor.”

20 Mart 2020 Cuma

Teknoloji odaklı kamu destekleri

HABER: MÜGE BİBER Kamu destekleri, her yönüyle İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ‘Kamu Desteklerinden Nasıl Faydalarınız Semineri’ ile katılımcılara anlatıldı. Açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer’in yaptığını seminerde İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürü Ümit Ünal, KOSGEB Uzmanı Mustafa Kemal Güzelyurt, katılımcılara KOBİ’lere sağlanan destekler hakkında bilgi verdi. AR-GE HARCAMALARI Ahmet Özer, bilgiyi elde etmenin yolu olarak ilk sırada kamu kaynaklarının kullanımında Ar-Ge harcamalarının payının geldiğini belirterek, milli gelirdeki Ar-Ge harcamaları miktarının ülkelerin gelişmişlik dereceleri için çok önemli bir ölçü olduğunu vurguladı. Özer, kamunun yaptığı Ar-Ge harcamalarının bu manada teknolojiye ve bilgi ekonomisine yapılmış doğrudan bir destek olduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Kamu, üniversite ve sanayi işbirliği, küresel olarak uzun yıllardır öne çıkan bir başlık. Akademik alanda kökleşen teorik alan ile üretim sahalarında dönen çarklarla buluştuğunda hem bilgi çoğalıyor hem de verimlilik artıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonuyla, önemli mesafeler kat ettik. Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Portalı (KÜSİP) bu konuda önemli bir hızlandırıcı oluyor.” İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim de üniversitelerin bilgi birikimi ile girişimcilerin ihtiyaçlarını birleştirip, ortaya iyi ürünler koyulması gerektiğini belirtti. Zaim, katılımcılara yaptığı sunumda, Kamu, Üniversite, Sanayi İşbirliği (KÜSİ) çalışma grubu faaliyetlerini ve TÜBİTAK’ın Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı, Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı, KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı, BİGG Teknogirişim Sermaye Desteği Programını anlattı. 6 ANA TEMA ÜSTÜNE BİR GELECEK ÖNGÖRÜSÜ T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürü Yüksek Mimar Ümit Ünal, Bakanlığın kalkınma planında ve yapılan kanunların ve düzenleme-lerin özünde; yerli ve milli üretimin desteklenmesinin amaçlandığını söyledi. Ünal, Türkiye Cumhuri-yeti’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’ün bir milat kabul edildiğini belirterek, makro temelde ‘uluslararası ilişkiler’, ‘uluslararası güvenlik’, ‘iç siyaset’, ‘ekonomi’, ‘eğitim, bilim ve teknoloji’ ve ‘kültür’ başlıklı 6 ana tema üstüne bir gelecek öngörüsünün inşa edildiğini söyledi. Ünal, üretim reform paketi ile Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin kurulmasının hızlandırıldığını söylerken, ülkede teknoloji geliştirme bölgelerinin, Ar-Ge ve teknoloji alanında çalışan personel sayısının arttığını ifade etti. HAMLEDE SIRA DİĞER SEKTÖRLERDE T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürü Ümit Ünal, uzun süredir çalışılan ‘uçtan uca yerlileşme’ olarak da bilinenTeknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile sanayide ithal ara malı oranının azalmasıyla cari açığın kalıcı olarak düşeceğini ve küresel rekabette elimizin güçleneceğini söyledi. Ünal, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile odak sektörlerdeki öncelikli ürünlerin destekleneceği programın ilk uygulamasının makina sektörüyle başladığını hatırlattı. Ünal, şöyle devam etti: “Yatırım tutarının 50 milyon lirayı aşması durumundaysa proje bazlı teşvik sistemi devreye girecek. Makina sektörü için öncelikli ürün listesi açıklandı ve başvurular 19 Ocak’a kadar kabul edildi. Bundan sonra diğer sektörlere ilişkin ürün listeleri açıklanacak ve o sektörlere yönelik çağrıya çıkılacak. Sürecin sanayimiz, ekonomimiz ve ülkemiz için çok önemli çıktılar getireceğine yürekten inanıyorum.” ÜRETİM REFORM PAKETİ Ar-Ge merkezleri 1232 merkez (İstanbul 426) 60075 personel, 44682 proje (tamamlanan+devam eden) Tasarım merkezleri 364 merkez (İstanbul 168) 7732 personel, 7203 proje (tamamlanan+devam eden) Teknoloji geliştirme bölgeleri 67 TGB 56966 personel, 44413 proje (tamamlanan+devam eden)

20 Mart 2020 Cuma

İşitme engellilere sessiz kuaför projesi

HABER: MÜGE BİBER İşitme engelli bireyler başta sağlık, eğitim, ekonomik ve hukuki alanlar olmak üzere hayatın her alanında birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Bunun sebebi ise tamamen iletişim sorunu. İşitme engelli bireylerin yaşadığı iletişim sorunları, hayatlarının her alanında anlama ve anlaşılma güçlüğü çekmelerine neden oluyor. Bunun sonucu da toplumdan kopuk yaşamaya yöneliş oluyor. YANLIŞ SAÇ MODELLERİ Engelli kadınların yaşadıkları sorunlardan biri de kuaför salonlarında iletişim kuramamaları. İletişimsizlik bazen yanlış saç kesimi, yanlış renk seçimi gibi sorunlara yol açtığından işitme ve konuşma engelli kadınlar, kuaförlerden mutsuz ayrılabiliyor. Bu durum çalışma ve sosyal hayata dahil olmayıp, içe kapanmaya neden oluyor. İşitme Engelliler Federasyonu, bu soruna çözüm olarak Sessiz Kuaför projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. ENGELLİ İSTİHDAMI Sessiz Kuaför’de, 4 işitme ve konuşma engelli personel görev yapacak. Kuaförler Odası’nın ücretsiz destek verdiği engelli personel hem kendileri gibi engelli kadınlara hizmet vermiş hem de yeni bir istihdam sahasının ilk çalışanları olacak. KUAFÖRLERE ‘BİR GÜNLÜK İZİN’ ANKETİ Kuaför ve berberler meslek kuruluşu temsilcileri, geçtiğimiz günlerde İstanbul Ticaret Odası’nda bir araya geldi. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün’ün başkanlığını yaptığı toplantıda gündem, kuaför ve berber salonlarının haftanın belirlenen bir gününde tatil ilan edilmesiydi. Toplantı sonunda konu hakkında sektörel bir anket düzenlenmesine de karar verildi. KADINLAR GÜNÜ’NDE AÇILACAK İşitme Engelliler Federasyonu Sponsorluklardan Sorumlu Koordinatör Salih Tekkol, bu proje ile işitme ve konuşma engelli kadınları mutlu etmenin heyecanı içinde olduklarını söyledi. Tekkol, “Federasyonumuz engelli kadınlar için kendi imkanlarıyla başlattığı bu projeyi, 8 Mart’ta Kadıköy’de ilk şubeyi açarak hayata geçirmeyi planlıyor. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında her vatandaş bu kuaföre gelerek destek vermeli” dedi.

12 Mart 2020 Perşembe

Boyasız göçük işi yerli ustalara emanet

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Türkiye, boyasız göçük düzeltme mesleği ile 2017’deki dolu felaketi sonrası tanıştı. Yeterli sayıda boyasız göçük düzeltme elemanı olmayınca söz konusu dönemde Asya, Amerika ve Afrika ülkelerinden 2 bine yakın usta ithal edilmişti. İstanbul Ticaret Odası da Türkiye’de olan bu yetersizlik üzerine yerli boyasız göçük düzeltme elemanı yetiştirmek için kolları sıvadı. Bu alanda 2018’den bu yana 75 usta donanımlı hale getirilerek sektöre dahil edildi. 30 USTAYA SERTİFİKA İstanbul Ticaret Odası tarafından 2018’den bu yana verilen 5 fazlık eğitimlerin 3. ve 4. fazlarında sertifika aşamasına gelindi. Her iki fazda da eğitim alan 30 kursiyere sertifikaları verildi. Eğitimler, İstanbul Ticaret Odası Motorlu Araçlar Tamir, Bakım ve İmalatı Meslek Komitesi ile İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi işbirliğiyle gerçekleşti. İçeriği uzman ekiplerce hazırlanan programın her bir fazı, teorik ve uygulamalı olarak 70 saat sürdü. İstanbul’da 27 Temmuz 2017’de yaşanan dolu felaketinde, 300 binin üzerinde araç hasar görmüştü. Bu araçların yüzde 90’ı yabancı, yüzde 10’u yerli ustalar tarafından onarılmıştı. HASAR YOK Boyasız göçük düzeltme mesleğinin önemi, işlem sonrasında araçta herhangi bir zarar olmamasına dayanıyor. Bu işlem sonrasında boya, kaporta ve parça değişiminden kaynaklanan yüksek meblağlı bir Tramer kaydı çıkmıyor. Klasik bir göçük düzeltme işlemi en az bir hafta sürerken, boyasız göçük düzeltmede bu süre 1 saat ile 1 gün içerisinde değişiyor. Boyasız göçük düzeltme için herhangi bir parça değişimi gerekmiyor. Bu da parça ithalatında tasarruf sağlanması anlamına geliyor. Ayrıca boyasız göçük düzeltmede tiner, boya gibi çözücü maddeler kullanılmadığı için doğa dostu bir yöntem olarak da biliniyor. ÖNEMLİ BOŞLUK DOLACAK İTO’daki sertifika töreninde konuşan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, eğitimin önemli bir boşluğu dolduracağını ifade etti. Avdagiç, “2018’de yaşanan afetin ardından eğitim zorunlu hale geldi. Bu işte ne kadar ilerlememiz gerektiği ortaya çıktı. Sektörde zaten bu konuda alt yapı vardı. Bizler sadece gücümüzü birleştirerek son küçük dokunuşu yaptık” diye konuştu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Necip Şimşek de İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin örgün eğitimle beraber yaygın eğitime de çok önem verdiğini belirterek, “Bu eğitim de sektörden gelen ihtiyaca binaen düzenlendi” dedi. Törende katılımcılara sertifikalar İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Bahadır Yaşık, Münir Üstün ve İbrahim Doğan Salman’ın yanı sıra meclis üyeleri tarafından verildi.

11 Mart 2020 Çarşamba