tatil-sepeti
Kazakistan’dan 10 milyar dolarlık çağrı

HABER: OSMAN KUVVET Kazakistan’da ticaret ve yatırım olanakları, Kazak Invest ve QazTrade ile İstanbul Ticaret Odası’nın işbirliğinde gerçekleştirilen webinarda tanıtıldı. Webinarda, Kazak Invest Yatırım Pazarlama Müdürü Zhandos Temirgali, QazTrade Genel Müdürü Arman Abenov, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay yer aldı. Webinarda, ülkedeki yatırımlar hakkında bilgi veren yetkililer, “Türkiye’nin Kazakistan’da 44 projesi bulunuyor. Bunlardan 22’sinin çalışmaları devam ediyor. 1 milyar dolarlık 62 yeni proje de yakında hayata geçirilecek” dedi. 2 BİN 500 TÜRK ŞİRKETİ Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, şunları söyledi: “Bugün Kazakistan’da 2 bin 500’den fazla Türk sermayeli şirket faaliyet gösteriyor. Kazakistan’da her 10 yabancı yatırımcıdan birinin Türk şirketi olmasından gurur duyuyoruz. Kazakistan bağımsızlığının 30. yılına girerken karşılıklı ticaret hacmimiz 100 kat arttı. 1992’de 30 milyon dolar olan hacim, 2019’da 3.9 milyar dolara yükseldi. Türkiye ile ticaret hacmini orta vadede 5 milyar dolara, uzun vadede 10 milyar dolara taşıma hedefimiz var.” PAY ARTIYOR Büyükelçi Saparbekuly, güncel gelişmeler hakkında şu bilgiyi aktardı: “Küresel ekonomik krize rağmen ticaret hacmi 2020‘nin ilk 8 ayında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 1.4 artarak 2.1 milyar dolara ulaştı. Kazakistan’ın toplam dış ticaret hacminde Türkiye’nin payı ise yüzde 3.2’den yüzde 3.7’ye yükseldi. Böylece Türkiye, Kazakistan’ın önde gelen 10 ticaret ortağından biri oldu.”Büyükelçi ayrıca, tarım makinalarının büyük bölümünün yenilenmesi gerektiği bilgisini de paylaştı. ÖNCELİKLİ ÜLKE Kazakistan ile işbirliği çalışmalarının artmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirten İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, “Kazakistan, ülkemiz tarafından belirlenen öncelikli ülkeler arasında yer alıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmini yeterli bulmuyoruz. Dileğimiz, ticaret hacmini daha da geliştirmek” dedi. İki ülke ilişkilerinde doğrudan yatırımlara da dikkat çeken Dr. Kuralay, “Kazakistan’daki yatırımlarımız da artıyor. Ülkedeki Türk yatırımların toplam tutarı 1.8 milyar doları aştı” diye konuştu. Dr. Kuralay ayrıca, İTO’nun yayımladığı İstanbul Ticaret gazetesinde bu ay, aralarında Kazakistan’ında yer alacağı, ‘ihracat ve yatırım potansiyeli sunan ülkeler’ adıyla bir yazı dizisinin başlayacağını duyurdu. VERİLEN DESTEKLER Kazakistan’ın yatırımcıların ihracat yapmasını teşvik ettiğini belirten Büyükelçi Abzal Saparbekuly, “Küçük işletmelerin ihracat maliyetlerinin yüzde 60, diğer işletmelerin de ihracat maliyetlerinin yüzde 40 kadarı karşılanıyor. Ürünlerin nakliyesi için masrafların geri ödenmesi, yurt dışında ürünlerin reklamı, yabancı fuarlara ve festivallere katılım, yurt dışında ticari markaların tescili ve sertifikasyonu gibi ihracat desteği de veriliyor” diye konuştu. İTHALAT KALEMLERİ Hükümet bünyesinde ihracatçılara analitik ve ticari danışmanlık hizmeti veren QazTrade’ın Genel Müdürü Arman Abenov, Kazakistan’ın ithalat kalemleri hakkında bilgi verdi. Abenov, “Beyaz eşya ürünleri, soğutma ekipmanları, hava veya vakum pompaları, kompresörler, ilaçlar, boru hattı teçhizatları, otomobil ithal ediyoruz. Kazakistan, Türkiye’ye propan, fero silisyum gibi alanlarda daha çok ihracat yapıyor” şeklinde konuştu. SIFIR VERGİ Kazakistan’da 13 özel ekonomik bölge ve 24 sanayi bölgesi bulunduğunu ifade eden Kazak Invest Yatırım Pazarlama Müdürü Zhandos Temirgali, şunları söyledi: “Bu bölgelerde özel teşvikler veriliyor. Kurumlar vergisi, KDV, toprak vergisi ve gümrük vergisi alınmıyor. Büyük projelerde devlet tarafından satın alma garantisi veriliyor. Ayrıca makina ithalatında 0 vergi uygulanıyor.” AVANTAJLI YATIRIM KONULARI * Kazakistan’da temizlik malzemelerinin yüzde 80’i ithal ediliyor. İç pazarın değeri ise yaklaşık 800 milyon dolar. * Yatırım fırsatları açısından ilgiye değer diğer bir alan da madencilik. Kazakistan’da, 46 trilyon dolar değerinde kaynak bulunuyor. * Ülkenin 2050 hedefleri arasında yenilenebilir enerjinin yüzde 50’ye ulaşması yer alıyor. Bu alanda yatırımcıya yüzde 30 döviz, yüzde 70 enflasyon endeksli, 15 yıllık satın alma garantisi veriliyor. * Lojistikte, yüzde 20 kurumlar vergisi desteği ve bedelsiz arsa tahsisi sağlanıyor.

23 Kasım 2020 Pazartesi

İhracat pastasını e-ihracat büyütecek

HABER: ŞEREF KILIÇLI Geçtiğimiz yıl ülkeler, ihracattan toplam 18.74 trilyon dolar kazandı. Söz konusu dönemde 171 milyar 531 milyon dolar ihracat geliri elde eden Türkiye, dünya ihracat gelirleri sıralamasında 31’inci sırada yer aldı. Yine aynı rakamlara göre toplam dünya ihracat gelirlerinin yüzde 0.91’ini Türkiye elde etti. 2019 yılında toplam 2 trilyon 498 milyar dolarlık ihracat yapan Çin, bu alandaki liderliğini sürdürürken dünya ihracat gelirlerinin yüzde 13.32’sine sahip oldu. Pandemi dönemi olarak da adlandırılan 2020 yılı ise dış ticaret için de yeni bir süreci başlattı. Ülkeler ithalat politikalarını yeniden gözden geçirirken tedarik zincirinde de alternatif arayışları başladı. İTO’DAN İHRACAT EĞİTİMİ Dijital ekonominin sunduğu imkânlardan üyelerinin ihracat alanında da faydalanabilmesi için çalışmalar yapan İstanbul Ticaret Odası, webinar programlarını sürdürüyor. İhracat Stratejisi Belirleme ve Uluslararası Pazar Araştırma Yöntemleri Webinarları, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş’ın açılış konuşmasıyla gerçekleştirildi. İki gün süren ve İTO’nun youtube kanalından canlı olarak yayınlanan webinarda, Dış Ticaret Eğitmeni ve Danışmanı Pınar Dinçer sunum yaptı. PUSULA TÜRKİYE DİYOR Webinarın açılış konuşmasında, pandemi döneminde e-ticaret ve e-ihracatın öneminin daha çok arttığına dikkat çeken Levent Taş, şöyle konuştu: “Bu olağanüstü süreçte ticari işlemlerini elektronik ortamlara taşıyarak müşteri kalitesine zaman ve mekandan bağımsız olarak ulaşabilen işletmeler en az zararı gördüler, hatta kârlarını artırdılar. Pandemi döneminin etkisiyle Çin’den mal akışının azalması ve ithalatın yavaşlaması sonucunda, ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünya ekonomisine yön veren birçok ülke, yönünü Türkiye’ye çevirerek firmalarımızın yeni pazarlara girmesine ve e-ihracat hacimlerinin artmasına sebep oldu.” EKİMDE 208 FARKLI PAZARA İHRACAT Türk firmalarının e-ihracata yönelmesinin etkilerinin ekim ayı ihracat rakamlarında da görüldüğünü belirten Levent Taş, şunları söyledi: “Ekim ayı ihracatımız yüzde 5.6 artışla 17 milyar 333 milyon dolara ulaştı. Ayrıca ihracatçılarımız ekim ayında 208 farklı ihracat pazarına da erişti. Ekim ayında ihracat yapan firma sayımız ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.8 artışla (2 bin 368) 43 bin 82’ye ulaştı. Bu veriler, açık pazar haline gelen dünya ticareti pastasından pay alabilmek için firmalarımızın e-ihracata yönelmeye başladıklarını gösteriyor.” UZUN SOLUKLU MARATON İhracatın uzun soluklu bir maraton olduğunun altını çizen Dış Ticaret Eğitmeni ve Danışmanı Pınar Dinçer, şunları dile getirdi: “İç satış ile ihracat arasında iki önemli fark var. İç satışta belirsizlikler ve riski yönetmek daha kolay. İhracatta daha fazla belirsizliği aydınlatmanız ve daha fazla riski kontrol altına alarak yönetmeniz gerekiyor. Firma teknik olarak olduğu kadar ruhen ve kalben de ihracata hazır olmalı. Firmanın ekonomik riskini çeşitlendirmek istemesi ihracat maratonunda koşma imkanını artırıyor.” STRATEJİSİ OLAN FİRMA ÖNE GEÇİYOR İhracatta global başarıları yakalayan şirketlerin en güçlü olduğu alanın strateji olduğunu vurgulayan Pınar Dinçer, “Strateji, en faydalı hedefi seçip ona odaklanarak onu başarabilmek için yapılan seçimlerin bütünüdür. Firmaların günlük işleri dışında orta ve uzun vadeli plan yapıyor ve stratejiye zaman ayırıyor olması gerekiyor” dedi. Stratejiye zaman ayıran firmaların ihracatta daha başarılı olduklarının altını çizen Dinçer, şöyle devam etti: “Strateji, kimin için ne üretileceğinin belirlenmesiyle de alakalı. Strateji öyle bir belirlenmeli ki, pazarlık gücünü maksimum seviyeye getirmeli. Sahada gördüğümüz en büyük eksiklik, firmaların yüzde 99’unun stratejisinin olmaması.” PAZAR ARAŞTIRMASINDA NELER GEREKİYOR? İhracattaki pazar araştırmasında ilk bakılması gereken şeyin pazarın büyüklüğü ve rekabet olduğunu belirten Pınar Dinçer, “Ürünlerle rekabet edemezsiniz, iş tanımınız ve stratejileriniz ile rekabet edebilirsiniz. İhracat için pazar araştırmasında müşteriler ne istiyor ve rakipleriniz onlara ne veriyor, doğru tespit edemezseniz stratejinizi de doğru belirleyemezsiniz” uyarısında bulundu. Dinçer, “İhracatta stratejisi belli olmadan yapılan pazar araştırması yanlışa götürür. Öncelik ihracat stratejisinin belirlenmesi olmalı” dedi. Dinçer, firma içinde ihracatın motivasyonunu üstünde taşıyacak bir liderin de mutlaka olması gerektiğini hatırlattı.

23 Kasım 2020 Pazartesi

İlk rota Rusya

* ‘Hedef pazarlar, potansiyel ülkeler’ yazı dizimize komşumuz Rusya ile başlıyoruz. Çünkü Rusya, Ticaret Bakanlığı’nın 2020-2021Dönemi Hedef Ülkeler listesindeki 17 ülkeden biri… Öte yandan Rusya, ülkemizin 100 milyar dolar dış ticaret hacmi hedefi koyduğu nadir ülkelerden biri. * Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ’da birlikte strateji geliştirdiğimiz Rusya Federasyonu ile ekonomik ilişkilerimiz de her geçen gün aşama kaydediyor. Dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer alan komşumuz Rusya ile ticaretimizi daha fazla nasıl geliştirebileceğimize biraz daha yakından bakalım. BAHAR ÖZSU Türkiye’nin, dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer alan komşumuz Rusya ile köklü bir geçmişe dayanan ilişkilerinde, ekonomik ve ticari ilişkiler itici gücü oluşturuyor. 2000’li yılların başından itibaren iki ülke siyasi liderlerinin ortaya koyduğu irade ve yakın diyalog sayesinde ise ilişkiler yükselen bir ivme yakaladı. Hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşılması enerji, tarım, sanayi, inşaat gibi alanlardaki işbirliklerinin yoğunlaştırılması ve katma değeri yüksek ürün ve hizmet ticaretinin artması ile mümkün. Rusya ile 2019 yılında 4.15 milyar dolar ihracat, 23.11 milyar dolar ithalat olmak üzere toplam 27.26 milyar dolarlık dış ticaret gerçekleşti. Rusya’dan ithalatımızın yüzde 40’ını oluşturan mineral yakıt ve yağlar, ikili ticaret dengesinin ibresini Rusya’nın lehine çeviriyor. İHRACATIMIZDA 10. SIRADA İthalatımızda ilk üç ülke arasındaki yerini koruyan Rusya, 2018 ve 2019’da ilk sıraya yerleşti. Mineral yakıt ve yağlar, demir ve çelik, hububat, alüminyum ve mamulleri, bakır ve mamulleri ithalatımızda ilk sıralarda. 2019 yılı ihracatımızda 10’uncu sırada yer alan Rusya’ya en fazla ihraç ettiğimiz ürünlerin başında; taze veya kurutulmuş meyve ve sebzeler, kara taşıtları için aksam ve parçaları, petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar, plastik mamulleri, elektrikli makine ve ekipmanlar, tekstil ve hazır giyim ürünleri, ayakkabılar geliyor. MÜTEAHHİTLER İÇİN ÖNCELİKLİ Türkiye’nin yurt dışında 400 milyar dolara ulaşan müteahhitlik işlerinin 80 milyar doları Rusya’da. 5 milyona yakın kişiye istihdam sağlayan, ülke ekonomisindeki payı yüzde 15 olan ve büyük ölçekli konut, alt ve üst yapı, sanayi tesisi, ulaşım, turizm, sağlık ve benzeri projelerin olduğu Rusya, Türk firmaları için hem müteahhitlik projeleri hem de yatırımcı olarak öncelikli bir pazar. İki ülke arasındaki karşılıklı yatırımlar 10’ar milyar dolar düzeyinde. Bugüne kadar Rusya’ya yönelik müteahhitlerimizin gerçekleştirdiği kümülatif proje bedeli yaklaşık 75 milyar dolar. Enerji, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin en önemli unsurlarından birini teşkil ediyor. Enerji tedarikinde başlıca ortaklarımız arasında bulunan Rusya’yla bu alandaki işbirliğimiz Akkuyu Nükleer Santrali ve TürkAkım projeleriyle daha da ileri bir safhaya taşındı. TÜRK SERMAYELİ 1.300 FİRMA FAALİYETTE *Türk sermayeli bin 300’ün üzerinde firma, Rusya Federasyonu’nda faaliyet gösteriyor. Türk firmalarının en fazla yatırım/ticaret yaptığı bölgeler; Moskova, Kazan (Tataristan), Güney Rusya Federal Bölgesi ile ülkenin önemli ticaret merkezlerinden olan Novosibirsk, Yekaterinburg, Samara, St. Petersburg ve Astrahan. * Rusya’da tekstil-konfeksiyon, bankacılık, turizm, gıda-gıda işleme, beyaz eşya-makina, cam sanayi ve müteahhitlik-inşaat malzemeleri alanlarında güçlü Türk yatırımları mevcut. * Son dönemde Türk yatırımlarında artış görülen alanlar lojistik, otomotiv ve oto yan sanayi ile mobilya sektörleri. SORUNLAR GÜMRÜK VE LOJİSTİK KAYNAKLI Rusya ile ticari ilişkilerimizdeki sorunların önemli bir kısmı, gümrük ve lojistik kaynaklı. 2019’da Rusya’ya ihracatımızın yüzde 39.5’i karayolu, yüzde 57’si denizyolu ve yüzde 3.3’ü havayolu ile gerçekleşti. Gümrük ve lojistikte yaşanabilen sıkıntılar şöyle özetlenebilir: * Referans fiyat uygulaması * Form A belgelerinden kaynaklanan sorunlar * Karayolu sınır geçiş noktalarında altyapı eksikliği * Geçiş belgesi sorunu * Ukrayna’ya yapılan yaptırımların etkisi İhracatçılarımızın dikkat etmesi gereken iki önemli uygulama var: Sertifikasyon (EAC ve GOST-R) ve etiketleme. Yeni bir uygulama olarak etiketleme, ülkede kayıt dışılığın azaltılması ve tüketici refahını sağlamak amacıyla dijital ekonomiye geçişin de bir parçası olarak 2024 yılına kadar Rusya pazarında dolaşıma giren tüm ürünler için zorunlu olacak. HANGİ ALANLARDA FIRSAT VAR? İnşaat-gayrimenkul-yapı malzemeleri: Türkiye’nin Rusya’da müteahhitlik projelerindeki payı yüzde 10. Türk firmaları bu sektörde hem Rusya’da hem de dünyanın diğer ülkelerinde kendilerini kanıtlamış durumda. Pandemi ile birlikte Rusya’da değişen talepler ve öncelikler söz konusu. Lojistik hastanelerin ve laboratuvar projelerinin ön plana çıkması, müstakil bahçeli ve peyzaj alanı olan konut projelerinde artış beklenmesi, uzaktan çalışma modellerinin kent dışı projelere talebi artıracağı öngörüsü gibi. Firmalarımızın Rusya’da 73.7 milyar dolar değerinde 2 bine yakın projesibulunuyor. Makina ve mekanik cihazlar: Rusya’nın sermaye malları ithalatında makina ve mekanik cihazlar, 43.24 milyar dolar ile ilk sırada yer alıyor. Türkiye’nin ihracatında 16.25 milyar dolar ile ikinci sırada gelen bu sektörde Rusya’ya yapılan ihracatımız 476 milyon dolar. Turizm: Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı, 2019 yılında 7 milyonun üzerine çıkarak rekor kırdı. Rusya; sadece deniz-kum-güneş turizmi değil, sağlık-termal turizmi noktasında da Türkiye için çok önemli bir pazar. e-ticaret: 145 milyonluk ülkede 2019 yılında 47 milyon Rus, e-ticaret üzerinden alışveriş yaptı, pandemi döneminde ise e-ticaret siteleri üzerinden (wildberries.ru, citilink.ru, ozon.ru gibi) alışveriş yapan kişi sayısında hızlı bir artış oldu. Öne çıkan Rus e-ticaret sitelerinde mağaza açarak Rusya pazarına satış yapmak, Türk firmaları için önemli bir alternatif. Özel ekonomik bölgeler: Rusya’da sanayi ve imalat, teknoloji ve inovasyon, turizm, lojistik alanlarında özel yasal statüleri olan ve yatırımcılara önemli teşvikler sunan 25 bölge bulunuyor. Rusya’nın enerjiye bağlı ekonomiyi çeşitlendirebilmesi, düşük büyüme oranlarını yukarıya çekebilmesi ve ülkeye sermaye girişini sağlayabilmesi bakımından önem verdiği bu bölgeler, Türk yatırımcılar için de çok önemli bir fırsat. PAZARA GİRİŞ İÇİN TÜYOLAR *Rusya’ya ihracat yapan firmalarımız güvenilir ödeme şekillerini tercih etmeli. * Rus perakende zincirleri ve ithalatçıları, Rusya’da mağaza, ofis veya üretim tesisi olan firmalarla çalışmayı daha fazla tercih edebilir. Rusya’da işyeri açma imkanı olmayan Türk firmalarının Rus pazarını bilen ve Rusça’ya hakim yetkili temsilci/danışman ya da distribütör kullanımını esas alan bir pazara giriş stratejisi benimsemesi önemli. * Rus pazarını hedefleyen firmalar, sektörleri ile ilgili fuarlara aktif olarak katılmalı. * Gıda, elektronik, kozmetik ürünleri, tekstil-hazır giyim sektörlerinde faaliyet gösteren Türk firmalarının e-ticaret mekanizmalarını kullanmaları güçlü bir şekilde öneriliyor. * Rus vergi ve ticaret mevzuatı uygulamaları, Rus pazarında tutunma ve markalaşma konularında profesyonel danışmanlık hizmeti alınmalı. * Rus firmalarla ticari sözleşme yapılırken anlaşmazlıkların çözüm yolu/mercii de mutlaka belirtilmeli. * Covid-19 salgını sonrasında Rusya’da farklı sektörlerde tüketici tercihlerinde oluşmaya başlayan yapısal değişiklikler de ihracatçılarımızca takip edilmeli. RAKAMLARLA RUSYA EKONOMİSİ (2019) * 1.774 trilyon $: GSYİH * 12.150 $: Kişi Başı GSYİH * % 1.34: Reel GSYİH Büyüme * % 3: Tüketici enflasyonu * % 4.6: İşsizlik * 423 milyar $: İhracat * 244 milyar $: İthalat İHRACATTA İLK 5 ÜLKE * Çin: Yüzde 13.4) * Hollanda: Yüzde 10.6 * Almanya: Yüzde 6.6 * Türkiye: Yüzde 5 * Belarus: Yüzde 4.9 İTHALATTA İLK 5 ÜLKE * Çin: Yüzde 22.2 * Almanya: Yüzde 10.3 * ABD: Yüzde 5.5 * Belarus: Yüzde 5.3 * İtalya: Yüzde 4.5 EN ÇOK NE SATIYOR? Mineral yakıt ve yağlar (221 milyon $), demir ve çelik (18.14 milyon $), inciler ve kıymetli maden ve taşlar (15.26 milyon $), makina ve mekanik cihazlar, nükleer reaktörler (8.99 milyon $), ağaç ve ağaç ürünleri (8.62 milyon $), gübreler (8.40 milyon $), hububat (7.92 milyon $) EN ÇOK NE ALIYOR? Makina ve mekanik cihazlar, nükleer reaktörler (43.24 milyon $), elektrikli makina ve ekipmanlar (29.77 milyon $), motorlu kara taşıtları (23.74 milyon $), eczacılık ürünleri (14.07 milyon $), plastik ürünleri (9.83 milyon $)

23 Kasım 2020 Pazartesi

100 milyar dolarlık ticarete yol haritası

* Türkiye ve Rusya liderlerinin mutabık kaldığı 100 milyar dolarlık ticaret hacminin gerçekleşmesine yönelik Çalışma Grupları faaliyetlerini sürdürüyor. İki ülke arasında uygulanan ticari, ekonomik, bilimsel, teknik ve kültürel alanlarda işbirliğine ilişkin Orta Vadeli Program, 100 milyar dolarlık hedefe ulaşılması için bir yol haritası niteliği taşıyor. * Türkiye Cumhuriyeti Moskova Ticaret Müşaviri Feridun Başer, Almanya’dan sonra en önemli ikinci ticaret ortağımız olan Rusya pazarına girerken dikkat edilecekler ve başarılı olma faktörleri hakkında önemli bilgiler verdi. Rusya İhracat Merkezi Türkiye Temsilcisi Radik Gimatdinov ise Rusya ile iş yapmak isteyenlere tavsiyelerini sıraladı. FATİH FAKİÇ Türkiye Cumhuriyeti Moskova Ticaret Müşaviri Feridun Başer, Almanya’dan sonra en önemli ikinci ticaret ortağımız Rusya ile iş yapmak isteyen firmalara, hem pazarda dikkat etmeleri gereken hususlar hem de kalıcı olmaları yönünde önemli bilgiler aktardı. Türkiye-Rusya ticari ilişkilerini nasıl özetlersiniz? Rusya, toplam ihracatımızda yüzde 2’nin biraz üzerinde, toplam ithalatımızda ise yaklaşık yüzde 11 civarında bir paya sahip. Rusya, toplam dış ticaret hacmimiz dikkate alındığında Almanya’dan sonra en önemli ikinci ticaret ortağımız.2020’nin ilk 8 ayında en çok ihracat yaptığımız 10’uncu ve en çok ithalat yaptığımız üçüncü ülke. Ülkemiz ise Rusya’nın genel ithalatında 10’uncu, ihracatında ise beşinci ülke konumunda. Tarım ve imalat sanayi ürünleri başlıca ihraç kalemlerimizi oluştururken, enerji, hammadde ve yarı mamuller, hububat, yağlı tohumlar ve kalıntıları gibi ürünler Rusya’dan ithalatımızda ön plana çıkıyor. POTANSİYEL SEKTÖRLER 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmamızı sağlayacak potansiyel sektörler neler? 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi, önemli bir çıpa. Ticaret hacminin kısa, orta ve uzun vadede dengeli bir şekilde artırılmasına yönelik plan ve programlar hazırlanıyor. Bu kapsamda, Türk-Rus Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu ve Komisyon bünyesinde kurulan Çalışma Grupları, bu hedefe ulaşılmasının önünü açan çalışmaları hayata geçiren aktif mekanizmalar. Ayrıca, iki ülke arasında uygulanan ticari, ekonomik, bilimsel, teknik ve kültürel alanlarda işbirliğine ilişkin Orta Vadeli Program, 100 milyar dolarlık hedefe ulaşılması için bir yol haritası niteliği taşıyor. Makina, otomotiv yan sanayi, sağlık ürünleri, gıda sanayi, plastik ve kauçuk ürünler, metallerin işlenmesinden elde edilen ürünler, konfeksiyon, hayvansal ürünler, gemi sektörü, güvenlik ürünleri gibi birçok alanda yatırım ve dış ticaret potansiyeli bulunuyor. YENİ DÜZENLEMELER Yeni normalde; yatırımcı Türk iş insanlarını direkt olarak etkileyecek yeni uygulamalar, kısıtlamalar veya değişiklikler var mı? Salgınla birlikte elektronik beyan merkezleri oluşturulma çalışmaları ile gümrüklerde dijitalleşme konusu hız kazandı. Rusya Federasyonu’nda 2024 yılına kadar kayıt dışılığın azaltılması ve tüketici refahı da gözetilerek eşit rekabet koşullarının tesisinin sağlanması amacıyla tüm ithal ürünlerin, ‘QR’ kodlarıyla etiketlenerek ülkeye girişinden nihai tüketiciye ulaşıncaya kadarki sürecinin izlenebilmesi amacıyla ‘Birleşik Ürün Etiketleme ve Takip Sistemi’ ihdas edildi. Son düzenlemelere göre, 1 Temmuz 2020'den itibaren muhtelif tütün ürünleri ile ayakkabı ve ilaç ürünlerinde etiketleme uygulaması zorunlu hale geldi. Mezkûr etiketleme uygulamasının kameralar, parfümler, lastikler, bebek mamaları, bitkisel yağlar, ev kimyasalları, kozmetikler, alkolsüz içecekler, hazır et ve balık ürünleri, bakkaliye ile ev aletlerini de içerecek şekilde genişletileceği hüküm altına alındı. Yine ihracatımızda önemli bir yer tutan hafif sanayi ürünlerinin zorunlu etiketlemesine 1 Ocak 2021’de başlanacak. BASİTLEŞTİRİLMİŞ GÜMRÜK HATTI Rusya Federasyonu tarafından bazı ürünlerde GTS kapsamında ülkemize tek taraflı tavizler (gümrük vergisi oranından yüzde 25 indirim) uygulanıyor. Söz konusu uygulama için FORM A menşe belgeleri kullanılıyor. Pandemi sonrası söz konusu belgelerin elektronik ortama taşınarak e-imzalı şekilde gönderilmesine yönelik girişimlerimiz hız kazandı. Ayrıca bu dönemde ihracatımızda Basitleştirilmiş Gümrük Hattı (BGH) kullanımının arttığı gözlemleniyor. 2016 yılında Rusya’ya yapılan tüm ihracatımızın içinde BGH kullanımı payı yüzde 2 iken 2020’nin ilk 7 ayında yüzde 8’e çıktı. Sisteme kayıtlı 1.179 aktif firmamız bulunuyor. TÜRK FİRMALARINA ÖZEL İLGİ Türk iş insanları için hangi bölgelerde ne tür fırsatlar bulunuyor? Rusya, dünyanın coğrafi büyüklük sıralamasında birinci sırada yer alan ülkesi. Yaklaşık 17 milyon kilometrekarelik bir alanda 85 bölgeden oluşan bir coğrafyadan bahsediyoruz. Öncelikle, ekonomik aktivitenin ve tüketimin, ülkenin batısında yoğunlaştığını, ekonominin yüzde 20’sinden fazlasına hitap eden Moskova’nın toplam dış ticaret işlemlerinin değer bazında yüzde 40’ından fazlasının da merkezi konumunda bulunduğunu belirtmemiz gerekiyor. Türk yatırımları ağırlıklı olarak Rusya Federasyonu genelinde Tataristan Cumhuriyeti ve Kaluga Bölgesi’nde yer alıyor. Başta Başkurdistan Cumhuriyeti olmak üzere birçok bölge, Türk firmalarına özel bir ilgi gösteriyor. Bölgeler bazında çalışma yapmak isteyen firmalarımızın Müşavirliğimiz ve Ataşeliklerimiz ile mutlaka temasa geçerek bilgi almalarını öneriyoruz. ALICILARA ULAŞMA YÖNTEMİ Türk iş insanlarının yaşadıkları zorlukların aşılmasında ne gibi yollar izleniyor? Rusya’da mesleki örgütlere, ticaret ve sanayi odalarına üyelik zorunluluğu olmaması hasebiyle güncel ithalatçı, toptancı ve üretici firmalar listesine ulaşmada sıkıntı yaşanıyor. Ayrıca, Rusya’da firmalar sık aralıklarla el değiştirebiliyor. Kurumsal yapıdaki firmalar ise yine kurumsal e-posta adreslerine iletilen çok sayıda mesajı güvenlik duvarı uygulamalarıyla engelleyebiliyor. Sonuç itibarıyla, Rusya’da ilk aşamada e-posta marifetiyle uygulamaya geçirilen bir pazara giriş stratejisinin müspet bir şekilde sonuçlanması nispeten düşük bir olasılık. Müşavirliğimizce tüm kaynaklar değerlendirilerek firma eşleştirmeleri sağlanmaya çalışılıyor. Fuarlar pazara girişin anahtarı Rusya’da mutlaka katılım sağlanması gereken fuarlar hangileri? Fuar iştiraklerini, mal ve hizmet ihracatında Rusya pazarına girişte çok önemli bir enstrüman olarak değerlendiriyoruz. Ticaret Bakanlığımız, 2019 yılında Rusya’da düzenlenen fuarlar arasında 22 fuarı milli katılım, 120 fuarı bireysel katılım ve 9 fuarı prestijli fuar olarak belirledi ve destek kapsamına aldı. Öte yandan, eğitim, bilişim, sağlık, film gibi çeşitli hizmet sektörlerinde düzenlenen 33 fuar, bireysel katılımı desteklenen fuarlar listesine dahil edildi. Söz konusu fuar listelerinin oluşturulmasında Müşavirliğimizin de görüşleri alınıyor. Bu nedenle, ‘şu fuara özellikle katılım sağlayın’ demek yerine, firmalarımızın Bakanlığımız tarafından dikkatlice değerlendirilerek hazırlanan ve web sitesinde yayımlanan destek kapsamına alınmış fuar listelerini inceleyerek, kendi ürünlerine uygun olan bir fuara katılımlarının yerinde olacağını ifade etmek isterim. E-TİCARET YÜZDE 10’A ÇIKTI e-ticarette yer almak isteyenler için ne tavsiye edersiniz? Rusya’da, 18 yaş üstü toplam 75 milyon internet kullanıcısı bulunuyor. Online alışveriş işlemlerinin hacminde ve bu sektörde faaliyet gösteren firmaların cirolarında önemli artışlar olduğunu gözlemledik. 2020’nin ilk yarısında e-ticaretin toplam perakende ticaretteki ağırlığı Rusya’da yüzde 10.9’a çıktı. 2019’da 45 milyar rubleye ulaşan online gıda ürünleri satışının (restoran siparişleri hariç) 2020’de üç katına çıkması bekleniyor. Rusya Federasyonu’nda online ticaret zaten yükselen bir trenddi; salgın da bu gelişmeyi perçinledi. Firmalarımızın, Ticaret Bakanlığımızın yurt dışı birim desteklerinden de faydalanarak, Rusya’da bir depo yapılanmasına gitmeleri ve online ticaret firmaları vasıtasıyla Rus tüketicilere ulaşmaları mümkün görünüyor. KOBİ’LERE İŞBİRLİĞİ ÖNERİSİ Türk ve Rus KOBİ'leri için potansiyel işbirliği alanları neler? Rusya’da küçük ve orta ölçekli işletmelerin milli hasıladaki payı yaklaşık yüzde 20.2 gibi düşük bir seviyede. Bu anlamda, ülkemiz ciddi bir potansiyele sahip. Tecrübe paylaşımı çerçevesinde işbirliğinin temelleri atılarak, bu aktörler arasındaki ticari ve yatırım ilişkilerin ileri seviyelere çıkarılması mümkün. Taraflar arasında bir işbirliği protokolünün imzalanması amacıyla ilgili merciler görüşmelerini sürdürüyor. En iyi iş uygulamaları, teknoloji transferi, kümelenme gibi konularda işbirliği yapılabileceği değerlendiriliyor. ‘Tek pencere sistemi’ İstanbul’da açıldı Rusya İhracat Merkezi Türkiye Temsilcisi Radik Gimatdinov, Rusya ile iş yapmak isteyen firmalara tavsiyelerde bulundu. 130 TEŞVİK PROGRAMI İhracat Merkezinizin faaliyetleri nelerdir? Rusya ve Türkiye arasında ticari ilişkileri artırmak, 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine daha hızlı bir şekilde ulaşabilmek amacıyla bu yıl Rusya Federasyonu Türkiye Mümessilliği bünyesinde İstanbul’da Rusya İhracat Merkezi Türkiye Temsilciliği açıldı. Türkiye’nin önde gelen kurum ve kuruluşları, birlikleri ve sendikaları, belediyeleri ve özel sektörü ile yakın temaslarda bulunarak, iki taraflı ticaret ve sanayi işbirliği ilişkilerimizi artırmak öncelikli görevimiz. Rusya İhracat Merkezi Grubu bünyesinde Rusya İhracat Merkezi, İhracat Kredileri ve Yatırımları Sigortalama Ajansı (EKSAR) ve Roseksimbanka’sı faaliyet gösteriyor. Kurumumuz Rus ihracatçılara ve yabancı ithalatçılara büyük kolaylık sağlayan ‘Tek Pencere Sistemi’ ile çalışarak taraflara ihracatın her aşamasında 130’dan fazla finansal ve finansal dışı teşvik programları ve özel proje uygulamaları sunuyor. HANGİ DESTEKLER VAR Türk firmalar merkezinizden nasıl faydalanabilir? Türk ithalatçılarımız farklı desteklerimizden faydalanabilir. Desteklerimizden bazıları şunlar: * Rusya’da güvenilir tedarikçi firma araştırma hizmeti. Anket formunda talep edilen ürün özelliklerini, tercih ettiğiniz ‘Incoterms’ koşullarını ve ödeme şeklini belirleyip, tarafımıza gönderebilirsiniz. Talebiniz Rusya’daki 85 bölgeye dağıtılarak iki hafta içerisinde istediğiniz koşullara uygun ve güvenilir partner bulunuyor. * Doğrudan kredi ve ihracatçı lehine ortaya çıkarılan akreditif olanakları hizmeti ve ithalat operasyonunun finansmanı. Yabancı alıcılara, Rus mal ve hizmetlerinin tedarikçileriyle yapılan ihracat sözleşmeleri kapsamında ödeme yükümlülüklerinin finansmanını sağlamayı amaçlayan bir kredi ürünü. * Yabancı ithalatçının bankasına kredi ve onaylı akreditif finansmanı. İşlemin en kısa vadede gerçekleştirilmesi gerekiyorsa, Roseksimbank tarafından Türk bankasına bankalar arası finansman sağlamayı da düşünmek mümkün. * Yabancı ithalatçı kredisi sigortası ve onaylı akreditif sigortası. Ürün, yabancı bir alıcı tarafından ödeme yapılmaması riskini azaltmak için Rus şirketlerini ve yurt dışındaki yan kuruluşlarını korumak üzere tasarlanmış. BİZİMLE İRTİBAT KURUN Rusya ile iş yapmak isteyen Türk firmaları için önerileriniz var mı? 2020 yılı, Rus-Türk diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıldönümü. Bir asır evvel kurulan karşılıklı dostluk, dayanışma ve işbirliği ilişkilerinin gelişmesinde en önemli etkenlerden biri, şüphesiz ivmeyle yükselen ve büyük potansiyel taşıyan ticaretimizdir. Yakın işbirliği kurabileceğiniz güvenilir bir ortak bulduktan sonra büyük projelerinizi birlikte hayata gerçekleştirebilirsiniz. Rusların ve Türklerin milli karakterinde potansiyel müşterek iş imkanlarını bir araya getirebilecek birçok ortak özellik var. Bu nedenle öncelikle bizimle iletişime geçmenizi, bir yol haritası çıkarmanızı, kurumumuz tarafından sağlanan teşvik, finansman ve sigortaları değerlendirmenizi ve böylelikle ülkelerimiz arasındaki ticaretimizi istenen düzeylere çıkartmanızı tavsiye ederiz. Ticaretin ancak karşılıklı yapıldığında uzun soluklu ve başarılı olduğunu göz önünde bulunduruyoruz. Ürünlerimiz ve hizmetlerimize yönelik sorularınızı bizlere iletmenizi istirham ederim. En kısa sürede yardımcı olacağımızı belirtmek isterim. Bilgi için:

23 Kasım 2020 Pazartesi

Lokomotifimiz odalar ve borsalar

TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iş dünyasına önemli mesajlar verdi. Erdoğan, “Ülkemiz yatırımın, üretimin ve ticaretin yükselen merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz” dedi. Türkiye’nin son 18 yıldır büyük mesafe kat ettiği demokrasi ve kalkınma yolculuğunda 365 Oda ve Borsa’nın lokomotif vazifesi gördüğünü belirten Erdoğan, “El birliğiyle bu sıkıntılı dönemi de geride bırakıp inşallah büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız” diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğindeki Türkiye Ekonomi Şurası; hükümet, bürokrasi ve iş dünyasını bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomiyle ilgili önemli mesajlar verdiği toplantıya; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’in de online katıldığı şura, TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu’ndan video konferans aracılığıyla gerçekleştirildi. CAMİAMIZLA GURUR DUYUYORUM Açılış konuşmasında, şuraya 81 il ve 160 ilçeden Oda ve Borsa başkanları, TOBB delegeleri, kadın ve genç girişimciler ile genel sekreterler olmak üzere yaklaşık 3 bin kişinin online katıldığını söyleyen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Pandemi sürecinde hepsi yoğun bir mesai harcadılar. İllerin ve ilçelerin sorunlarını çıkardılar, öneriler hazırladılar. Yerelde hangi ekonomik sıkıntılar yaşanıyorsa, hepsini tespit ettiler. Gece yarılarına kadar üyeleriyle istişare ettiler. Talepleri bize aktardılar. Biz de acil yapılması gerekenleri, saat kaç olursa olsun Bakanlarımıza ilettik. Tabandan tavana müthiş bir çalışma ortaya koyduk. Camiamızla gurur duyuyorum. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” YATIRIM TALEBİ ARTACAK Tüm dünyanın yeni bir dönemin arifesinde olduğuna, bu yeni döneme her yönüyle hazır hale gelmeleri gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Küresel değer zincirleri kısalacak, Türkiye’ye olan iş ve yatırım talebi artacaktır. Ülkemiz için yeni fırsatlar doğacaktır. Yurt dışı temaslarımızda bunu görüyor ve duyuyoruz. Bu fırsatları yakalamak üzere şimdi harekete geçmemiz ve hazırlanmamız gerekiyor. Çünkü talih, hazır olana güler. Fırsatların kazası olmaz. Evet, kritik virajları aştık. Ama önümüzde, inişli-çıkışlı uzun ve zor bir yolculuk var.” Hisarcıklıoğlu, mevzuata ilişkin yapılacak reformlarda, eskiden olduğu gibi kamu-özel sektör diyalog mekanizmalarının kurulmasının ve istişarenin güçlendirilmesinin çok faydalı olacağını da söyledi. BABAYİĞİTLER SÖZÜ TUTTU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ekonomi Şurası’nda yaptığı konuşmada, TOBB’un genel kurullarına, şuralarına ve çeşitli etkinliklerine katılmaya özel önem verdiklerine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Ülkemizin asırlık rüyası olan yerli otomobil için babayiğit aradığımda hemen sizler çıkıp bu işe talip oldunuz. Milletimizin huzurunda verdiğiniz sözü yerine getirerek adım adım Türkiye’nin otomobili projesini hayata geçirdiniz. İnşallah bu güzel projeyi yine sizlerle birlikte neticeye ulaştıracağız.” DESTEK PAKETLERİ UYGULANDI Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek faizden arındırılmış, istihdamdan finansmana, özellikle nakit akışından teşviklere kadar ihtiyaç duyulan çok sayıda destek paketini hayata geçirdiklerini anlattı. Erdoğan, bugüne kadar uygulanmış en büyük kredi paketleri, Kredi Garanti Fonu kefaletleri ve istihdam teşviklerinin de bu dönemde başlatıldığını dile getirdi. Salgından olumsuz etkilenen onlarca sektörde vergi ve primleri 6 ay ertelediklerini anlatan Erdoğan, birikmiş kamu alacaklarına uzun vadeli yapılandırma getirdiklerini, bununla ilgili kanunun da Meclis’te kabul edildiğini anımsattı. ÖNCELİK ENFLASYONLA MÜCADELE Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının yol açtığı ve halen devam eden kimi zorluklara rağmen yılı pozitif büyümeyle bitireceklerine inandığını belirterek, şunları söyledi: “Fiyat istikrarını ve finansal istikrarı birlikte sağlayacağız. Bunun için enflasyonla mücadele de en önemli önceliğimizdir. Hedefimiz, bir an önce tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmaktır. Mali disiplini koruyarak, kamu finansman kalitesini artırarak, yapısal ve mikro reformları hayata geçirerek, değişim çizgimizden sapmayarak büyüme ve istihdam odaklı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz.” DEMOKRASİ VE KALKINMA YOLCULUĞU Türkiye’nin son 18 yıldır büyük mesafe kat ettiği demokrasi ve kalkınma yolculuğunda 365 Oda ve Borsa’nın lokomotif vazifesi gördüğünü belirten Erdoğan şöyle konuştu: “Birçok sanayici ve iş adamlarımızla oturup konuştuğumuzda hepsi nasıl battığını, nasıl bittiğini anlatırken bana şunu söylerlerdi, neydi o? ‘Beni faiz batırdı, beni faiz bitirdi, şu kadar faiz ödedim, şu kadar faiz ödüyorum.’ Bunu söyleyen insanlara zulmetmek var mı? İnşallah biz bunları da tersine çevireceğiz.” ODAK; YATIRIM, İSTİHDAM VE ÜRETİM Türkiye’nin önünde yeni bir dönem olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan; bu yeni dönemin gereklerini şöyle anlattı: “Artık çok daha güçlü bir şekilde üretime, yatırıma, istihdama ve ihracata odaklanmamız gerekiyor. El birliğiyle bu sıkıntılı dönemi de tıpkı öncekiler gibi geride bırakıp inşallah büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız. Sizlerden müteşebbisimizin, üreticimizin yanında bir Cumhurbaşkanına ve yönetime sahip olduğunuzu asla unutmadan gayretinizi artırmanızı, azminizi güçlendirmenizi istiyorum.” VİTES DEĞİL, ARAÇ DEĞİŞTİRME DÖNEMİ Yatırımcıların önünü açmak için gerçekleştirdikleri reformlarla Türkiye’yi, iş yapma kolaylığı endeksinde 27 basamak birden yükselterek 190 ülke arasında 33’üncü sıraya yerleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “2002’de iş yeri açma süresi 38 gün iken, bu süreyi 7 günün altına kadar düşürdük. Şimdi ise salgının ortaya çıkardığı değişim süreciyle dünya ile birlikte Türkiye de yeni bir döneme giriyor. Ülkemiz yatırımın, üretimin ve ticaretin yükselen merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız.” PİYASA EKONOMİSİNE UYGUN ÇÖZÜM Önlerindeki sorunları, piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde çözeceklerini belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Salgının önüne geçmek için aldığımız tedbirlerin yol açtığı sıkıntıların elbette farkındayız. İnşallah önümüzdeki yıl tüm bu zorlukları geride bırakmış olarak bugünleri acı bir tebessümle yad edeceğiz. Sorumluluğumuzun ağır olduğunu biliyoruz ama milletimize olan güvenimiz, enerjimiz, şevkimiz, azmimiz daha da büyük. İnşallah yaşadığımız sıkıntıları yine sizlerle birlikte aşacak, hep birlikte büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız.” AVDAGİÇ, SEKTÖRLERİN BEKLENTİLERİNİ AKTARDI TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na video konferans yoluyla katılan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şurayı şöyle değerlendirdi: “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay ve Bakanlarımızın teşrifleriyle TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Türkiye Ekonomi Şurası’nı gerçekleştirdik. İstanbul iş dünyamızın beklentilerini aktarma imkânı bulduk.”

23 Kasım 2020 Pazartesi