tatil-sepeti
Türkiye'den 8 ayda 5,6 milyar dolarlık bakliyat ve hububat ihracatı yapıldı

Türkiye İhracatçılar Meclisi Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Orta Doğu için önemli bir ihracat üssü olduğunu belirtti. Türkiye'nin dünyadaki birçok ülkeye gıda gönderdiğine işaret eden Altunkaya, "Bu yılın 8 ayında Türkiye'den hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde 5 milyar 579 milyon 520 bin dolarlık ihracat yapıldı. İhracatımız geçen yılın aynı dönemi göre yüzde 21,17 arttı. En fazla ihraç edilen ürünlerin başında bitkisel yağlar, bisküvi-pasta, buğday unu, şeker ve şeker mamulleri ile makarna geliyor." ifadelerini kullandı. Sektörün ocak-ağustos döneminde 213 ülke ve serbest bölgeye ihracat yaptığını belirten Altunkaya, şunları kaydetti: "Anadolu'nun bereketli topraklarında üretilen ürünlerimiz dünyanın dört bir yanına ihraç edilmiştir. En fazla ihracat Orta Doğu, Afrika, Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirildi. Ülke bazlı ihracatta ise Irak en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke konumunu korumaktadır. Irak'ı Suriye, ABD, Yemen, İran, Cibuti, Libya, Almanya, Venezuela ve İsrail takip etti. Elbette bütün ihracatçılarımız için dünyanın her köşesi, her pazarı büyük önem taşıyor." Altunkaya, sektörde en fazla ihracatın GAİB üyesi firmalarca gerçekleştirildiğini bildirdi.

23 Eylül 2021 Perşembe

Mobilya sektörü Turquality desteklerinden yararlanmalı

Mobilya sektöründe Turquality destekleri nelerdir? Türkiye’nin lokomotif sektörleri arasında yer alan mobilya sektörü; özel tasarım ürünleri ve markaları ile uluslararası pazarda yer edinirken hem markalaşma atağını artırıyor hem de ülkeye döviz girdisi sağlıyor. Sektör temsilcileri, sektörde Turquality desteklerinden yararlanma oranını artmasıyla önümüzdeki süreçte kilogram başına ihracatın daha da artacağını savunuyor. Turquality; hem teşvik hem değer oluşturan bir iş modeli olduğundan, ürün ve hizmet üreten tüm sektörler tarafından yoğun talep görüyor. Son dönemde iş süreçlerini uçtan uca dijitalleştirerek geleceğe hazırlanan işletmeler, aynı zamanda global alanda markalaşma çalışmalarına hız katmak için rotalarını Turquality’e çeviriyor. Turquality destekleri hakkında bilgiler veren Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, mobilya sektörünün gizli ihracat kahramanları arasında yer aldığını ifade etti. Çam, “Turquality kapsamına girmesini, yönetim işleyişinin sistematikleştirilmesini, kilogram başına ihracatın artışını, işlerin daha sanatsal, estetik ve değerli bir hale getirilmesine rehberlik ediyoruz. Yayınladığımız Turquality’nin etki analiz raporuna göre, Turquality’den önce kilogram başına ihracat 6.91 dolar iken, Turquality kapsamına girildikten sonra kilogram başına ihracat 12.19 dolara çıktı. Turquality’ye giren firmaların, ihracat yaptığı ülke sayısı yüzde 78.6 arttı. Özetle, Turquality iş modeli ile firmalar, sürdürülebilir bir şirket olarak ihracatlarını artırırken, global bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor” dedi. ÜRÜN SEKTÖRÜ TURQUALITY DESTEKLERİ DESTEK TÜRÜ LİMİTİ – TL Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili, marka tescili, yenileme ve koruma Limitsiz/yıl (5+ yıl) Tanıtım harcamaları Limitsiz/yıl (5+ yıl) Mağaza kira Limitsiz (Aynı anda 50 mağaza) /yıl (5+ yıl) Mağaza temel kurulum, dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL (Kira desteği alan mağazalar için)/yıl (5+ yıl) Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe kira Limitsiz/yıl (5+ yıl) Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe, temel kurulum dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL /yıl (5+ yıl) Pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, ruhsatlandırma, test, klinik test 3.793.000 TL /yıl (5+ yıl) Franchise, dekorasyon, kurulum, konsept mimari giderleri 757.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl) Franchise kira 1.515.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl) Yönetim Danışmanlık ve Yazılım 3.793.000 TL /yıl (5+ yıl) İstihdam Limitsiz (Aynı anda 10 kişi)/yıl (5 yıl) Pazar araştırma çalışmaları ve raporları Limitsiz /yıl (5+ yıl) Fuar Limitsiz /yıl (5+ yıl) Depolama Hizmetleri Limitsiz /yıl (5+ yıl)

23 Eylül 2021 Perşembe

İngiltere'den 3 ayda 200 bin turist bekleniyor

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizm sektöründeki gelişmelere ilişkin, yabancı turist açısından bakıldığında birçok ülkenin seyahatleri yasakladığını veya ağır karantina şartları uyguladığını anımsatarak, kapalı pazarlar, yani seyahat etmesi mümkün olmayan pazarların dışında kalan Rusya, Ukrayna gibi birkaç ülke için ziyaretçi sayılarının 2019 yılını neredeyse yakalar seviyede olduğunu belirtti. İç turizmde ise rezervasyonların, herkesi derinden üzen orman yangınlarına kadar yoğun şekilde devam ettiğini ifade eden Bağlıkaya, "Yangınların ardından, tatiller yarıda kesildi, doğal olarak tatilin karakteri itibarıyla yerli konuklar huzursuzluğun olduğu yerde, üzüntünün olduğu yerde kalmak istemedi. Ancak biz TÜRSAB olarak ülke genelinde düzenlediğimiz 'Yeniden Yeşert' kampanyamızla tatil bölgelerimizi hareketlendirmeye ve sezonu uzatmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar aldığımız tepkiler ve vatandaşlarımızın bakışı son derece olumlu." diye konuştu. Bağlıkaya, yabancı turist açısından 2021 yılını, rekor yıl olarak gördükleri 2019 yılının yüzde 40’ı civarında kapatılacağını beklediklerini aktararak, özellikle İngiltere pazarına bel bağlayan birçok meslektaşının mağduriyetler yaşadığını dile getirdi. İngiltere’nin 22 Eylül'den itibaren Türkiye'yi, seyahat sonrası zorunlu otel karantinası gerektiren kırmızı listeden çıkarması yönündeki kararını olumlu bulduklarını vurgulayan Bağlıkaya, şunları kaydetti: "Biz aslında bu kararın çok daha önceden çıkmasını umuyorduk. Türkiye’yi özleyen ve ülkemizde tatil yapmayı arzu eden İngiltere’den çok sayıda misafirimiz de bu kararı bekliyordu. Tur operatörleri de bu yöndeki beklenti dahilinde rezervasyonları almaya başlamıştı. Jet2 Holidays şirketi de 23 Eylül itibariyle Dalaman ve Antalya uçuşlarına başlama kararı aldı. Dolayısıyla, Türkiye’nin kırmızı listeden çıkartılması yönündeki kararın turizme olumlu yansımaları olmasını bekliyoruz. İngiltere’de ekim ayında okullarda ara tatil planlaması mevcut. Bu nedenle çocuklu ailelerin ekim ayında ülkemize yönelik ciddi bir seyahat talebi bulunuyor. Bu çerçevede 22 Eylül’den sonraki son 3 aylık dönemde Türkiye’ye seyahat edecek İngiliz vatandaşlarının sayısının yaklaşık 200 bin civarında olmasını öngörüyoruz." Bağlıkaya, salgının seyahat alışkanlıklarını kökünden değiştirdiğini belirterek, kamp, karavan, butik oteller, yat ve villa kiralamanın bu sene çok daha öne çıktığını, Muğla ve Antalya’daki destinasyonlarının yanı sıra iç Anadolu ve Karadeniz turlarına ilginin arttığını bildirdi. "OVP'DEKİ HEDEFLERİN ÇOK ÜZERİNE ÇIKACAĞIMIZI ÖNGÖRÜYORUZ" Firuz Bağlıkaya, 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'da (OVP) 2021 yılında, kendilerinin rekor yıl olarak gördüğü 2019 yılı rakamlarının yüzde 40’ı civarında bitecek gibi göründüğüne işaret ederek, "Bu hedefin şaşacağını düşünmüyorum. 2022-2024 hedeflerine bakıldığında ise OVP'de, biz turizmcilerin gözünden planın temkinli olduğunu söylemek mümkün. Biz TÜRSAB olarak bu rakamların çok üzerine çıkacağımızı öngörüyoruz." diye konuştu. Türkiye'nin turizmde 2019 verilerine göre, 35 milyar dolar civarında döviz geliri olduğunu anımsatan Bağlıkaya, "2024’te döviz gelirimizin 40 milyar doların üstünde olacağına ben yürekten inanıyorum." dedi. Bağlıkaya, bu telafinin de ne kadar hızlı olacağının gelecek yıldan başlayarak görüleceğini belirterek, sektörün çok daha iyisini yapabilecek tecrübeye ve kapasiteye sahip olduğunu vurguladı. Bu süreçte nitelikli, yetişmiş iş gücü ve seyahat acentelerinin pazarlama potansiyelinin kaybedilmemesi gerektiğine işaret eden Bağlıkaya, hac ve umre turizmi, MICE, outgoing ile uğraşan seyahat acentelerin ve kruvaziyer işiyle uğraşan acentelerin bu süreçten olumsuz etkilendiğini kaydetti. SEKTÖRÜN DESTEK TALEPLERİ Bağlıkaya, Merkez Bankası'nın çekirdek enflasyona göre faiz oranının belirlenmesinin turizmciler açısından pozitif bir yaklaşım sergilediğini aktararak, nakit ihtiyacı olan turizmcilerin döviz bazında borçlandıkları için döviz ve TL faizlerinin çok yüksek olmasından dolayı zor zamanlardan geçtiğini, bu anlamda, faiz oranlarının çok kısa zamanda ciddi bir şekilde düşürülmesi gerektiğini söyledi. Sektörde TL kredilerinin de çok yüksek olduğuna işaret eden Bağlıkaya, burada hem bankalara hem de Eximbank'a ciddi bir görev düştüğünü, biraz daha kapsayıcı davranmalarında fayda gördüğünü dile getirdi. Bağlıkaya, güçlü bir turizm sektörünün İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerle rekabet edebileceğini, bunu yapabilmeleri için turizmcilerin ayakta, dik ve sağlam olması gerektiğini vurguladı. "Bir gerçek var ki turizm sektörü bu Orta Vadeli Program'ın çok daha iyisini yapacak güçtedir, yeter ki gerekli destek verilsin" diyen Bağlıkaya, seyahat acentelerinin bütün olumsuzluklara, salgına, yangınlara rağmen dimdik ayakta kalarak ülke turizmine büyük katkı sağladığını ve buna devam edeceğini söyledi.

22 Eylül 2021 Çarşamba

Turizm sektöründe hareketlilik devam ediyor

Seyahat hareketliliğinin yeniden başlaması ve Güvenli Turizm Sertifika Programı ile "sağlıklı ve güvenli" turizmin adresi olan Türkiye, yerli ve yabancı turistleri ağırlamaya devam ediyor. Kıyı bölgelerinde yaz sezonu uzarken, iç bölgelerde ise kış sezonuna yönelik kayak ve termal turizmi hareketleniyor. Bu yıl geçen yıla göre daha iyi bir sezon geçiren sektör, 2022'de daha fazla turisti misafir etmeyi planlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile özel sektör, turizmde 2019 rakamlarına ulaşılması için iş birliği halinde çalışmalarını sürdürüyor. İNGİLTERE PAZARI HAREKETLENDİ TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır, sektörün bu yıl geçen yıla göre özellikle aşılanma oranlarının artmasıyla daha iyi bir sezon yaşadığını söyledi. Turist ve gelir rakamlarının geçen yılın üzerinde, rekorların kırıldığı 2019'un ise altında seyrettiğini belirten Çorabatır, İngiltere'nin Türkiye'yi seyahat sonrası zorunlu otel karantinası gerektiren kırmızı listeden çıkarmasıyla bu pazarın da hareketlendiğini dile getirdi. İngilizlerin 2022 tatil planları için rezervasyonlara başladıklarını ifade eden Çorabatır, "İngiltere'deki tur operatörleriyle görüşmelere başladık. Hem Türk Hava Yollarının hem de buradaki tur operatörlerinin Antalya, Bodrum, Dalaman'a yönelik rezervasyon aldıklarını görmekteyiz." dedi. "TURİZM AÇISINDAN ÇOK GÜZEL 2022 YAŞAYACAĞIMIZI TAHMİN EDİYORUM" Çorabatır, geçen yıl salgın nedeniyle açılamayan otellerin bulunduğunu, bu yıl ise otellerin açık kaldığını belirterek şöyle konuştu: "Akdeniz bölgesinin kendisine özgü müşteri profili var. Ege bölgesinde de belli doluluklar yaşandı, Çeşme, Bodrum, Fethiye. Marmaris yangın çıkana kadar önemli gelişme gösterdi. Kapadokya, Denizli bölgesi de iyi bir göstergeye ulaştı. İstanbul'da belli kalitedeki otellerde dolulukların iyi olduğunu tespit ettik fakat normalleşme sanayide turizmcilerden daha önce olduğu için özellikle sanayi olan bölgelerdeki otellerimizde belli doluluklar yaşandı. Önümüz kış, hem kayak hem termal otellerimizle ilgili taleplerin olacağını tahmin ediyoruz. Kıyı bölgelerinde sezonun uzadığını görmekteyiz. Kongre ve spor turizmiyle kış sezonunda da hareketlilik devam edecektir. Tabii her şey vaka sayısına ve aşılanma oranına bağlı." Bu yılı hiçbir dönemle mukayese etmediklerini söyleyen Çorabatır, sektör olarak gelecek yıllara odaklandıklarını dile getirdi. Çorabatır, salgına rağmen Türkiye'nin turizmde başarılı bir performans sergilediğini vurgulayarak, "Dünyada seyahat endüstrisinin durakladığı bir süreçte Türkiye olarak gerek Güvenli Turizm Sertifika Programı gerek Turizm Geliştirme Ajansı gerekse sektör temsilcileri olarak elimizden gelen çabayı gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz. Vaka sayıları düştüğü, aşılanma arttığı takdirde 2022'de çok güzel bir sezon yaşayacağımızı tahmin ediyorum." dedi. Türkiye'de aşılanma oranlarının iyi bir gelişme gösterdiğini belirten Çorabatır, salgından tamamen kurtulmak için aşılama oranlarının daha da artması gerektiğini ifade etti. Çorabatır, turizmin ülke ekonomisi için son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Turizm ülkemizin döviz girdisi kaynağı. Sektörümüzün cari açığa katkısı herkes tarafından bilinmekte. Turizm, sadece kendisini bekleyen değil 60'tan fazla sektörün kalkınmasını sağlayan bir sektör." diye konuştu.

22 Eylül 2021 Çarşamba

Gayrimenkul sektöründe kiralama ve satışlarda çevrim içi teknolojiler ağırlık kazanmaya başladı

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Gayrimenkul Değerleme'den yapılan açıklamaya göre, konut alımlarında sanal turun artmasıyla birlikte kiralama ve satışların daha hızlı gerçekleşmeye başladığına ilişkin bir analiz gerçekleştiren TSKB Gayrimenkul Değerleme İzmir Şube Özel Projeler Departmanı, bu durumun gayrimenkul danışmanlarının iş gücünü azalttığını ortaya koydu. Sanal turun yaygınlaşmasıyla birçok alım satımın fiziksel tura geçmeden tamamlanmaya devam edeceğini öngören çalışmaya göre, gayrimenkul kiralama ve satın alma yapan alıcıların, yüzde 89'unun araştırmayı online olarak yaptıkları, yüzde 86'sının ise konut fiyatlarını online olarak araştırdıkları belirtiliyor. Gayrimenkul sektöründeki teknolojik gelişmelerin, iş gücünde azalma yaratması öngörülürken, uygulamalara uyum sağlayamayan firmaların ise iş hacimlerinde düşüş yaratması bekleniyor. Gayrimenkul sektöründeki en belirgin dijital gelişmelerden birinin Proptech uygulamalarının artması olduğu belirtilen çalışmaya göre, gayrimenkul sektöründe inovasyonu hedefleyen bu kavram, 2014 yılında New York'ta ortaya çıkarak, salgın sebebiyle günümüzde yaygınlığını artırdı. Gelecek 5 yıl içinde teknolojik gelişmelerin en yoğun kullanılacağı alanların büyük veri ve veri analitiği olacağı düşünülüyor. Proptech teknolojileri, gayrimenkul sektöründe 3 temel alanda dönüşüm sağlıyor, akıllı gayrimenkul, paylaşım ekonomisi ve gayrimenkul fintech. Akıllı gayrimenkul, gayrimenkullerin işletilmesi ve yönetiminde kolaylık sağlamanın yanı sıra gayrimenkulün konumlu olduğu bölgeye yönelik verilere ulaşımı hızlandırıyor. Paylaşım ekonomisi, gayrimenkullerin farklı zamanlarda farklı kişiler tarafından kullanılmasını sağlıyor. Akıllı gayrimenkul, sektörde yaşanan arz talep dengesinin farklı dönemlerde sağlanamamasına yönelik uzun vadeli çözümler üretmesi ve geleceğe yönelik denge politikalarında doğru veriyi hızlı ve kolay şekilde sunabilme imkanı sunuyor. Arz talep verilerinin karşılaştırılarak yeni stokların oluşması ve nüfus yoğunluklarına göre yer seçiminin belirlenmesinde, akıllı gayrimenkul teknolojileri ile kullanılması planlanıyor. Gayrimenkul fintech kavramının finansal açıdan gayrimenkul alımına yönelik kolaylık ve farklı seçenekler sunduğuna dikkati çeken çalışmada, "Gayrimenkul fintech'in, bitcoin gibi farklı dijital paralar ile dünyanın her yerinden gayrimenkul satın alımı hizmetini sunması bekleniyor." ifadesini yer verildi. Gayrimenkul sektöründe teknolojiye en çok ihtiyaç duyulan alanlardan birinin de tapu alım satım işlemleri olduğuna vurgu yapan çalışmanın bu konudaki araştırma ve öngörülerine göre, tapu alım satım işlemlerinin şehir dışından ve ülke dışından gerçekleştirilebilmesi planlanıyor.

22 Eylül 2021 Çarşamba