tatil-sepeti
İTO’dan Cezayir Road Show’u

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası (İTO), hazır giyim sektöründeki üyelerini Cezayir’deki iş ortakları ile buluşturacak. Cezayir’in başkenti Cezayir şehrinde 2-5 Haziran 2016 tarihlerinde düzenlenecek Hazır Giyim Road Show programı sektöre Batı Afrika pazarında da yeni iş fırsatları sunacak. İTO, 1–4 Şubat 2015 tarihinde Tahran’da düzenlediği Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon Fuarı’nın başarısından sonra üyelerinin talebi üzerine Cezayir’de Hazır Giyim Road Show’u düzenleme kararı aldı. Cezayir Hazır Giyim Road Show’una sektörün önde gelen dernekleri de tam destek veriyor. Akdeniz’den hem Avrupa hem de Afrika ülkelerine giriş kapısı olan Cezayir, Türk hazır giyim sektörü için çok yönlü bir potansiyele sahip. 5 YILDIZLI GÖRÜŞMELER Cezayir Hazır Giyim Road Show’una katılacak firmalar, konakladıkları beş yıldızlı otellerde ülkenin önde gelen hazır giyim tedarikçi ve üreticileriyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirecekler. Fransızca-Türkçe-Arapça dillerinde hizmetin de verileceği Road Show kapsamında Türkiye’nin Cezayir Büyükelçiliği ile Cezayir Ticaret ve Sanayi Odası’na ziyaretler yapılacak. YÜZDE 50 DESTEK Ekonomi Bakanlığı, İTO organizasyonunda hedef pazarlardaki fuarlara katılan firmalara sağladığı desteği Cezayir Hazır Giyim Road Show’u için de verecek. Firmalar harcamalarının yüzde 50’sini Ekonomi Bakanlığı’nın sektörel ticaret heyeti desteği kapsamında alacak. İlgilenen firmalar , adresleri ile irtibat kurabilir, ayrıntılı bilgi alabilirler. ROAD SHOW NEDİR? Road Show; pazarlamanın en etkili yollarından biri. Hedef kitleyle yüz yüze görüşmelerin yapıldığı, yeni iş modellerinin oluşturulduğu, yeni trendlerin takip edildiği Road Show, etkinlikleri önceden belirlenmiş noktalara gidilerek hedef kitleye doğrudan ulaşma, ürün ya da hizmeti yüz yüze tanıtma ve yaşatma imkânı sağlıyor.

06 Mart 2016 Pazar

‘İş’teki kadın sayısı artarsa, yoksulluk da biter

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası (İTO), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi kadınları biraraya getirdiği özel bir etkinlikle kutladı. Başarılı kadınlar, İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın davetlisi olarak İTO Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı Cemile Sultan Korusu’nda buluştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hatice Dinçbal Kal ve kurul üyelerinin katılımı ile düzenlenen organizasyonda kadın gazeteciler de yer aldı. 81 ilde faaliyet gösteren kadın girişimciler kurulları, 10 bin 500 üye sayısı ile Türkiye’nin en büyük kadın örgütlenmesi. KADIN EKONOMİYE KATILMALI İTO Başkanı Çağlar, gerek iş hayatında gerekse sosyal yaşamda başarılarıyla anılan dernek temsilcilerine ve basın mensuplarına yaptığı konuşmada, “Kadının ekonomiye katılımının bir inisiyatif değil bir gereklilik olduğunu bilen, bu uğurda büyük özveriyle çalışan tüm paydaşlar, bu masanın etrafında buluştu. Hepimiz inanıyoruz ki kadınlar ekonomiden sosyal yaşama kadar hayatın içinde ne kadar fazla yer alırsa refah ve gelişmişlik düzeyi de o denli artıyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde kadının iş gücüne katılım oranı yüzde 70’lere ulaşmış durumda. Hâlâ da bu oranı artırmanın peşindeler” dedi. SAĞLIKLI VE MUTLU TOPLUM İÇİN Dünya Bankası’nın raporuna göre, dünyada kadının iş gücüne katılım oranının yüzde 6 artırılmasının, yoksulluğu yüzde 15 düşüreceğini belirten Çağlar, şunları kaydetti: “Eğer biz de ülke olarak 2023 vizyonumuza ulaşmak, kişi başı milli gelirimizi 25 bin dolarlara taşımak, daha da önemlisi sağlıklı ve mutlu bir toplum oluşturmak istiyorsak ülkemizde yüzde 30 seviyelerinde bulunan kadın iş gücüne katılım oranını artırmak zorundayız. Yüzde 7 düzeylerinde olan kadın girişimci sayımızı yukarılara taşımak zorundayız. İTO olarak kadınları tek bir çatı altında birleştirerek, onları ekonomik ve sosyal mücadelelerinde yalnız bırakmayan sizlerin çabasını oldukça anlamlı buluyoruz ve her ortamda desteklemeye hazırız.” Çağlar ve Kal; İTO Genel Sekreteri Ömer Bal ve Genel Sekreter Yardımcısı Av. Nurcan Turan’ın da yer aldığı etkinliğe katılan her bir davetliye, kendi adlarına İstanbul Teknopark’daki İTO ormanında dikilen ağaçların sertifikasını verdi. KADIN STK’LARI OLARAK BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ İKGK Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Hatice Dinçbal Kal, üç dönemdir başkanlığını yaptığı İKGK’nın Fikrim Artık İşim Projesi, Teknoloji Melekleri Projesi, Mobil Çözümlerin Adresi Kadın Projesi kapsamında bilgi verdi. Kal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elimizin uzanabildiği kadar kadını güçlendirmek tek amacımız. Böyle olursa bütün sorunlarımız çözülecektir. Eğitimde eşitliği sağlamak zorundayız. Dünya Ekonomik Forumu 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurum Raporu’na göre, Türkiye 145 ülke içinde 130’uncu, eğitimde 82’nci, eşit ücrette 101’inci sırada. Bütün kadın STK’ları ayrı ayrı değil ortak çalışalım. Birlik olursak daha güçlü oluruz, daha fazla talepte bulunabilir, daha büyük projelere imza atabiliriz.”

06 Mart 2016 Pazar

Ekonomiye güç verecek ‘katılım’

HABER: FEDAİ YILDIRIM Vakıfların paylaşım kültürü ile kamunun gücünü birleştirerek katılım bankacılığına yeni bir soluk getirmeyi hedefleyen Vakıf Katılım A.Ş. hizmete açıldı. Katılım bankacılığında ikinci kamu bankası olan Vakıf Katılım’ın açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vakıf Katılım’ın 805 milyon liralık sermayesinin; 2. Beyazıt Vakfı, 1. Mahmut Vakfı, 2. Mahmut Vakfı, Murat Paşa Vakfı ve mazbut vakıflar adına Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün iştirakiyle sağlandığını hatırlattı. 20 YILLIK HAYAL Kurumun, 20 yıllık bir hayalin ürünü olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Katılım finans yönetimi konusunda kısa sürede büyük ilerleme kaydedeceğimize inanıyorum. Katılım finans sistemi, dünyada 1950’den beri, ülkemizde ise 1984’ten beri tecrübe edilen bir yapılar sistemi. Bu sistemin dünya finans sistemi içinde ağırlığının artması 2000’li yıllardan itibaren sağlandı. Geçtiğimiz yıl itibarıyla 2 trilyon doları aşan bir varlığa ulaşan faizsiz finans sisteminin toplam varlığı, bu hacmiyle dünyada ilk 10’da yer alan bankalardan birini ancak geçebiliyor. Buna rağmen biz gelişmelerden ümitliyiz. Dünya Bankası ve IMF de faizsiz finans sistemini gündemlerine almış durumda” dedi. DESTEĞİMİZ SÜRECEK Bireysel emeklilik, sukuk, katılım sigortacılığı gibi araçlarla sistemin geliştiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, bugüne kadar özel sektör aracılığıyla 5 milyar dolarlık, Hazine Müsteşarlığı aracılığıyla da 20 milyar liralık kira sertifikası yani sukuk ihracı gerçekleştirdi. Katılım sigortacılığı alanında halen ülkemizde iki şirket faaliyet gösteriyor. Katılım finans sistemini güçlendirmek için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.” SPEKÜLASYONA KAPALI Katılım finans sisteminin, varlığa dayalı yapısı, risk paylaşımını esas alması ve spekülasyonlara kapalı olmasıyla mevcut bankacılık sisteminden tümüyle farklı bir yapısı olduğunu kaydeden Erdoğan, “Tüketimi değil üretimi teşvik eden, işletmelere borçlanmadan kaynak kullanma imkanı sağlayarak kırılganlıkları azaltan yapısıyla bu sistemin Türkiye ekonomisinin itici gücü olacağına inanıyorum” diye konuştu. 2025 HEDEFİ YÜZDE 15 Erdoğan, bugüne kadar katılım yöntemiyle çalışan 5 finans kuruluşuna Vakıf Katılım’ın eklendiğini ve sayının 6 olduğunu söyledi. Katılım finans sisteminin tüm bankacılık sistemi içerisindeki payının hâlâ yüzde 5’ler seviyesinde bulunmasının daha yapacak çok işin olduğunu gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, bu konuda 2025 içerisinde belirlenen yüzde 15’lik hedef olduğunu hatırlattı. VAKIFLARA DESTEK Erdoğan, Vakıf Katılım’ın Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne destek vereceğine dikkat çekerek,”Vakıf Katılım, bütün desteğini bundan sonra vakıf eserlerine verecek. Üniversitelerine, okullarına ve burslarına verecek. Böylece Türkiye’nin kültürüne, medeniyetine, turizmine ayrı bir altyapı da oluşturulmuş olacak. O bakımdan Vakıf Katılım’ın görevi hiçbir şeyle mukayese edileme yecek derecede fazla. Yani Vakıf Katılım’da millet var, Türkiye var, tarih, kültür, medeniyet var” dedi. YEPYENİ BİR PENCERE AÇIYOR Dünyanın 2008 finans krizinin etkilerini hâlâ atlatamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün emlak ve emtia fiyatlarının düşüşü, sermaye akışının azalması, büyümenin ve ticaretin yavaşlaması gibi pek çok sorunun küresel ekonomiyi tehdit etmeyi sürdürdüğünü söyledi. Erdoğan, “Katılım finans sisteminin reel ekonomiyi esas alan, ahlâkı ve adaleti önde tutan yapısı, Müslüman toplumlarla birlikte dünyaya yepyeni bir pencere açıyor” dedi. İSTANBUL MERKEZ OLACAK Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’u bu sistemin bölgesel ve küresel merkezi haline getirmek için de çok mücadele verdiklerini söyledi. Devlet bankalarının merkezinin İstanbul’a taşınması için ilk adımların atıldığını ve Anadolu yakasında fiziki mekanların yapıldığını aktaran Erdoğan, özel sektör binalarının da o bölgede inşa edildiğini anımsattı. 805 MİLYON TL ÖDENMİŞ SERMAYE Vakıf Katılım, tamamı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve kurucu vakıflara ait 805 milyon TL ödenmiş sermaye ile kuruldu. Hızlıca şubeleşme sürecine girmeyi planlayan Vakıf Katılım ilk olarak İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Bursa, İzmir, Adana, Antalya ve Kayseri’deki şubelerini açacak ve hızla Türkiye’ye yayılacak. YURT DIŞI FONLARI GELECEK Vakıf Katılım, kamunun da desteğiyle faiz konusunda hassasiyet taşıyan yurt dışı fonların Türkiye’ye getirilmesi ve Türkiye’nin İslami finansın merkezi olması konusunda öncü rol oynamayı hedefliyor. AMAÇ HAYIR KAZANMAK İÇİN PARAYI KULLANMAK Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Vakıf Katılım’ın yüzde 100 vakıf malı olduğunu belirterek, burada amacın para kazanmak için parayı kullanmak değil, hayır kazanmak için parayı kullanmak olduğunu söyledi. Akdoğan, vakıf mallarından elde edilen malların bankacılıkta değerlendirilmesi konusunda hep tartışmaların süregeldiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Vakıf Katılım ile bu alanda bir rahatlama sağlamış oluyoruz. Vakıf Katılım’ın sermayesinin tamamı 4 önemli vakfımızın ve mazbut vakıflar adına Vakıflar Genel Müdürlüğü’müzün katılımıyla temin edilmiştir. Yani bu kurum yüzde 100 vakıf malıdır. Vakıf kültürü ile katılım finans sistemini bir araya getiren Vakıf Katılım’ın ülkemiz ve milletimiz için son derece faydalı hizmetlere vesile olacağına inanıyorum.” FAİZSİZ BANKACILIK DÜNYADA YAYILIYOR Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, faizsiz bankacılığın sadece İslam ülkelerinde değil, dünyada hızla yayıldığını dile getirdi. Elitaş, katılım bankalarının geleneksel bankaların yaptıkları işlemleri faiz alıp vermeden yerine getirdiğini ifade ederek, “Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ve hinterlandında da birçok İslam ülkesi yer alan Türkiye için çok önemli bir konu. Özellikle faiz hassasiyetine sahip kesimin mevduatlarının ekonomiye kazandırılması ve bu kaynakların reel sektöre yönlendirilmesi, büyüme potansiyelinin artmasında son derece önemli rol oynuyor” dedi. Bakan Elitaş, “Yeni katılım bankaları Türkiye’nin kalkınmasında, fonların verimli şekilde kullanılmasında ve bankacılık sisteminin gerçek işlevini üstlenmesinde en önemli kuruluşlardan. İhtiyacımız olan da bu. Türkiye’nin gücüne güç katacak bir katılım bankası kuruldu” diye konuştu. KOBİ’LERE DESTEK OLACAK Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Öztürk Oran, katılım bankacılığını diğer bankalardan ayıran özelliği, ‘merhametli bankacılık’ yaklaşımı olarak tanımladı. Oran, şunları söyledi: “Vakıf Katılım sayesinde vakıf eserleri daha fazla ihya edilecek, garip gurebaya daha fazla yardımın yolu açılacak ve ‘vakıf’ ruhu yeniden canlanacak. Vakıf Katılım daha çok KOBİ’lere, üretim yapanlara, yatırım yapanlara destek olacak, öncülük edecek. Böylece ülkemize daha fazla girişimci kazandıracak, büyüyen Türkiye için çalışan yeni fikirlere sahip herkesin yanında olacak. Diğer taraftan, arkasında bulunan kamu gücü nedeniyle yurt dışından, özellikle Körfez ülkelerinden gelen talepleri karşılayacak, potansiyel fonları ülkemiz ekonomisine kazandıracak.” Oran, 2023’e kadar Türkiye genelinde 250 şubeye ve 3 bin çalışana ulaşarak sektör lideri olmayı hedeflediklerini vurguladı. Vakıf Katılım’ın reklam filmi KİMLER KATILDI? Açılış törenine; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, AK Parti Denizli Milletvekili ve eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, BDDK Başkanı Mehmet Akben, TMSF Başkanı Ercan Şakir Gül, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan ve Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş katıldı. Törende ayrıca İTO Yönetim Kurulu Üyeleri ve İTO Meclis Üyeleri ile çok sayıda iş adamı ve bankacılık sektörünün üst yöneticisi de yer aldı.

03 Mart 2016 Perşembe

Türk ve Amerikan firmalarına ‘Eximbank’ desteği

Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, Amerikan Eximbank ile üçüncü ülkelerde gerçekleştirilecek kamu projelerinin finansmanı için iş birliği anlaşması imzalayacaklarını söyledi. Kaplan, söz konusu anlaşmanın Türk ve Amerikan firmalarının Afrika, Orta Asya ve Ortadoğu bölgesinde birlikte üstlenecekleri kamu projelerini desteklemek amacıyla yapılacağını kaydetti. TÜRKİYE’NİN RESMİ DESTEKÇİSİ Kaplan, Afrika başta olmak üzere diğer kıtalardaki çeşitli projelerin finanse edilmesiyle ilgili çalışmalarının bulunduğunu hatırlatarak, Türk Eximbank’ın Türkiye’nin resmi destek ihracat kurumu olduğunu aktardı. Kaplan, bankanın tabi olduğu OECD düzenlemesi içerisinde Türkiye’den giden mal ve hizmetlerin yüzde 85’ine kadar kredi desteği sağladığını anlattı. NİYET MEKTUBU İLE 44 MİLYAR DOLAR Kaplan, Türk Eximbank’ın verdiği kredilerde, kredinin borçlusunun devletler ve muteber kabul edilen bankalar olduğuna işaret ederek, kredi başvurularının doğrudan kredi borçlusu tarafından Eximbank’a yapıldığını kaydetti. Türk firmalarının farklı ülkelerde iş yapabilmeleri için niyet mektubu hazırladıklarını anlatan Kaplan, şöyle devam etti: “2015-2016 dönemi için 22’si Afrika ülkesi olmak üzere toplam 37 ülkeye, 106 tane niyet mektubu verdik. Bu projelerin toplam tutarı 44.2 milyar dolar, Türk Eximbank’tan istenen finansman ise 12.6 milyar dolar. Niyet mektuplarının yüzde 22’si ticaret finansmanı, kalan yüzde 78’lik kısım da projelere yönelik olarak verildi.” FİRMALARIN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ Kaplan, Eximbank’ın farklı kredi ihracat kurumları, bölgesel ve uluslararası kalkınma bankaları ve diğer ticari bankalarla, Türk firmalarının çeşitli coğrafyalarda iş yapabilmelerinin önünü açmak istediklerini bildirdi. Kaplan, bu kapsamda Sahra Altı Afrika başta olmak üzere Türk firmalarının diğer kıtalarda da iş yapabilmelerini kolaylaştırmak ve daha rekabetçi kılabilmek için Amerikan Eximbank ile bir iş birliği anlaşması imzalayacaklarını açıkladı. ÖNCELİK KAMU PROJELERİNDE Söz konusu iş birliğinin öncelikli kamu projelerinde geçerli olacağını vurgulayan Kaplan, şöyle konuştu: “Türk ve Amerikan firmalarının Afrika, Orta Asya ve Ortadoğu bölgesinde birlikte üstlenecekleri kamu projelerini desteklemek üzere Amerikan Eximbank ile iş birliği için çalışıyoruz. Şu anda hukuki alt yapı üzerinde çalışıyoruz. Kısa sürede bu iş birliği anlaşmasını imzalamayı hedefliyoruz. Buna ek olarak, Türk firmalarının farklıcoğrafyalarda da önünü açmak üzere diğer ihracat kredi kurumlarıyla da görüşmelerimiz devam ediyor.” SEKTÖR AYRIMI YAPILMIYOR Kaplan, bankanın sektörler konusunda ayrım yapmadığını fakat enerji projeleriyle ilgili özellikle Sahra Altı Afrika’da henüz finanse ettiği bir enerji projesi olmadığını ifade etti. Bölgedeki enerji ihtiyacının farkında olduklarını belirten Kaplan, sektörde bankanın beklentilerine uygun teminat mekanizması kurulması durumunda bu projeleri de öncelikleri arasına alacaklarını sözlerine ekledi.

03 Mart 2016 Perşembe

A’mak-ı Hayal çizgi roman oldu

Filibeli Ahmed Hilmi’nin meşhur romanı A’mak-ı Hayal, çizgi roman olarak yayımladı. İlk cildi Tuti Kitap’tan çıkan eser, iki cilt halinde yayımlanacak. A’mak-ı Hayal’i çizgi roman olarak okuyucuyla buluşturan çizer Mustafa Ahmet Kara, yaptığı açıklamada, “Çizgi roman yapmak hayalimdi,A’mak-ı Hayal’i çizerek bunu gerçekleştirdim. İlk çizgi romanım oldu” dedi. Kara, “Eser içerik olarak insanları güzelliğe, kendisini sorgulamaya ve içsel bir yolculuğa sevk ediyor. Kitabın konsept tasarımı ve çizgi romana uyarlama sürecinde çok keyif aldım” ifadelerini kullandı. Kitabı çizgi diline çevirmeden önce ciddi bir araştırma içine girdiğini kaydedenKara, şunları anlattı: “Yüz yıl önce yazılmış bir kitabı yeni bir formata aktarma sürecinde doğan boşlukları doldurmam, çizgi dili olarak da modern dili kullanarak standartları yakalamam gerekiyordu. Bir yıl içerisinde çizimi tamamladım. İstediğimiz gibi bir iş çıkartmayı başardık.”

02 Mart 2016 Çarşamba