tatil-sepeti
Dış ticaret belgeleri artık 1 TL

Dış ticaret işlemlerinde kullanılan ticari belgelerin fiyatları yeniden düzenlendi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 26 Haziran 2015 tarihinde aldığı karar doğrultusunda, İstanbul Ticaret Odası’nca da düzenlenen dış ticaret belgelerinin satış fiyatında indirime gidildi. Daha önce takım olarak 4.5 TL karşılığında satışı gerçekleştirilen bu belgelerin satış bedeli azami 1 TL olarak belirlendi. Belgelerden ayrıca onay ücreti alınmayacağı, sadece satış bedeli olan 1 TL’nin tahsil edileceği bildirildi. TOBB’un kararı ardından İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu’nun 1 Temmuz 2015 tarihinde aldığı karar uyarınca; İTO dış ticaret belgeleri satış fiyatını artık 1 TL olarak uygulayacak. İTO Ticari Belgelendirme Koordinatörlüğü, 2014 yılı içinde 1 milyon 475 bin dolaşım ve menşe belgesi satış işlemi yapmıştı. BAŞVURU İŞLEMLERİ Dış ticaret belgelerini satın almada kullanılan “Satış Talepnamesi” ile İTO Merkez, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ve Kadıköy hizmet birimlerine başvuranlar, belgeleri yeni fiyatı olan 1 TL’ye nakit veya kredi kartı ile satın alabiliyor. Bunun yanı sıra www.ito.org.tr web sitesindeki ‘Online Hizmetler’ üzerinden satın alınan belgeler, ertesi gün firmanın adresine ulaştırılıyor. Onay için de İTO Merkez, İDTM, Kadıköy ve Sabiha Gökçen birimlerine başvuranlar, saniyelerle ölçülebilecek kısa süre içinde bu belgelerinin işlemlerini yaptırabiliyor. HANGİ BELGELER 1 TL * A.TR Dolaşım Belgesi * Basit A.TR Dolaşım Belgesi * Menşe Şahadetnamesi * FORM-A Özel Menşe Şahadetnamesi * EUR.1 Dolaşım Belgesi * EUR-MED Dolaşım Belgesi * Menşe İspat Belgesi (İran)

03 Ağustos 2015 Pazartesi

Girişimciye yepyeni ufuk

Avrupa Birliği, 2008 finans krizinin ardından hızlanan ekonomik yapılanmada önemli adımlar attı. Bunların başında yenilikçilik, girişimcilik ve KOBİ’lere yönelik hibe ve destekler geliyor.Benzer adımları mortgage krizinden sonra ABD de attı. KOBİ ve girişimcilere ‘Ufuk 2020’ çerçeve programı (H2020) kapsamında; Ar-Ge, inovasyon, yenileşen iletişim teknolojileri gibi birçok alanda hibe ve düşük faizli, uzun vadeli kredi verilmeye başlandı. Proje 70 milyar Euro’yu aşan bütçesiyle dünyanın en büyük Ar-Ge fonuna sahip. AB’nin bir önceki 7. Çerçeve Programı’na 20 bin 739 başvuru yapılırken, yüzde 15’lik bölümü destek aldı. Türkiye’nin de dahil olduğu aday ve katılımcı ülkelerin 2007-2013 döneminde desteklerden aldığı pay yüzde 8. İsviçre, Norveç ve İsrail’in ardından Türkiye 4’üncü sırada. Diğer taraftan Türkiye’nin risk paylaşımı (AB kaynaklı teminat gibi finansal araçlar) araçlarından yararlanma oranı yüzde 1.9 ile sınırlı kalırken, destek içindeki payı yüzde 3 oldu. Türkiye’nin Ufuk 2020’nin yanı sıra paydaşı olduğu bir diğer program ise 40’tan fazla ülkeyi barındıran EUREKA ağı. Bu ağ KOBİ ve girişimci projelerini bir araya getiriyor. Oluşturulan konsorsiyumlar büyük işletmelerde yüzde 60, KOBİ’lerde yüzde 75 destekleniyor. EUREKA ile benzer EUROSTARS programı ise sektör ve büyüklük ayırımı yapmaksızın Ar-Ge faaliyetlerine EUREKA ile aynı oranda destek sağlıyor. Ufuk 2020 ve EUREKA projelerinin Türkiye’deki koordinasyonunu TÜBİTAK yürütüyor. Ayrıca AB bünyesindeki Erasmus+ programı da yenilikçi fikirlere geri ödemesiz maddi imkanlar sağlıyor. PROJE YAZIMI İÇİN BİZE ULAŞIN Ufuk 2020 ve EUREKA programları uluslararası işbirliğini ve proje konsorsiyumlarını gerekli kılıyor. Programların web sitelerinde ortaklık ilanlarına ulaşabilir, proje ortağı arayabilir ve kendi konsorsiyumunuzu kurabilirsiniz.Ama projenizi AB nezdinde geçerliliği bulunan şekilde yazmanız şart. Proje Süreci Yönetimi (PCM) olarak bilinen bu yazım biçimi hakkında eğitim alabilirsiniz. Proje Süreci Yönetimi hakkında sorular ve eğitim talepleri için İTO Rekabeti Geliştirme Koordinatörlüğü, Yenilikçilik ve Girişimcilik Birimi’ne başvurabilir ya da adresine yazabilirsiniz.

03 Ağustos 2015 Pazartesi

365 gün İstanbul turizmi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın başkanlığında belirli periyotlarla “İstanbul Turizmi Zirvesi” toplanacak. Turizmden sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, İBB Başkan Danışmanı Tülin Ersöz’den oluşan çalışma grubunun ilk ve öncelikli hedefi İstanbul’a yeni destinasyonlar kazandırmak olacak. YURT DIŞINDA TANITIM Ortak akıl ve işbirliği temelinde sürdürülecek çalışmalarda İstanbul’un kongre turizmindeki etkinliğinin de artırılması hedefleniyor. Başkan Topbaş başkanlığında yapılan ilk toplantıda, İstanbul’un yurt dışında tanıtımına yönelik atılacak adımlar ele alındı.Buna göre Valilik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, THY, TUROB ve TURSAB’ın destekleriyle İstanbul’un yurt dışında tanıtımına yönelik yenilikçi ve işlevsel çalışmalar yapılacak. 'İSTANBUL'A YENİ DESTİNASYONLAR KAZANDIRACAĞIZ' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “2004’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başladığımda yaptığım ilk iş turizm sektörü temsilcileriyle bir araya gelip, yol haritası hazırlamak olmuştu. Sektör temsilcileriyle birlikte yaptığımız çalışmalar neticesinde İstanbul turizmi önemli ölçüde gelişme gösterdi. Şimdi bunu daha da yukarıya taşımak istiyoruz. Çalışmalarımızı ortak akıl ve işbirliği temelinde sürdüreceğiz. İstanbul’a yeni destinasyonlar kazandırma noktasında çok hızlı sonuç alacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

03 Ağustos 2015 Pazartesi

Ticaret akıllı depoyla hızlanıyor

HABER: ADEM ORHUN Üretimdeki artış ve lojistik hizmetleri hacmindeki genişleme ihtiyacı, depo ve raf sistemleri firmalarını da olumlu etkiliyor. Özellikle büyük şehirlerde kısıtlı arsalarda daha fazla depolama, daha hızlı servis imkanı sunan teknolojiler sayesinde bu alanda yeni çözümler üretiliyor. Gıdadan tekstile, ilaçtan elektroniğe kadar birçok sektörün ihtiyacına yönelik çözümler üreten Temesist Depo Raf Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Gül, global ticaret geliştikçe kendi iş alanlarının da geliştiğini söyledi. 1986 yılında kurduğu şirketin artık yurt dışında da depolar oluşturduğunu belirten Gül, Avrupa'da raf standartlarını belirleyen Avrupa Malzeme Elleçleme Federasyonu'nun (Federation of Material Handling-FEM) kriterlerine göre üretim yaptıklarını kaydetti. Gül, “Metal hammaddeyi rulo sac olarak alıyoruz. Daha sonra Bilecik'teki fabrikamızda FEM standartlarına uygun bir şekilde raf ve depo yapı elemanlarına dönüştürüyoruz” dedi. PALET RAFLARI En yaygın depolama sistemi olan palet raflar yapıldığını kaydeden Halil İbrahim Gül, “Her palet birbirinden bağımsız olarak kolayca yerleştirilebilir ve taşınabilir özelliğe sahip. Bu sistemde depoda raf sıraları arasında forklift ile çalışabilme imkanı bulunuyor” diye konuştu. DIŞ GİYDİRME Raf sistemlerinin yanı sıra binasız depo da inşa ettiklerine dikkati çeken Gül, şunları söyledi: “Dış giydirme dediğimiz raf sistemleri, depo binası olmaksızın yapılıyor. Raf sistemleri, proje hacmi kadar kat kat yükseldiğinde çatı ve yan duvarlar kuruluyor. Bu şekilde depo ortaya çıkıyor.” AR-GE'NİN FAYDASI Sistemli ve 17 metreye kadar kat kat raflar şeklinde depolamanın firmalara büyük avantaj sağladığını belirten Gül, Ar-Ge çalışmaları ve otomasyon sayesinde daha verimli sistemler geliştirildiğinin altını çizdi. Gül, “Mühendislerimizin Ar-Ge çalışmaları sonucunda pazara yeni ürünler kazandırıyoruz. Bu çalışmalar, üniversitelerle koordineli bir şekilde yürütülüyor. Tasarımcı firma olarak belgelendirilen ürünler akıllı sistemler olarak hayata geçiriliyor. Bu da kaliteyi ve kullanımda etkinliği artırıyor” dedi. CAMDAN KİMYAYA Bulgaristan'ta düz cam, Senegal'de ambalajlı gıda, Suudi Arabistan'da ise Sağlık Bakanlığı için ilaç deposu yaptıklarını ifade eden Gül, “Yurt içinde ise kimyadan soğuk havaya kadar çeşitli alanlarda ihtiyaca cevap veriyoruz. Yakın zamanda Konya Şeker için başladığımız proje çok büyük. 7 ayrı depoyu binasız raf sistemi ile yapıyoruz. Bu modern depolar aynı zamanda artan imalat ve gelişen ticaretin de bir göstergesi” dedi. YATIRIMCININ İHTİYACI Türkiye'de yatırım yapan birçok yabancı firmanın, fabrikadan sonra depoya ihtiyaç duyduğunu ifade eden Halil İbrahim Gül, “Referanslarımız sayesinde firmamıza ulaşıyorlar. Bu şekilde çok sayıda yabancı firmanın depo ve raf sistemlerini yaptık. Bu konuda tercih ediliyor olmak yerli firma olarak da bir gurur kaynağı” şeklinde konuştu. MEKİK RAF SİSTEMİ YOLUNU KENDİ BULUYOR Ar-Ge çalışmalarının sonuçları, kalitede olduğu kadar emek ve hız kazancında da kendini gösteriyor. Mekik raf sistemi geliştirdiklerini belirten Halil İbrahim Gül, forkliftlerin depo koridorlarında gezinmesine gerek kalmadan otomatik taşıyıcı ile ürünleri raflar boyunca yükleyip boşaltabildiğini söyledi. Gül, tasarımını ve yazılımını yaptığımız mekik cihazı, raflar arasında hareket edip paletlerin altına giriyor ve yükü alıp taşıyabiliyor. Bunu da uzaktan düğmeler vasıtasıyla gerçekleştirebiliyorsunuz. Böylece daha hızlı bir şekilde yüksek yoğunluklu depolama yapma imkanı oluşuyor” dedi.MODERN ARŞİV Modern arşiv projeleri de gerçekleştirdiklerini ifade eden Halil İbrahim Gül, “Dosyalar, kutular ve klasörler için ihtiyaç duyulan alanları ve yükseklikleri belirliyoruz. Daha sonra ara profillerle çift taraflı erişime imkan tanıyacak rafları tasarlıyoruz. Katları da tamamlayınca ortaya kullanımı kolay, erişimi hızlı ve temiz bir arşiv deposu ortaya çıkıyor. Bunun gibi projeleri milyonlarca faturayı saklama ihtiyacı olan global ticari firmalara da yapıyoruz” dedi.

03 Ağustos 2015 Pazartesi

Rengarenk kanatların çiftliği

HABER VE FOTOĞRAFLAR:OSMAN KUVVET Avrupa ve ABD’de yaygın olan kelebek çiftliklerinin Türkiye’deki ilk örneği, tropikal türleri ile renk cümbüşüne sahne oluyor. Geçen yıl Beykoz’da kapılarını açan kelebek çiftliğinde farklı türlerde 400 kelebek bulunuyor. Türkiye’de tabii olarak bulunmayan türler, pupa (koza) halindeyken Kostarika, Filipinler ve Malezya’daki üretim merkezlerinden getiriliyor. AVRUPA’DAN ZENGİNİZ Dünya üzerinde 200 binden fazla kelebek türü olduğunu belirten çiftlik yöneticisi Çiğdem Ünlü, “Türkiye’de 420 bilinen tür mevcut. Bu anlamda Avrupa’dan daha zenginiz. Bununla birlikte Avrupa’da büyük şehirlerin çoğunda kelebek çiftliği bulunuyor. Ülkemizde bu alanda çalışmaların artması lazım” dedi. Serada bulunan kelebekler için sıcaklık ve nem oranının ideal şartlarda tutulmasının çok önemli olduğunu anlatan Ünlü, ayrıca bitki türlerinin uygunluğunu da sağladıklarını kaydetti. Ünlü, çiftlikte yumurta, tırtıl, pupa ve kelebek şeklinde dört yaşam evresini görmenin mümkün olduğunu söyledi. 1 YILA KADAR YAŞIYORLAR Kelebeklerin ömürlerinin bir gün olmadığını ifade eden Çiğdem Ünlü, “Türüne göre yaşam süreleri 2 gün ile 1 yıl arasında değişiyor.Çiftlikteki kelebeklerin ortalama ömrü ise 15 gün” dedi. Çiftlikte bulunan kelebeklerin yumurta bıraktığını belirten Ünlü, “Bunların sayısı çiftlikteki kelebek popülasyonunu destekleyecek kadar olmamakla beraber çeşitlilik ve kelebeğin yaşam döngüsünün sergilenmesi açısından önem taşıyor” diye konuştu. ÖĞRENCİLERİN İLGİSİ YOĞUN Hafta içi öğrencileri kabul eden kelebek çiftliğini hafta sonları ise genelde aileler ziyaret ediyor. Pazartesi günü kapalı olan çiftliğe gelen ziyaretçilere ilk olarak sunum odasında kelebeğin yaşam döngüsü anlatılıyor. Foto Galeri için tıklayınız Özel fotoğraf ve videolarla sunum pekiştiriliyor. Ziyaretçiler daha sonra kelebeklerin olduğu seraya alınarak, uzmanlar rehberliğinde çeşit çeşit kelebeği yakından görme imkanı buluyor.

01 Ağustos 2015 Cumartesi