HABER: MÜGE BİBER Türkiye’de değerli metallerden yapılmış ziynet eşyalarının ihracatı son 10 yılda önemli ölçüde arttı. Türkiye, dünya altın mücevherat üretiminde ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Altın mücevherat ihracatında 2018 yılında dokuzuncu sıraya yerleşen sektör, yıllık üretim miktarının yüzde 30-40’ını ihraç ediyor. Geri kalan üretim ise yerli tüketicilere, turistlere ve bavul ticareti yapanlara satılıyor. Türkiye’ye gelen her dört turistten yaklaşık biri mücevherat satın alıyor. İHRACATTA ALTERNATİF Türkiye’nin altın mücevherat ihracatı 2019 yılında 5 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ihracat yapılan başlıca ülkeler Irak, BAE, Almanya, ABD, Hong Kong ve Libya olarak sıralanıyor. Kuyumculuk sektörü, dünyadaki ticaretin yüzde 15’inin e-ticaret siteleri üzerinden yapılmaya başlaması ile beraber bu alana da önem vermeye başladı. Sektör, e-ticarete biraz geç girmiş olsa da bu alanda varlığını sürdürmek ve hızlıca yükselmek istiyor. İstanbul Ticaret Odası da sektöre destek olmak için sektör ve e-ticaret siteleri temsilcileri ile online toplantı düzenledi. KOMİSYONLAR DÜŞÜRÜLSÜN Kuyumculuk sektöründe online alışveriş standartlarının değerlendirilmesi için gerçekleştirilen toplantıya, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer başkanlık etti. Toplantıda İTO Meclis üyeleri ile komite üyelerinin yanısıra Trendyol, n11, hepsiburada, e-ihracat Türkiye Platformu’nun temsilcileri bir araya geldi. Toplantıda sektör temsilcileri, özellikle pandemi ile beraber e-ticarete ilginin oldukça arttığını fakat yüzde 20’lere kadar çıkan komisyonların sektörü zorladığını, belki de vazgeçirdiğini dile getirdi.

11 Ocak 2021 Pazartesi

Ülke genelinde yaklaşık 55 bin dekarlık alanda üretilen çiçekler, yılbaşı, sevgililer, kadınlar ve anneler günü gibi özel günler başta olmak üzere yıl boyunca hem iç piyasaya hem de yurt dışına satılıyor. Kesme çiçek, iç mekan, dış mekan bitkileri, çiçek soğanları ve çelenk ihracatını bünyesinde toplayan Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği verilerine göre, geçen yıl yurt dışına büyük bir bölümü karanfil olmak üzere 505 milyon dal çiçek satışı yapıldı. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz, salgın nedeniyle 2020'ye kötü başladıklarını ancak haziranda sevindirici sevkiyatlar yaptıklarını söyledi. İhracat yoğunluğunun temmuz ve ağustosta da devam ettiğini anlatan Yılmaz, yıl sonunda ise karamsar tablodan uzak bir ihracat rakamıyla karşılaştıklarını belirtti. Salgına rağmen sektörün yılı mutlu bitirdiğine değinen Yılmaz, "Aslında hedefimiz daha yüksekti ama salgın gibi dünyayı etkisi altına alan küresel sorun karşısında ulaştığımız rakam son derece sevindirici" dedi. İhracat ayağında kesme çiçek üretimi yapan firmaların yılı daha iyi bir noktada bitirdiğini vurgulayan Yılmaz, iç pazara yönelik üretim yapan firmaların yılı daha zor geçirdiğini kaydetti. RAKİP ÜLKELERDEKİ AÇIĞI TÜRKİYE KAPATTI Yılmaz, haziranda yurt dışı satışlarının artmasını rakip ülkelerdeki üretim kaybından kaynaklandığını belirterek, şöyle konuştu: "Salgın sürecinde İspanya ve İtalya gibi ülkeler, dikim yapamadılar. Salgını daha şiddetli yaşadılar ve daha sert mücadele ettiler. Bizler İçişleri Bakanlığının talimatıyla gerekli önlemleri alarak dikim yapabildik. Bunun dışında bazı ülkelerde uçak sayısının azalması nedeniyle Avrupa'ya çok fazla çiçek gelmedi, gelenler de çok yüksek ücretleri oldu. Rakip ülkelerde oluşan açığı Türkiye kapattı. Sevkiyatların artmasında bu iki etken önemli rol oynadı. 83 ülkeye 107 milyon dolarlık çiçek sevkiyatı yapıldı. En büyük pazar Hollanda oldu. Bu ülkeyi de İngiltere, Almanya, Romanya ve Bulgaristan takip etti. Geçen yıla göre ihracatta önemli bir kayıp vermedik. Bu süreçte ülke olarak iyi bir sınav verdik. İhracatımızın geçen yılki rakamlarda seyretmesi alınan önlemlerin son derece başarılı olduğunu göstermekte." SEKTÖR 2021'DEN UMUTLU Bu yıl için umutlu olduklarını anlatan Yılmaz, "Geçen yıl koymuş olduğumuz 125 milyon dolarlık hedefi inşallah 2021 yılında yakalayacağımıza inanıyoruz" dedi. Süs bitkilerinde dünyada yaklaşık 22 milyar dolarlık bir ihracatın söz konusu olduğunu, Türkiye'nin ise bu paydan sadece binde 7'lik kısmını alabildiğini aktaran Yılmaz, pazar payını daha da artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Türkiye'nin karanfile dayalı ihracat yaptığına değinen Yılmaz, özellikle dış mekana yönelik üretim yapan firmaların da ihracat ağını geliştirmek istediklerini bildirdi. Bu yıl için yeni yıl sevkiyatlarını bitirdiklerini, sektörün 14 Şubat'taki Sevgililer Günü'ne hazırlandığını ifade eden Yılmaz, Dünya Kadınlar Günü ve ardından İngilizlerin Anneler Günü için ekim çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.

08 Ocak 2021 Cuma

Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) ile İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, Kovid-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan yaşam tarzı değişikliğini mobilya sektörü olarak hissettiklerini söyledi. Güleç, önceki dönemlerde insanların daha çok dışarıda vakit geçirdiğini ve seyahat ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu: "Evin konforu mobilyayla oluyor. Onun için mobilya olmazsa olmaz. İnsanlar pandemi sürecinde mobilyaya daha çok önem verdi. Mobilyanın ev bütçelerindeki payı arttı. Dünyanın her yerinde aslında mobilya depoları boşaldı. Çok hızlı şekilde üretimler oldu. Dünyada mobilyada değişim ömrü 5-6 yıl. Türkiye'de ise 9-10 yılda mobilya değiştiriliyor. Pandemi döneminde ise mobilya yenileme zamanı biraz daha aşağıya çekildi. Çünkü bu mobilyalar kullanıldı. Evde kalındıkça mobilyanın eve uygun olup olmadığı daha iyi görüldü. Konforu mu eksik, modayı mı uygun değil, perdeyle çelişki mi yaşıyor? Bunların hepsi görüldü ve mobilyalar yenilendi." DAHA FAZLA ÜRETİM OLACAK VE İLAVE YATIRIMLAR GELECEKTİR Mobilyanın ailecek gezilerek alındığını ve bundan dolayı özellikle mart, nisan ve mayıstaki sokağa çıkma kısıtlamalarında sıkıntı yaşadıklarını ancak genel itibarıyla depoların boşaldığını anlatan Güleç, şunları kaydetti: "İç pazar satışlarında 2020'de 50 milyar lirayı aştık. 2021'de hedefimiz olan 60 milyar liralık iç pazar hacmini çok rahat şekilde yakalayacağız. Bununla beraber daha fazla üretim olacak ve ilave yatırımlar gelecektir. Hedeflerimiz içinde dünyanın ilk 5 mobilya üreticisi ve ihracatçısı arasında yer almak bulunuyor. Onun için mobilyacımıza diyoruz ki 'biz daha fazla yatırım yapıp, tasarıma önem verelim.' Mobilya, dünyanın en çok istihdam sağlayan ve diğer sektörlere iş veren sektörlerin başında geliyor. Onun için gelişmiş ülkeler mobilya üretimine önem veriyor." TÜRKİYE'DE 36 BİN MOBİLYA ÜRETİCİSİ VAR Güleç, mobilya sektörünün istihdam ve ihracat dostu olduğunu belirterek, "Mobilya sektörünün en büyük zararlarından biri kayıt dışılıktı. Bunu besleyen sebeplerden biri de KDV oranlarıydı. Hazine ve Maliye Bakanlığının 2020'nin başında KDV oranını yüzde 18'den yüzde 8'e düşürmesi sektörü çok olumlu etkiledi" diye konuştu Türkiye'nin bir mobilya ülkesi olduğunun altını çizen Güleç, "Hemen hemen her şehrimizde mobilya üreticisi var. Türkiye'de 36 bin mobilya üreticisi var. Bunun 17 bini direkt ihracat yapıyor. Ülkemiz için ihracat milli bir görev. İhracat yapmamız için de yatırım yapmamız lazım. Özellikle de istihdam dostu olan mobilya sektörünü çok daha fazla desteklememiz lazım" ifadelerini kullandı.

08 Ocak 2021 Cuma

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği'nden(EVSİD) yapılan açıklamaya göre, üretim, ihracat ve istihdam odaklı çalışan sektörün 2020 yılı ihracatı önceki yıla göre salgına rağmenyüzde 0,1 artış gösterdi. En fazla ihraç edilen ürün grubu yüzde 35,5 ile elektrikli küçük ev aletleri olurken, onu yüzde 31,3 ilemetal mutfak eşyaları, yüzde 17, 3 ile plastik ev ve mutfak eşyaları, yüzde 11,4 ile cam sofra ve mutfak eşyaları ve yüzde 4,4 ile seramik-porselen mutfak eşyaları takip etti. Sektörün geçen yıl yaptığı toplam ihracatın yüzde 54,8'i Avrupa ülkelerine gerçekleştirildi. Avrupa'yı yüzde23,2 ile Orta Doğu, yüzde 14,5 ile Afrika, yüzde 2,1 ile ABD, yüzde 1,9 ile Latin Amerika ve yüzde 0,6 ileAsya izledi. Avrupa kıtasında en fazla ihracat gerçekleştirilen ülkelerİngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Rusya şeklinde sıralandı. Orta Doğu'da ise en yüksek ihracatIrak, Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır'a yapıldı. İKİNCİ YARIDA ÜRETİM KAPASİTELERİMİZ DOLDU Açıklamada görüşlerine yer verilenEVSİD Başkanı Burak Önder, mart, nisan ve mayıs aylarındayüzde 50'lere varan daralma yaşayan sektörün hazirandan başlayarak ciddi bir toparlanma sürecine girdiğini belirtti. Dünya için kayıp olarak nitelendirilen bir yılda ihracatıartırmanın kendileri içinmutluluk verici olduğunu bildiren Önder, "Ancak bu tesadüf değil. Bu başarıda 6 yıldır dünyanın birçok bölgesinde yaptığımız heyetler ve katıldığımız fuarların ciddi katkısı oldu" ifadesini kullandı. Önder, kendilerinin debu süreçte dijital teknolojileri sonuna kadar kullandıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Dernek olarak üyelerimiziyeni dünya düzeni kapsamında küresel ticaretin yeni dinamikleri ile ilgili sürekli bilgilendirdik ve sektöre destek olmaya çalıştık. Bunların sonucunda 2020'nin son 7 ayında sürdürülebilir bir büyüme sağladık ve bugün geldiğimiz noktada üreticilerimizin üç aylık üretim kapasiteleri doldu. Pandeminin getirdiği sıkıntıların yanı sıra lojistik ve ham madde konularında sıkıntı yaşamamıza rağmen 2020'yi büyümeyle kapatmak bizler için çok değerli. Ev ve mutfak eşyaları sektörü Türkiye'nin toplam ihracatına verdiği katkıyı önümüzdeki yıllarda da sürdürecektir. Yeter ki üreticilerimizin önünü açalım." 2021 İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK Burak Önder, 2020'ninikinci yarısında sağlanan başarılı grafiğinve Türkiye'nin rakipleriFransa ve Amerika gibi ülkelerin ihracatındaki düşüşün bu yıla ve geleceğe ilişkin çalışmalarını şekillendirmeye başladığını belirtti. Özellikle güçlü olduklarıAvrupa pazarındaki paylarınıdaha da artırmak ve pazar payınındüşük olduğu ülkelerde konumlarınıgüçlendirmek hedefinde olduklarını vurgulayan Önder, "Bu amaçla 'EvsidConnect'adını verdiğimiz online heyet organizasyonlarının ilkinişubatta Latin Amerika pazarına yönelik gerçekleştireceğiz. Benzer şekilde martta İngiltere ve Baltık ülkelerine yönelikikinci organizasyonumuzu yapacağız" bilgilerini verdi.

08 Ocak 2021 Cuma

TürkiyeTarımKrediKooperatifleri’nden(TarımKredi), yapılan açıklamaya göre, kurum, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinin getirdiği tüm olumsuzluklara karşın, çiftçilerin girdi ihtiyaçlarını en uygun şartlarda ve zamanında karşılamayı sürdürüyor. Salgın sürecinde çiftçilerin üretiminidevam ettirebilmesi, tedarik zincirinin aksamasının önlenmesi, tarımsal üretimin devamlılığının sağlanması amacıyla üreticiden son tüketiciye kadar piyasada aktif rol alan Tarım Kredinin çalışmaları gübre satışlarına da yansıdı. Tarım Kredi kooperatiflerinin 2019'da1 milyon 250 bin ton olan kimyevi gübre satışları, salgın şartlarının en ağır hissedildiği 2020'deyüzde 16 artışla 1 milyon 458 bin tona ulaştı. En önemli tarımsal girdilerden biri olan kimyevi gübre tedarikinde rol üstlenmenin yanı sıra piyasa fiyatlarını dengeleyen Tarım Kredi iştiraki GÜBRETAŞ, projeleriyledeüreticilerinyetiştirdikleri ürün desenine ve toprak yapısına uygun gübre uygulamalarında verim artışı sağladı ve üreticilerin tercih sebebi oldu. Ayrıca, sözleşmeli üretimle ürün miktarının artırılması ve Model Üretim Projesi kapsamında çiftçileresunulan danışmanlık hizmetlerinin olumlu yansımalarının da gelecekte daha fazla görülmesi bekleniyor.

08 Ocak 2021 Cuma