Irak'ın Erbil kentinde bir restorana düzenlenen silahlı saldırıda Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğunda çalışan bir kişi şehit oldu. Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada,menfur silahlı saldırıyı lanetlediğini belirtti. Menfur saldırıda şehit düşen başkonsolosluk görevlisinerahmet, ailesine ve Türk milletine sabırlar dileyenAvdagiç, “Kirli tezgahlarını sürdürmek için terörü ve teröristleri bir maşa gibi kullananlar, bilmelidirler ki, şehitlerimizin kanlarının her damlasından sorumludurlar. Eminiz ki Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bugün de bu hain saldırıyı gerçekleştirenlere hak ettikleri cezayı verecek. Hiçbir saldırı ve karanlık emel, Türkiye’yi, ülkesinde olduğu gibi bölgesinde de barış ve huzuru temin etme gayretinden alıkoyamayacak” diye konuştu.

17 Temmuz 2019 Çarşamba

Avrupa Futbol Federasyonları Birliği’nin (UEFA) finansal fair play uygulamalarına uyum sağlamaya çalışan Türk futbol kulüplerinin, son 5 yılda transfer gelirleri 187 milyon dolar oldu. Kulüpler, bu dönemde bonservis dengesinde 102 milyon dolar fazla verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) sermaye hesabı tablosundan derlenen bilgilere göre, özellikle UEFA’nın finansal fair play (FFP) uygulamaları nedeniyle transferde son yıllarda daha dikkatli davranan kulüpler, 2016’dan itibaren ‘bonservisli futbolcu transferinde’ artıya geçti. 49 MİLYON DOLAR HARCAMA Türkiye’deki kulüpler, 2015’te bonservisli futbolcu transferinden 28 milyon dolarlık gelir elde ederken, aynı yıl 49 milyon dolarlık harcama yaptı. Söz konusu tutar 2016’da 26 milyon dolarlık satışa karşılık, 3 milyon dolar alış olarak kayıtlara geçti. Kulüpler, 2017, 2018 ve 2019 Ocak-Nisan döneminde ise sırasıyla 32 milyon dolar, 73 milyon dolar ve 28 milyon dolarlık transfer geliri sağlarken, aynı dönemde toplam 33 milyon dolarlık harcama kaydedildi. ÖNEMLİ TRANSFERLER Bu dönemde, Galatasaray’dan Garry Rodrigues, Bafetimbi Gomis, Fenerbahçe’den Josef de Souza, Giuliano ve Fernandao Suudi Arabistan takımlarına transfer oldu. Beşiktaş’tan Cenk Tosun’un İngiltere’nin Everton kulübüne, Ryan Babel ve Fabricio Ramirez’in aynı ülkenin Fulham kulübüne, Cengiz Ünder’in İtalya’nın Roma kulübüne, Altınordu’dan Çağlar Söyüncü’nün Almanya’nın Freiburg kulübüne transferleri de son 5 yılda dikkati çeken diğer transferler olarak kayıtlara geçti. AÇIK VERİLEN TEK YIL 2015 Kulüpler, son yıllarda gelir gider dengesinde yaşadıkları olumsuzluklar nedeniyle UEFA’dan çeşitli cezalar aldı. Bu durum kulüplerin Avrupa kupaları gelirlerinden de mahrum kalmalarına yol açtı. Bu nedenle transfer harcamalarında daha dikkatli tercih yapan kulüpler, bonservis dengesi açısından kâr etmeye başladı. Türk spor kulüplerinin, son 5 yılı değerlendirildiğinde açık verilen tek yıl 21 milyon dolar ile 2015 oldu. Bundan sonraki dönemlerde ise kulüpler, başarılı transfer tercihleriyle sürekli bonservis fazlası verdi.

17 Temmuz 2019 Çarşamba

İstanbul Otomobil Sporları Kulübü (İSOK) tarafından organize edilen ve 2019 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın dördüncü ayağı olan İTO 40. İstanbul Rallisi, Castrol Ford Team Türkiye takımından Murat Bostancı-Onur Vatansever ikilisinin birinciliğiylesona erdi.Elde edilen sonuçla Castrol Ford Team Türkiye, Türkiye Ralli Şampiyonası’nda liderliğini sürdürdü. Rallide ikinciliği BC Vision Motorsport takımındanSkoda Fabia R5 ile Burak Çukurova-Vedat Bostancı ekibi, üçüncülüğü de yine aynı takımdan Deniz Fahri-Bahadır Gücenmez ikilisi elde etti. Yarışın destekçilerinden İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, motorsporlarını destekleyerek, İstanbul’un bilinirliğini artırmaya gayret ettiklerini söyledi.Avdagiç, şunları kaydetti: “Amacımız İstanbul’da uluslararası boyutta yapılan etkinliklere katkı vermek ve İstanbul ismini uluslararası spor arenalarında daha bilinir hale getirmek. Çok uzun zamandır İstanbul Rallisi’ne destek veriyoruz.” İLGİ SÜREKLİ ARTIYOR İSOK Yönetim Kurulu Başkan Hilmi Orbay’ın da takip ettiği yarışlara ilginin sürekli arttığını aktaran Avdagiç,“Her sene katılımcı sayısı ve yurtdışından katılan ekip ile seyirci sayısı artıyor. Etaplarda yarışı takip eden izleyici sayısında da artış var. Bu anlamda hedeflerimizi yakaladığımızı görüyoruz” dedi. Yarışların İstanbul’daki en önemli faaliyetlerden biri olduğunu dile getiren Avdagiç, “Motorsporları Kulübü’nün son derece başarılı olduğu bir faaliyet bu. İstanbul’daki en önemli ve en etkin faaliyet. Ülkemizin en önemli ralli pilotları burada. Yurtdışından misafirlerimiz de var” diye konuştu. 5. AYAĞI 12-15 EYLÜL'DE MARMARİS'TE 2019 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın 5. ayağı, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından 12-15 Eylül tarihlerinde Marmaris ve çevresinde düzenlenecek Dünya Ralli Şampiyonası’na dahil Türkiye Rallisi olacak.

17 Temmuz 2019 Çarşamba

HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası İletişim ve Medya Meslek Komitesi’nin düzenlediği ‘Toplumsal Değişim ve Medya’ konulu toplantıda, dijitalleşmenin etkisiyle yaşanan hızlı dönüşüm tartışıldı. İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay’ın yönetiminde gerçekleşen toplantıda, akademisyenler ve gazeteci yazarlar değişimi çeşitli boyutlarıyla analiz etti. İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu, Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Aktaş da toplantının katılımcıları arasındaydı. DEĞİŞİMDE İKİ BOYUT Medyadaki değişimin teknik ve içerik boyutu olduğunu belirten İTO Başkan Yardımcısı Kuralay, “Teknik içeriği de zorlayacak şekilde değişiyor ve üretimi de değiştiriyor. Medya işleri yeni bir zemine kayıyor, yani geleneksel medya bir alana toplanıyor. Gazetelere internet üzerinden ulaşıldığı için okuyucular artık bayiden gazete almak istemiyor. Bu sebeple gazete tirajları düştü fakat yeni medyanın henüz bir ekonomisi de oluşmadı. Sosyal medya ise manipülasyonların çok rahat yapılabildiği bir alan. Toplumun sosyal medya üzerinden nasıl manipüle edilebileceğini 2 Temmuz akşamı Trump’ın öldüğü iddiasıyla oluşturulan çalkantıda bir kez daha gördük” dedi. DÜNYAYI DEĞİŞTİRİYOR İletişimde temel kuralın güven olduğunun altını çizen Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan ise “Bir ülke kendi medyasına güvenmezse alternatif kaynaklara yönelir. Mesela son bir yıl içinde pek çok uluslararası medya kuruluşu Türkiye’ye özel Türkçe yayınlara başladı. Bilinenler haricinde bilinmeyenler de var. Medyanın güvenirliğini kaybetmesi toplum için tehlikeli” diye konuştu. Medyanın toplumsal değişimi yönlendirme özelliğine dikkat çeken Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan da şöyle konuştu: “Medyaya hakim değilseniz hakim olan değiştirir. Medya kendisiyle beraber dünyayı da değiştiriyor. Toplumsal değişimde etkisi en çok hissedilen içerikle ilgili olanlar. Bu değişim hızlı şekilde yansıyor ve yeni düşünce biçimleri ortaya çıkıyor. Medya sahipliğinden ziyade, medya içeriğini yönetecek sahiplik daha önemli.” AKILLI TELEFON ETKİSİ Değişimde asıl büyük kırılmanın akıllı telefonlar ve akıllı nesnelerle olduğunu belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Aktaş ise “Akıllı telefonların ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitim boyutu var. Dünya ile her an iletişim imkânını sunuyor. Araçlar değişince insanların algıları da değişiyor. Buna göre içerik üretmek zorundayız. Üretilen içerikte insanın beklentileri ön planda olmalı. Bu değişim, üretim tekniklerini ve sektörleri de değiştiriyor. Dijital dönüşümde resim çok büyük. Ürettiğiniz şey toplum tarafından kabul edilmezse çöpe gidiyor” dedi. ANADOLU'NUN ZENGİN KÜLTÜRÜ AVANTAJ Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Hakan Tanrıöver, Anadolu’nun zengin kültürünün içerik üretmede önemli bir avantaj olduğunu vurguladı. Tanrıöver, dijital medyanın kent ile kırsal arasındaki bilgiye ulaşma farkını ortadan kaldırdığını da söyledi. DİZİLERDE MARKALARI BUZLAMAYIN Türkiye’nin dizi ihracıyla önemli bir potansiyel elde ettiğine dikkat çeken Milliyet Gazetesi Yazarı Ali Eyüpoğlu, bu konuda halen bir politikanın olmadığını da savundu. Eyüpoğlu, dizilerde markaları buzlamanın, Türk markaların yurtdışında tanıtımına zarar verdiğini de sözlerine ekledi. TEYİT MERCİİ YİNE GAZETELER Medyadaki değişimde en önemli meselenin içerik üretimi olduğunu belirten Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, “Her sahada içerik üretebilecek insanları yetiştirmemiz gerekiyor. Sosyal medyanın yaygın ama güvenilmez olduğu bir durum var, insanlar teyit etmek için eninde sonunda yine gazetelere bakıyor. Ana akım medya hâlâ anlamlı. Ana akım medyanın ayakta durması gerektiği gibi bir ana akım düşünce de olmalı. İnternet medyası, basılı yayının yerini alacakmış gibi görünüyor” dedi.

17 Temmuz 2019 Çarşamba

HABER: ADEM ORHUN Türkiye-ABD ilişkilerinin seyri, diplomatik ve politik olduğu kadar ticari anlamda da büyük önem taşıyor. Ticari diplomasi faaliyetlerini artıran İTO, önceki hafta Alman ticaret odalarının yöneticilerinin ardından Washington merkezli Turkish Heritage Organization heyetini ağırladı. İstanbul Ticaret Odası, üyelerinin iş hacmini artıracak çalışmaların yanı sıra yatırımcıların ilgisini İstanbul ve Türkiye’ye çekecek faaliyetlere bir yenisini daha ekledi. Önceki hafta Alman ticaret odalarının yöneticilerini ağırlayıp, özel bir sunum yapan İTO, bu kez Amerika Birleşik Devletleri’nde Türkiye algısını geliştirecek bir faaliyete ev sahipliği yaptı. İTO, Turkish Heritage Organization (Türk Miras Örgütü) heyetini ağırladı. YEREL TEMASLAR Türk Miras Örgütü Yerleşik Olmayan Üyeler ve İletişim Sorumlusu Savannah Lane’un da dahil olduğu araştırmacılar ve master öğrencileri, ABD-Türkiye ilişkilerini yerel temaslarla anlamaya çalışıyor. Grup üyeleri program kapsamında ekonomi, güvenlik, eğitim, insani yardım ve mülteciler, enerji ve diplomasi konularına odaklandı. Stratejik iletişim, dijital içerik, uluslararası politik ekonomi, startup’lar gibi alanlarda uzmanlığı olan heyet üyeleri, İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu ve Genel Sekreter Yardımcısı Özcan Tokel ile görüştü. Toplantıda Turkish Heritage Organization’un ABD’li üyeleri, Oda’nın faaliyetleri hakkında bilgi alırken, İstanbul ve Türkiye’deki ekonomik ve politik atmosfere ilişkin sorularına da cevap buldu. Soruları cevaplandıran Doç. Dr. Nihat Alayoğlu, İTO olarak ticari ilişkilerin yanı sıra insan kaynağının ve fikirlerin geliştirilmesine de öncelik verdiklerini söyledi. Alayoğlu, “İstanbul Ticaret Üniversitesi, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ve Teknopark İstanbul ile hem projelerin hayata geçirilmesine hem de ticarette yer bulmasına destek oluyoruz” dedi. SİYASET DEĞİL TİCARET Alayoğlu, bir heyet üyesinin Türkiye’de art arda yapılan seçimler ve yoğun politik atmosfer içinde İTO’nun pozisyonunun nasıl belirlediğini ve nasıl çalıştığını sorması üzerine şu açıklamayı yaptı: “İTO, öncelikle bir siyaset kurumu değil. Bizim görev alanımız ticaret. Üyelerimizin ticari faaliyetlerini geliştirmek için çözümler üretmeye ve düzenlemeleri uygulamaya çalışıyoruz. Yerel seçimler de geride kaldı. Artık işe, üretime ve ticarete daha fazla odaklanacağımız bir döneme girdik.”

16 Temmuz 2019 Salı