tatil-sepeti
Aşk ebruyla lisana geldi

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Hünkâr Kasrı aşkla dile gelen eserleri ağırlıyor. Yeni Camii Hünkâr Kasrı’nda geleneksel olarak iki haftada bir gerçekleşen serginin bu seferki konuğu Ayla Makas ve öğrencilerinin ebru eserleri oldu. ‘Aşkın Lisanı’ adlı serginin açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, geleneksel hale gelen bu sergilerin sanat sevgisine olumlu yönde katkı yapacağını söyledi. Sergide öğrencileriyle birlikte eserlerini sergileyen ebru eğitmeni Ayla Makas ise bu serginin kendilerine büyük bir heyecan verdiğini ifade etti. Serginin açılışında Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu ve İTO Meclis üyeleri de hazır bulundu. Sergi 25 Mart’a kadar ziyaretçileri ağırlayacak.

10 Mart 2016 Perşembe

3. köprüden geçiş ağustos ayında

Yapımına 29 Mayıs 2013’te başlanan 3. Boğaz Köprüsü (Yavuz Sultan Selim), son tabliyenin de yerleştirilmesiyle fiziki olarak tamamlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 9 metrelik son tabliyeye yaptıkları kaynak ile tamamlanan inşaat hükümet ve sektör için de bir gurur vesilesi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ulaştırma Bakanımızın bize verdiği bilgiye göre Yavuz Sultan SelimKöprüsü inşallah ağustos ayında açılacak. Bütün viyadükleriyle yollarıyla tamamlanıp hep birlikte açılışını gerçekleştireceğiz. Marmaray projesindeki başarı ortada.130 milyon yolcu geçti Marmaray’dan. Önümüzde Avrasya tüneli var, onun da bitişi bu yılsonu” dedi. HEM İSTİKRAR HEM YATIRIM Başbakan Ahmet Davutoğlu da bir gurur tablosuyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Bu projelere öncülük ettiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden Davutoğlu, “Böylece İstanbul yeryüzünün üstünde üç köprüyle, yerin altında Avrasya, Marmaray ve ayrıca Melen’i dahil edersek altı kez iki kıtayı birleştirmiş olacak. Ülkemiz için bir iftihar projesi. Bu yatırımlara ara vermeden istikrar içinde sürdüren tek ülke Türkiye” dedi. TAŞERON OLMADIK Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün benzerlerinden farklı olduğunu ifade eden Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, “Böyle bir projede 3 yıldan kısa sürede tamamlanan başka bir köprü yok. Birinci ve ikinci köprüyü yabancılar yapmış, Türk müteahhitler taşeron olmuştu. Bu köprüde ise ana yükleniciler Türk, taşeronlar yabancı” şeklinde konuştu. YÜKÜ HAFİFLETECEK Yeni köprünün, diğer ikisinin yükünü alacağını, şehirler arası trafiğin akışının değişeceğini belirten Bakan Yıldırım, “Denizin altından geçen Marmaray, köprüleri rahatlatmıştı. Marmaray ile birlikte ilk defa geçen yıl Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçen araç sayısı 12 milyon azaldı” dedi. RAKAMLARLA 3. KÖPRÜ Köprünün deniz üzerindeki uzunluğu 1408 metre. Toplam genişliği 59 metre. 4 gidiş, 4 geliş ve 2 demiryolu şeridi olmak üzere toplam 10 şerit. Çalışan işçi sayısı 6.500 Yapımına başlanıldığı tarih 29 Mayıs 2013. Projenin toplam maliyeti 3 milyar dolar. Her gün 135 bin otomobil geçişi için Hazine garantisi var. Ağustos ayında devreye girecek. Kulelerin uzunluğu Avrupa yakasında 322 metre, Asya’da ise 318 metre. Günlük geliri 405 bin dolar (1.1 milyon TL) olacak. Geçiş ücreti otomobillerde 3 dolar, ağır vasıtada 15 dolar. FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

10 Mart 2016 Perşembe

Sermaye üretime dönüşmezse talep artmaz

Bugünkü finans sisteminin dünyada yaşanan güven sorununa bağlı talep daralmasını çözemediğini belirten İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, negatif faiz gibi yöntemlerle sorunlara çare bulunamayacağını söyledi. Çağlar, dünya finans sistemindeki problemlerin ancak finans sisteminin, reel sektöre uygun şekilde dizayn etmekle giderilebileceğini dile getirdi. Mart ayı Oda Meclis toplantısında konuşan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, 3. Köprünün iki ayağının birbirine bağlandığını hatırlattı. İbrahim Çağlar, dünyanın en geniş köprüsüne ev sahipliği yapıyor olmanın keyfini yaşadıklarını belirterek, köprünün hayırlar, uğurlar getirmesini diledi. Çağlar konuşmasına, yılın üçüncü çeyreğinde dünya ekonomisinin genel durumunu değerlendirerek devam etti. Dünya ekonomisinde dalgalı seyrin hâlâ devam ettiğini vurgulayan Çağlar, bunun nedeninin güven eksikliğinden kaynaklandığına işaret etti. DÜNYADA TALEP ARTMIYOR Çağlar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması gündemde. 23 Haziran’da bu konuda referandum olacak. Amerika’daki ekonomi tartışmalarına şimdi de seçim tartışmaları eklendi. Petrol fiyatları ise birkaç haftadır35 dolarların üzerine tutunmuş olsa da petrol üreticisi ülkeler için ekonomik daralma devam ediyor. Geçen hafta Brezilya 2015 yılında yüzde 3.8 küçüldüğünü açıkladı. Temelde küresel piyasalarda hâlâ şu sorun var: Güven bunalımı. Talep bu nedenle artmıyor.” En son yapılan G20 toplantısında “Helikopter Para Politikası” denilen bir teşvik politikasının önerildiğini anlatan Çağlar, bu sistemin, insanların hesabına doğrudan para yatırarak, havadan para saçarak ekonomiyi canlandırma esasına dayandığını söyledi. Çağlar, “Gelinen nokta bu. Soruyorum o zaman, neye yaradı bu çetrefilli finans sistemi?” şeklinde konuştu. ÇÖZÜM REEL SEKTÖR Bu tür önerilerle ve negatif faiz gibi yöntemlerle sorunların çözülemeyeceğini vurgulayan Çağlar, çarenin finans sistemini, reel sektöre uygun şekilde dizayn etmekten geçtiğini belirtti. Çağlar, şöyle devam etti: “Bunun en basit yollarından biri de proje finansman ortaklığı sistemini fonlamanın merkezine taşımak. Faize dayalı, hatta faizin faizine dayalı, hesaplanamayan riskler içeren ve sonunda hiçbir reel değere dönüşmeyen sanal yatırım araçları, dünyaya tahminlerden pahalıya patladı. Kâğıt üzerinde büyüyen rakamlar, sonunda milyonlarca kişinin işsiz ve evsiz kalmasına neden oldu. Bu yüzdendir ki dünyada İslami finans sistemi son15 yıldır senelik yüzde 10’un üzerinde büyüme kaydediyor. Londra, bu işin merkez üssü olmak için çalışıyor. Bu çıkış yolunun içinde üretim, istihdam artışı, reel ekonomi olmak zorunda. İşte kâr-zarar ortaklığı sistemi bu unsurların hepsine sahip.” RİSK VE RIZKI PAYLAŞMAK İslami finans sisteminde, ekonomiye dönüşmeyen faiz gelirlerinin, nereye harcandığı belli olmayan sermayenin söz konusu olmadığının altını çizen İbrahim Çağlar, “Hem riskin hem de rızkın paylaşıldığı, sermayenin reel mal ve hizmetlere, istihdama ve üretime dönüştüğü bir ekonomi anlayışından bahsediyoruz. Geçtiğimiz haftalarda ülkemizde bu konuda güzel bir adım da atıldı. Yönetim Kurulu üyelerimizden Öztürk Oran başkanlığında Vakıf Katılım kuruldu” dedi. BANKALAR VE KREDİ Son dönemde özellikle bankaların yeni kredi açmaya ve limitleri kullandırmaya sıcak yaklaşmadıklarını anlatan Çağlar, şöyle devam etti: “Diğer taraftan çekte hapis cezasının kalkmasıyla çekin itibarı da oldukça zedelendi. Komşu ülkelerdeki sıkıntılar dışarıdan gelen nakit akışını bozdu. Böyle olunca KOBİ ne yapsın? Sonra ‘neden ülkemizdeki KOBİ’lerin yüzde 57’si 10 yıl içinde kapanıyor’ diye merak ediyoruz.” DIŞ AKTÖR OLMALIYIZ Dış pazarlar konusunda ülke olarak topyekun bir çaba içerisine girildiğini hatırlatan Çağlar, pazar arayışları hakkında da şu bilgiyi verdi: “Bu bağlamda, Rusya ile turizm ve ticaret ilişkilerimizin yeniden geliştirilmesi için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak Rusya’ya ziyaret organize etmeye çalışıyoruz. Yeni dünyada ‘esneklik modeli’ni uygulamadan var olmak hayli zorlaştı. Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanımızla, kalabalık bir iş adamı heyeti olarak önce Güney Amerika’ya gittik. Geçtiğimiz ay sonu da Batı Afrika’da kapsamlı bir diplomatik ve ticari ziyareti birlikte gerçekleştirdik. Bugün hep birlikte bu yanlışı düzeltmek için çalışıyoruz. Daha önce etkin olarak var olamadığımız bu kıtada artık önemli bir dış aktör olmanın peşindeyiz. TİKA ile birlikte TÜRKMEK projesini yürütüyoruz. Oradaki gençleri ülkemizde ağırlayıp, mesleki eğitim veriyoruz. Böylelikle Türk yatırımcısının Afrika’daki bağlantı sorununa ve eleman ihtiyacına çözüm üretiyoruz. Bugüne kadar aşağı yukarı 1.000 gence bu projeyle birlikte eğitim verdik. Yatırım fırsatlarını şimdiden değerlendirmek gerek.” YATIRIM ÇEKİYORUZ Şubat ayında açıklanan rakamlara göre Türkiye’nin geçen yıl tam15.6 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çektiğini anımsatan Çağlar, “Credit Suisse de geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki tahvillere yönelme çağrısı yaptı. Demek ki Türk ticareti dünyada olumlu bir algıya, itibara sahip. Bunu çok daha fazla kullanmak bizlere düşüyor” şeklinde konuştu. İstanbul Ticaret Odası’nın da bu çaba doğrultusunda, Türkiye markalarını dünya çapında daha çok duyurmak için çalıştığını vurgulayan Çağlar, gayrimenkul sektörü için Fransa’nın Cannes şehrine dev bir çıkarma yapacaklarını söyledi. Çağlar, bugüne kadarki en geniş katılımla, 700 metrekarelik bir alanda, Yaşayan İstanbul Maketi’ni Mipim Fuarı’nda en üst seviyede tanıtacaklarını hatırlattı. YARALARI SARMA ZAMANI 18 Mart Çanakkale Şehitler Günü’ne değinen İbrahim Çağlar, şehitleri bir gün değil her gün şükranla, rahmetle andıklarını söyledi. Çağlar, bu kapsamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin başlatacağı kampanya ile ilgili şu bilgiyi verdi: “Şimdi yaraları sarma zamanıdır. Şehit yakınları, Güneydoğu’da terör mağduru vatandaşlarımız ve Bayırbucak Türkmenleriyle birlikte ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimize destek olmak için adım atıyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında sizlerin de katkısı ve gayretleriyle bu desteğin bir çığ gibi artacağına inanıyorum. Zira şunu çok iyi biliyoruz ki, bir yardım eli, bin kardeşlik köprüsü kurar.” KADINA DESTEK PROJELERİNİN YANINDAYIZ Cemile Sultan Korusu’nda bir etkinlikle Kadınlar Günü’nü kutladıklarını hatırlatan Çağlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili olarak da şu mesajı verdi: “Annelerimizin, eşlerimizin, evlatlarımızın, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü yürekten kutluyorum. Kadına, çocuğa ve yaşlıya şiddetin önlenmesi için geliştirilen tüm fikir, proje ve kampanyaların destekçisiyiz.” ADİL BİR FİNANS MODELİ GEREKLİ İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, mart ayı oturumunu açarken yaptığı konuşmada, 18 Mart Şehitler Günü’nün Türk milletinin birlik beraberlik gibi hasletlerini bir kez daha hatırlamak için önemli bir vesile olduğunu söyledi. Avdagiç, “Herkes bilsin ki, bir asır önce Çanakkale’de düvel-i muazzamaya geçit vermeyen ruh, bugün de tüm gücüyle ve dimdik ayaktadır. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin “Şimdi Yaraları Sarma Zamanı” diyerek bir yardım kampanyası başlattığını hatırlatan Avdagiç, Meclis üyelerinden Yönetim Kurulu’nun yaptığı çalışma ve kampanyalara destek vermesini istedi. Bugün dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de adil bir finansman modeline had safhada ihtiyaç olduğunu vurgulayan Avdagiç, şunları söyledi: “Özellikle reel sektörün krediye ulaşması ve üretim yapabilmemiz açısından bu husus hayati bir role sahip. Vakıf Katılım Bankası söz konusu noktada çok önemli bir atılım olmuştur. Vakıf Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran Bey’i tebrik ediyor, Vakıf Katılım Bankası’nın hayırlı olmasını diliyorum.” İSTANBUL HÂLÂ CAZİP İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar, İstanbul’un dünya gayrimenkul pazarındaki özel konumu hakkında ise şunları söyledi: “1 milyon dolarla dünyanın merkezi şehirlerindeki en prestijli noktalarda en fazla 40-50 metrekarelik gayrimenkul satın alabilirken, İstanbul’da 94 metrekare satın alabiliyorsunuz. Demek ki bu şehirdeki fiyatlar hâlâ uygun ve yatırımcı için cazip. Nitekim gayrimenkul noktasında önümüzdeki yıllarda en çok gelişecek ilk 10 şehirden biri İstanbul.” MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE İSTİKLAL MARŞI’NIN YILDÖNÜMÜ Ahmet Özer / Meclis Başkan Yardımcısı: 12 Mart İstiklal Marşı’mızın kabul edilmesinin yıldönümü. Allah, yazandan razı olsun. İnşallah bir daha İstiklal Marşı yazmayız. KÜRSÜDE DAHA ÖNEMLİ İŞLERİMİZİ KONUŞALIM Ahmet Zeki Sarıhan / Ekmek, Un ve Unlu Mamüller: Küçük ve çok önemli olmayan meselelerle ilgili meclis kürsüsünü kullanmayalım. Bu kürsüde çok daha önemli işleri konuşmalıyız. İTO, sektörel yayınlarını daha kısa sürede bastırmalı. İstanbul Borsası ve süper market zincirleri ile ilgili sorunlarımızın giderilmesi için yönetim kurulundan destek bekliyoruz. OTOMOTİV YAN SANAYİ İTHALATA BARİYER Mustafa İçöz / Motorlu Araçlar Tamir, Bakım ve İmalatı: Otomotiv sektörü 19 milyar dolarla ihracatta birinci sırada. Otomobil servisi veren 60 bin işletmenin 10 bini İstanbul’da. Ürettiğimiz katma değerle ithalatın önüne geçebilmek için bariyer olarak duruyoruz. İTO yönetiminden, sorunlarımızın çözümünde biraz daha destek bekliyoruz. 10’a yakın ana kalem sorunumuz var. Bunlardan biri; hasar tespiti yapan eksperlerin sigorta şirketleri tarafından atanması ve hasarların bu şirket tarafından ödenmesi. Sektör olarak eksperlerin Hazine Müsteşarlığı tarafından atanmasını istiyoruz. 10 ana sanayici, bin 200 yan sanayici var. Hiçbir otomobil firması yedek parçayı kendisi üretmez. Montajları bu bin 200 firmadan toparlarlar. Aynı zamandaürettiğimiz parçalarla havacılık ve savunma sanayinin gelişmesine yardımcı oluyoruz. İBB, SEKTÖRÜN FİKRİNİ ALMALI Turgay Gül / Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı: İTO olarak biz İBB’nin bir noktasında fikri alınan bir yerde olmalıyız. Belediye bütün yetkileri elinde tutuyor, doğaldır. Beklentimiz, sektöre girişin rahat olmaması. Komitemize kayıtlı 16 bin kişi olarak plaka tahdidini istiyoruz. Böylece rant engellenir. İhtiyaç yoksa, sektör kendi kendine yok olur. Biz ihtiyacı karşılıyoruz. Bürokratlar bizi ilgilendiren kararları hazırlarken fikir almalı. Bu sektöre hizmet veren odalar, dernekler ve kurumlar var. Bütün arabaların tek bir harf plakasında olmasının ne zararı var. 37 ilde bu uygulama var. Bunun yapılması yanlış mı? Daha iyi hizmet verme adına bunları istiyoruz. TURİZMİN BAŞ SERMAYESİ GÜVENLİKBahadır Yaşık / Oteller: Turizme yönelik açıklanan 9 maddelik destek paketi istediğimiz gibi değil. Sektörde 7 bin acente var ancak bu paketten çok az bir kısım acente yararlanabilecek. Destekten faydalanmak mümkün değil. Kongreleri devlet desteklemeli ki, turizmci rahat ve güvenli bir şekilde pazarlama yapabilsin. Turizmin baş sermayesi güvenliktir. Güvensizlik oluştuğu zaman hemen zarar görürüz. O yüzden siyasilerimiz de kullandıkları dile, özellikle de terör ve canlı bomba gibi kelimeleri çok dikkatli kullanmalılar. Başkan yardımcılığını yürüttüğüm TUGEV için çalışmalarımız sürüyor. Londra, Barselona ve Berlin’in bütçeleri ile mücadele edebilmemiz mümkün değil. Yetersiz bütçe ve personel ile hizmet veriyoruz. Howtoistanbul.com sitesi, yabancı turiste yol gösteriyor. Türkçe ve İngilizce olarak hizmet veriyor. İki dil daha ilave edeceğiz. Oneistanbul da şehri tanıtma adına çok önemli bir proje. Instagram üzerinden İstanbul temalı fotoğraflarla 5. sıradayız. İSTANBUL’DA PLAKA TAHDİDİ İSTİYORUZ Ahmet Karakış / İşletme Destek Hizmetleri: İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği üyelerinin hepsi aynı zamanda İTO üyesi. Yani 16 bin taşımacı İTO üyesi. Bu sayı Odamız üyelerinin yüzde 5’ini oluşturuyor. 60 bin araçlık servis sektörü sıkıntıda. Sektör eşitlik ve adalet istiyor. Sektörün çalışma şartları Türkiye’nin 30 ilinde nasılsa İstanbul’da da aynı olmalı. Plaka tahdidi İstanbul’da da olsun. Cumhurbaşkanımızın esnafa verdiği müjde, yüz binlerce kişinin umudu oldu. Her önüne gelen bu işi yapamayacak ve kontrollü bir servis düzeni oluşacaktı. Sayı sınırlaması ile yoğunluk da önlenecekti. Fakat 11 Şubat tarihli UKOME toplantısında İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü bizim hiçbir sürecine dahil olmadığımız bir yönerge yayınladı. Adeta sektörü cezalandırmak için hazırlanmış bir yönerge oldu. Türkiye’de örneği olmayan bir düzenleme yapıldı. İTO, bu konuya öncülük etmeli. Taraflar, karşılıklı masaya oturmalı. Aksi takdirde yürütmeyi durdurma da dahil tüm hukuki süreçler başlatılmalı. GÜMRÜK CEZALARI ÇOK YÜKSEK Mehmet Metin Korkmaz / Gümrük Müşavirliği: Halkalı gümrüğünün taşınacağı, idaresi ve işletmesi ile çok modern bir tesis olacağı söyleniyor. Dış ticaret erbabı ve özellikle İTO üyeleri ile ilgili kimsenin bilgisi olmadan kanun maddeleri yazılmamalı. Ve gümrük kanunu ile ilgili özel kanun olmamasına rağmen, torba kanun içine konuluyor. En son düzenlemede, cezai düzenlemeler de var. Gümrükte yapılan hatalarla ilgili ceza rakamları ise dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan rakamlar. Bu konuya özellikle dikkat çekmek istedim. Öte yandan mükellefin kendi kendini ihbar olayı var. Mükellef gidip kendini ihbar ediyor, ‘ben hata yaptım, bu hata ile ilgili cezamı ödemek istiyorum’ diyor. Ancak ‘yüksek ceza ile karşı karşıya bırakılması’ olayı doğru değil. Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde bu ceza olayı yok. BANKALAR, ESNAFI VE KOBİ’LERİ ZORLUYOR Kazim Ekinci / Metal Ürünler ve Mutfak Ekipmanları: Şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Bankalarımız zor durumda olan esnafı, KOBİ’yi zor durumda bırakıyorlar. Anlaşmış oldukları vadeleri kısaltıyor, oranlarını yükseltiyorlar. Bu kısır döngü yakın zamanda inşallah rahatlayacaktır. Ayrıca noterler, çok ciddi paralar kazanıyorlar. En az iki saat bekliyorsunuz işlem yaptırabilmek için. Noterlerdeki imza sirkülerlerine de dünyanın her yerinden ulaşılabilmeli. KAN BAĞIŞI Meclis Üyeleri ve İTO personeli, Mart ayı olağan meclis toplantısında Kızılay’a kan bağışında bulundular.

10 Mart 2016 Perşembe

Binde 8 yetmez

HABER: FEDAİ YILDIRIM İstanbulTicaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, gündemdeki konuları değerlendirmek üzere gazetecilerle biraraya geldi. Türkiye’nin dünya ticaretindeki payını artırması gerektiği üzerinde duran Çağlar, Türkiye’nin son yıllarda yüksek büyüme oranlarını yakaladığını söyledi. BİNDE 12’DE SIKINTI KALMAZ Türkiye’nin 22 trilyon dolarlık dünya ihracat hacmindeki payının binde 8 seviyesinde olduğunu kaydeden Çağlar, bu oranın yükseltilmesi gerektiğin vurgulayarak, “Mesela payımızı binde 10’a yükseltebilirsek rahatlarız. Binde 12’ye yükseltebilirsek inanın hiçbir sıkıntımız kalmaz” dedi. ÇİN, ‘MAL SATIN’ DİYOR Çağlar, şöyle devam etti: “Çin ihracatta çok büyüdü, iç piyasası yok. Çin’de daralma başladı. Çin’e gittik ‘bize mal satar mısınız?’ dediler. İthalat fuarı düzenliyorlar. ‘Firmalarınız gelsin masraflarını karşılayacağız, bize mal satsınlar’ dediler. İç piyasalarını canlandırmak mecburiyetindeler. Bizim çok canlı bir iç piyasamız var, dış piyasamızı güçlendirmemiz gerekiyor.” KAYIPLAR TELAFİ EDİLDİ Çevre ülkelerde yaşanan olayların da ihracat performansını etkilediğini dile getiren Çağlar, ancak ihracatta, kaybedilen pazarlar kadar düşüş yaşanmadığını söyledi. Çağlar, hızla yeni pazarlara yönelerek kayıpların telafi edildiğini, Orta Amerika ve Afrika’da çalışmalarını artırdıklarını anlattı. KOMŞULAR RAHATLARSA… Çağlar, “En son Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde İran’a yapılan ziyarette çok yararlı görüşmeler oldu. İran pazarında yeniden atağa kalktık. Komşularımız Irak, Suriye, Yunanistan ve Ukrayna’da sıkıntılar var. Bu ülkeler normal döneme geçtiğinde gidecekleri ilk kapı biziz. Bu dönemde kazandığımız yeni pazarların üzerine bir de komşu ülkelerimizde rahatlama olursa inanın o zaman mal yetiştiremeyiz” diye konuştu. Toplantıda İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Dursun Topçu ve Gökhan Murat Kalsın, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Orduhan, Adil Coşkun ve Ebubekir Sıddık Koyuncu ile İTO Genel Sekreteri Ömer Bal da yer aldı. ‘SENİN ÜLKEN KÖTÜ, BANA GELSİNLER’ ETİK DEĞİL Türkiye ile ilgili algının değişmemesi için yoğun bir çaba gösterdiklerini belirten İTO Başkanı Çağlar, “Bütün dünyada her alanda olduğu gibi turizmde de müthiş bir rekabet var. ‘Senin ülken kötü, turistler bana gelsin’ demek etik değil. Rekabeti kaliteli yapmak lazım” dedi. Çağlar, şunları kaydetti: “X ülke, ‘Türkiye’ye gitmeyin orada şunlar şunlar var’ diyor. Alttan alta da kendisine gelinmesi propagandası yapıyor. Bu olaylardan hemen sonra İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV), İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve bütün birimler biraraya geldik, ‘ne yapacağız, bu algıyı nasıl kıracağız’ dedik. Hızlı bir şekilde çalışmaya başladık, ajansımızı belirledik. Turizm Bakanımız da Türkiye için bir şans. Çünkü kendisi bir iletişimci. Konulara bu çerçeveden yaklaşıyor.” ÜRETMEK BİR TUTKU İstanbul Ticaret Odası olarak yeni yatırım alanları üzerine çalıştıklarını anlatan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul sevdasının çalışmalarına ayrı bir değer kattığını söyledi. Çağlar, sanayiciliğin, üretmenin bir tutku olduğunu kaydetti. TERÖR KÜRESEL BİR SORUN Türkiye’nin sınırında ve Güneydoğu’da yaşanan olayların yurtdışında farklı yansıtıldığına işaret eden bir soruyu yanıtlayan Çağlar, terörün küresel bir sorun olduğunu, Londra, Paris veya bir başka önemli merkezde de terör saldırılarının gerçekleştiğine işaret etti. KREDİ SORUNUYLA BİZZAT İLGİLENECEĞİZ “Bankaların kredi verme ve yenileme konusunda muhafazakar davrandıklarına ve bu durumun da yatırımcıları zora soktuğuna, iflas ertelemelerin son dönemde arttığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çağlar, İTO üyelerinin sorunlarıyla birebir ilgilendiklerini belirtti. Çağlar, “Üyelerimize ‘lütfen bize bütün evraklarınızı alın gelin, biz onları inceleyeceğiz ve banka ile sizin için biz görüşeceğiz’ diyoruz. Şimdi zaten bu iflas erteleme müessesi bu şekilde olmaz. Bu müessesenin yeniden yapılanması gerekiyor. İflas ertelemelerde profesyoneller işin içinde olmalı. Bir firma müracaat ettiğinde incelemek zorundasınız. ‘Bu iflas erteleme istedi biz de verelim’... Yok böyle bir şey. Bu incelenecek, gerekirse kayyum atanacak, iflas ertelemelerde suistimaller olabilir. Bu çok hassas bir konu” diye konuştu. ÇEKLERİN YÜZDE 3.4’Ü KARŞILIKSIZ ÇIKTI Karşılıksız çek konusuna değinen İbrahim Çağlar, 2012 yılında karşılığı ödenmeyen çekte hapis cezasının kalkmasının çekin itibarını zedelediğini dile getirdi. Çağlar, çekin piyasanın vazgeçilmezlerinden olduğunu, krediye ulaşmak zor ve maliyetli iken tüccarın çek sayesinde piyasada önemli bir sirkülasyon sağladığını kaydederek, “2015 yılında 22 milyon 800 bin adet çek kesilmiş. Bunların tutarı 672 milyar lira. Karşılıksız çekin toplam kesilen çeke oranı yüzde 3.4. Bu rakam dünya ortalamasına göre düşük. Bu kadar büyük hacim içerisinde yüzde 3.4’ün sesi fazla çıkıyorsa çok gibi görünür ama çok değil. Böyle bir hacim içerisinde olağan şeyler” dedi. Karşılıksız çıkan çeklerin bir kısmının zamanla ödendiğini aktaran Çağlar, tamamen karşılıksız çıkan hacmin yüzde 2’ye kadar düşebildiğini söyledi.

09 Mart 2016 Çarşamba

Mega projeleri ‘BES’leyecek fonlar geliyor

HABER: FEDAİ YILDIRIM BireyselEmeklilik Sistemi’ni (BES) sil baştan değiştirecek yeni bir çalışma yapılıyor. Yapılan bu yeni çalışma sonucunda öncelikle, birçok isimle anılan fon sayısı 6’ya ya da 7’ye inecek. Bu bağlamda bir enflasyona endeksli, bir hisse, bir likit, bir İslami ürünlerin yer alacağı ‘helal fon’ kurulacak. Bir adet de üçüncü havaalanı, köprüler, Kanal İstanbul gibi altyapı yatırımlarını destekleyip daha sonra bu projelerin getirilerini paylaşan altyapı fonu oluşacak. SADECE BUNLAR SATILACAK Ardından bütün emeklilik yönetim şirketleri bu fonları satacak. Sistemde değişen en önemli alan ise portföy yönetim şirketleri olacak. Ekonomi yönetimi, düşük fon getirilerinin nedenlerinden biri olarak gördüğü fon yönetim giderlerinin minimuma indirilmesi için tüm emeklilik şirketlerinin sattığı bu fonları biraraya getirip, organize edecek bir fon yönetim sistemi kurulması üzerinde duruyor. İHALE İLE SEÇİLECEK Fonu yönetecek şirket, ihale ile seçilecek. Fon yönetim gideri ve yönetim becerisi açısından değerlendirmeye alınan yönetim şirketleri ihalede aldıkları fonu yönetecek. Her bir fon yönetim şirketinin sadece 1 fonu yönetmesi ve her bir fon için yapılan ihalenin her yıl tekrarlanması üzerinde durulduğu ifade ediliyor. Böylece bir yandan yönetim şirketlerinin uzman olduğu alanda daha uzmanlaşması sağlanırken, diğer yandan yönetim becerisi açısından yeterli kalitede elemana sahip olmayan fonların elenmesi bekleniyor. KİŞİYE ÖZEL FON Yeni sistemde, kişinin yaşı ve risk profiline göre en uygun fon seçilip başlatılacak. Ancak kişi isterse fon yönetim şirketinin seçtiği fonu değiştirebilecek. Sistemdeki mevcut kişilere de fon tipi önerisi yapılacak. Kimse fonlarının tipi için zorlanmayacak. ŞİMŞEK’TEN UYARI Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, fon yönetim şirketlerini uyardı. Bu uyarının ardından yeni bir çalışma başlatıldı. Şimşek, BES fonlarını yöneten fon yönetim şirketlerine yaptığı ikinci uyarıda, “Birçok kurum yüzde 25 devlet katkısını bile buharlaştırıyor” dedi. FİRMALAR TEKNOLOJİSİNİ YENİLEYECEK İstanbul Ticaret Odası (İTO), 20 No’lu Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Levent Korkut, BES’teki yeni sistem hayata geçtiği takdirde fonlarda birikecek miktarın mega projeler için gerekli altyapı desteğinin sağlanacağını söyledi. Korkut, bu sayede reel sektörün makine parkını ve teknolojisini de geliştirmeye yönelik uzun vadeli desteğin oluşturulacağını kaydetti. Korkut, artık ileriye dönük olarak da yatırım fon şirketlerinin şapkalarını önüne alıp daha dikkatli düşünmesi gerektiğini belirterek, “Böylece tüm kesimlerin memnun olacağı bir sonucu çıkartmak durumundalar. Aksi takdirde yatırım fon şirketlerinde rehavet oluşacak ve BES yatırımcısı güvensizliğe düşecek” dedi. Öte yandan Korkut, BES’te devletin yüzde 25 katkı sunmasının ilk etapta yatırımcının ilgisini çektiğini, bu sayede insanların tasarrufa daha fazla yönelmeye başladığını hatırlattı. RAKAMLARLA BES Katılımcıların fon tutarı 44.448,6 milyon TL Devlet katkısı fon tutarı 5.229,0 milyon TL Şirket katılımcılarının toplamı 6.126.894 kişi Katkı payı tutarı 37.910,5 milyon TL Yatırıma yönelen tutar 37.341,2 milyon Kaynak: Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 26 Şubat 2016 tarihli verileri EN FAZLA İLGİ 35-44 YAŞTA Yaş Oran (%) 25 altı 6.16 25-34 31.23 35-44 33.92 45-55 21.54 56 ve üzeri 7.14 KATILIMIN YOĞUN OLDUĞU KENTLER Kent Oran (%) İstanbul 28.4 Ankara 9.4 İzmir 7.3 Antalya 4.3 Bursa 4.0 Adana 2.7 Kocaeli 2.6 İçel 2.1 Muğla 2.0 Konya 1.9

08 Mart 2016 Salı