CEYHUN KUBURLU Dünyanın dev şirketleri, artık adeta üniversite gibi çalışıyor. Google’dan Facebook’a, Amazon’dan Apple’a kadar birçok dünya devinde yetişen girişimciler, bugün milyar dolarlık uygulamaları hayata geçiriyor. Ancak bunların içerisinden öyle biri var ki, Hindistan’ın en hızlı unicorn’u olmayı başardı. Çok değil, takvim yaprakları Eylül 2019’u gösterdiğinde hayata geçirdiği Apna uygulaması ile gündeme gelen Hintli Nirmit Parikh, bugün 1 milyar dolarlık şirketin de kurucusu. 23 AY ÖNCE BAŞLADI Hindistan’da sadece 23 ay önce, mavi ve gri yakalı çalışanların iş bulmasına yardımcı olan bir ağ olarak faaliyete geçen Apna, Tiger Global liderliğinde gerçekleşen C Serisi turda 100 milyon dolar yatırım aldı. Yeni yatırımla birlikte şirketin değerlemesi 1.1 milyar dolara ulaşırken, bu değerleme Apna’ya, Hindistan’ın ‘en hızlı’ unicorn’u unvanını kazandırdı. C Serisi’ne Owl Ventures, Insight Partners, Sequoia Capital India, Maverick Ventures ve GSV Ventures da katıldı. 17 MİLYON İŞ GÖRÜŞMESİ Hindistan şehirleri, köylerden iş arayan yüz milyonlarca düşük vasıflı işçiye ev sahipliği yapıyor. Birçoğu, koronavirüs nedeniyle dünyanın en büyük ikinci internet pazarındaki işlerini kaybetti. Bir Apple mezunu tarafından kurulan Apna ise bu tür milyonlarca mavi ve gri yakalı işçinin becerilerini geliştirmelerine, topluluklar ve toprak işleri bulmalarına yardımcı oluyor. Apna sayesinde kullanıcılar, profesyonel ağlarını büyüterek network oluşturabiliyor, becerilerini geliştirebiliyor ve iş imkanları bulabiliyorlar. Aralarında Zomato, Bharti, AXA, Urban Company, BYJU’S, PhonePe, Burger King, Delhivery, Teamlease ve G4S Global şirketlerinin de bulunduğu müşterilere hizmet veren Apna toplulukları, geçen ay 17 milyonun üzerinde profesyonel görüşmeye aracılık etti. 70’TEN FAZLA GRUP Apna’yı hayata geçirmeden önce Apple’da çalışan girişimin kurucusu Nirmit Parikh, mavi yakalılarla görüşüp onların sorunlarını anlayabilmek için önce elektrikçi ve kat yöneticisi olarak gizli göreve gitti. Bu esnada da çalışan ve işveren arasında bir bağlantı sorunu olduğunu fark etti. Parikh, çalışanların, yaptıkları işte kimlerin kendilerine ihtiyaç duyduklarını bulamadıkları gibi birbirleriyle bağlantılı olmadıklarını da saptadı. Halihazırda 70’ten fazla grubu bünyesinde barındıran Apna, bu sorunun çözümü için kolları sıvamış durumda. ÇALIŞANLAR İÇİN ÖLÇEKLENEBİLİR AĞ ALTYAPISI Adını bir 2019 Bollywood şarkısından alan girişim, özünde, çalışanlar için ağ boşluğu sorununu çözüyor. Apna, bu çalışanların doğru işverenlerle bağlantı kurabilmeleri ve işleri güvence altına alabilmeleri için şu anda piyasada olmayan, ölçeklenebilir bir ağ altyapısı oluşturuyor. Uzmanlar, “Apna’nın iş bulma, başvuru ve işveren aday etkileşimi sürecini dijitalleştirmeye odaklanması, işe alım sürecinde devrim yapma potansiyeline sahip” dedi. Girişimin birden fazla dilde mevcut olan kendi adını taşıyan Android uygulaması, bugün marangozlar, ressamlar, saha satış acenteleri gibi yetenekli profesyoneller için 70’ten fazla topluluğa sahip. Uygulamada, kullanıcılar birbirlerine bağlanıyor, potansiyel müşterilere yardımcı oluyor ve işlerini geliştirmek için ipuçlarını paylaşıyor. Uygulama ayrıca insanlara becerilerini geliştirme, mülakat performanslarıyla pratik yapma ve daha da fazla iş için uygun hale gelme fırsatı sunuyor. 50’DEN FAZLA ÜLKEYE YAYILABİLİR Apna’nın son yatırım turu ile birlikte hızlı bir büyüme yakalayacağını belirten uzmanlar, “Uygulama kısa sürede Hindistan’ın tümüne yayılacak. Bu konuda yeni pazar çalışmaları da devam ediyor. ABD’de de kısa sürede faaliyete geçecek. Apna, birkaç yıl içerisinde 50’den fazla ülkede uygulamaya alınabilir” değerlemesinde bulundu.

28 Eylül 2021 Salı

SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Naz Biyoteknoloji firmasının kurucusu Prof. Dr. Nazan Demir, nano altın içeren saç boyası üreterek bir ilke imza attı. Nano altın, nano gümüş, nano bakır partiküller içeren saç boyaları için ulusal patent başvurusunu 2020 yılında yapan Prof. Dr. Demir, ürünlerini ticarileştirmek için yatırımcı bekliyor. Kozmetik sektöründe 20’den fazla patent ve marka tesciline sahip olan Prof. Dr. Demir, 100’den fazla koku ve kozmetik formülü geliştirdi. Türkiye’nin ilk parfüm profesörü olarak anılan Demir, öğrencileriyle kozmetik kimyası ve biyoteknoloji alanlarında başarılı çalışmalar yapıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını Prof. Dr. Nazan Demir cevapladı. KOZMETİĞE AKADEMİSYEN İMZASI Prof. Dr. Nazan Demir kimdir? Klinik biyokimya, mutasyon analizleri, kanser gibi alanlarda çalışmalar yaptı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde (MSKÜ), üniversite çatısı altında parfüm üreten ilk kozmetik / parfüm işletmesinin mimarı oldu. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü ile Türkiye için ilk olan Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (KOZMER) kurulmasına öncülük ederek bu birimlerin yöneticiliğini yaptı. Muğla’da çeşitli kozmetik ürünler, kolonya ve dezenfektan üreten bir fabrika kurulmasına da ön ayak oldu. YÜKSEK TEKNOLOJİ Naz Biyoteknoloji’yi tanıtır mısınız? Kozmetik ve ilaç sanayi için yüksek teknoloji içeren bitkisel ürünler üzerine Ar-Ge yapıyoruz. Halen piyasada ND Beauty markası ile satışta olan 10 ürünümüz var. Yine patentleri firmamıza ait; doğal hammaddeler ve nano partiküller içeren 10 farklı renkte saç renklendirici, saç bakım ürünü, nano altın-gümüş ve bakır partiküller içeren saç boyalarımızı ticarileştirmek için yatırımcı arayışındayız. LOKMAN HEKİM’İN İZİNDE Bitkisel ürün geliştirme fikri nasıl doğdu? Atatürk Üniversitesi’nde klinik biyokimya araştırmalarımda bitkilerle de çalışırdım. Bitkisel droglar, parfüm ve başka ürünler yapmak bilimsel hobimdi. 1997 yılında yara kapatıcı kantaron kremi geliştirdim. Doğum yerim Lokman Hekim’in yattığı yer olan Tarsus. Kadim bir şifacılık kültürüne sahibiz. 20 PATENT VE MARKA Patentli kaç ürününüz var? Kozmetik ve parfümle ilgili 20’den fazla patent ve marka tescilim var. Laboratuvarımda yüzlerce koku ve kozmetik formülü bulunuyor, ticarileşmeleri için destek bekliyorum. Türkiye’de bilim insanlarının ekonomide değer yaratmaları çok önemli. Tıpkı BioNTech aşısını üreten Prof. Dr. Uğur Şahin’in hikayesinde olduğu gibi. Küresel ölçekte markalar geliştirebiliriz. Gelişmiş ülkelerin bilim insanlarına sunduğu destekleri Türkiye de sunabilmeli. DESTEK SAĞLANIRSA… Kozmetik Vadisi Projesi hangi aşamada? Projemiz atıl durumda iken Tarım Bakanımız Bekir Pakdemirli’den tam destek geldi. Kendisine iki yıl önce Zeytinköy’e yaptığı bir ziyaret sırasında projeyi anlattık. Bakanımız, akademik destekli kadın istihdamına yönelik projenin, özellikle yangında büyük zarar gören Zeytinköy, Dağpınar ve etrafındaki mahallelere sağlayacağı katkılardan dolayı her zaman takipçisi olacağını belirtti. Destek gerçekleşirse Türkiye’nin endemik zenginliğini dünya çapında bir kozmetik markasına ve bir kozmetik biyokümesine dönüştürebiliriz. KOZMETİK ÜRETİM TESİSİ Tesiste neler üretiliyor? Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın (GEKA) desteği ile kurulan Kozmetik Üretim Tesisi’nde, üniversite için kolonya, sıvı sabun ve doğal dezenfekten imalatı yapıyoruz. Pandemi döneminde organik kolonya, kantaronlu sıvı sabun gibi özel üretimler yapmaya başladık. Ayrıca bölge insanına eğitimler veriyoruz. YERLİ PARFÜM FORMÜLLERİ KOZMER’in önemi nedir? Türkiye’nin ilk ve tek Kozmetik Ürünler Uygulama Araştırma Merkezi’nde yaklaşık 30 yüksek lisans ve doktora tez danışmanlığı yaptım. Ürettiğimiz birçok yerli parfüm formülünü ticarileştirmek için yatırımcıya ihtiyaç duyuyoruz. Bakanımızın destek sözünden sonra Kozmetik Vadisi Projesi’ni tekrar canlandırmak için çalışmalara başladık. Yerli kozmetik şirketleri ve parfüm üreticileri ile işbirliği oluşturarak, Türkiye’yi dünya çapında kozmetik ve parfüm üreticisi yapabiliriz. PARFÜM EĞİTİMİ Türkiye; gül, lavanta gibi en kıymetli bitkilerinden elde edilen uçucu yağlarını Fransa’ya satmak yerine kendi parfüm sektörü için kullanabilir. Katma değeri uçucu yağ ve kuru bitkiden çok daha fazla olan ürünleri bizzat üretebilir. Kozmetik Vadisi’nde parfüm eğitimleri de vermek istiyoruz. Ben, Türkiye’nin tek akademik parfümörüyüm. VAZGEÇİLMEZ ÖZELLİKLER “Kıymetli nano metaller içeren boyalar, kalıcı olmalarının yanı sıra saça; hacim, sağlamlık, canlılık, olağanüstü bir ışıltı, parlaklık kazandırıyor, harici uygulandığı için sağlığa zarar vermiyor. Nano partiküllerin dokusunu onarıp, düzleştirip kalınlaştırdığı saçlar daha kolay şekil alıyor, rengin ışıltısı zamanla azalmıyor. Bu özellikleri ile vazgeçilmez olacaklar.” KRALİÇE KOKULARI “Antik Anadolu kraliçelerinin hayatlarını, karakterlerini, o dönemde yetişen çiçekleri inceleyerek yıllarca bilgi topladım. Dünyada ilk defa onların adını taşıyan parfümler geliştirdim. Nefertiti, Semiramis, Puduhepa, Liya, bu parfümlerde ve isimlerini taşıyan kitaplarda tekrar hayat buldular.” BİTKİSEL PEYNİR MAYASI “TÜBİTAK projesi ile 5 bitkiden izole edilen proteaz enzimi ve bazı mantar türleri ile peynir üretmeyi başardım. Her iki projem de ticarileşebilir durumda; tek eksik yatırım sermayesi.” 13 KİTAP YAZDI Parfüm (Laboratuvarda Yapılan Sanat), Ülkemizin Bitkisel Hammadde Kaynakları, Bitkisel Hammadde Kaynaklarımızın Ekonomik Değeri, Covid-19 (Cin Şişeden Çıktı mı), İlaç ve İksir, Şifacı, Süveyda, Setenay, Laligül, Semiramis, Puduhepa, Nefertiti, Liya isimli kitapları kaleme aldım.”

28 Eylül 2021 Salı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve EPİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tancan, dünyadaki gelişmiş doğal gaz ticaret merkezlerine (hub) bakıldığında ticaretin önemli bir kısmının vadeli kontratlarla yapıldığını, yüksek işlem hacimlerinin ve likiditenin vadeli kontratlarda oluştuğunu belirtti. Bu açıdanVadeli Doğal Gaz Piyasası’nın (VGP) Türkiye piyasası için çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Tancan, şu bilgileri paylaştı: “VGP ile mevcut doğal gaz piyasamızda ürün çeşitliliği ve alternatif ticaret ­­kanalı imkanı sağlanmış olacak. Vadeli kontratlar işlem görmeye başladığında özellikle talep tarafındaki piyasa katılımcılarımız portföylerini uzun dönemli ve daha esnek bir şekilde yönetebilecek. Katılımcılar; takip eden aylar, çeyrekler ve yıllar için maliyetlerini, satışlarını önceden netleştirebilme, fiyat belirsizliğinden kaynaklanan risklerden korunma imkanı ve fırsatı elde edecek.” REKABETÇİ FİYATLAR Tancan, vadeli piyasanın işlem hacmi ve likiditenin yanı sıra sürdürülebilirlik ve öngörülebilirliğin artmasına da katkı sağlayacağını ifade ederek, “Likit ve derinlikli bir piyasa yapısına ulaştığımızda piyasamızda oluşacak rekabetçi referans fiyatların sanayicilerimize ve tüketicilerimize çok olumlu, faydalı ve verimli yansımaları olacak. VGP’de oluşan işlem hacmi ileriye dönük belirsizlikleri minimuma indireceğinden arz güvenliğine de katkı sağlayacak” dedi. KARADENİZ GAZI DAHİL Türkiye’nin Karadeniz’deki gaz keşfinin de sisteme dahil edilmesinin arz güvenliğine önemli bir katkı sağlayacağını kaydeden Tancan, şöyle devam etti: “Bakanlığımız hedefleri çerçevesinde Karadeniz gazının 2023 yılında piyasaya arz edilmesi planlanıyor. Özellikle yerli gazımızın sisteme dahil edilmesiyle net ithalatçı ülke konumundan çıkıp ihracatçı ülke statüsüne geçmiş olacağız. Karadeniz gazının çıkarılması ve sisteme dahil edilmesi, ülkemizin makroekonomik dengelerini de etkileyecek. Türkiye doğal gaz piyasası, sahip olduğu bu çeşitlilik ve kendi gazımızın da VGP’de alış satış işlemlerine dahil olmasıyla oluşacak yüksek işlem hacmi neticesinde güçlü bir referans fiyat oluşmasına imkan tanıyabilecek. Bu açıdan baktığımızda VGP’nin ülkemiz için bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz. VGP, ülkemizi ticaret merkezi, diğer adıyla hub olma hedefine bir adım daha yaklaştıracak.” KONTRATLAR SÜREKLİ İŞLEME AÇIK Abdullah Tancan, piyasa tabanlı bir formülasyonla baz fiyat hesabı oluşturulduğunu belirterek, VGP’deki fiyat kurgusunu şu şekilde açıkladı: “Bu formüle göre VGP için baz fiyat hesabında STP, TTF, Henry Hub ve Brent petrol fiyatları belli katsayılarla ağırlıklandırıldı. Dolayısıyla hub endeksli bir fiyat kurgusu oluşturuldu. Piyasa tabanlı fiyat tespiti, daha gerçekçi bir fiyat tahmini ortaya çıkaracak. Böylece piyasamızın öngörülebilirliğine katkı sağlayacak ve yatırımcılar için ileriye yönelik olarak gerçeğe yakın fiyat sinyalleri oluşturacak. Kontratlarımız hesaplanan bu baz fiyatla işleme açılacak ve asıl fiyat teslimat dönemine kadar katılımcılarımızın piyasamızda sunacakları teklifler ve gerçekleşen eşleşmelerle GGF olarak ifade ettiğimiz gösterge fiyatlarıyla oluşacak. Piyasamız tamamen şeffaf olarak çalışacak. Kontratlar piyasada sürekli ticaret mantığıyla işlem görecek. Finansal dönemde kontratlar sürekli işleme açık olacak ve el değiştirebilecek. Böylece piyasada derinlik, likidite ve arbitraj imkanları piyasa katılımcıları için artmış olacak.”

27 Eylül 2021 Pazartesi

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) ikinci indirim kampanyası başladı. Kampanyada, kalan borcunun tamamını ya da en az yüzde 25’ini ödeyenlere yüzde 22 indirim uygulanacak. TOKİ, her yıl indirim kampanyası yapıyor. Ancak bu yıl yoğun talep üzerine ikinci kez kampanya düzenlendi. PEŞİN ÖDEMEYE İNDİRİM Borcunun tamamını ödeyip tapusunu hemen almak isteyenler veya en az yüzde 25’ini ödeyenler yüzde 22’lik indirimden yararlanacak. İndirimden, ödemeleri 2020 Haziran sonu başlayanlar yararlanabilecek. Borcunun en az yüzde 25’ini kapatmak isteyenler için kredi imkanı da sağlanıyor. Gayrimenkul satış sözleşmesi imzalanan bankalardan konut kredisi çekilebilecek. Taksit sayısı 12 aydan az olanlar kampanyadan yararlanamayacak. Ayrıca geriye dönük taksit ve emlak vergisi borçlarının da bulunmaması gerekiyor. Kampanya için son başvuru tarihi 19 Ekim olarak belirlendi.

27 Eylül 2021 Pazartesi

Danıştay, sigorta ilişkisinin tarafı olmayan ve doğrudan zarar gören üçüncü kişilerin araçlarında meydana gelen hasarlarda, orijinal parça yerine ‘yeniden kullanılabilir parça’ kullanılmasına imkan tanıyan düzenlemenin yürütmesini durdurdu. Türkiye Barolar Birliği’nden (TBB) yapılan açıklamaya göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar başlıklı tebliğ, 20 Mart 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. TBB ise tebliğdeki bazı maddelerin Anayasa’ya, Karayolları Trafik, Avukatlık ve Hukuk Muhakemeleri Kanun’larına aykırı olduğu gerekçesiyle iptali talebiyle dava açmıştı. YÜRÜTMESİ DURDURULDU Danıştay 8’inci Dairesi, bu davadaki ilk kararını verdi ve tebliğdeki sigorta ilişkisinin tarafı olmayan ve doğrudan zarar gören üçüncü kişilerin araçlarında meydana gelen hasarın rızaları alınmaksızın, yeniden kullanılabilir parça ile giderilmesine imkan tanıyan düzenlemenin yürütmesini durdurdu. Danıştay, ayrıca tebliğdeki hesaplama yöntemlerine ilişkin bazı maddelerin ve eklerin yürütmesini de durdurdu.

27 Eylül 2021 Pazartesi