tatil-sepeti
Evden çalışma da verimli olabiliyor

Simon-Kucher&Partners Direktörü Cem Balıkçıoğlu, normalleşme süreciyle birlikte işletmelerin yapması gerekenleri ve ekonomide karşılaşılacakları anlattı. Evden çalışma döneminde verimin korunduğuna işaret eden Balıkçıoğlu, "Tekrar ofiste çalışma döneminde de verimlilik korunacaktır. Önemli olan işletmelerin çalışanlarının sağlığını koruyacak adımları atabilmesi. Değişimli ofis çalışması, düzenli dezenfeksiyon, toplantı odaları kullanımındaki değişimler hatta hava sirkülasyonu konusunda çözümler getirmeleri gerekiyor. Adaptasyonu zorlaştıracak en önemli faktör çalışanın kendini sağlık açısından tedirgin hissetmesi." diye konuştu. ARTIK SATIŞ MAĞAZADA DEĞİL, HER YERDE Balıkçıoğlu, salgının her sektördeki etkisinin farklı olacağını belirterek, "Tüm sektörlerin ortak olarak dikkat etmesi gereken şey müşteri odağı. Değişen müşteri beklentilerine ve taleplerine ayak uydurulması gerekiyor. Geleneksel mağaza satış yapısı, müşteriye sosyal mecralar, online kanallar, akıllı telefonlar gibi müşteri alışkanlıklarının daha rahat takip edilebileceği ve buna bağlı aksiyonlar alınacağı yapıya bırakıyor. Artık satış mağazada değil, her yerde" şeklinde konuştu. Daha önce e-ticarete karşı dirençli olan müşterilerin de online alışverişi tercih ettiklerini belirten Balıkçıoğlu, şunları söyledi: "Teknolojinin kullanım hızı her yaş aralığında artmış durumda. E-ticaret’e olan talebin artışı aynı zamanda bazı ürün gruplarında fiyatların artışını da beraberinde getirdi ve devam edecektir. Ev elektroniği, bilgisayar, hijyen ürünleri, bazı hızlı tüketim ürünlerinde fiyatlar eskisine nazaran yüksek seviyeleri koruyacaktır. E-ticaretteki ek kazancın lojistik sektörü ile doğru paylaşımı önemli. 13 ülkede yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 47’si önceki döneme kıyasla, kriz döneminde daha fazla online alışveriş yaptığını söylüyor. Çin özelinde bu rakam yüzde 67’ye çıkıyor. İtalya’da da online satışlar önemli ölçüde büyüdü. Güney Kore’de çevrimiçi perakende markası WeMakePrice'ın gıda ve sağlıkla ilgili satışlarının, şubatta yüzde 700'den fazla büyüdü." Türkiye’nin de benzer senaryoları göreceğini kaydeden Balıkçıoğlu, "Online kanala yönelim ciddi oranda arttı. Yiyecek-içecek sektörünün lider markalarından birinde, korona öncesi dönemde eve servisin yüzde 60 oranında olduğunu görüyorduk. Bu rakam kriz döneminde yüzde 75’e çıktı. Perakende sektöründe ise artış oldukça fazla. Perakende sektöründe çalıştığımız bir şirketin, online kanalı üzerinden gerçekleştirdiği satışların dört katına çıktığını gözlemledik" diye konuştu. E-ticaretin bir çok tüketici ürünleri sektörünün az ve ya çok bir parçası olduğunu aktaran Balıkçıoğlu, "Online kanalda esas atılım, ürün satışı için bir aracı kanal kullanan endüstrilerde olacaktır. Ve bu endüstriler artık, sadece ürün değil, servis+ürün satışını online kanallar üzerinden gerçekleştirebilirler" dedi. DÜNYA TİCARETİ DEĞİŞİMİN SİNYALLERİNİ VERİYOR Balıkçıoğlu, çeşitli sektörlerde üst düzey yöneticilerle yaptıkları bir araştırmada, işlerinin mevcut durumu ve geleceğe dair öngörüleri sorulduğunda yüzde 50’den fazlasının hafif karamsar, yüzde 10’unun ise karamsar olarak cevapladığını belirtti. Kısa vadede cirolarında ne gibi bir etki beklendiği sorulduğunda yüzde 26’sının düşüş beklediğini ifade eden Balıkçıoğlu, şunları söyledi: "Bu oran, uzun vadede yüzde 16. Çin’de açıklanan veriler de buna paralel. Şubatta Çin’de üretim sektörü ciroları yüzde 16,1 azaldı, ciro kaybı ile beraber kar kaybı çok ciddi boyutta yüzde -42,6. Değişimler ve etkiler sadece iç tüketimden kaynaklı değil. Dünyanın en büyük net ihracatçısı Çin, şubatta net ithalatçı konumundaydı. Ki böyle bir durum, 2008-2009 krizi dönemindeki herhangi bir ay gerçekleşmedi. Bu veriler dünya ticaretindeki değişimin sinyallerini veriyor. Büyük ihracat pazarlarının çoğu kısa dönemde birçok ülkenin ihracatını olumsuz etkileyecektir, orta vadede ise ülkeler yaşanan yerel ekonomik sıkıntıları düzeltebilmek adına ithalat yerine yerel üretimi destekleyeceklerdir." DOĞRU ANALİZLE, TÜRK ŞİRKETLERİ İHRACATTA RÜZGARI TERSİNE ÇEVİREBİLİR Ülkelerin yüksek katma değer gördüğü sektöre öncelik vereceğini belirten Balıkçıoğlu, "Katma değerli ürünü otomotiv ağırlıklı olan ülkelerin otomotiv yan sanayi için daha çekici olabileceğini öngörebiliriz. Teknoloji olan ülkeler de elektronik ara malı ithalinin yükseleceğini öngörebiliriz. Benzer şekilde bir çok alt sektörü ile istihdam yaratabilecek inşaat sektörü de bazı ülkeler için doğru yatırım olacaktır. Doğru veri, doğru analiz ve doğru önceliklendirme ile birlikte Türk şirketleri ihracatta rüzgarı tersine çevirebilir" dedi. Şirketlerin bu dönemdeki en büyük ihtiyacının müşterilere yakın olabilmek olduğunu aktaran Balıkçıoğlu, "Bu dönemdeki en doğru girişim iki ihtiyacı tek noktada birleştirebilen dijital hizmetler olacaktır. Hali hazırda uygulanan kapıya teslimat hizmetleri hem tüketiciye hem de şirketlere en çok faydayı sağlayan girişimler oldu. Yeni başarılı girişimler de çok sayıda küçük işletmeyi çok sayıda tüketici ile tek bir noktada buluşturan dijital hizmetler olacaktır" ifadelerini kullandı. Balıkçıoğlu, özellikle nihai ürün ihraç eden Türk firmaların bu durumdan negatif etkilenebileceğini belirtirken, ara malı ihraç eden firmaları bu durumu avantaja çevirebileceğini ifade etti.

13 Mayıs 2020 Çarşamba

Ar-Ge'ye geçen yıl 14.9 milyar lira harcandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Merkezi Yönetim Bütçesinden Araştırma Geliştirme Faaliyetleri İçin Ayrılan Ödenek ve Harcamalar-2020" bültenini yayımladı. Merkezi yönetim bütçesi üzerinden gerçekleştirilen hesaplamalara göre, Ar-Ge için geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 14,6 artışla 14 milyar 924 milyon lira harcama yapıldı. Böylece 2019 merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcamaların gayrisafi yurt içi hasıla içindeki oranı yüzde 0,35oldu. Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak yapılan tahmini sonuçlara göre ise 2020 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge için tahsis edilen başlangıç ödeneği 14 milyar 307 milyon lira olarak kayıtlara geçti. EN FAZLA ÖDENEK ÜNİVERSİTE FONLARINA Merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge harcamaları sosyoekonomik hedeflere göresınıflandırıldığında,2019 yılı için en fazla harcama yüzde 43,6 ile genel bilgi gelişimi (genel üniversite fonlarından finanse edilen) amacıyla yapıldı.Bunu yüzde 18,7 ile savunma, yüzde 10,6 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, yüzde 7,1 ile genel bilgi gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen), yüzde 5,1 ile ulaşım, telekomünikasyon ve diğer altyapılar takip etti. Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak 2020 yılı için yapılan tahmine göre de en çok ödenek yüzde 46,6 ile genel bilgi gelişimine (genel üniversite fonlarından finanse edilen) ayrıldı. Bunu yüzde 20,8 ile savunma, yüzde 8,6 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, yüzde 6,1 ile genel bilgi gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen) ve yüzde 4,7 ile eğitim izledi. Dolaylı Ar-Ge desteği hesaplamalarında kullanılan veri kaynaklarından birisi kurumlar vergisi beyannameleri oluyor. Buna karşın dolaylı Ar-Ge desteği, yeni tip koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle, bu beyannamenin verilme süresi ile tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin uzatılmasından dolayı 2019 yılı için haber bülteni döneminde hesaplanamadı. Kaynaktan verinin elde edilmesini müteakip dolaylı Ar-Ge desteği hesaplanarak sonuçlar TÜİK tarafından istatistiksel tablo olarak paylaşılacak.

19 Haziran 2020 Cuma

Otomobil satışı Avrupa'da azalırken Türkiye'de arttı

Türkiye, bu yılın ocak-mayıs döneminde, 2019'un aynı dönemine göre Avrupa'da otomobil satışlarını artıran tek ülke olurken, satış sıralamasında 24 Avrupa ülkesini geride bıraktı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından birçok sektör olumsuz etkilenirken, özellikle otomotiv, en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor. Salgının olumsuz etkileri küresel olarak otomotiv üretimi ve satışlarına da yansıyor. Pandemi, otomobil satışlarında Avrupa'da büyük kayıplar yaşanmasına neden olurken, Türkiye otomotiv pazarı da salgından olumsuz etkilendi. Ancak virüsün Avrupa'ya kıyasla Türkiye'de daha geç görülmesi ve virüsün kontrol edilmesine ilişkin atılan adımlar, otomotiv satışlarında Türkiye'nin daha güçlü kalmasını sağladı. İlk 5 ayda tüm Avrupa pazarı daraldı Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileriyle hazırlanan Avrupa otomobil pazar değerlendirme raporundan derlenen verilere göre, Avrupa Birliği (AB-26) ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri ile İngiltere'nin dahil olduğu pazar toplamına göre, ilk beş ayda tüm Avrupa pazarları daraldı. Otomobil pazarı, bu yılın ocak-mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 42,8 daralarak toplam 3 milyon 969 bin 714 adet seviyesinde gerçekleşti. 2019 yılı aynı döneminde ise otomobil pazarı 6 milyon 936 bin 184 adet olarak kayıtlara geçmişti. EN FAZLA DÜŞÜŞ HIRVATİSTAN'DA Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre en fazla düşüş sırasıyla yüzde 55,8 ile Hırvatistan, yüzde 54,2 ile İspanya ve yüzde 51,4 ile İngiltere’de görüldü. Avrupa'nın lokomotif ülkesi Almanya'da otomobil pazarı yüzde 35, Fransa'da yüzde 48,5, İtalya'da yüzde 50,4 ve Belçika'da da yüzde 35,7 geriledi. MAYISTA İNGİLTERE PAZARI YÜZDE 89 KÜÇÜLDÜ Bu yılın mayıs ayına bakıldığında ise 2019 yılının aynı ayına kıyasla Avrupa otomobil pazarı, yüzde 56,8 daraldı ve toplam 623 bin 812 adet seviyesinde gerçekleşti. 2019 yılı mayıs ayında ise Avrupa otomobil pazarı 1 milyon 444 bin 173 adet olmuştu. AB (26), UK ve EFTA ülkeleri toplamına göre, 2020 mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre en fazla düşüş sırasıyla yüzde 89 ile İngiltere, yüzde 76,2 ile Hırvatistan ve yüzde 74,7 ile Portekiz’de görüldü. ALMANYA'DA SATIŞLAR YÜZDE 50'YE YAKIN DÜŞTÜ Mayısta otomobil pazarı Almanya'da yüzde 49,5, İtalya'da yüzde 49,6, Fransa'da yüzde 50,3, Belçika'da yüzde 32 ve İspanya'da yüzde 72,7 geriledi. Bu yılın mayıs ayı ile geçen yılın aynı ayına kıyasla yine tüm Avrupa pazarlarında daralma gerçekleşti. Ayrıca üreticilere göre, mayıs ayında AB'de en fazla yeni otomobil satışını 145 bin 195 ile VW Grubu gerçekleştirdi. AB'deki yeni araçlarda VW Grubu'nu, PSA Grubu izledi. Grubun markaları toplam 91 bin 146 otomobil sattı. Renault Grubu ise 69 bin 230 yeni otomobille 3'üncü sırada yer aldı. OTOMOBİL SATIŞLARI YALNIZCA TÜRKİYE'DE ARTTI Avrupa otomobil pazarında bu yılın ocak-mayıs döneminde satışlar azalmasına karşın, yalnızca Türkiye'de artması dikkati çekti. İlk 5 aylık dönemde Türkiye otomobil pazarında, geçen yılın aynı dönemine göre satışlarda yüzde 21,7'lik artış kaydedildi. Bu dönemde Türkiye, 146 bin 528 adet ile Avrupa otomobil satışları sıralamasında 7'nci ülke konumuna yükselerek, 24 Avrupa ülkesini geride bıraktı. Bu yılın mayıs ayı ile geçen yılın mayıs ayı kıyaslandığında ise Türkiye otomobil pazarı yüzde 7,6 gerilemesine karşın, bu Avrupa'daki en düşük oran oldu. Mayıs ayında 25 bin 73 otomobil satılan Türkiye, bu sonuçla ise Avrupa otomobil pazarında 6'ncı sırada konumlandı.

19 Haziran 2020 Cuma

Avrupa'nın en ucuz ülkesi Türkiye

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçen yıla ilişkin hanehalkı nihai tüketim harcamalarına göre satınalma gücü paritesi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye’nin tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi 47 oldu. Bu değer, 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi genelinde 100 avro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin, Türkiye’de 47 avro karşılığı Türk lirası ile satın alınabileceğini gösterdi. Karşılaştırmalarda, 27 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 5 aday ülke (Türkiye, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk), 1 potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) veBirleşik Krallık kapsandı. Ülkeler itibarıyla karşılaştırıldığında 37 ülke arasında tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi en yüksek ülke 162 ile İsviçre, en düşük ülke ise 47 ile Türkiye oldu. Türkiye’nin tüketim mal ve hizmetleri grubuna ilişkin fiyat düzeyi endeksi alt gruplar itibarıyla incelendiğinde, kişisel ulaşım araçları endeksi 106 olarak gerçekleşti ve bu gruba ait fiyat düzeyinin AB ülkelerinin ortalamasının yüzde 6 üzerinde olduğu görüldü. Diğer alt gruplar bazında isetüketici elektroniği endeksi 99 oldu ve bu grupta Türkiye'nin fiyat düzeyinin diğer alt gruplara nispeten yüksek seyretti.Buna karşılık lokanta ve oteller endeksi 51 olarak hesaplandı ve bu grupta fiyat düzeyinin diğer alt gruplara göre düşük olduğu gözlendi. Türkiye giyim grubunda ise 45 endeks değeri ile karşılaştırmalarda yer alan 37 ülke arasında en düşük endekse sahip ülke oldu. Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün gösteriyor. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100’den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre "pahalı", 100’den küçük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre "ucuz" olarak ifade ediliyor.

19 Haziran 2020 Cuma

Savunma ve havacılıkta ilk 'hibrit' buluşma

Katılımcı firma sayısı başına gerçekleşen yaklaşık 22 kayıtlı ikili iş görüşmesiyle bu anlamda dünyanın sayılı etkinliklerinden Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri (ICDDA), sektörde bir ilke imza atarak KOBİ'leri, ana sanayi firmaları ile kurum ve kuruluşlarını, dünyanın önde gelen firma ve kurumlarının yetkilileriyle bu kez "hibrit" etkinlikte bir araya getirecek. Savunma, havacılık ve uzay sektörünün dinamik ortamında, doğru kişilerle tanışmak ve yeni iş birlikleri başlatmak amacıyla OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) tarafından 2 yılda bir düzenlenen ve bu yıl hem sanal hem de yüz yüze ikili iş görüşmelerinin (B2B) gerçekleştirileceği ICDDA etkinliği, 13-15 Ekim'de Ankara'da kapılarını açacak. ICDDA'da bu yıl, sivil havacılık, kara-deniz-hava sistemleri, anayurt güvenliği teknolojileri ve tedarik zincirinin geliştirilmesi gibi konularda, deneyimli moderatörler eşliğinde bir dizi panel düzenlenecek. Bu paneller, birçok ülkenin Türkiye'deki askeri, savunma ve ticari ataşeleri, kamu görevlileri, son kullanıcılar ile yurt içi ve yurtdışından firmaların temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 2 binin üzerinde kişinin katılımıyla gerçekleştirilecek. Ayrıca etkinlikte bulunamayan yurt dışı katılımcılar da sanal ortamda panellere katkı sağlayacak. Panellerde, sektörle ilgili yenilikler ele alınacak, sektörün karşılaştığı problemler ve çözümleri tartışılacak. ENGELLER SANAL BULUŞMALARLA AŞILACAK ICDDA 2020, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de etkisi görülen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde düşüşe geçen üretim ve iş gücünü tekrar canlandırmak adına sektörel KOBİ'leri, ana sanayi firmalarını ve kurum/kuruluşları yabancı firma ve kurumlarla bir araya getirerek Türkiye ekonomisine ve sektörel kalkınmaya katkıda bulunacak. Etkinliğe katılım sağlamak isteyen ancak salgın sebebiyle uçuşları konusunda sıkıntı yaşayan satın alımcılar ve tedarik zinciri yöneticilerinin "Sanal Eşleştirme ve B2B Toplantı" platformu sayesinde ICDDA katılımcılarıyla önceden randevulaşarak dijital toplantılar organize etmek için şansları olacak. Böylece salgın sebebiyle seyahat edemeyen satın almacıların da ICDDA etkinliğine dahil olmaları sağlanarak, buraya katılan firmaların iş birliği ve ihracat çalışmalarına beklenenin üzerinde katkıda bulunulacak. SEKTÖRÜN LİDERLERİNİ BULUŞTURUYOR 2018 yılındaki ICDDA'da 60 ülkeden, 260 firma ve kurum yer aldı, 5 bin 700 kayıtlı ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Etkinliğe Airbus, Azerbaycan Savunma Sanayi Bakanlığı, BAE Systems, Birleşik Arap Emirlikleri Silahlı Kuvvetleri, Boeing, Brezilya Hava Kuvvetleri, CERN, Dassault Systems, International Group for Security and Safety (IGSS) Kuveyt, Korea Aerospace Industries, Leonardo, Katar Silahlı Kuvvetleri, Lockheed Martin, MBDA, Mexico Femia, NATO/NSPA, Navantia, Pakistan Hava Kuvvetleri, PTC, Rolls Royce, Sikorsky, Stelia, Ukroboronprom, Thales ve Thyssenkrupp gibi birçok uluslararası kurum ve firma katıldı. Yurtiçinden de ASELSAN, Baykar, BMC, FNSS, HAVELSAN, Kale Havacılık, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, Otokar, ROKETSAN, STM, TEI, THY Teknik, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii gibi ana yükleniciler etkinlikte yerini almıştı. Ayrıca AFAD, Ankara Kalkınma Ajansı, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü, MSB Tersaneler Genel Müdürlüğü, Ankara Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Devlet Malzeme Ofisi, Emniyet Genel Müdürlüğü, KOSGEB, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği, TOBB, TÜBİTAK, SASAD da etkinlikte yer alan yurt içinden kurumlar olmuştu. 13-15 Ekim'de gerçekleştirilecek ICDDA etkinliği için de yine dünyada ve Türkiye'de sektörün önde gelen birçok savunma firması ve kuruluşuyla görüşmeler gerçekleştirildi ve ön katılım teyitleri alındı. Etkinliğe katılım konusunda görüşülen yabancı yetkililerin büyük çoğunluğu "yüz yüze" toplantılar gerçekleştirmeyi tercih ettiklerini bildirdi, uçuşlarını ayarlayamayacak olan katılımcılar ise "sanal olarak" toplantılar gerçekleştirebileceklerini iletti.

19 Haziran 2020 Cuma