tatil-sepeti
Pakistan’ın madenleri Türk sanayicisini bekliyor

HABER: ADEM ORHUN İstanbul Ticaret Odası, hem üyelerinin küresel pazarlara açılmasını teşvik etmek hem de buralardaki yatırım ve ticari işbirliği fırsatlarını tanıtmak için birbiri ardına faaliyetler gerçekleştiriyor. İTO’nun bu amaçla yürüttüğü ticari diplomasi trafiğinde adres, bu kez Pakistan oldu. Pakistan İşverenler Federasyonu (EFP) Başkanı İsmail Suttar’ın önceki ay İTO’yu ziyaretinde, ikili ilişkilerin ekonomi alanında da mükemmel hale getirilmesi için atılabilecek adımlar olduğu vurgulanmıştı. Suttar, İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay ve İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Nihat Alayoğlu ile görüşmesinde, “Türkiye ile iyi niyet anlaşmalarımız tamam. Sıra, hedeflerimizi gerçekleştirmek için eyleme geldi” mesajını vermişti. Bu temasın ardından İTO ve EFP işbirliği ile ‘Pakistan Maden ve Kimya Sektörü İşbirliği Olanakları’ konulu webinar gerçekleştirildi. İŞBİRLİĞİ ARAYIŞI İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay’ın katılımıyla düzenlenen webinarda, Pakistanlı yetkililer, ülkelerinin maden ve mineral kaynakları zenginliğine işaret ederek, bu kaynağı işlemeye yönelik tesis yatırımı ve ticari işbirliği imkanlarına dikkat çekti. EFP Başkanı İsmail Suttar, maden ve kimyasallarla ilgili olarak hem işleme tesisi yatırımı hem ticaret konusunda Türk firmalarını davet ettiklerini söyledi. Suttar, “Kollarımızı açtık, kardeşlerimizi bekliyoruz” dedi. YERALTI KAYNAKLARI EFP yetkilileri online toplantıda yaptıkları sunumda, Pakistan’ın maden ve mineraller bakımından çok zengin bir ülke olduğunu belirterek, bu kaynakların özellikle işlenmesine yönelik yatırıma ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Sunumda, cam işleme sanayinde ve metal işlemede kullanılan hidroflorik asit, çelik endüstrisinde kullanılan ferro krom, boya ve tıp gibi birçok alanda kullanılan barit, ayrıca baryum klorit ve baryum karbonat hakkında bilgi verildi. SERBEST BÖLGELER Balochistan Yatırım ve Ticaret Kurulu CEO’su Farmanullah Zarghoon, “Madencilik Balochistan ekonomisinin motorlarından biri. Ayrıca mermer, tarım ve çimento tesisi kurma konusunda da fırsatlar var. Serbest ticaret ve ihracat işlem bölgelerinde sağlanan imkanlar da çok avantajlı. Bölgede yatırım ve ticari işbirliği için Türk firmalarına kapımız açık” dedi. İŞLEME TESİSİ EFP Ekonomi Koordinatörü Abdullah Ali Khan da Pakistan’ın olağanüstü yeraltı kaynaklarının, yoksullukla mücadele konusunda önemli rol oynayacağını belirtti. Khan, şunları söyledi: “92 madenden 52’sini çıkarabiliyoruz. Bunları da hammadde olarak ihraç ediyoruz. Pakistan’daki sanayi, organik minarelleri işleyebilecek düzeyde değil. Türkiye’nin sanayideki muazzam deneyiminden istifade etmek istiyoruz.” LİBERAL POLİTİKALAR Pakistan Maliye Bakanlığı, Eski Federal Bakan Younus Dagha, Pakistan’ın en liberal yatırım politikalarına sahip olduğunu vurguladı. Dagha, “İlk rüzgar enerjisi, ilk metrobüs yatırımı ve belediye servisi hizmetlerini Türk firmaları gerçekleştirdi. Daha fazla Türk kardeşimizle çalışmak istiyoruz” dedi. DEVAMI OLACAK Pakistan’ın İstanbul Başkonsolosu Bilal Pasha ise “Siyasi ilişkilerimiz mükemmel. Bunun mükemmel ekonomik ilişkilere dönüştürülmesine ihtiyaç var. İki ülkenin iş dünyası bunu gerçekleştirebilir. Türk firmalarına rehberlik etmeye hazırız. İTO yönetimine teşekkür ediyoruz. Bu webinarların devamı olacak” diye konuştu. TEKSTİLCİLERE SANAL FUAR Pakistan’ın Ticaret Geliştirme Otoritesi (TDAP) tarafından düzenlenen Tekstil Fuarı, bu yıl ilk kez sanal ortamda gerçekleştirilecek. 1-5 Şubat 2021 tarihlerinde düzenlenecek fuarda, ev tekstili, hazır giyim, kumaş, kişisel koruma ekipmanlarıyla lüks moda giysiler ön plana çıkacak. 1. Uluslararası Sanal Tekstil Fuarı (TEXPO), alıcı ve ziyaretçilere ilgili saat dilimlerine göre görüşme imkanı sağlayan 24 saat aktif bir platform olacak. Fuarın yer alacağı platformda, bilgilendirici webinar, dijital enformasyon, sanal moda şovları, ikili görüşme ağı, katılımcılara ve tedarikçilere direkt erişim imkanı sunulacak. Online düzenlenecek fuara girişlerin serbest ve ücretsiz olduğu bildirildi. Ayrıntılı bilgiye şu adresten ulaşılabileceği kaydedildi: www.virtualtexpo.tdap.gov.pk AB İLE TİCARET Dünyanın en büyük dördüncü pamuk üreticisi olan Pakistan, aynı zamanda en büyük sekizinci tekstil ihracatçısı konumunda. İplik üretim kapasitesiyle de dikkat çeken Pakistan, AB Genelleştirilmiş Tercihler Şeması’nın (GSP) sağladığı ticaret fırsatlarından faydalanıyor. GSP+ statülü başarılı bir alıcı olan Pakistan, AB pazarlarına kolay giriş imkanlarından yararlanıyor.

25 Ocak 2021 Pazartesi

İnşaat ve ev gereçlerinde Çin’e alternatif arıyor

Kuzey Amerika’nın stratejik ülkesi olan Kanada’nın toplam ithalatı 453 milyar dolar seviyesinde. Türkiye’nin bu pastadan aldığı pay ise sadece 2.6 milyar dolar. İnşaat malzemesi ve ev gereçlerini Çin ile ABD’den ithal eden Kanada’da yerli üretim olmadığından alternatif tedarikçi olarak Türkiye öne çıkıyor. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Alanı (NAFTA) sayesinde Kanada, 443 milyonu aşan bir pazara ağına sahip. Bu pazara girmek için pek çok üründe kalite ve rekabetçi fiyat özelliğinin yanı sıra AB ile Gümrük Birliği avantajına sahip olması ise Türkiye’yi hedef yatırımcı konumuna getiriyor. HABER: AYSUN DİNLER Önümüzdeki 10 yılda inşaat projelerine 300 milyar dolarlık bütçe ayıran Kanada, Türk müteahhitleri için büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Toronto Ataşesi Mehmet Ekizoğlu, Kuzey Amerika kıtasındaki ticari ortağımız Kanada’daki sektör fırsatlarını ve pazara girişte dikkat edilmesi gereken konuları İstanbul Ticaret’e anlattı: 443 MİLYONLUK PAZAR Türkiye-Kanada ticari ilişkilerinden kısaca bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz? Türkiye-Kanada ticari ilişkileri son derece mütevazı rakamlarla başladı. Aradaki mesafe, yüksek navlun masrafları ve pazar konusunda bilgi olmaması gibi nedenlerle ticaret hacmi uzun yıllar artmadı. İki ülke arasındaki birbirini tamamlayan ürün ticareti ve endüstrilerin birbiriyle rekabet etmeme özelliğini de dikkate alırsak, geçmiş yıllarda potansiyele ulaşmayan bir ticari ilişkiden söz edilebilir. Türkiye’nin, 2019 yılı itibariyle Kanada’yla toplam 2.6 milyar dolarlık toplam ticaret hacmi var. Kanada’nın toplam ithalatının 453 milyar dolar olduğunu düşünürsek, Türk yatırımcılarının önünde çok büyük bir ihracat pazarı olduğu görülüyor. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Alanı (NAFTA) sayesinde Kanada, 443 milyonu aşan bir tüketici kitlesine ulaşma imkânını yakalıyor. Yatırım yapacakların buna dikkat etmesi gerekir. YÜKSEK KARGO ÜCRETLERİ Kanada’da yatırım veya ticaret yapan Türk iş insanlarının yaşadıkları başlıca zorluklar neler? Bu zorlukların aşılmasında ne gibi yollar izleniyor? Kanada’da yatırım yapan firmalarımızın karşısına çıkan en önemli zorluk, ilk yıllarda pazarlamadan kaynaklanan satış sıkıntıları çekmeleri ve bu dönemde masraflarının yüksek olmasıdır. Kanada’nın bir refah ülkesi olması dolayısıyla işçilik saat ücretleri ve hizmet sektörü maliyetleri oldukça yüksek düzeyde seyrediyor. Bu bakımdan, yatırım ve ticarette ‘startup’ tabir edilen masrafların yüksekliği, Türk iş insanlarımız açısından bir risk oluşturuyor. Bunun dışında bazı ürünlerin konteyner ile taşınması, ürünlerin niteliği gereği verimli olmayacağı için hava kargo yolu seçiliyor. Uzaklık ve ulaşım seçeneklerinin sınırlı olması nedeniyle ihracatta kargo ücretleri, ürünlerimizin rekabetçiliği açısından maliyet artırıcı bir unsur görülüyor. KALİTE VE REKABETÇİ FİYAT İki ülke arasında olması gereken ticaret hacmine ulaşmak için neler yapılmalı? Bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak potansiyel sektörler neler? Kanada, ekonomisini enerji, müteahhitlik, inşaat ve inşaat malzemeleri ticareti ile şekillendiriyor. Bu bakımdan, ülkemiz ihracatçıları için önümüzdeki dönemde en önemli fırsatlar olarak şu sektörleri sıralayabilirim: İklimlendirme sektörü, yapı kimyasalları ve yüzey kaplamaları, ev tekstili ve halı, mobilya ve otomotiv yan sanayi. Görüldüğü üzere, ilk 5 sırada inşaat malzemeleri ve ev gereçleri diyebileceğimiz sektörler yer alıyor. Kanada, inşaat ve ev gereçleri ürün ithalatını ABD ve Çin’den tedarik ediyor. Ülkemizin, pek çok üründe kalite ve rekabetçi fiyat özelliğinin yanı sıra AB ile Gümrük Birliği avantajına sahip olması, Türk ürün ve yatırımcısını bir adım öne çıkarıyor. Halihazırda Türk ürünü olan içi boş profiller, inşaat demiri, petrol boruları, makarna, dikişli karbon çelik boru, korozyona dayanıklı çelik ürünleri ve kalın levha ithalatına karşı anti-damping önlemleri; makarna ve korozyona dayanıklı çelik ürünleri ithalatına karşı telafi edici vergi önlemleri ve kalın levha ve paslanmaz çelik tel ithalatına karşı bir korunma önlemi uygulanıyor. Dolayısıyla bu ürünlerdeki önlemlerin kaldırılması veya üretici firmalarımızın aktif olarak sürece katılım sağlayarak, daha düşük anti-damping ve telafi edici vergi marjları hesaplatması, ihracatımızı olumlu yönden etkileyebilir. YERLİ ÜRETİM YOK İnşaat malzemelerinde Kanada’da yerli üretim yeterli düzeyde değil. Bu sektörlerde herhangi bir ticaret politikası önlemi uygulanmadığı için iş insanlarımız bu alanlarda yatırım yapabilir. Halı, yer döşemeleri, yapı kimyasalları, seramik, doğal taş ve makina sektörüne ait ürünlerde ihracatımız artmaya devam ediyor. Otomotiv sanayi, Kanada ekonomisinin yarısına yakınını oluşturuyor. Türk yatırımcılar, ağır vasıta, ticari ve pickup türü araçlarda aksam ve parçaların tedarikiyle pazara girebilir. KIRSAL ALANA TEŞVİK Türk iş insanları için özellikle hangi bölgelerde ne tür fırsatlar bulunuyor? İş insanlarımız için Kanada’nın özellikle kırsal bölgelerinde teşvik ve yatırım destekleri bulunuyor. Kanada’da arazi çok geniş ve yerleşim yerleri birbirinden uzak. Özellikle gıda sektöründeki işletmelerin pazara yakın olması ve uzak yerlerde yaşayan nüfusa hizmet vermesi için özel destekler ve teşvikler veriliyor. Örneğin, büyük şehirlere birkaç saat mesafede bulunan yerleşim yerlerinde yapılacak et işleme tesisleri Tarım Bakanlığı’nın desteklerinden yararlanabiliyor. ONLINE SATIŞ 3 KAT ARTTI Covid-19 ile birlikte e-ticaret hacminde çok hızlı bir yükseliş söz konusu. Bu pazarda yer almak isteyen üyelerimize ne önerirsiniz? Kanada’da pandemiden önce toplam perakende satışların yaklaşık yüzde 8’ini online satışlar oluşturuyordu. Pandemi ile birlikte bu oran yüzde 22’ye yükseldi. Kanada e-ticaret hacminden pay almak isteyen firmalarımız öncelikle satış, depolama, değiştirme ve servis gibi hizmetleri verebiliyor olmalı. Firmalarımız, Kanada pazarında kendilerine temsilci, bayi ve servis konularında hizmet verecek müşteri bulma yolunda çaba sarf etmeli. 15 MİLYARLIK PAZAR AĞI Ekonomist İstihbarat Birimi’ne (EIU) göre 2020-2024’te iş yapmak için G20 ülkeleri arasında en iyi ülke olarak belirlenen Kanada, inşaat ve inşaat malzemeleri için büyük bir pazar konumunda. Kanada’nın İstanbul Konsolosu ve Kıdemli Müsteşarı Christopher Wimmer, “Türk şirketlerinin, Kanada’nın tüm Kuzey Amerika, Asya ve AB ülkelerinin dahil olduğu tüm serbest ticaret anlaşmasından faydalanarak 51 ülkeye ve 15 milyarı aşkın bir pazar ağına erişme imkanı var” dedi. İki ülke arasındaki ilişkileri ve yatırım ortamını değerlendiren Wimmer, şunları söyledi: “2013 yılında Kanada’nın en büyük 34. ticaret ortağı olan Türkiye, 4 milyar dolara yaklaşan iki yönlü ticaret hacmi neticesinde 2019’da 27. sıraya yükseldi. Eğitim, Türkiye ile Kanada arasındaki gelişen ilişkinin önemli bir parçası. Kanada’daki Türk öğrencilerin sayısı 2016’dan bu yana yüzde 127 oranında arttı. Kanada, yerel eğitim danışmanları tarafından gerçekleştirilen anket sonuçlarına göre, Türk öğrenciler tarafından en çok tercih edilen ülke olarak seçildi.” KOBİ’LER YAZILIMDA İŞBİRLİĞİ YAPABİLİR Ülkemiz KOBİ’leri açısından Kanada ile işbirliğine en uygun sektörler, yazılım, otomasyon ve yapay zeka. Zira imalat, gıda, içecek ve inşaat malzemeleri gibi sektörlerde faaliyet gösteren Kanadalı firmalar, genelde büyük ölçekli firmalar olup, piyasada pay sahibiolmak için bir miktar başlangıç sermayesi de gerekiyor. Otomasyon, robotik ve yazılım sektörlerinde ülkemizde KOBİ’ler tarafından üretilecek çözümler, yazılımlar ve ürünlerin; Kanada pazarında startup olarak tanımlanan şirketler tarafından hızlı bir şekilde kullanılarak tüketiciye veya büyük şirketlere pazarlanması mümkün. EN ÇOK NELER SATIYOR? Enerji, motorlu araçlar ve parçaları ile tüketim ürünleri EN ÇOK NELER ALIYOR? Motorlu taşıtlar ve parçaları, elektronik parçalar, elektrikli ekipman ve parçaları

11 Ocak 2021 Pazartesi

Küresel piyasalar karışık bir seyir izliyor

Kovid-19 salgınında aşı çalışmaları tüm dünyada yayılmaya devam ederken, mutasyon riski ve virüsün yeni türlerine karşı aşıların etkinliğine ilişkin belirsizlikler piyasalarda alımları sınırlıyor. ABD'de teşvik paketi ile ilgili gelişmeler ise özellikle pay piyasalarının yönü üzerinde ana belirleyici olmayı sürdürüyor. ABD'de Kovid-19 salgınına yönelik ekonomik destek paketine dair belirsizliğin ortadan kalkmasıyla hafta başından bu yana pozitif bir seyir izleyen New York borsası, nakit desteğini 2 bin dolara çıkarmayı öngören tasarının Senato'ya takılmasıyla dün düşüş kaydetti. Dow Jones endeksi yüzde 0,22, S&P 500 endeksi yüzde 0,21 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,38 değer kaybederken, dolar endeksi 89,7 ile nisandan bu yana en düşük seviyesine geriledi. ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell, Demokratlar'ın oylarıyla Temsilciler Meclisi'nden geçen 600 dolarlık nakit para yardımını 2 bin dolara çıkarmayı öngören tasarıyı bloke etti. McConnell, hafta içinde konuyu ele alacaklarını ve yüksek nakit desteği içeren yeni bir tasarı sunmayı düşündüklerini söyledi. McConnell'ın açıklamalarına Twitter hesabından tepki gösteren ABD Başkanı Donald Trump ise söz konusu tasarının "bir an önce" Senato'da geçirilmesi gerektiğini belirtti. Avrupa tarafında, İngiltere'nin Brexit sonrası için ticaret anlaşmalarını gerçekleştirmesi ile FTSE 100 endeksi yüzde 1,55 değer kazanırken, sterlin/dolar paritesi de yükseliş eğilimini korudu. Dün Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,21 değer kaybetti, Fransa'da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,42 yükseldi. Analistler, İngiltere'de parlamentonun bugün, Avrupa Birliği'yle (AB) varılan ticaret anlaşmasını oylayacağını belirterek, ülkede artan vaka sayılarının ise şimdilik piyasalar tarafından göz ardı edildiğini söyledi. Bugün kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1 değer kaybederken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,8 yükseldi. Yurt içinde, dün rekorlara devam eden BIST 100 endeksi, yüzde 1,42 değer kazanarak 1.459,69 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesinden günü tamamladı. Dün 7,3462 ile eylülden bu yana en düşük seviyesini test etmesi sonrası bir önceki kapanışa göre yüzde 0,7 azalışla 7,3959'dan kapanış yapan dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında 7,3850 seviyesinde işlem görüyor. Bugün ABD'de açıklanacak verilerin yanı sıra İngiltere'de ticaret anlaşmaları ve ABD'de teşvik paketi ile ilgili gelişmelerin takip edileceğini bildiren analistler, Kovid-19 salgını ve aşısına yönelik haber akışının da gündemin odağındaki yerini koruduğunu söyledi. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinin 1.455 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda 1.470 ve 1.490 dirençlerinin izleneceğini, olası düşüşlerde ise 1.420 puanın destek konumuna gelebileceğini kaydetti.

30 Aralık 2020 Çarşamba

Kahvenin anavatanında TİCARET SAFARİSİ

Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı (COMESA) üyesi olan Etiyopya, Doğu Afrika’daki 400 milyon nüfusa avantajlı erişim imkanı sunuyor. Etiyopya, bu avantajlarıyla girişimcileri ticaret safarisine davet ediyor. 140’tan fazla büyükelçiliğin bulunduğu başkent Addis Ababa, dünyanın en büyük üçüncü diplomasi şehri. HABER: İSMAİL HAKKI AKKUŞ-ÇAĞDAŞ ÖZENMİŞ Türkiye ile ticari ilişkileri Osmanlı dönemine uzanan Etiyopya’da Cumhuriyetin ilanından 3 yıl sonra Addis Ababa’da Türk Büyükelçiliği açıldı. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Addis Ababa Ticaret Müşaviri Sedat Erdoğdu, Afrika kıtasının parlayan yıldızı Etiyopya’daki potansiyel iş fırsatlarını ve pazara girişte izlenilecek yolları İstanbul Ticaret’te anlattı: 400 MİLYONLUK PAZAR Türkiye ve Etiyopya arasındaki ticari ilişkilerden bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz? Etiyopya, 100 milyona yakın nüfusuyla Sahra Altı Afrika kıtasında Afrika boynuzundaki konumuyla stratejik öneme sahip bir ülke. Sahra Altı Afrika kıtasındaki ilk büyükelçiliğini 1926 yılında Addis Ababa’da açan Türkiye, kıtadaki en önemli ticari ortaklardan biri. Tarım, imalat, otel, ulaşım, telekomünikasyon, inşaat malzemeleri ve müteahhitlik hizmetleri gibi sektörlere yönelen yatırımcılarımız, ülkede yaklaşık 30 bin kişiye istihdam sağladı. Etiyopya Yatırım Komisyonu verilerine göre, 2019 yılı itibarıyla Çin, Suudi Arabistan ve Türkiye, yatırım yapan ilk 3 ülke arasında. Etiyopya ile önemli ticari anlaşmalarımız mevcut. Bunlardan en önemlileri; Ekonomik ve Teknik İşbirliği ve Ticaret Anlaşması (1993), Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması (2000) ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’dır (2005). Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı (COMESA) üyesi olan Etiyopya’nın, Doğu Afrika kıtasındaki 400 milyon nüfusa ürünlerini ulaştırma olanağı mevcut. 2020-2021 dönemi için belirlenen ‘hedef ülkeler’ arasında yer alan ve Bakanlığımızın ‘İhracat Ana Planı’ kapsamında hedef ülke olarak belirlediği Etiyopya, ülkemiz iş insanları için Sahra Altı Afrika’da önemli bir ‘hub’ olarak görülüyor. PEŞİN AKREDİTİF İLE İTHALAT Etiyopya’da yatırım veya ticaret yapan Türk iş insanlarının yaşadıkları başlıca zorluklar neler? Bu zorlukların aşılmasında ne gibi yollar izleniyor? İş insanlarımızın ülke kanunları gereği Etiyopya’dan ithalat yapılabilmesinin sadece peşin akreditif ile olduğunu ve döviz sıkıntısına bağlı olarak da akreditif bekleme sürelerinin beklenen sürelerden uzun olabileceğini bilerek hareket etmeleri gerekir. Yani, Türkiye’den ya da başka bir ülkeden Etiyopya’ya ithalat kapsamında yapılan ödeme kabul edilmiyor. Bu durumun tek istisnası, ihracatçılara hammadde ithalat izni (franco valuta), satıcı kredisi yoluyla ithalat izni (supply credit) ve yurt dışı döviz bulundurma hakkı (diaspora hesabı)’dır. Bundan dolayı iş insanlarımıza mümkün olduğunca Etiyopya’da bu kapsamda olan iş insanları ile çalışmaları öneriliyor. TÜRKİYE İHRACATTA İLK 5’TE Tedarikçi ülkeler arasında yüzde 4.4’lük paya sahip olmamızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Etiyopya Ticaret ve Sanayi Bakanlığı yakın bir zamanda 8 Temmuz 2019-7 Temmuz 2020 dönemini kapsayan verileri yayınlamış olup ticari ilişkilerimizi bu verilere göre değerlendirmek isterim. Anılan dönemde, ülkemiz Etiyopya’ya 611.7 milyon dolarlık ihracat, Etiyopya’dan 34 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. 577.7 milyon dolar dış ticaret fazlası veren ülkemiz yüzde 4.4 oranındaki payıyla Etiyopya’nın en fazla ithalat gerçekleştirdiği 5’inci ülke oldu. Etiyopya’nın ithalatında ilk 4’te yer alan Çin, Hindistan, Kuveyt ve ABD’nin, ülkeye ihracatı bir önceki döneme göre sırasıyla yüzde 7.9, yüzde 11.4, yüzde 34.5, yüzde 21.8 düşüş gösterdi. Oysa ülkemizin Etiyopya’ya olan ihracatı küresel ticari sıkıntılara, Covid-19’a ve Etiyopya’nın toplam ithalatında yaşanan yüzde 8 oranındaki düşüşe rağmen yüzde 1 oranında arttı. TİCARET ANLAŞMASI YOLDA Kahve, susam, sebze, bakliyat, Etiyopya ihracatının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Çiçekçilik sektörünün de atağa geçtiğini görüyoruz. Hammadde tedarikçisi olarak Etiyopya’yı nasıl değerlendirirsiniz? Etiyopya’nın ilk 5 ihraç ürününün de tarım ürünü olması göze çarpıyor. 2019-20 finansal döneminde Etiyopya sırasıyla en fazla kahve (yüzde 28.6), kesme çiçek (yüzde 14.1), yağlı tohumlar (yüzde 11.5), khat bitkisi (yüzde 10.9) ve baklagil (yüzde 7.9) ihraç etti. Kesme çiçek, özellikle son 5 yılda Etiyopya’nın ihracatında önemli bir yer edindi. Etiyopya’nın tarım ürünlerinin ülkemizce ‘Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’ kapsamında değerlendirilmemesi veya Etiyopya ile herhangi bir Tercihli Ticaret Anlaşması (TTA)ya da Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunmaması dolayısıyla bu ürünlere ülkemizce tarife uygulanıyor. Ancak, Bakanlığımızın Etiyopya ile bir TTA girişimi mevcut. DÜNYANIN EN BÜYÜK ÜÇÜNCÜ DİPLOMASİ ŞEHRİNDE İHRACATA YÜZDE 100 VERGİ MUAFİYETİ Etiyopya İstanbul Başkonsolosluğu Muavin Konsolos Selam Nigussie Ketsela, Etiyopya’nın 2025 yılı hedefini, “Orta gelirli bir ekonomi ve üretim merkezi konumuna gelmek” şeklinde açıkladı. Etiyopya hükümetinin yatırımcılara birçok konuda teşvik ve avantajın yanı sıra karşılaşacakları sorunlara karşı garanti verdiğini vurgulayan Ketsela, başkent Addis Ababa’nın özel konumu hakkında şunları kaydetti: “Etiyopya, Afrika Birliği’nin ana merkezi ve Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomik Kurulu üyesi. Birleşmiş Milletler bünyesindeki 28 ajans ve 60 uluslararası organizasyon da ülkemizde faaliyet gösteriyor. Başkent Addis Ababa, New York ve Cenevre’den sonra dünyanın en büyük üçüncü diplomasi şehri konumunda. Tekstil, ilaç, inşaat, deri, tarım işleme, endüstri parkı genişletme, kimya, metal mühendislik sektörleri bu alanlar arasında teşvik alan sektörler. Teşvikler; vergi muafiyeti, makina, inşaat ekipmanı, yedek parça, araç ve hammadde ithalatında gümrük vergisi muafiyeti şeklinde olabilir. Ek olarak yüzde 100 ihracat vergisi muafiyeti ve endüstri parkları da mevcut.” 14 YILLIK ORTALAMA BÜYÜME YÜZDE 11 Covid sonrası dönemin parametreleri düşünüldüğünde, Türk iş insanları için Etiyopya’da yeni fırsat pencereleri açılabilir mi? Etiyopya, büyüme potansiyeli çok yüksek olan bir ülke. Öyle ki, son 14 yılda yıllık ortalama yüzde 11 büyüyen Etiyopya, dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri. Bu süre zarfında, doğrudan yabancı yatırımlarını da yüzde 46 oranında artırarak, Afrika kıtasının en dinamik ve en fazla doğrudan yabancı yatırım çeken ülkeleri arasında yerini aldı. Dolayısıyla Etiyopya’nın ülkemiz ile olan olumlu ticari ve ekonomik ilişkilerinin aynı yönde ilerleyeceği ve daha yüksek seviyelere çıkacağı inancıyla iş insanlarımız için Etiyopya’da her zaman yeni iş fırsatları potansiyelinin var olacağını belirtmek isterim. EN ÇOK NELER SATIYOR? Kahve, çay ve Paraguay çayı, yağlı tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, canlı ağaçlar ve diğer bitkiler, örme giyim eşyası ve aksesuarı, örülmemiş giyim ve aksesuarı. EN ÇOK NELER ALIYOR? Makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, elektrikli makina ve cihazlar, hava taşıtları, eczacılık ürünleri, demir ve çelik.

28 Aralık 2020 Pazartesi

Sektör sektör Filipinler fırsatı

Üretimin yeterli olmadığı ülkede ihtiyaçlar ithalatla karşılanıyor. Manila Ticaret Müşaviri Serhan Ortaç, ihracatçılarımızı başta inşaat olmak üzere mobilya, gıda ve turizm sektörleri için fırsatları değerlendirmeye davet ediyor. Ortaç, fiyat-kalite üstünlüğü ile Türk ihraç ürünlerinin Filipinler’de yoğun ilgi göreceğini vurguladı. HABER: BARIŞ AKKURUM Manila Ticaret Müşaviri Serhan Ortaç; sektör sektör Filipinler’deki potansiyel iş fırsatlarını ve pazara girişte dikkat edilmesi gereken konuları İstanbul Ticaret’e açıkladı: Kısaca Türkiye - Filipinler ticari ilişkilerinden bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz? Filipinler, 2019 itibarıyla yıllık yaklaşık 71 milyar dolar ihracat ve 113 milyar dolar ithalat gerçekleştiren, Güneydoğu Asya’nın çoğunluğu genç olmak üzere 107 milyon nüfuslu önemli ülkelerinden biri konumunda. Son yıllarda istikrarlı olarak ekonomide yüzde 5’in üzerinde büyüme rakamları kaydeden Filipinler ile özellikle Çin, Japonya, Güney Kore, ABD ve Singapur gibi ülkelerin ticari ve yatırım ilişkilerini daha da geliştirmekte oldukları gözlemleniyor. Türkiye’nin Filipinler’e 2019’da ihracatı 124 milyon dolar, ithalatı ise 138 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu değerler, bu yılın ilk 10 ayı için sırasıyla 84 ve 104 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye’nin Filipinler’in ithalatından aldığı pay binde 1 seviyelerinde. DİSTRİBÜTÖR GEREKİYOR Filipinler’de yatırım veya ticaret yapan Türk iş insanlarının yaşadıkları başlıca zorluklar neler? Bu zorlukların aşılmasındane gibi yollar izleniyor? Dış ticaret yapan firmalarımız için en önemli zorlukların başında Filipinli büyük alıcıların genellikle dış ticaret işlemlerini kendi firmaları üzerinden gerçekleştirmek yerine aracı ‘distribütör’ firmaları kullanması geliyor. Bu kapsamda, ihracatçı firmalarımız için en meşakkatli husus, Filipinler’de güvenilir distribütör firma tespit etmek oluyor. Yine, Ticaret Müşavirliğimizce ilgilenen firmalarımıza distribütör firma bulma konusu başta olmak üzere, ihracatta faydalanabilecekleri bilgiler de temin ediliyor. Bir diğer husus ise Filipinler’in Japonya ve Çin başta olmak üzere bölgedeki bazı ülkeler (Hindistan, Hong Kong, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda ve EFTA Ülkeleri) ve ASEAN ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmaları sebebiyle söz konusu ülkelerin gümrük vergilerindeki avantajlı konumu... Fiyat-kalite üstünlüğümüz ile birçok firmamız Filipinler’e mallarını ihraç ediyor. ‘İNŞA ET’ PLANI Başkan Duterte yönetiminin ‘Build Build Build’ planı hakkında bilgi verir misiniz? Başkan Duterte yönetiminin ortaya koyduğu ‘Build Build Build’ (BBB!) programı çerçevesinde ülkenin çeşitli bölgelerinde önemli altyapı projeleri oluşturuldu. 2026 yılının sonuna kadar 9 trilyon Filipin Pesosu (yaklaşık 185 milyar dolar) büyüklüğünde 100 büyük altyapı projesi planlanıyor. Öte yandan, ilgili bütçe ve proje sayısı da süreç içerisinde revize ediliyor ve yeni projeler eklenmeye devam ediyor. İHRAÇ ÜRÜNLERİMİZ Makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, eczacılık ürünleri, silahlar ve mühimmat aksesuarları, elektrikli makina ve cihazlar, hububat ürünleri, un, süt ve pastacılık ürünleri, demir veya çelikten eşya, demiryolu veya tramvay vagonları dışındaki araçlar, inorganik kimyasallar, plastik ve mamulleri. İTHAL ETTİKLERİMİZ Elektrikli makina ve cihazlar, mekanik cihazlar, meyveler, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, suni ve sentetik kesikli lifler, sakızlar, reçineler ve diğer bitkisel özler, saatler ile aksam ve parçaları, kauçuk, ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü,kara taşıtları, elektrik ve elektronik ekipman, mobilya ve yatak takımları. EN ÇOK NELERİ SATIYOR? Elektrikli makina ve cihazlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, meyveler ve sert kabuklu meyveler, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, mücevherci eşyası, bakır ve bakırdan eşya, metal cevherleri, cüruf ve kül, motorlu kara taşıtları, mineral yakıtlar, yağlar, plastikler ve mamulleri. EN ÇOK NELERİ ALIYOR? Elektrikli makina ve cihazlar, mineral yakıtlar, yağlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, motorlu kara taşıtları, demir ve çelik, plastik ve mamulleri, hububat, hava taşıtları, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, demir veya çelikten eşya. POTANSİYEL ALANLAR Türk iş insanları için özellikle hangi bölgelerde ne tür fırsatlar bulunuyor Firmalarımız açısından en önemli bölge Luzon Yarımadası’dır. Başkent Metro Manila da bu bölgede yer alıyor. Ülkenin ticari ve ekonomik kalbi de Manila. Bu kapsamda, Türk iş insanları için yatırım ve ticari faaliyetlerin geliştirilmesi açısından ‘en avantajlı bölge Manila’ diyebilirim. Konut: Başta Manila olmak üzere, ülkede konut yapı projelerinde de çok önemli bir artış söz konusu. 2019 yılında konut yapı projeleri bir önceki yıla göre yüzde 36 oranında artış kaydetti. Yine, konut projeleri toplam inşaat sektörünün yüzde 64’ünü oluşturuyor. Filipinler’de özellikle milli gelirde son yıllarda yaşanan artışların etkisiyle konutların yenilenmesi trendi ortaya çıktı. Öte yandan, ülkede yeniden yapılanma ve renovasyon eğiliminde olan Mindanao’da da yeni yapı projeleri oluşmaya başladı. Bu açıdan inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri açısından firmalarımız için fırsatlar bulunuyor. Özellikle, birden çok firmanın konsorsiyum oluşturduğu büyük ölçekli inşaat projeleri mevcut. Mobilya: İnşaat sektörünün beraberinde yükselttiği ‘mobilya ve aksamları’ için de önemli fırsatlar bulunuyor. Ülkede mobilya üretimi hemen hemen yok denecek kadar az. İtalya, Çin ve ABD başta olmak üzere birçok ülkeden mobilya ithal ediliyor. Söz konusu ürünlerin kalite ve fiyat düzeyleri dikkate alındığında, sektörde Türk ihraç ürünlerinin son derece rekabetçi olabileceği değerlendiriliyor. Bu çerçevede, mobilya firmalarımızın Filipinler pazarına odaklanmalarının önemli olduğunu belirtmek isterim. Gıda: 107 milyonluk nüfus, yoğun bir tüketim toplumu hüviyetinde. Gıda sektöründe yerli üretim iç tüketimi karşılayamıyor. Hemen hemen tüm süpermarket ve toptancılarda ithal ürünler raflarda yoğunlukla boy gösteriyor. Özellikle, zeytinyağı, makarna, bakliyat, kuruyemiş, peynir, zeytin, yoğurt gibi ürünleri ihraç eden firmalarımız Filipinler pazarında gerek fiyat gerek kalite açısından rekabet avantajı sağlayabilirler. Bu ürünlerin neredeyse tamamı ithal ürünler. Filipinler’in bu sektörlerde de firmalarımızın hedef pazarlarından biri olmasını temenni ederim. Turizm: İrili-ufaklı binlerce adadan oluşan Filipinler’de turizm sektörü, ekonominin en önemli mihenk taşlarından biri. Ülkeye her yıl milyonlarca turist geliyor. Öte yandan, turizm tesisi sayısının ülkenin potansiyeline göre az olduğu gözlemleniyor. Turizm tesisleri açısından yine kalite-fiyat eksenine yönelik olarak bu konuda uzmanlaşmış ülkemiz yatırımcıları için çok önemli fırsatlar bulunduğu değerlendiriliyor. E-TİCARETTE BÜYÜME ORANI Flipinler e-ticaret pazarında yer almak isteyen üyelerimiz için neler söylemek istersiniz? Filipinler hükümetince 2016-2020 yıllarına ilişkin olarak ‘E-Ticaret Yol Haritası’, bir eylem planı olarak yürürlüğe konuldu. İlgili hedef kapsamında e-ticaret işlem hacminin toplam Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 25’ini oluşturması bekleniyor. 2018 yılında ilgili hedefe yüzde 13 oranında ulaşıldığı açıklandı. Filipinler’de e-ticaret kapsamında faaliyet gösteren birçok web sitesi mevcut. İlgili web siteleri, toptancı firmalara yönelik olabileceği gibi perakende satış esasına göre de olabiliyor. Ancak, Filipinler’de e-ticaret pastasının büyük bir bölümünü perakende satış odaklı web siteleri alıyor. İlgili web sitelerinde hemen hemen her tür ürün ve hizmete erişim sağlamak mümkün. PAZARA GİRİŞ FUARLARI Filipinler’de mutlaka katılım sağlanması gerektiğini düşündüğünüz fuar, etkinlik ve organizasyonları belirtir misiniz? Ticaret Müşavirliğimizce, daha çok 2021 yılı için planlanan şu fuar organizasyonlarının sektörler için önem arz ettiği değerlendiriliyor: WORLDBEX-World Building and Construction Exhibition: 17-21 Mart 2021 (İnşaat ve inşaat malzemeleri) ADAS 2021-Asian Defense, Security&Crisis Management Exhibition and Conference: 5-7 Mayıs 2021 (Savunma sanayi ve güvenlik)

14 Aralık 2020 Pazartesi