tatil-sepeti
Kentsel dönüşüme 60.5 milyar lira harcandı

Kentsel dönüşüm kapsamındaki alanlarda, "riskli alan", "rezerv yapı alanı", "kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı", "yenileme alanı" ve "riskli yapılar" belirleniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, bu alanlarda ikamet eden vatandaşların can ve mal güvenliğini teminat altına alacak dönüşüm faaliyetleri için kira yardımı, faiz desteği, proje ve kamulaştırma giderlerini de içeren kaynak ayrılıyor. Bakanlık 2012'den bu yana 59 ilde 564 bin bağımsız bölümün bulunduğu 269 "riskli alan"da çalışma yürüttü, 81 ilde "riskli yapı" olarak değerlendirilen 690 bin konut ve iş yerinin yenileme çalışmaları sürüyor. Dönüşüm çalışmaları kapsamında 67 ilde 48 bin hektar "rezerv yapı alanı", 33 ilde 161 "kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı" ve 11 ilde 16 "yenileme alanı" belirlendi. Riski alanlarda ve yapılarda yer alan 673 bin konut ve iş yerinin yıkım işlemleri tamamlandı. KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA BİRÇOK YARDIM YAPILDI Kentsel dönüşüm kapsamında Bakanlık tarafından TOKİ, İLBANK tarafından proje karşılığı 7 milyar 946 milyon lira aktarılan belediyelerden 663 milyon lira tutarında hizmet alındı. Proje karşılığı aktarılan bedelle birlikte kira yardımı, hibe, faiz desteği, kamulaştırma ve uygulamalarla kentsel dönüşüm için yaklaşık 16 milyar lira bedel Bakanlık tarafından karşılandı. Binasını dönüştüren vatandaşlara vergi ve harç muafiyeti sağlanarak yaklaşık 12 milyarlık ilave destek sağlandı. Ayrıca TOKİ eliyle, kentsel dönüşüm kapsamında 32,5 milyar lira bedelli yatırım yapıldı. Bakanlık, büyük bir kısmı 2012'den bu yana olanları kapsayan toplamda 60,5 milyar liralık kentsel dönüşüm yatırımı yaptı. Bakanlık tarafından 1 milyon 400 bin bağımsız bölümde ikamet eden 5 milyon vatandaşın can güvenliğini teminat altına alacak kentsel dönüşüm çalışmaları da devam ediyor. Kamu ve özel sektör eliyle 2012'den bu yana yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) konutları ve yapı denetim sistemi ile Türkiye'deki binaların yüzde 65'i güvenli hale getirildi, 54 milyondan fazla vatandaş güvence altına alındı. "Türkiye'nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm" hedefiyle 5 yıl içerisinde 1,5 milyon konutu acil dönüştürmeyi amaçlayan Bakanlık, bu kapsamda 100 bini İstanbul'da olmak üzere her yıl 300 bin konutun dönüşümünü sağlayacak. Bakanlık, 20 yıl içinde de toplam 6,7 milyon konutun dönüşümünü tamamlamayı planlıyor. KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI 6 BAŞLIKTA YAPILIYOR Kentsel dönüşüm çalışmaları "deprem riski altındaki yapı ve alanların dönüşümü", "sel ve heyelan riski altındaki alanların dönüşümü"," tarihi kent merkezleri ve meydanların dönüşümü", "sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümü", "tarım köy projeleriyle kırsal dönüşüm ve modern otopark alanları üretimi"ni içeren 6 başlık altında yürütülüyor. Sel ve heyelan riski altındaki alanların dönüşümü kapsamında Bakanlık, Karadeniz Bölgesindeki tüm illerde iklim değişikliği kaynaklı zararlara ilişkin tespit çalışması yaptı. Bakanlık, Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı kapsamında riskli alanlarda oturan vatandaşlar için 15 bin konutu TOKİ eliyle üretiyor. Bu kapsamda Trabzon Araklı ile Çamlıktepe ve Özgen, Samsun İlkadım, Giresun Merkez ve Tirebolu'da sel ve heyelan afetlerinde konut projelerinde kullanılmak üzere arazi devir çalışmalarını başlattı. Giresun Bulancak'ta 570 konutun yapım çalışmaları devam ederken, Trabzon Araklı'da 118 konutun inşaat işleri tamamlandı. Bakanlık, tarihi kent merkezleri ve meydanların dönüşümü kapsamında da meydanları tarihi kimliğine kavuşturacak çalışmalar yürütüyor. Buna göre, Ankara Hergelen Meydanı, Konya Mevlana Meydanı, Erzurum Hacı Cuma Bölgesi, Afyonkarahisar Mısri ve İmaret Camisi çevresi, Kayseri Kaleiçi mevkii, Yozgat-Merkez Çapanoğlu Cami, Kastamonu-Merkez Nasrullah Cami çevresi, Niğde Merkez Kale etrafı, Muş Merkez, Bursa, Kütahya ve Sinop'taki yenileme projeleri sürüyor. ÜLKE GENELİNDE 12 İLDE, 10 BİN SANAYİ İŞ YERİ PROJELENDİRİLDİ Sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümünü de gerçekleştiren Bakanlık, sanayi alanlarını çok daha modern ve geniş alanlara taşıyor. Ankara, İstanbul, Konya, Adana, Trabzon, Aksaray, Diyarbakır, Bolu, Bursa, Kayseri, Muğla ve Rize olmak üzere şu anda 12 ilde, 10 bin sanayi iş yeri projelendirildi. Bunların 1420'si tamamlandı, 3 bin 422'sinin ise yapımına devam ediliyor. Ayrıca, 3 bin 375 iş yerinin ihale çalışmalarına da başlandı. Tarım köy projeleriyle kırsal dönüşümü de gerçekleştirmeyi hedefleyen Bakanlık, kırsal yerleşim alanlarının konut ve altyapı ihtiyaçlarını gideriyor, yaşam koşullarını iyileştiriyor. TOKİ ile yürütülen "Köy Konut Projeleri"nin geliştirmesine yönelik çalışmalar kapsamında 81 il valiliğine yazı gönderildi. Yazıda valiliklerden köy konutları için uygun yerleşim alanlarının belirlenmesi ve taleplerin toplanması istendi. 30 ilden geri dönüş alındı, bunların 21'inden 548 köy/mahalle için başvuru yapıldı. Bakanlık, 18 ilden de arsa, yer bildirimi bilgisini aldı ve bu yerlerle ilgili çalışmaları başlattı. 45 AYRI PROJEDE 7 BİN TARIM KÖY KONUTU TAMAMLANDI Daha önce 45 ayrı projede 7 bin tarım köy konutunun yapımını tamamlayan Bakanlık, Elazığ'da 1515, Malatya'da 654 tarım köy tipi konut ve ahır projesinin çalışmalarını yürütüyor. Bakanlığın Türkiye'de bir ilk ve model olacak ahır projesinin başlatıldığı Ağrı'da 350 yeni ahır yapılıyor. Bingöl için de 200 konut ve ahır için proje çalışmaları sürüyor. Modern otoparklar üretip trafik sıkışıklığını, şehirlerdeki araç yoğunluğunu azaltmak için de çalışan Bakanlık, ihtiyaç duyulan yerlere geniş yer altı otoparkları, bölge otoparkları yapıyor. Acil dönüşüm kapsamında yıkılıp yeniden yapılan binaların altına bölgenin ihtiyaçları ve talepler doğrultusunda 2-3 katlı otoparklar yapılıyor. Daha büyük projelerde ise özellikle donatı alanlarının altına bağımsız, büyük otoparklar inşa ediliyor.

24 Kasım 2020 Salı

'Otomotiv şehri Sakarya' üretiyor, dünya sürüyor

"Otomotiv şehri Sakarya", yılın 10 ayında 152 bin 883 aracı yurt dışına satarak ülke ekonomisine 3 milyar 68 milyon 863 bin dolar döviz kazandırdı. İhracat sıralamasında İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir, Ankara ve Gaziantep'in ardından 7'nci sırada bulunan Sakarya, ocak-ekim döneminde 150 ülke ve 10 serbest bölgeye 3 milyar 434 milyon 747 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Otomotiv, demir ve demir dışı metaller, iklimlendirme sanayisi, kimyevi maddeler ve mamulleri ile makine ve aksamları sektörleriyle dikkatleri üzerine çeken kentte en çok ihracat, 3 milyar 68 milyon 863 bin dolarla otomotiv alanında yapıldı. Otomotiv Sanayii Derneği verilerine göre, Türkiye'de ocak-ekim döneminde traktör de dahil üretilen 1 milyon 33 bin 485 araçtan 731 bin 158'i yurt dışına ihraç edildi. Bunda yüzde 20,9'luk paya sahip olan Sakarya, ürettiği 195 bin 255 aracın yüzde 78,3'üne denk gelen 152 bin 883'ünü ihraç etti. GÜNDE 640 ARAÇ BANTTAN İNDİRİLDİ Sakarya'da faaliyet gösteren Toyota, Otokar ve TürkTraktör firmaları, 10 aylık dönemde 168 bin 171 otomobil, 119 kamyonet, 413 otobüs, 726 midibüs, 158 küçük kamyon, 25 bin 668 traktör üretti. Bu rakamla söz konusu dönemde Türkiye'nin toplam araç üretiminin yüzde 18,9'unun yapıldığı Sakarya'da, günde üretilen 640 aracın 501'i ihraç edildi. TOYOTA ÜRETİM VE İHRACATTA LİDER Kentteki firmalar arasında üretim ve ihracatta Toyota yine zirvede bulunurken, TürkTraktör ikinci, Otokar ise üçüncü sırada yer aldı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'de görülmesiyle kentte bulunan otomotiv firmaları tarafından alınan tedbirler kapsamında mart ayı içerisinde üretimin geçici süreliğine durdurulmasıyla nisan ayında üretim yapmayan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, 11 Mayıs'tan itibaren yeniden üretime başladı. Arifiye ilçesinde kurulu Toyota fabrikası, yılın 10 aylık döneminde toplamda 168 bin 171 binek tipinde Corolla, Toyota C-HR ve Corolla Hybrid modelleri üretti, bunun yüzde 84,3'üne denk gelen 141 bin 826 aracı ihraç etti. Yılın 10 ayında 25 bin 668 traktör üreten TürkTraktör ise üretiminin yüzde 41,6'sına denk gelen 10 bin 391 aracı ihraç etti. Türkiye'nin öncü savunma sanayi şirketlerinden Otokar da koronavirüs salgınının etkilerini azaltmaya yönelik önlemler kapsamında 25 Mart'ta üretim faaliyetlerine ara verdi. Mayıs ayı içerisinde yeniden üretime başlayan Otokar, ocak-ekim döneminde ürettiği 1416 aracın 616'sını yurt dışına sattı.

24 Kasım 2020 Salı

Değişen tüketici davranışları ‘kasım indirimlerini’ etkiledi

Küresel strateji ve pazarlama danışmanlığı şirketiSimon-Kucher&Partners tarafından gerçekleştirilen "Küresel Kasım İndirimleri Dönemi Araştırması"başta kasım ayında gerçekleştirilen Kasım İndirimi dönemi olmak üzere, Siber Pazartesi gibi diğer indirim günlerinin de dünya çapında popülerliğini artırmaya devam ettiğini gösterdi. Simon-Kucher&Partners uzmanları, perakendecilere yalnızca indirimlere güvenmek yerine, stratejik promosyonlara ve çapraz satış fırsatlarına odaklanmalarını önerdi. Kasım İndirimlerikış döneminde en çok takip edilen satış etkinliği olarak görülüyor.Bununla birlikte anket,yapıldığı tüm ülkelerde budönemde satın alma istekliliğinin yüzde 50'nin üzerinde olduğunu, ancak bu oranın yıldan yıla azalma eğilimini işaret etti.14 ülkede 11 binden fazla tüketicinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışma, pandeminingelecek alışveriş sezonunda tüketici alışveriş davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Araştırma sonuçlarında tüm ülkelerde tüketicilerin yüzde 60'ından fazlası pandeminin alışveriş davranışlarını etkilediği konusunda hemfikir. En fazla göze çarpan değişiklikler arasında,güvenlik nedenleriyle online alışverişe geçiş, yerel alışverişe/yerel ürün tercihlerine daha fazla vurgu ve kış dönemi alışverişi sırasında tasarruf etmek için Kasım İndirimleri dönemine daha güçlü bir odaklanma yer alıyor. KASIM İNDİRİMLERİ, YILBAŞI TATİLİ ALIŞVERİŞ SEZONUNA HAKİM Ankete katılan tüm ülkelerde, katılımcıların ciddi bir çoğunluğu Kasım İndirimleri’ni bildiğini ve takip ettiğini dile getirdi. Araştırmanın yapıldığı 14 ülkenin 6'sında(Almanya, İspanya, Hollanda, İsveç, Birleşik Krallık ve Birleşik Arap Emirlikleri), ankete katılanların tamamı indirimleribildiğini söylerken, Türkiye’de de bu oran yüzde 97 olarak karşımıza çıkıyor. İndirimlerinen düşük tanınma düzeyine sahip olduğu ülkelerise yüzde 87 ile Çinve yüzde 84 ile Avustralya oldu. İndirimleri takip eden pazartesi günü online alışveriş sitelerinde gerçekleştirilen “Siber Pazartesi” ile ilgili farkındalık biraz daha düşük kalırken, 14 ülkenin 11'inde yanıtlayanların çoğunluğu bu alışveriş etkinliğinden haberdar. Siber Pazartesi bilinirliği konusunda en geride kalan ülkeler ise yüzde 40 ile Suudi Arabistan ve yüzde 34 ile Türkiye oldu. Pandemi, tüm ülkelerde küresel alışveriş harcamalarında bir düşüşe yol açarken, Kasım İndirimi ve Siber Pazartesi günlerinde alışveriş için ortalama harcama miktarının 230 ile 300 dolar arasında olduğu gözlendi. En yüksek bütçeye sahip ülkeler Danimarka, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olurken, Avustralya ve Yeni Zelanda en düşük bütçeleri oluşturdu. 14 ülke arasında harcama büyüklüğüne göre 2020 yılında Türkiye 7'ncisırada yer aldı. ONLİNE ALIŞVERİŞTE YÜKSELEN TREND DEVAM EDİYOR Tüketici tercihleri incelendiğinde, ülkelerin çoğunda tüketicilerin çevrimiçi alışverişe yöneldiği görüldü. Çin, çevrimiçi alışverişin en popüler olduğu ülke olurken,ankete katılanÇinlilerin yüzde 70'i indirim dönemlerinde çevrimiçi alışveriş yapmayı planladığını söyledi. Yeni Zelanda, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise tercihler çevrimdışı alışveriş yönünde oldu. Türkiye’de ise çevrimiçi ve çevrimdışı alışveriş tercihi diğer ülkelere oranla daha dengeli. Türkiye’de Kasım İndirimi alışverişlerinde tüketici davranışlarıincelendiğinde, geçenyıl tüketicilerin yüzde 19’u yalnızca online kanaldan alışveriş yapacağını söylerken, bu yıl bu oran yüzde 31'e yükseldi. Yüzde 52’lik kesim ise online ve fiziksel kanalı bir arada kullanabileceklerini dile getirdi. PROMOSYON STRATEJİSİ İLE TİCARİ STRATEJİUYUMLU OLMALI Simon-Kucher&Partners İstanbul Ofisi Direktörü Okan Çetintürk, kontrollü "promosyon iletişimi"ninharcamalar düştüğü dönemde sürdürülebilirlik açısından markaların dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri olduğunu belirtti. Promosyonların belirlenmesi sürecinde ele alınması gereken birkaç önemli unsura değinen Çetintürk,şunları söyledi: "Unsurlardan ilki promosyon stratejisi ile ticari stratejinin uyumlu olması. Yeni müşteri kazanma amacıyla alınması gereken aksiyonlar ile mevcut müşterilerin sepetlerini büyütme amacıyla alınması gereken aksiyonlar farklılaşıyor. İkinci unsur isepromosyonun hedeflediği müşteri segmentinin net bir şekilde belirlenmesi. Hedeflenen segmente ve stratejiye uygun olacak şekilde farklı promosyon komünikasyonlarının tasarlanması ve test edilmesi gerekiyor.Yapılacak testler sonucunda da hem adetsel açıdan hem de yatırım dönüşünde en yüksek etkiyi sağlayan promosyonların tüketiciye yaygın şekilde sunulması gerekiyor." Çetintürk, online kanalların kullanımının ve öneminin artmasıyla,şirketlerebu testleri dijital mecralarda yapma imkanısunulduğunu belirtti. Dijital mecrada yapılan testlerin sonuçlarıdaha hızlı ölçümleme imkanı sunarak, başarılı olanların diğer kanallarda da uygulanması fırsatını yarattığını aktaran Çetintürk,"Bu kapsamda birlikte çalıştığımız bir şirkette faiz ve vergiler hariç kar marjında yüzde 3 artış (yüzde 3 ROS) sağladık.100 birim cironun 3 puanı kar artışı olarak gerçekleşti" diye konuştu. PERAKENDECİLERBU YIL GELENEKSEL TAKTİKLERİN ÖTESİNDE DÜŞÜNMELİ Simon-Kucher&Partners İstanbul Ofisi Müdürü Öykü Elmas ise bu yıl fiziki mağazalarda daha az müşteri trafiği olması beklendiği içinperakendecilerin geçmiş yıllarda uyguladıkları geleneksel taktiklerin ötesinde düşünmeleri gerektiğini söyledi. Elmas, perakendecilerin bu yıl yapması gerekenlere ilişkin şöyle konuştu: "Bu yıl, perakendecilerin müşterilerini online mağazalarına çekmesinin ardından, fiziksel mağazalarda çalışanlarının rolü, mağazalara gelen trafiği satışa çevirmesi ve satın alım yapan tüketicinin harcama tutarını arttırabilmesi oldukça önemli. Bu hedeflere yine doğru ve etkili biçimde kullanılan online iletişim taktikleri ile ulaşmak mümkün. Örneğin, çapraz satışları arttırmak için kurgulanan 'pop-up' uyarılar ya da etkileyiciler (influencerlar) ile yapılan canlı etkinlikler, müşteri ilişkileri yönetimi dataları kullanarak planlanan ve paylaşılan hedefe yönelik kişiselleştirilmiş öneriler bunlardan bazıları."

24 Kasım 2020 Salı

Kredi kartı aidatı dolandırıcılığına karşı uyarı

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, kredi kartı dolandırıcılarının, özellikle son dönemdesosyal medya aracılığıyla kamu kurum ve kuruluşlarının isim ve logolarını kullanarak bazı paylaşımlar yaptıklarıbelirtildi. Açıklamada, sosyal medyada "Geçirdiğimiz pandemi dönemine istinaden bankaların kredi kartı aidat iade işlemleri başlamıştır. İadenizi almak için yukarıdaki linke tıklayın"şeklinde paylaşımların yapıldığının belirlendiği ifade edildi. KARTIN ÇIKARILDIĞI KURULUŞA BAŞVURULMALI Tüketicilerin, kredi kartı bilgileri kullanılarak dolandırıcılığa maruz kalmamaları ve mağduriyet yaşamamaları içinçeşitli bilgilendirmelere yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "6502sayılı Tüketicinin KorunmasıHakkında Kanun ile kart çıkaran kuruluşların tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartını sunma zorunluluğu getirilmiştir. Söz konusu kanunun ilgili maddesine dayanılarakTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan ve 7 Mart'ta yürürlüğe giren Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ'inBanka ve Kredi Kartı Ücretleribaşlıklı maddesi ile kart aidatlarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.Söz konusu madde ile kart çıkaran kuruluşların 'Yıllık üyelik ücreti tahsil etmedikleri bir kredi kartı türünü tüketicilerin kullanımına sunmak zorunda oldukları, kredi kartlarının özelliklerine göre yıllık olarak belirlenecek tutar kadar ücretlendirileceği, kartlardan alınan bu ücretlerin ancak tüketiciyi borçlandırıcı nitelikteki ilk kullanımı müteakip yıllık olarak alınabileceği, kesintisiz en az 180 gün hareket görmeyen kredi kartından bu kart hareketsiz kaldığı müddetçe yıllık üyelik ücreti alınamayacağı'gibi hususlar hüküm altına alınmıştır." Bakanlığın ya da diğer kamu kurum ve kuruluşlarının isimya da logoları kullanılarak kredi kartı aidatlarının iadesinin yapıldığınıiddia eden sosyal medya hesaplarına itibar edilmemesi vevatandaşlarınbu tür dolandırıcılık faaliyetlerine karşı dikkatli olmalarıgerektiği vurgulananaçıklamada, kart aidatlarına ilişkin uygulamalarda kartın çıkarıldığı kuruluşa başvurulması gerektiğine işaret edildi. Açıklamada, "Kart çıkaran kuruluş ile uyuşmazlığın çözülememesi durumunda ilgili kanun kapsamında 10 bin 390 liranın altında olan uyuşmazlıklar için Tüketici Hakem Heyetlerine, bu tutarı aşan uyuşmazlıklar için de Tüketici Mahkemelerine başvurulabilir" ifadesi kullanıldı.

24 Kasım 2020 Salı

OSB’ler ekonomide yeni döneme hazırlanıyor

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getirdiği ekonomideki yeni dönemde organize sanayi bölgelerinin (OSB) kritik rol oynayacağını belirterek, "Bizim bu kritik sürece, altyapılarımızla, yatırımcı dostu bakış açımızla, yeni tahsis alanlarımızla hazır olmamız lazım" ifadesini kullandı. OSBÜK'ten yapılan açıklamaya göre, kuruluş tarafından, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan ile dağıtım lisansı olan 181 OSB temsilcisinin katılımıyla çevrim içi toplantı düzenlendi. Toplantıda, OSB'lerin enerjiye ilişkin yaşadığı sorunlar ve talepleri ele alındı. OSBÜK Başkanı Kütükcü, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geleceğinin OSB'lerde olduğuna işaret ederek, "İnşallah önümüzdeki dönem, OSB'lerin yeni yatırımlarla daha da parlayacağı yeni bir dönem olacak. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın altını çizdiği ekonomide yeni dönemde OSB'ler kritik rol oynayacak. İşte bizim bu kritik sürece, altyapılarımızla, yatırımcı dostu bakış açımızla, yeni tahsis alanlarımızla hazır olmamız lazım. Yatırımcılarımızın OSB'lerimize teveccühü her geçen gün artıyor" değerlendirmesinde bulundu. Bir yandan mevcut OSB'leri genişletilirken diğer taraftan yeni OSB'lerin kurulduğunu anımsatan Kütükcü, şöyle devam etti:"Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen Türkiye'de mart ayından bu yana Adana, Antalya, Aydın, Edirne, Hakkari, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Sivas, Uşak ve Yozgat'ta 11 yeni OSB kuruldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank, önümüzdeki yıl 16 yeni OSB'nin daha kuruluşunun tamamlanacağını ifade etti. Ayrıca 2021 yılında Bakanlığımızın OSB'lere ayıracağı bütçedeki artışla birlikte bu bölgelerin altyapıları daha da güçlenecek." 31 ARALIK'A KADAR SÜRE TANINDI Kütükcü, OSB'lerin enerji altyapılarının güçlendirilmesi ve enerji maliyetlerinin düşürülmesine ilişkin atılan her adımın sanayi üretimine güç vereceğini vurguladı. Geçen aylarda Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) tarafından, bünyesinde enerji üretim tesisi bulunan OSB'lere, kuruma veri aktarımı yapacak Merkezi Denetleme Kontrol ve Veri Toplama (SCADA) bağlantısını yapamadıkları için cezalar yazıldığını ancak bunların OSBÜK'ün girişimleriyle iptal edildiğini anımsatan Kütükcü, "Kesilen cezaları ödeyen OSB'lerimize ise iade faturası kesmeleri halinde, ödedikleri bedellerin verilmesi kararı alındı. Ayrıca OSB'lerimize 31 Ocak 2021'e kadar da SCADA bağlantını yapmaları için süre tanındı" ifadelerini kullandı.

24 Kasım 2020 Salı