tatil-sepeti
İhracatçılara Umman fırsatı

HABER: ŞEREF KILIÇLI Umman, 160 ülke ile serbest ticaret anlaşması olan bir Körfez ülkesi. Ayrıca minimum yüzde 35’i Umman’da üretilen bir ürünün ABD pazarına vergisiz girmesi gibi bir imkâna da sahip bulunuyor. Üyelerinin ihracat pazarlarını genişletmek isteyen İstanbul Ticaret Odası, bu kapsamdaki çalışmalara da ev sahipliği yapıyor. Umman’ın Salalah Serbest Ticaret Bölgesi CEO’su Ali Tabuk ve beraberindeki heyet, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay ile görüşen heyet üyeleri, Salalah Serbest Ticaret Bölgesi’nin ihracatçılara sunduğu imkânlar hakkında bilgi verdi. POTANSİYEL YÜKSEK Dost ve kardeş ülke olarak gördükleri Umman ile ticari ilişkileri geliştirmek istediklerini belirten Kuralay, şunları söyledi: “Ticarette ülkelerin aldıkları paylara baktığımızda üzülmemek mümkün değil. Türkiye’nin payı yüzde 2 ila 3 arasında değişiyor. Aramızdaki ticaret hacmi 860 milyon dolar gibi düşük bir rakam. İstenilen düzeyde olmadığını kabul etmemiz gerekir. Zira ülkemiz ile Umman arasında kuşkusuz ki, tarihe dayalı çok yönlü siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerimiz bulunuyor. Bu bakımdan söz konusu rakamlar bize ülkelerimiz arasındaki ticaret ve yatırım ortaklıklarının mutlaka artırılması gerektiğini gösteriyor.” YENİ BİR PENCERE Umman’ın diğer ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları yaptığını ve lojistik olarak önemli avantajları barındırdığını vurgulayan Salalah Serbest Ticaret Bölgesi CEO’su Ali Tabuk, “Afrika ve Ortadoğu ile ticari ilişkileriyle iyi bir potansiyel taşıyan Umman, Türk üreticiler ve ihracatçılar için de büyük fırsatlar sunuyor. Salalah Serbest Ticaret Bölgesi, faaliyetlerini Ortadoğu, Afrika, Güney Avrupa ve Güney Asya’ya genişletmek isteyen işletme sahiplerine imkân sağlıyor. Salalah’ın altyapısı da ileri bir noktada. Salalah Limanı, Umman’daki en büyük liman olmasının yanı sıra bölgedeki en önemli konteyner ve yük tesisleri arasında. Yine Salalah Havalimanı, Umman Hava Yolları ve Umman Hava Kargosu da oldukça gelişmiş durumda” diye konuştu. SALALAH SERBEST TİCARET BÖLGESİ’NDE TEŞVİKLER Umman,Salalah Serbest Ticaret Bölgesi’nde şu teşvikleri sunuyor: İthalat ve ihracatta gümrük vergisi yok. Kâr veya temettülerden 30 yıl boyunca vergi alınmıyor. Kişisel gelir vergisi alınmıyor. Asgari sermaye yatırımı gereksinimi yok. Yalnızca yüzde 20’lik Ummanlaştırma gereksinimi isteniyor. Tek noktada hizmet sunumu yapılıyor. HANGİ SEKTÖRLERE ODAKLANIYOR? İnşaat malzemesi: Lastik mamuller, seramikler, borular, sıva ürünleri vb. Metal olmayan doğal kaynaklar: Kireçtaşı, çimento vb. Plastik ve kimyasallar Ekipmanlar: Makinaların elektronik aksamlarının montajı, tıbbi cihaz, giyecek ve aksesuvar, mobilya, alternatif enerji kaynakları vb. Yemek ambalajlama İlaç ve kozmetik Kağıt, tekstil ve geri dönüşüm Lojistik-dağıtım sektörü

25 Mart 2020 Çarşamba

Yeşil, yerli ve yenilikçi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı; sanayide rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretebilen, yerli üretime dayalı, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir üretim için çalışmalarına hız verdi. HABER: MÜGE BİBER Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, özellikle 2015-2018 yılları arasında başlayan sanayideki dijital dönüşüm sürecini Sanayi Strateji Belgesi uygulaması ile hızlandırdı. Sanayi politikasını yansıtan bu belgenin temel vurgusu yeşil, yerli ve yenilikçi (3Y) üretim. 3Y prensibi ile Türk sanayisinin bilgi ve teknolojiye dayalı yüksek katma değerli yerli üretim gerçekleştirmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda kaynaklar etkin kullanılarak daha yeşil ve rekabetçi sanayi yapısına dönüşüm sağlanarak nitelikli iş gücüne sahip sanayi geliştirilecek. Bu önceliklerin başında ise yerli ve milli üretim geliyor. 3Y PRENSİBİ Bakanlık, yeşil üretim için öncelikle kalkınma ve büyümede sürdürülebilir olabilmek için çalışıyor. Dünya gündeminde yer alan yeşil üretim, çevre dostu ekonomik büyüme, doğal kaynakların daha az ve verimli kullanılmasını esas alıyor. Türkiye’de de yeşil üretimde çevreyi koruyan uygun modeller ile ekonomik büyüme bekleniyor. ÖNCELİK AR-GE Bakanlık, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olması için Ar-Ge ve inovasyon sistemine de öncelik veriyor. Ekonomide bir kaldıraç görevi üstlenmesi gereken Ar-Ge ve inovasyon sisteminde dönüştüren güç ise insan kaynakları ve finansal kaynaklardan geçiyor. Bakanlık, yürüttüğü programlar ile bu iki kaynağı besleyen destekler sunuyor. Sanayinin ve hizmet sektörünün dönüşümünü sağlamak amacıyla bakanlık, TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından verilen birçok desteği KOBİ’lere, girişimcilere, araştırmacılara ve bilim insanlarına ulaştırıyor. DİJİTAL ZORUNLULUK Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2015 yılından itibaren orta ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimi hedefiyle kamu-üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarına da ağırlık veriyor. 2017 yılında uygulamaya konan Üretim Reform Paketi ile teknoloji geliştirme bölgeleri, Ar-Ge merkezleri ve tasarım merkezlerine yönelik çalışmalar da hız kazandı. Bugün geldiğimiz noktada ise dijital dönüşüme, yazılıma ve bilişime yatırım yapmak bir tercih değil, zorunluluk. 30 MİLYAR DOLARLIK İTHAL İKAMESİ İstanbulSanayi ve Teknoloji İl Müdürü Yüksek Mimar Ümit Ünal, Bakanlık tarafından hazırlanan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile ilgili şöyle konuştu: “Uçtan uca yerlileşme olarak da adlandırılan bu programla yüksek katma değerli, orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinin yerli imkân ve kabiliyetlerle üretilmesi öngörülüyor. Program ile 30 milyar dolarlık ithalatın önüne geçilmesini hedefliyoruz.” ÜRÜN LİSTELERİ İLANINA DEVAM Ümit Ünal, 11. Kalkınma Planı’yla sanayi alanında ihracatta orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 39’dan yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Planın önemli başlıklarından biri olan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi kapsamında yaklaşık 400 ürün grubunun belirlendiğini söyleyen Ünal, şu bilgiyi verdi: “Bu ürünler için ithal ikamesi mümkün olacak. Makina, bilgisayar, elektronik, optik, elektrikli teçhizat, eczacılık, kimya ve ulaşım araçları sektörlerinden ürün listeleri ilan edilecek ve bu listelere ilişkin yatırımcı çağrılarına çıkılacak. Ülkenin önceliklerine göre diğer sektörler için de çağrıya çıkılacak ve destek süreci başlayacak. Geçtiğimiz yıl pilot sektör olarak seçilen makina için çağrıya çıkılarak, ilk uygulama başlatılmıştı.”

25 Mart 2020 Çarşamba

Gemi ve yat sektörü 2020’ye hızlı başladı

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, bu yılın ocak ve şubat döneminde ihracat 2019’un aynı dönemine göre yüzde 3.7 arttı. Söz konusu dönemde sanayi ürünleri ihracatı 22.3 milyar dolar, tarım ürünleri ihracatı 4 milyar dolar ve madencilik ihracatı 612 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Alt sektörlere göre dağılım incelendiğinde, 2 aylık dönemde en yüksek ihracat yaklaşık 5 milyar dolarla otomotiv endüstrisinde gerçekleşti. Bu sektörü 3.2 milyar dolarlık ihracatla kimyevi maddeler ve mamuller, 3 milyar dolarla hazır giyim vekonfeksiyon izledi. 3’TE BİRİ NORVEÇ’E Bu dönemde oransal olarak en çok ihracat artışının görüldüğü alt sektör, yüzde 53 ile gemi ve yat oldu. Yılın iki ayında bu alanda 256 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Türkiye’nin gemi ve yat ihracının 3’te birinden fazlası Norveç’e yapıldı. Bu ülkeye yaklaşık 94 milyon dolarlık gemi ve yat ihraç edilirken, Norveç’i51 milyon dolarla Lüksemburg, 27 milyon dolarlaRusya ve 17 milyon dolarla İtalya izledi. İKİNCİ MÜCEVHER Ocak ve şubat aylarında oransal olarak en çok ihracat artışının görüldüğü ikinci ürün grubu mücevherler oldu. Mücevher ihracatı, 2 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 arttı ve 664 milyon doları buldu.Mücevher ihracatınınülkelere göre dağılımı incelendiğinde ise ilk sırada 191 milyon dolarlık ihracatla Birleşik Krallık yer aldı. Bu ülkeyi 108 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri, 43 milyon dolarla ABD ve 37 milyon dolarla Hong Kong takip etti. Yaş meyve ve sebze ihracatında görülen yüzde 26’lık artış ise bu ürün grubunu oransal olarak dış satımın en çok arttığı alt sektörler sıralamasında üçüncü konumagetirdi. Türkiye’den ocak-şubat döneminde gerçekleştirilen 460 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihracatının 149 milyon dolarlık kısmı Rusya’ya yapıldı.Bu dönemde Ukrayna’ya 40 milyon dolar, Romanya’ya 38 milyon dolar ve Irak’a 29 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihraç edildi.

20 Mart 2020 Cuma

Dijital pazarlamada anahtar 5N 1K

Aynı gün teslimatın e-ticarete kazandırdığı ivme de dijital pazarlama gibi dikkat çekiyor. Bu alanda yapılan bir araştırmaya göre, İstanbul’da e-ticarette siparişlerin yüzde 25’inin aynı gün teslimatla gerçekleşmesi, toplam ciroda yüzde 10 ek artış sağlıyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI e-Ticarette sektörün küresel büyüklüğünün 2021’de 12 trilyon doları aşması bekleniyor. Bunun 8 trilyon dolarlık kısmının B2B ticaret hacminden, 4.5 trilyon dolarlık bölümünün ise B2C ticaret hacminden oluşacağı da tahmin ediliyor. e-ticaretin etkinliğinin giderek artmasında dijital pazarlama da önemli misyon üstlendi. İstanbul Ticaret Odası, ‘e- Ticarete Verimli Dijital Pazarlama Yaklaşımı’ semineri ile üyelerini bu alandaki gelişmeler hakkında bilgilendirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman’ın yaptığı seminerde, dijital pazarlamada başarılı çalışmalara imza atan firmaların yetkilileri sunum yaptı. MÜŞTERİYE ULAŞMAK Pazarlamadaki değişimde en büyük yansımanın dijital pazarlama olarak karşımıza çıktığını belirten Salman, “Mobil cihazlar sayesinde yaşam tarzı değişti ve bu aynı zamanda alışveriş alışkanlıklarımızı da etkiledi. Artık firmalar arama motorlarında üst sıralarda yer alarak, bilgilendirme mailleri ve sosyal medya kanallarında reklam vererek tüketicilere ulaşmaya çalışıyorlar. ‘2019 Küresel Dijital Raporu’ sonuçlarına göre ülkemizde 59 milyon internet kullanıcısı mevcut ve yüzde 84’ü her gün internete giriyor. Toplam nüfusumuzun yüzde 63’ü ise sosyal medya platformlarını kullanıyor. Bu sonuçlar dijital pazarlama için bütçe ayırmayan ve sosyal medyada yer almayan firmaların satış ve rekabette pazardaki rakiplerinden geriye düşecekleri öngörüsünü doğrular nitelikte” dedi. GROWTH HACKING YAKLAŞIMI Firmaların Growth Hacking Yaklaşımı’na (büyüme için inovatif yollar bulma) önem vermesi gerektiğinin altını çizen Galatasaray Üniversitesi Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Murat Levent Demircan ise yaklaşımın çok fazla bilgi ve veri analizini içerdiğini söyledi. Dr. Demircan, dijital dönüşümün; yalın yönetim, dijital pazarlama, veri analizi ve yazılım-otomasyonu da içinde barındırdığını vurguladı. Dijital pazarlama kanallarını, sosyal medya, arama motoru, görüntülü reklamlar, yeniden pazarlama ve satış ortaklığı olarak ayıran GittiGidiyor Dijital Pazarlama Müdürü Burak Arslan da başarının dört adımını şöyle sıraladı: “Hedefi doğru belirleyin, hedef kitleyi iyi tanımlayın, tanıtım görselleri hazırlayın, optimizasyon yapın.” 7/24 SHOWROOM Dijital pazarlamada sosyal medyanın önemine dikkat çeken Hackquarters Sosyal Medya Mentörü Özgür Ahmet Köse ise şunları söyledi: “Sosyal medyanın odağında markalar değil insanlar var. Çünkü insanların markalaştığı, markaların insanlaştığı bir çağdayız. Sosyal medya hesabınız 365 gün 24 saat açık showroomunuzdur. Sosyal medya hesabınız artık sizin websitenizdir. Sosyal medya reklamları işletmenize büyük markalarla rekabet ederken eşitlik veadalet sağlar. İnsanlara ulaşmak için takipçilerinize anket yaparak etkileşimde kalın. Müşteri, onların önemsendiğinin belli edildiğinde mutlu olur.” 6 KAT FAZLA SATIŞ FIRSATI Dijital pazarlamada Omnichannel (Online ve offline kanalların birbirine entegrasyonu) ile ROPO (online araştırma, offline satın alma) yaklaşımlarının da ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Koçtaş Dijital Kanallar Müdürü Ömer Tokuş, “Müşterinin beklentisi değişti. Rekabet dijitalde. İnternet rekabet edilebilirliği de getirdi. Dijitalde reklam ölçümlenebilir. Başladığı ve bittiği yerde detaylı veri alınabiliyor. ROPO verilerine göre, dijital pazarlama offline kanalın da satışını 6 kat artırıyor” dedi. AYNI GÜN TESLİMATIN CİROYA KATKISI Dijital pazarlamayı, iletişimin ‘veri okuyan kısmı’ olarak görmek gerektiğini vurgulayan Tatilsepeti Pazarlama Direktörü Canan Demir Kurukaya, turizmde süreçlerin her birinde farklı pazarlama stratejisi uygulamak gerektiğini söyledi. Değer zinciri anlayışının değiştiğini belirten Deloitte Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl de “Dijital dönüşümle değer artık şirketin dışında. İnsanlar, artık her zamankinden daha fazla kişiselleştirilmiş, bağlamsal marka deneyimi bekliyor. ‘Bana değer ver, kolaylaştır, bana alakalı tercihleri sun, tutarlı ol’ mesajını veriyorlar” dedi. Dijital pazarlama yatırımı yapacak KOBİ’ler için en önemli adımın kaynak planlaması olduğunu vurgulayan Joker e-Ticaret Müdürü Mehmet Türkel ise aynı gün teslimatın önemi konusunda şu veriyi paylaştı: “İstanbul’da e-ticarette siparişlerin yüzde 25’inin aynı gün teslimatla gerçekleşmesi, toplam ciroda yüzde 10 ek artış sağlıyor.”

20 Mart 2020 Cuma

Teknoloji odaklı kamu destekleri

HABER: MÜGE BİBER Kamu destekleri, her yönüyle İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ‘Kamu Desteklerinden Nasıl Faydalarınız Semineri’ ile katılımcılara anlatıldı. Açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer’in yaptığını seminerde İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürü Ümit Ünal, KOSGEB Uzmanı Mustafa Kemal Güzelyurt, katılımcılara KOBİ’lere sağlanan destekler hakkında bilgi verdi. AR-GE HARCAMALARI Ahmet Özer, bilgiyi elde etmenin yolu olarak ilk sırada kamu kaynaklarının kullanımında Ar-Ge harcamalarının payının geldiğini belirterek, milli gelirdeki Ar-Ge harcamaları miktarının ülkelerin gelişmişlik dereceleri için çok önemli bir ölçü olduğunu vurguladı. Özer, kamunun yaptığı Ar-Ge harcamalarının bu manada teknolojiye ve bilgi ekonomisine yapılmış doğrudan bir destek olduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Kamu, üniversite ve sanayi işbirliği, küresel olarak uzun yıllardır öne çıkan bir başlık. Akademik alanda kökleşen teorik alan ile üretim sahalarında dönen çarklarla buluştuğunda hem bilgi çoğalıyor hem de verimlilik artıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonuyla, önemli mesafeler kat ettik. Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Portalı (KÜSİP) bu konuda önemli bir hızlandırıcı oluyor.” İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim de üniversitelerin bilgi birikimi ile girişimcilerin ihtiyaçlarını birleştirip, ortaya iyi ürünler koyulması gerektiğini belirtti. Zaim, katılımcılara yaptığı sunumda, Kamu, Üniversite, Sanayi İşbirliği (KÜSİ) çalışma grubu faaliyetlerini ve TÜBİTAK’ın Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı, Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı, KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı, BİGG Teknogirişim Sermaye Desteği Programını anlattı. 6 ANA TEMA ÜSTÜNE BİR GELECEK ÖNGÖRÜSÜ T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürü Yüksek Mimar Ümit Ünal, Bakanlığın kalkınma planında ve yapılan kanunların ve düzenleme-lerin özünde; yerli ve milli üretimin desteklenmesinin amaçlandığını söyledi. Ünal, Türkiye Cumhuri-yeti’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’ün bir milat kabul edildiğini belirterek, makro temelde ‘uluslararası ilişkiler’, ‘uluslararası güvenlik’, ‘iç siyaset’, ‘ekonomi’, ‘eğitim, bilim ve teknoloji’ ve ‘kültür’ başlıklı 6 ana tema üstüne bir gelecek öngörüsünün inşa edildiğini söyledi. Ünal, üretim reform paketi ile Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin kurulmasının hızlandırıldığını söylerken, ülkede teknoloji geliştirme bölgelerinin, Ar-Ge ve teknoloji alanında çalışan personel sayısının arttığını ifade etti. HAMLEDE SIRA DİĞER SEKTÖRLERDE T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürü Ümit Ünal, uzun süredir çalışılan ‘uçtan uca yerlileşme’ olarak da bilinenTeknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile sanayide ithal ara malı oranının azalmasıyla cari açığın kalıcı olarak düşeceğini ve küresel rekabette elimizin güçleneceğini söyledi. Ünal, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile odak sektörlerdeki öncelikli ürünlerin destekleneceği programın ilk uygulamasının makina sektörüyle başladığını hatırlattı. Ünal, şöyle devam etti: “Yatırım tutarının 50 milyon lirayı aşması durumundaysa proje bazlı teşvik sistemi devreye girecek. Makina sektörü için öncelikli ürün listesi açıklandı ve başvurular 19 Ocak’a kadar kabul edildi. Bundan sonra diğer sektörlere ilişkin ürün listeleri açıklanacak ve o sektörlere yönelik çağrıya çıkılacak. Sürecin sanayimiz, ekonomimiz ve ülkemiz için çok önemli çıktılar getireceğine yürekten inanıyorum.” ÜRETİM REFORM PAKETİ Ar-Ge merkezleri 1232 merkez (İstanbul 426) 60075 personel, 44682 proje (tamamlanan+devam eden) Tasarım merkezleri 364 merkez (İstanbul 168) 7732 personel, 7203 proje (tamamlanan+devam eden) Teknoloji geliştirme bölgeleri 67 TGB 56966 personel, 44413 proje (tamamlanan+devam eden)

20 Mart 2020 Cuma