tatil-sepeti
KOBİ rehberleri sahaya inmeye hazırlanıyor

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Türkiye’de işletmelerin yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. Faaliyet alanlarına göre çeşitli kurumlardan destek alan KOBİ’lere en büyük desteği ise Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) veriyor. KOSGEB’in birbirinden farklı onlarca desteği KOBİ’lerde bazen kafa karışıklığına neden olabiliyor. Öyle ki KOSGEB desteklerinden faydalanabilmek için danışmanlık şirketi ile anlaşan KOBİ’ler dahi bulunabiliyor. KOSGEB bunun önüne geçmek için geçtiğimiz yıl KOBİ Rehberliği ve Teknik Danışmanlık Yönetmeliği’ni hazırlamıştı. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile çatısı oluşan projede sona gelindi. Eğitimleri tamamlanmak üzere olan danışmanlar yakın bir zamanda sahaya inerek KOSGEB’ten destek alan firmalara ücretsiz olarak danışmanlık yapabilecek. Eğitimlerin tamamlanmak üzere olduğu proje ile ilk etapta 200 KOBİ rehberi 2 bin 400 de teknik danışman görev alacak. Proje ile 3 yılda 4 bin KOBİ’nin danışmanlık hizmeti alması öngörülüyor. Proje ve KOSGEB destekleri İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen ‘Sektörel Teşvikler ve Destekler’ isimli toplantıda ele alındı. KOSGEB destekleri ve Eximbank kredileri teknik hırdavat mensubu firmalara anlatıldı. REKLAM DESTEĞİ KOSGEB İstanbul Haliç Merkezi Müdürü Dr. Adem Tuncer, KOSGEB desteklerini anlattığı konuşmasında, KOSGEB’in en son projesi olan Yurt Dışı Destek Programı’ndan da bahsetti. Tuncer, geçtiğimiz yılın eylül ayında çıkan proje ile KOBİ’lerin ihracata teşvik edilmesini amaçladıklarını ifade etti. Tuncer, “300 bin TL üst limitle, yüzde 70 geri ödemesiz bir destek. Proje kapsamında yurtdışı televizyon, gazete, dergi, açık hava reklamları gibi giderler için dahi ödenek ayrılıyor” diye konuştu. 44 MİLYAR DOLAR Türk Eximbank Genel Müdürü Enis Gültekin de Eximbank’ın Türk firmalarının ihracatı için 44 milyar dolarlık bir destek ayırdığını belirtti. Gültekin, “Biz 17 bin 500 firmaya destek verdik. Bunun yüzde 75’i KOBİ. Yılda 10 milyar TL’ye yakın kredi kullandırıyoruz. Piyasadaki en düşük faizli kredi kurumumuza ait. 200 ülkede 65 bin alıcıyı sigortaladık. Bu alacak sigortasıyla firmanın alacağının yüzde 90’ını geri ödemeyi taahhüt ediyoruz. Bunun binde 3.5 prim maliyeti oluyor firmaya. Yurtdışında iş yapan firmaların sigortasız ihracat yapmamasını öneririm” diye konuştu. ÜRETİM AMİRAL GEMİMİZ İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, “Üretim bizim amiral gemimiz” dedi. Kuralay, “Ekonomik olarak çok güçlü olmalıyız. Bunun temelini de üretim oluşturuyor. Dünyada yaşanan felaketler ve hastalıklardan sonra Türkiye ürettiği ürün çeşitliliği ile tercih edilen bir ülke konumuna gelmeye aday” diye konuştu. KATMA DEĞER ÜRETİYORUZ Toplantının oturum başkanlığını İstanbul Ticaret Odası Teknik Hırdavat Meslek Komitesi Meclis Üyesi Çetin Tecdelioğlu yaptı. Tecdelioğlu, şunları söyledi: “Hırdavat, tüm sanayilerin bağlantısında, bakımında, onarımında var. Sektörümüzde faaliyet gösteren 14 bin firma mevcut. 635 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. İhracatımız 8.2 milyar dolar, 7.1 milyar dolar da ithalatımız var. Katma değer oluşturuyoruz. Ticari faaliyet alanımızda bir kilogram ürünün değeri 5.17 dolar. Türkiye ortalamasının yüzde 350’sine tekabül ediyor. Dünyada bu alanda 200 milyar dolarlık bir pazar var.”

04 Mart 2020 Çarşamba

İmplantta kayıt dışı çürükler ayıklanmalı

HABER: ADEM ORHUN Dental İmplant Sanayi Zirvesi, İstanbul Ticaret Odası’nda yapıldı. Sektör temsilcilerinin yanı sıra ilgili kurumların yetkililerinin yer aldığı mini zirvede, Dental İmplant Sanayici ve İş Adamları Derneği yöneticileri, bakanlıkların yetkililerine sorunlarını ve önerilerini içeren birer sunum yaptı. ÖNCELİKLİ SEKTÖR Toplantıya başkanlık eden İTO Yönetim Kurulu Üyesi Adil Coşkun, ilaç ve tıbbi cihaz sektörünün, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 11’inci Kalkınma Planı kapsamında öncelikli sektörler listesine alındığını kaydetti. Coşkun, yerli üretimin ve üreticilerin rekabet gücünün artırılmasının temel hedeflerden olduğunu söyledi. Coşkun, bu kapsamda, Türk tıbbi cihaz sanayicilerinin ve implant firmalarının kaliteyi ve iş hacmini artırma çabalarının önem arz ettiğini vurguladı. CAYDIRICI OLMALI İTO Meclis Üyeleri Oğuz Akyüz ve Mustafa Büyükdede’nin moderatörlük yaptığı toplantıya, sektör temsilcilerinin yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Verimlilik Genel Müdürlüğü, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü, Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) temsilcileri katıldı. İthal implantın üstyapı parçalarının da ithal edilmesi gerektiğini belirten sektör temsilcileri, “İşte bu noktada kayıtsız, belgesiz veya sahte ürünlerle çok karşılaşıyoruz. İşin uygulama kısmında caydırıcı cezalar olmaması bizi zorda bırakıyor. CE belgesiz üretimde caydırıcılık yok” dedi. X-RAY’DA GÖRÜNMÜYOR Denetim yapacakların da neyi denetleyeceğini iyi bilmesi gerektiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, yaşananları şöyle anlattı: “ÜTS kaydı bulunmayan, adresi olmayan firmaları, sektörel fuarlarda görüyoruz. Diğer yandan uluslararası dental kongrelere katılanlar, çantalarında, ceplerinde yüzlerce implant ve üstyapı elemanıyla kolayca giriş yapabiliyorlar. Bu kişilerin sıkı incelenmesi lazım. Ayrıca titanyum implant malzeme X-Ray cihazlarında görünmediği için cihazların yenilenmesi ve personelin görüntüler konusunda farkındalığının artırılması gerekiyor. Sorunları çözmek için hem gümrükteki hem diğer bakanlıklardaki yetkilileri bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ancak hem kurumlar hem hastalar tarafında bilgi ve bilinçlenmenin artırılması gerekiyor.” KAÇAK VE SAHTE Dental implant üreticileri ve ithalatçıları toplantıda sektörün temel sorunlarını şöyle sıraladı: Kayıt dışı ticaret ve üretim l Ürün Takip Sistemi (ÜTS) uygulamaları ve bilgilendirme yetersizliği Haksız rekabet Hastaların kullanımına sunulan implantların veya ek parçaların büyük oranda kaçak veya sahte olduğunu kaydeden sektör temsilcileri, “Resmi kurumlardan ithalatçılara, üreticilere ve uygulayıcılara (kliniklere) daha sık denetim, usulsüzlük halinde daha caydırıcı cezalar bekliyoruz” dedi. YERLİ ÜRETİCİLER ARTIYOR Sektörde üretim yapanların sayısı arttığı gibi ithalatçılıktan üretime yönelenler de oluyor. 10 yıl önce 3 yerli üretici varken bugün 14 firma üretim yapıyor. Ancak bu firmalar, kaçak ürünlerin yanı sıra belgesiz üretim ve satış yapanlar sebebiyle de haksız rekabete maruz kalıyor.

27 Şubat 2020 Perşembe

Ticarette rotalar STA ülkelerine doğru

HABER: ADEM ORHUN Uluslararası ticarette korumacılık ve menfaat hesapları etkisini iyice gösterirken, ikili ticari anlaşmalarının önemi de giderek artıyor. Türkiye de ekonomik ve ticari araç olarak serbest ticaret anlaşmaları (STA) akdetmek suretiyle küresel ticaretteki payını artıracak adımlar atıyor. Türkiye’nin, üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları yapmasının temelleri 1980 yılında başlayan ihracata dayalı büyüme stratejisine dayanıyor. Bu strateji çerçevesinde, ‘yeni pazarlar bulmak’ ve ‘ihracatı ürün bazında çeşitlendirmek’ en önemli hedefler olarak ortaya çıkmıştı. Fakat 90’lardan itibaren takip edilen yol değişmeye başladı. TARİFE DIŞI ENGELLER Gümrük Birliği Anlaşması’na kadar ihracat artışını, iç teşvikler yoluyla artırmaya çalışan Türkiye, artık tarife ve tarife dışı engelleri (kota, teknoloji transfer yasağı) aşmak için serbest ticaret anlaşmalarını kullanıyor. Bu şekilde her iki ülke için de ihracat ve ithalat kuralları, kotalar, gümrük vergisi indirimleri açık ve daha ılımlı hale getiriliyor. Bir tarafın verdiği tavize karşılık diğer taraf başka bir taviz sunarak denge oluşturuyor.Bu dengeler her iki ülkenin dış ticaret erbabı için daha kolay iş imkanı anlamına geliyor. 36 ÜLKE İLE STA 1992’de EFTA ülkeleriyle yapılan STA’dan itibaren toplan 36 STA imzalandı. Ancak, bunlardan 11’i, taraf ülkelerin Avrupa Birliği üyesi olması sebebiyle feshedildi. Singapur ile yapılan STA’nın 2017’de yürürlüğe girmesinin ardından, ikili ticareti zorlaştıran duvarları aşmak için girişimlerine ağırlık veren Türkiye, Uzak Doğu’dan ABD’ye birçok bölgedeki ülkelerle STA müzakerelerini ilerletti. Özellikle Ukrayna ile anlaşmaya zemin oluşturacak metinler üzerinde önemli ilerlemeler kaydedilirken, Doğu Akdeniz’deki egemenlik mücadelesi dahilinde Türkiye’nin pozisyonunu kuvvetlendirecek yeni bir adım da Kuzey Afrika’da başlatıldı. Bu kapsamda Cezayir ile STA müzakerelerinin başlatılması için girişimde bulunuldu. Ayrıca İngiltere ile kısa vadede mevcut pazara giriş avantajlarının korunmasına, orta-uzun vadede ise geniş ve kapsamlı bir STA akdedilmesine yönelik görüşmeler sürdürülüyor. ORTAK ÇALIŞMA Şimdiye kadar yapılan STA’lar, ticareti kolaylaştırmakla kalmıyor. STA’lar, menşe kuralları, yatırımlar, fikri mülkiyet hakları gibi alanlarda ortak kuralların tesisine imkan tanıyor. Anlaşmalar, ticaretin akışını kolaylaştırırken, ölçek ekonomilerine yol açarak maliyet düşüşü ve kaynak verimliliği de sağladı. Bu ikili anlaşmalar aynı zamanda dışa açık rekabetçi bir ekonomik altyapı tesis etmeye zorladığı için uluslararası rekabet gücünü artırıcı etki de yaptı. SİYASİ YAKINLAŞMA STA’ların bir diğer faydası da anlaşma ortaklarımız ile siyasi ilişkilerin de daha istikrarlı hale gelmesi şeklinde görüldü. STA sebebiyle oluşturulan Ortaklık Konseyi ve Ortaklık Komitesi, en üst seviyede siyasi ve bürokratik temsilcileribir araya getiriyor. Bu şekilde yeni işbirliği imkânlarının gözden geçirilmesi imkanı da oluşuyor. STA’lar sayesinde ülkelerinbirbirlerinin ekonomik ve ticari potansiyelleri konusundaki farkındalıkları artıyor, iş insanları arasındaki temaslar kolaylaşıyor. KARADAĞ İLE GÜNCELLEME İMZASI Türkiye ile Karadağ arasında 2010’da yürürlüğe giren STA geçen yıl güncellenmişti. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Karadağ Ticaret Bakanı Dragica Sekulic, Ankara’da 17 Temmuz 2019’da yapılan toplantıda STA’yı genişleten protokolü imzaladı. UKRAYNA İLE MÜZAKERE İÇİN GÖRÜŞLER İSTENDİ Türkiye ile Ukrayna arasında hizmet ticareti, yatırımların kolaylaştırılması ve elektronik ticareti de içeren kapsamlıbir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) akdedilmesine yönelik müzakereler sürdürülüyor. Bu çerçevede STA müzakerelerinde görüşülmek üzere Ticaret Bakanlığı tarafından bazı anlaşma metni önerileri hazırlandı. Bu metinler ticaret odalarına gönderilerek görüş istendi. İlgililerin ve dış ticaret erbabının ‘Yatırımın Kolaylaştırılması Faslı’ ve ‘Gerçek Kişilerin Dolaşımı’ başlıklı taslak metinler ve varsa faydalı olacağı düşünülen hüküm ve hususlar hakkında görüşlerini bildirmeleri talep edildi. KOSOVA İLE FIRSATLAR İNCELENİYOR Türkiye-Kosova arasında 2013’te imzaları atılan STA’nın yürürlüğe girişi, 1 Eylül 2019’da Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Anlaşma hakkında geçen hafta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde bir toplantı yapıldı. Toplantıya, Kosova Büyükelçisi İlir Dugolli ve Kosova Ticaret Odası Başkanı Berat Rukiqi ile birlikte Oda başkanları katıldı. MÜZAKERE GİRİŞİMİNDE BULUNULAN ÜLKELER ABD Kanada Hindistan Vietnam Orta Amerika Ülkeleri Afrika Karayip Pasifik Ülkeleri Libya Seyşeller Cezayir Güney Afrika Cumhuriyeti YÜRÜRLÜKTE OLAN STA’LAR Kosova Arnavutluk Bosna Hersek EFTA Faroe Adaları Fas Filistin Güney Kore Gürcistan İsrail Karadağ Makedonya Malezya Mısır Moldova Morityus Sırbistan Singapur Şili Tunus Suriye (2011’de durduruldu) Ürdün (2018’de feshedildi) MÜZAKERE SÜRECİNDEKİLER STA yapmak amacıyla 16 ülke/ülke grubu ile resmi olarak başlatılmış bulunan müzakerelerden listedeki ilk 7’si aktif olarak sürdürülüyor: Ukrayna Peru Kolombiya Japonya Tayland Endonezya Somali Ekvator Meksika Pakistan Cibuti Kongo Demokratik Cum. Kamerun Çad Körfez İşbirliği Konseyi MERCOSUR (Güney Amerika Ortak Pazarı) STA ayrıntıları için web adresi: https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/serbest-ticaret-anlasmalari

26 Şubat 2020 Çarşamba

Bosna Hersek’ten tekstilde işbirliği çağrısı

HABER: ŞEREF KILIÇLI Bosna Hersek’in Travnik Belediye Başkanı Admir Hadziemriç ve beraberindeki heyet, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Polat ile toplantı gerçekleştiren Bosna Hersek heyeti, tekstil sektöründe yapılabilecek işbirliği imkanlarını görüştü. Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki STA’nın ticarete kattığı ivmeye dikkat çeken İTO Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Polat, “Mevcut STA’nın yürürlüğe girdiği 2003’te 71 milyon dolar olan toplam ticaret hacminin, 2019 itibariyle 6 kattan fazla artarak, 635 milyon dolara ulaştığını görüyoruz. Bunun 444 milyon doları Türkiye’nin ihracatı, 191 milyon doları ise ithalatı olarak gerçekleşti. Ülkemizin Bosna Hersek’in dış ticaretinden aldığı pay, yüzde 7.2 düzeyinde” dedi. MİLYAR DOLAR HEDEFİ İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacak her türlü faaliyeti desteklediklerini belirten Polat, “İç onay süreçlerinin tamamlanmasının ardından hizmetler sektörünü de ihtiva edecek ‘revize STA’ ile toplam ticaret hacmimizin 1 milyar dolar seviyesine çıkacağını öngörüyoruz. Bugün Bosna Hersek’te faaliyet gösteren kayıtlı yaklaşık 100 Türk şirketinin sağladığı istihdam 4 bin civarında. Şirketlerimiz dışında, TİKA, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumların gerçekleştirdiği projeler vesilesiyle Bosna Hersek ekonomisine önemli katkılar sağlıyoruz” diye konuştu. Polat, İTO’nun Bosna Hersek Dış Ticaret Odası Türkiye Temsilciği ile yaptığı anlaşmayla iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım imkânlarının somut işbirliği alanlarına dönüştürülmesine yönelik bir projeyi hayata geçireceğini de söyledi. TEKSTİL MERKEZİ Travnik’de, 28-30 Mayıs 2020 tarihleri arasında tekstil, deri ve ayakkabı alanında düzenlenecek Timod Expo Fuarı hakkında bilgi veren Travnik Belediye Başkanı Admir Hadziemriç ise şöyle konuştu: “Travnik, Bosna Hersek’te güçlü bir tekstil geleneğine sahip. Bosna Hersek’in tekstil merkezi olarak da görülüyor. Firmalaımız kendi yerel markalarının yanı sıra Avrupa’nın çok önemli markaları için fason üretim yapıyor. Fuarımıza, bu yıl Türkiye’den de katılımcı ve misafir bekliyoruz. Dost ve kardeş ülke Türkiye’yi fuarımızda görmek istiyoruz. İTO’yu fuarımıza davet ediyoruz.” ÖZELLİKLE KUMAŞ İHTİYACI VAR Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün Bosna Hersek’in ekonomisinde önemli bir yeri olduğunu belirten Bosna Hersek Deri, Tekstil ve Ayakkabı Üretici ve İhracatçılar Birliği Genel Sekreteri Amir Meciç de şunları söyledi: “Balkanlar’ın en büyük deri fabrikası Bosna Hersek’te bulunuyor. Sektör 40 bin kişiye istihdam sağlıyor ve ekonominin yüzde 5’ini oluşturuyor. Bosna Hersek tekstil firmalarının özellikle hammaddeye yani kumaşa ihtiyacı var. Türk firmalarını fuarımızda görmeyi ve firmalarımızla işbirliği yapmalarını arzu ediyoruz.” İTO’DAN FUARA OLUMLU KARŞILIK Travnik heyetinin fuar davetine olumlu karşılık veren İTO Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Polat, “Mayıs ayında fuarınıza bir inceleme ziyareti yapabiliriz. Bir sonraki sene de inşallah Türk firmalarını oraya taşırız. Aksesuar, kumaş, makina gibi alanlarda katılımcılar olabilir. Tekstil sektörü kendini sürekli yenileyen bir sektör. Dost ve kardeş ülke Bosna Hersek ile işbirliğine her zaman açığız” dedi. Toplantıda İTO Genel Sekreter Yardımcısı Özcan Tokel de yer aldı.

25 Şubat 2020 Salı

Softhion müzelere ‘dijital’ hayat verecek

HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ Türkiye’nin ilk elektrik santrali olan Silahtarağa’dan ilham alan Softhion girişimi, müze ve ören yeri gibi alanları dijitalleştiriyor. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinin projesi olan Softhion, geliştirdiği mobil uygulama ile müze gezme deneyimini bir üst boyuta çıkarıyor ve bu alanların eski dokusunu ziyaretçilerin keşfetmesine olanak sağlıyor. Softhion’un kurucu ortaklarından Ege Sucu ile proje ve hedefleri hakkında konuştuk. TEZ ÇALIŞMASINDAN ÇIKTI Projeniz nasıl ortaya çıktı, bir hikayesi var mı? Softhion, turizmin ve dolayısıyla ekonominin kilit noktası olan müze, ören yeri gibi alanları dijitalleştirirken, gezme deneyimini üst boyuta çıkartan bir mobil uygulama geliştiriyor. Proje fikri, geçtiğimiz sene Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde disiplinler arası yaptığımız bir tez çalışması sonucu ortaya çıktı ve iki disiplinde ‘En İyi Tez Çalışması’ ödülüne lâyık görüldü. Türkiye’nin ilk elektrik santrali olan Silahtarağa’nın günümüzde renove edilerek müze haliyle çalışıyor olması ve pek çok insanın her gün bu müzeyi gezerken ilk elektrik santrali hakkında bilgi almaya çalışması ilham kaynağı oldu. Renovasyon sürecinde esas fabrikaya ait pek çok parça çıkarılıp taşındığı için müzenin o ilk halini koruyamaması ve rehberlerin bu eksikliği görsel olarak kapatamamalarından dolayı müzelere ‘dijital’ bir hayat verme fikri doğdu. REHBERE İHTİYAÇ YOK Softhion’un yenilikçi yönü hakkında bilgi verir misiniz? Proje, artırılmış-sanal gerçeklik gibi yenilikçi teknolojileri kullanarak iki senelik saha çalışmasını teknik ile beraber hayata geçirmeyi hedefliyor. Böylece kullanıcılar eğitici içerikler ve üst seviye deneyim ile kişisel müze rotaları çıkartıp, bu rotaları değerlendirebiliyor. Kullanıcılar, navigasyon sistemi ile bir rehbere ihtiyaç duymadan kendilerinin rehberi olabiliyor ve komüniteler yardımı ile bu deneyimi paylaşıp sosyalleşebiliyor. Projeyi geliştirirken bu alanda senelerce emek vermiş müzeciler ve arkeologlar, teknik kısımda ise bu işin Türkiye’de evanjelisti sayılan isimler ile çalışma imkanımız oldu. Kendilerinden aldığımız her geribildirimde projeye sayısız yenilik kattı. PROTOTİPİ HAZIR Proje şu an hangi aşamada? Bu fikir geçtiğimiz ağustos ayından beri geliştiriliyor. Proje taslağını bir prototip haline getirdik. Hali hazırda, farklı tasarımlar ile son trendi yakalayıp kullanıcı deneyimini doruğa çıkartabileceğimiz bir portföy hazırlıyoruz. Böylece bu prototipe elimizdeki teknolojileri ve tasarımları zamanla entegre ederek, kullanışlı ve içerik olarak güçlü bir uygulama çıkartacağız. Kullanıcı reaksiyonlarını alabilmek adına oluşturduğumuz testlerle de veri topluyoruz. TURİSTLER VE ACENTELER Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor? Esas hedef kitlemiz, Türkiye’yi bireysel ya da gruplar ile gezmeye gelen yabancı turistler ve aslında onların bağlı olduğu acenteler. Böylece varolan uygulamanın farklı entegrasyonlarla desteklenerek geniş bir kapsama yayılmasını ve ‘yaygınlık’ avantajını gelişen medya çağına uyarlamak istiyoruz. BTM İTİCİ GÜÇ OLDUBTM, projenize ne katkı sağladı?BTM’de aldığımız danışmanlıklar, katıldığımızetkinlikler ve her yeni network, daha fazla adım atmamız için itici bir güç niteliğinde.Teknik potansiyelimize ek olarak verilen iş geliştirme becerisi, eksik kaldığımız alanıtamamlayarak bize geniş bir perspektif kattı.

20 Şubat 2020 Perşembe