tatil-sepeti

HABER: FEDAİ YILDIRIM

Vakıfların paylaşım kültürü ile kamunun gücünü birleştirerek katılım bankacılığına yeni bir soluk getirmeyi hedefleyen Vakıf Katılım A.Ş. hizmete açıldı. Katılım bankacılığında ikinci kamu bankası olan Vakıf Katılım’ın açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vakıf Katılım’ın 805 milyon liralık sermayesinin; 2. Beyazıt Vakfı, 1. Mahmut Vakfı, 2. Mahmut Vakfı, Murat Paşa Vakfı ve mazbut vakıflar adına Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün iştirakiyle sağlandığını hatırlattı.

20 YILLIK HAYAL

Kurumun, 20 yıllık bir hayalin ürünü olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Katılım finans yönetimi konusunda kısa sürede büyük ilerleme kaydedeceğimize inanıyorum. Katılım finans sistemi, dünyada 1950’den beri, ülkemizde ise 1984’ten beri tecrübe edilen bir yapılar sistemi. Bu sistemin dünya finans sistemi içinde ağırlığının artması 2000’li yıllardan itibaren sağlandı. Geçtiğimiz yıl itibarıyla 2 trilyon doları aşan bir varlığa ulaşan faizsiz finans sisteminin toplam varlığı, bu hacmiyle dünyada ilk 10’da yer alan bankalardan birini ancak geçebiliyor. Buna rağmen biz gelişmelerden ümitliyiz. Dünya Bankası ve IMF de faizsiz finans sistemini gündemlerine almış durumda” dedi.

DESTEĞİMİZ SÜRECEK

Bireysel emeklilik, sukuk, katılım sigortacılığı gibi araçlarla sistemin geliştiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye, bugüne kadar özel sektör aracılığıyla 5 milyar dolarlık, Hazine Müsteşarlığı aracılığıyla da 20 milyar liralık kira sertifikası yani sukuk ihracı gerçekleştirdi. Katılım sigortacılığı alanında halen ülkemizde iki şirket faaliyet gösteriyor. Katılım finans sistemini güçlendirmek için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.”

SPEKÜLASYONA KAPALI

Katılım finans sisteminin, varlığa dayalı yapısı, risk paylaşımını esas alması ve spekülasyonlara kapalı olmasıyla mevcut bankacılık sisteminden tümüyle farklı bir yapısı olduğunu kaydeden Erdoğan, “Tüketimi değil üretimi teşvik eden, işletmelere borçlanmadan kaynak kullanma imkanı sağlayarak kırılganlıkları azaltan yapısıyla bu sistemin Türkiye ekonomisinin itici gücü olacağına inanıyorum” diye konuştu.

2025 HEDEFİ YÜZDE 15

Erdoğan, bugüne kadar katılım yöntemiyle çalışan 5 finans kuruluşuna Vakıf Katılım’ın eklendiğini ve sayının 6 olduğunu söyledi. Katılım finans sisteminin tüm bankacılık sistemi içerisindeki payının hâlâ yüzde 5’ler seviyesinde bulunmasının daha yapacak çok işin olduğunu gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, bu konuda 2025 içerisinde belirlenen yüzde 15’lik hedef olduğunu hatırlattı.

VAKIFLARA DESTEK

Erdoğan, Vakıf Katılım’ın Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne destek vereceğine dikkat çekerek,”Vakıf Katılım, bütün desteğini bundan sonra vakıf eserlerine verecek. Üniversitelerine, okullarına ve burslarına verecek. Böylece Türkiye’nin kültürüne, medeniyetine, turizmine ayrı bir altyapı da oluşturulmuş olacak. O bakımdan Vakıf Katılım’ın görevi hiçbir şeyle mukayese edileme yecek derecede fazla. Yani Vakıf Katılım’da millet var, Türkiye var, tarih, kültür, medeniyet var” dedi.

YEPYENİ BİR PENCERE AÇIYOR

Dünyanın 2008 finans krizinin etkilerini hâlâ atlatamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün emlak ve emtia fiyatlarının düşüşü, sermaye akışının azalması, büyümenin ve ticaretin yavaşlaması gibi pek çok sorunun küresel ekonomiyi tehdit etmeyi sürdürdüğünü söyledi. Erdoğan, “Katılım finans sisteminin reel ekonomiyi esas alan, ahlâkı ve adaleti önde tutan yapısı, Müslüman toplumlarla birlikte dünyaya yepyeni bir pencere açıyor” dedi.

İSTANBUL MERKEZ OLACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’u bu sistemin bölgesel ve küresel merkezi haline getirmek için de çok mücadele verdiklerini söyledi. Devlet bankalarının merkezinin İstanbul’a taşınması için ilk adımların atıldığını ve Anadolu yakasında fiziki mekanların yapıldığını aktaran Erdoğan, özel sektör binalarının da o bölgede inşa edildiğini anımsattı.

805 MİLYON TL ÖDENMİŞ SERMAYE

Vakıf Katılım, tamamı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve kurucu vakıflara ait 805 milyon TL ödenmiş sermaye ile kuruldu. Hızlıca şubeleşme sürecine girmeyi planlayan Vakıf Katılım ilk olarak İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Bursa, İzmir, Adana, Antalya ve Kayseri’deki şubelerini açacak ve hızla Türkiye’ye yayılacak.

YURT DIŞI FONLARI GELECEK

Vakıf Katılım, kamunun da desteğiyle faiz konusunda hassasiyet taşıyan yurt dışı fonların Türkiye’ye getirilmesi ve Türkiye’nin İslami finansın merkezi olması konusunda öncü rol oynamayı hedefliyor.

AMAÇ HAYIR KAZANMAK İÇİN PARAYI KULLANMAK

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Vakıf Katılım’ın yüzde 100 vakıf malı olduğunu belirterek, burada amacın para kazanmak için parayı kullanmak değil, hayır kazanmak için parayı kullanmak olduğunu söyledi. Akdoğan, vakıf mallarından elde edilen malların bankacılıkta değerlendirilmesi konusunda hep tartışmaların süregeldiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Vakıf Katılım ile bu alanda bir rahatlama sağlamış oluyoruz. Vakıf Katılım’ın sermayesinin tamamı 4 önemli vakfımızın ve mazbut vakıflar adına Vakıflar Genel Müdürlüğü’müzün katılımıyla temin edilmiştir. Yani bu kurum yüzde 100 vakıf malıdır. Vakıf kültürü ile katılım finans sistemini bir araya getiren Vakıf Katılım’ın ülkemiz ve milletimiz için son derece faydalı hizmetlere vesile olacağına inanıyorum.”

FAİZSİZ BANKACILIK DÜNYADA YAYILIYOR

Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, faizsiz bankacılığın sadece İslam ülkelerinde değil, dünyada hızla yayıldığını dile getirdi. Elitaş, katılım bankalarının geleneksel bankaların yaptıkları işlemleri faiz alıp vermeden yerine getirdiğini ifade ederek, “Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ve hinterlandında da birçok İslam ülkesi yer alan Türkiye için çok önemli bir konu. Özellikle faiz hassasiyetine sahip kesimin mevduatlarının ekonomiye kazandırılması ve bu kaynakların reel sektöre yönlendirilmesi, büyüme potansiyelinin artmasında son derece önemli rol oynuyor” dedi. Bakan Elitaş, “Yeni katılım bankaları Türkiye’nin kalkınmasında, fonların verimli şekilde kullanılmasında ve bankacılık sisteminin gerçek işlevini üstlenmesinde en önemli kuruluşlardan. İhtiyacımız olan da bu. Türkiye’nin gücüne güç katacak bir katılım bankası kuruldu” diye konuştu.

KOBİ’LERE DESTEK OLACAK

Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Öztürk Oran, katılım bankacılığını diğer bankalardan ayıran özelliği, ‘merhametli bankacılık’ yaklaşımı olarak tanımladı. Oran, şunları söyledi: “Vakıf Katılım sayesinde vakıf eserleri daha fazla ihya edilecek, garip gurebaya daha fazla yardımın yolu açılacak ve ‘vakıf’ ruhu yeniden canlanacak. Vakıf Katılım daha çok KOBİ’lere, üretim yapanlara, yatırım yapanlara destek olacak, öncülük edecek. Böylece ülkemize daha fazla girişimci kazandıracak, büyüyen Türkiye için çalışan yeni fikirlere sahip herkesin yanında olacak. Diğer taraftan, arkasında bulunan kamu gücü nedeniyle yurt dışından, özellikle Körfez ülkelerinden gelen talepleri karşılayacak, potansiyel fonları ülkemiz ekonomisine kazandıracak.” Oran, 2023’e kadar Türkiye genelinde 250 şubeye ve 3 bin çalışana ulaşarak sektör lideri olmayı
hedeflediklerini vurguladı.

Vakıf Katılım’ın reklam filmi

KİMLER KATILDI?

Açılış törenine; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, AK Parti Denizli Milletvekili ve eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, BDDK Başkanı Mehmet Akben, TMSF Başkanı Ercan Şakir Gül, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan ve Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş katıldı. Törende ayrıca İTO Yönetim Kurulu Üyeleri ve İTO Meclis Üyeleri ile çok sayıda iş adamı ve bankacılık sektörünün üst yöneticisi de yer aldı.

03 Mart 2016 Perşembe

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa