tatil-sepeti
En çok aile mutlu ediyor

Dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pek çok konuda olumsuz sonuçlar doğursa da hastalığın olumlu tarafı insanların evde aileleri ile daha fazla vakit geçirmelerini sağlamak oldu. Ailelerin mutluluğa olan katkısı günlük koşturmacaların içinde göz ardı edilirken, pandemi günleri bu mutluluğun farkına varılmasını da sağladı. Bireyleri en çok ailelerin mutlu ettiği Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 yılı araştırmasında da perçinlendi. TÜİK’İN “İstatistiklerle Aile 2019” araştırmasına göre Türkiye’de 18 yaş üstü bireylerin yüzde 74’ünü an çok aileleri mutlu ediyor. Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre erkeklerin yüzde 79.5’i, kadınların da yüzde 68.8’i kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini bildirdi. BİREY SAYISI AZALDI Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye’de 2012 yılında 3.69 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü azalma eğilimi gösterdi. Bu açıdan bakıldığında geçen yıl ortalama hanehalkı büyüklüğü 3.35 kişi oldu. İllere göre incelendiğinde, 2019’da ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il 6.11 kişi ile Şırnak olarak kayıtlara geçti. Şırnak’ı 5.39 kişi ile Hakkari ve 5.38 kişi ile Şanlıurfa izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2.63 kişiyle Çanakkale oldu. Bu ili, 2.68 kişi ile Eskişehir ve 2.71 kişi ile Balıkesir illeri takip etti. YALNIZ AİLE ARTTI Çekirdek aile, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan aileler olarak tanımlanıyor. Türkiye’de tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 67.4 iken 2019’da yüzde 65.1’e geriledi.Tek kişilik hanehalklarının oranı ise 2019 yılında yüzde 16.9’a ulaştı. Bu oran, 2014’te yüzde 13.9 düzeyindeydi. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş ailelerden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 16.7 iken 2019yılında yüzde 15 olarak gerçekleşti. GENİŞ AİLELER ŞIRNAK’TA En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il 2019’da yüzde 28 ile Şırnak oldu. Şırnak’ı yüzde 26.4 ile Hakkari ve yüzde 23.1 ile Batman takip etti. Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 9.3 ile Eskişehir olarak belirlendi. Bu ili, yüzde 10.1 ile Çanakkale, yüzde 10.6 ile Balıkesir izledi. AİLELERİNE YARDIMCI OLUYORLAR Araştırmaya göre çocuklar evlerde ailelerine de yardımcı oluyorlar. Buna göre, ev işlerinde ailesine yardımcı olan çocukların yüzde 43.5’i hane için alışveriş yapma, çamaşır-bulaşık yıkama, ütü yapma, yemek pişirme, ev eşyalarının temizliği gibi işlerde, yüzde 23.2’si hanede kendinden küçük çocukların bakımında, yüzde 5.4’ü ise hanedeki yaşlı/engelli/hasta bir yakınının bakımında ailesine destek sağladı. İNTERNET KULLANIMI ARTTI Hane halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, geçen yıl hanelerin yüzde 88.3’ü evden internete erişim imkanına sahip oldu. Bu oran 2004’te yüzde 7 idi. Hanelerde taşınabilir bilgisayar (dizüstü, tablet, netbook gibi) bulunma oranı 2004’te yüzde 0.9 iken 2019’da yılında yüzde 48.7’ye, cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı 2004’te yüzde 53.7 iken geçen yıl yüzde 98.7’ye çıktı. İnternete bağlanabilen televizyon bulunma oranı 2013’te yüzde 7.3 iken geçen yıl yüzde 37.7’ye ulaştı. EN ÇOK HARCAMA GIDAYA Hane halkı bütçe araştırmasının 2018 yılı sonuçlarına göre, Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 23.7 ile konut ve kira harcamaları aldı. Bunu yüzde 20.3 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları, yüzde 18.3 ile ulaştırma harcamaları takip etti. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı ise yüzde 2.2 ile sağlık, yüzde 2.3 ile eğitim hizmetleri ve yüzde 2.9 ile eğlence ve kültür aldı. YÜZDE 59'UNUN KENDİ EVİ Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2018 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde bireylerin yüzde 59’unun oturduğu konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 25.2’sinin ise kiracı olduğu görüldü.

13 Mayıs 2020 Çarşamba

Türkiye’nin dijitalleşme notu yükseldi

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), ‘Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu’nu, bilişim sektörünün temsilcileri ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın da katıldığı online toplantı aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı. DİJİTAL DÖNÜŞÜM ENDEKSİ Özel sektör ve kamu temsilcilerinin görüşleri, iş dünyası mensupları tarafından doldurulan anketler ve 139 ülkeden alınan verilerin analiz edilmesiyle oluşturulan rapor; dönüşüm, ekosistem, yeterlilik, kullanım olmak üzere 4 ana bileşen ve 10 farklı boyutta Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi’ni ortaya çıkardı. Raporda, Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2019’da 2.94, 2020’de ise 3.06 olarak hesaplandı. Fiber altyapının gelişmesinin tüm ekonomiyi dönüştüreceğine ve dijital dönüşüm sürecinde KOBİ’lerin desteklenmesinin önem taşıdığına dikkat çekildi. Raporda, ayrıca firmaların yüzde 73’ünün nitelikli işgücü eksikliğini dijital dönüşüm sürecinde en önemli kısıtlardan biri olarak gördüğü de aktarıldı. 10 YILLIK ADIM ATILDI Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, dijital dönüşümün 10 yılda ulaşacağı noktaya çok kısa bir zaman içerisinde eriştiğini belirterek, bu dönüşümün bireylerin, şirketlerin ve devletlerin günlük yaşamlarına çok yüksek düzeyde tesir ettiğini söyledi. Bakanlık olarak ‘milli teknoloji hamlesi’ kavramıyla öz yeterliliği ve dijital dönüşümü vurguladıklarını aktaran Kacır, şöyle devam etti: “Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi ile özellikle teknoloji seviyesi yüksek ürün ve hizmetleri yerli ve milli olarak üretebilmesi amacıyla önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik başarı hikayesini hep birlikte yazacağımıza inanıyoruz.” TEKNOLOJİK HAMLE PAKETİ Ekonomik ve toplumsal hayatın normale dönmesinde en büyük etkenin teknoloji olacağına dikkat çeken TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca ise şu önerilerde bulundu: “Salgının ekonomimizde yarattığı tahribatın telafisinde para ve maliye politikaları kadar teknoloji politikaları da önemli. Bugünlerde Türkiye’nin ciddi bir teknolojik hamle paketi açıklaması ile finansal piyasalara çok olumlu bir mesaj verilmiş olacak. Bu yolla yatırımcı güveninin oluşmasında önemli bir hamle de yapılmış olacak. Ayrıca böyle bir paket, salgında zor duruma düşmüş olan KOBİ’lerimizin ve esnafımızın yaralarını sarmakta önemli olacak. Teknoloji hamlesi, ülkemizi salgın sonrasında hızla ayağa kaldıracak, hem ekonomik hem toplumsal hayatın normale dönmesini hızlandıracak.” 1.600 AR-GE MERKEZİ Online toplantıda Türkiye’nin küresel salgın döneminde ihtiyaç duyulan pek çok teknolojik ürünü yerli ve milli imkânlarla üretmeyi başarabilmesi de gündeme geldi. Türkiye’nin son 20 yılda çok büyük bir Ar-Ge ve yenilik ekosistemi kurduğunu belirten Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, “80’den fazla teknoparkta 5 bin 700’e yakın Ar-Ge odaklı çalışan şirketimiz var. Özel sektör Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısı bin 600’ü geçti. 2006’da sadece 54 bin tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli olan Türkiye’de, 2018’de bu sayı 172 bine yükseldi. 2000’lerin başında bütün ülkede patent başvuru sayısı 300’lerde iken, geçen yıl 7 binin üzerine çıktı. Ar-Ge harcamalarının milli gelirimizdeki payı, 2006’larda binde 5 seviyelerinde iken, geçen sene yüzde 1’in üzerine yükseldi. Ar-Ge’ye daha fazla harcama yapan ülkeler daha ileri neticeler alıyor. Biz de büyük bir kapasiteyi oluşturduk ve adım adım daha ileri neticeler almaya devam edeceğiz” dedi. TİCARET SİCİL BELGELERİ ARTIK ELEKTRONİK ORTAMDA Türkiye’nin en önemli dijital dönüşüm projelerinden MERSİS’in kapsamı genişletildi. Konuyla ilgili bilgi veren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TOBB ile işbirliği halinde başlattıkları elektronik belge uygulamasıyla müdürlüklere gitmeden belgelerin alınabildiğini söyledi. Pekcan, bir süre önce Ankara’da başlayan uygulamaya, İstanbul ve İzmir’in dahil edildiğini, kısa sürede Türkiye geneline yayılacağını aktardı. Pekcan, şu bilgiyi verdi: “Anonim şirket genel kurul toplantılarına Bakanlık temsilcisi taleplerinin, İl Müdürlüklerine gidilmeden elektronik ortamda alınması, görevlendirme işlemlerinin elektronik ortamda yapılması mümkün hale geldi.”

18 Haziran 2020 Perşembe

Küresel enerjide ‘yeşil kalkınma’ için 3 trilyon dolarlık yol haritası

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Uluslararası Para Fonu (IMF) iş birliğiyle hazırladığı Dünya Enerji Görünümü Sürdürülebilir KalkınmaÖzel Raporu'nda hükümetlerin Kovid-19 krizini sürdürülebilir bir şekilde atlatabilmeleri için elektrik, ulaşım, binalar, endüstri, yakıtlar ve teknoloji olmak üzere 6 alanda tavsiyeler içeren yol haritası çizildi. Buna göre, yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması, hidroelektrik venükleer enerji santrallerinin çalışmaya devam etmesi ve elektrik şebekelerinin modernleştirilmesi elektrik sektöründe sürdürülebilir kalkınmayı sağlarken, elektrikli araç ve bisikletli ulaşım altyapısı, hızlı raylı ve toplu taşıma sistemlerinin devreye girmesi için daha fazla yatırım yapılabilir. Sürdürülebilir toparlanmanın en önemli kalemlerinden biri olan binalarda ise enerji verimliliği önlemleri hızlı bir şekilde alınarak enerji tasarrufu sağlanabilir. Binalarda enerji verimliliği yatırımları kısa sürede kendini amorti ederken, söz konusu önlemler için yapılacak her bir milyon dolarlık yatırım 10 ila 15 arası istihdam yaratabilir. Endüstride motor ve pompaların verimli hale getirilmesi ve geri dönüşümün hızlandırılması sürdürülebilir toparlanmayı destekleyebilir. YILLIK YÜZDE 1.1 EKONOMİK BÜYÜME VE 9 MİLYON İSTİHDAM Ayrıca, mevcut düşük petrol ve gaz fiyatları fosil yakıtlara sağlanan sübvansiyonların kaldırılmasına zemin hazırlarken, biyoyakıtlar desteklenerek bu alanda istihdam artırılabilir.Teknoloji inovasyonu enerji sistemlerinin geliştirilmesinde kritik bir rol oynamaya devam ederek,hidrojen, bataryalar, küçük ölçekli nükleer reaktörler, karbon yakalama ve depolama teknolojileri küresel çapta uzun dönemli, sürdürülebilir ve güçlü faydalar sağlayabilir. IEA raporuna göre, 2021-2023 döneminde söz konusu alanlarda yapılabilecek toplam 3 trilyon dolarlık yatırım ve oluşturulacak politikalarla yıllık yüzde 1,1 küresel ekonomik büyüme sağlanabilir. Böylece sürdürülebilir kalkınma için 6 alanda yapılacak yatırımlarla yıllık 9 milyon istihdam oluşturulabilir. Kovid-19 salgını sebebiyle bu yıl küresel ekonominin yüzde 6 daralması bekleniyor.IEA'nın verilerine göre ise 2019'da küresel enerji sektöründe istihdam edilen 40 milyon kişiden yaklaşık 6 milyonunun, Kovid-19 nedeniyle bu yıl işini kaybetme riski bulunuyor. EMİSYONLARDA YAPISAL DÜŞÜŞ Söz konusu plana göre, enerji sektörükaynaklı sera gazı emisyonları 2021-2023 döneminde 4,5 milyar ton azaltılarak emisyonlarda yapısal bir düşüş sağlanabilir. Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirler ve karantina uygulamalarına bağlı olarak bu yıl karbon emisyonlarının yüzde 8 düşmesi beklenirken, emisyonların tekrar zirve yapmaması için sürdürülebilir bir ekonomik iyileşme sağlanması gerekiyor. Plan kapsamındaki adımların, aynı zamanda hava kirliliğinin azaltılmasına katkı sağlaması beklenirken,420 milyon insan için temiz pişirme çözümlerineve 270 milyon insan için de elektriğe erişimi sağlanabilir. Hükümetlerin bu sonuçları elde edebilmesi için özel sektörle birlikte söz konusu dönemde yıllık 1 trilyon dolar yatırım yapması gerekiyor. Bu rakam bugünkü küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 0,7'sine denk geliyor. HÜKÜMETLER İÇİN YEGANE FIRSAT IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, hükümetlerin ekonomilerini yeniden canlandırmaları, yeni bir istihdam dalgası yaratmaları ve temiz enerjiye dönüşümü sağlamaları için "yegane" bir fırsatı olduğunu dile getirdi. Raporun hükümetler için bir yol haritası sunduğunu kaydeden Birol, "Politika yapıcılar ekonomik kalkınma paketlerini kısa bir sürede hazırlarken çok önemli kararlar alıyorlar. Bizim sürdürülebilir toparlanma planımız politika yapıcılara tavsiyeler sunarken, enerji ve iklim alanındaki zorlukları da göstermeyi amaçlıyor. Plan, hükümetlerin ne yapması gerektiğini değil neler yapabileceğini göstermeyi hedefliyor" ifadelerini kullandı.

18 Haziran 2020 Perşembe

Samsun-Sivas hattında ilk sefer

Türkiye’nin ilk demiryolu hatlarından biri olan ve 1932 yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından hizmete açılan Samsun-Sivas Kalın demiryolu hattı 83 yıl hizmet verdikten sonra 29 Eylül 2015'te modernize edilmek amacıyla ulaşıma kapatılmıştı. Aynı yıl, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Türkiye’nin en büyük demiryolu modernizasyon projesi başlatıldı. Proje kapsamında 378 kilometrelik hattın tüm alt yapı ve üst yapısı yenilendi ve sinyal sistemi Avrupa Birliği standartlarına uygun hale getirildi. Yapımı tamamlandıktan sonra test sürüşlerinin gerçekleştirildiği demiryolu hattında ilk yük treni seferi de yapıldı. YILLIK 3 MİLYON TON YÜK Modernizasyondan sonraki ilk yük treninin sefere başlaması dolayısıyla düzenlenen programa katılan Sivas Valisi Salih Ayhan, Sivas’ın tren hatları güzergahı açısından çok kavşak bir noktada olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Yakın zamanda da yüksek hızlı treni güzel bir törenle devreye alıp böylece Sivas’ın 2020 yılı içerisinde en büyük açılışlarını gerçekleştirmiş olacağız. Şimdi yenilenen hattın ilk seferleri başlıyor, Turhal’dan yük almaya gidiyor. 2019 yılı içerisinde geçici kabul yapılması aşamasından bu zamana kadar 2 milyon ton yük taşındı. Yıllık 3 milyon ton yük taşınması bekleniyor.” HANGİ ÇALIŞMALAR YAPILDI? Demiryolu hattı için 5 yıl önce AB hibe fonları desteği ile modernizasyon projesi hazırlandı. Proje ile demiryolu alt yapısı platform genişliği 6.70 metre şeklinde zemin iyileştirmesi yapılarak yenilendi. Güzergahtaki 38 köprü yıkılarak yenilendi, 40 tarihi köprü restore edildi. 2 bin 476 metre uzunluğundaki 12 adet tünelde iyileştirme çalışması yapılan hattın ray, travers, balast, makas üst yapısı değiştirildi. Gar ve istasyonlar, yolcu platformları engellilerin ulaşımlarını sağlayacak şekilde yenilendi. AB standartlarında sinyalizasyon ve telekomünikasyon tesisleri kuruldu. Kaplamaları yenilenen 121 adet hemzemin geçit, otomatik bariyerle sinyalizasyon sistemine entegre edildi.

13 Mayıs 2020 Çarşamba

Kargo taşımacılığında operatör yetkisi verilen gümrük müdürlüğü sayısı artırıldı

Ticaret Bakanlığı’nınGümrük Genel Tebliği’nde (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı) Değişiklik Yapılmasına Dair TebliğiResmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre,kara yoluyla hızlı kargo taşımacılığına konu eşyanın beyanında operatör yetkisinin kullanılabileceği gümrük idarelerine Yalova, Esenboğa, Trabzon ve Gaziantep Gümrük müdürlükleri de eklendi. Öte yandan, transit rejimini içerenGümrük Genel Tebliği'nde de değişiklik yapıldı. Yeni düzenleme kapsamında izinli gönderici yetkisini taşıyan firmalar, teminat gümrük idaresine yapacakları başvuru üzerine ve tebliğde bahsi geçen ortak koşulların karşılanması durumunda indirilmiş tutarda kapsamlı teminattan kolaylıkla yararlanabilecek. Kapsamlı teminata ilişkin referans tutar artırılmasında teminat izin şartlarının gümrük idaresince gözden geçirilebilmesine, ortak transit rejimi çerçevesinde çok modlu taşımacılıkta transit süre sınırının belirlenmesinde taşıma modları arasındaki geçiş sürelerinin dikkate alınmasına, ortak transit rejimi kapsamında başlatılan parsiyel taşımalarda bir araçta bulunan tüm transit beyanlarına uygulanan yeni mühür bilgilerinin kaydedilmesinin yanında gümrük kaşesinin de uygulanarak imzalanmasına yönelik düzenleme yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca yeniden yapılanmaya uygun değişikliklerlesüre uyumsuzlukları da giderildi. Düzenleme kapsamında izinli gönderici yetkisi kapsamında yapılan taşımalarda teminat yüklerinin hafifletilmesi, yetkilendirilmiş yükümlü statüsü kapsamında tanınan hakların geliştirilmesi ve transit rejiminin uygulanmasına yönelik uygulamada ortaya çıkan tereddütlerin açıklığa kavuşturulması hedeflendi.

18 Haziran 2020 Perşembe