Cuma, 22 Kasım, 2024
HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden Environics, planlanmamış bakım ihtiyaçlarının önüne geçilmesini ve süreçlerdeki olası problemlerin tespit edilmesini sağlayan kestirimci bakım uygulamaları ile sanayi sektörüne hizmet veriyor. Girişimin Ar-Ge ürünlerinden Forwebb, otonom (insansız) vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak tasarlanan Forwebb’in, iki yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılarla buluşturulması planlanıyor. Girişimin kurucu ortaklarından Tarık Uçar, kuruluş hikayelerini ve Forwebb’i, İstanbul Ticaret’e anlattı. ARIZALAR İÇİN ALGORİTMA Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Yaklaşık 15 yıllık çalışma hayatımın tamamını, ticaretle uğraşarak geçirmiş bir mühendisim. Kariyerim, kimya sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizin, satış ve pazarlama departmanında başladı. Çalışma hayatım boyunca akademik camiadan hiç ayrılmadım. Çevre mühendisliği bölümünde yaptığım yüksek lisans ve genetik alanındaki doktora sonrasında, tarımsal biyoteknoloji dalında doktora öğrencisi olarak araştırmalarıma devam ediyorum. Ortaokuldan arkadaşım Dr. Öğr. Üyesi A. Kubilay Ovacıklı ile 2019 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknopark bünyesinde bir startup kurduk. Kubilay Ovacıklı, yüksek lisans ve doktora eğitimi için yerleştiği İsveç’te, endüstride kullanılan motor, pompa, fan, redüktör gibi dönerek hareket eden ekipmanlarda oluşabilecek arızaları insan eli değmeden analiz ve teşhis edebilecek otonom bir algoritma geliştirdi. Üzerine dokuz da uluslararası akademik makale yayınladığı bu algoritmasıyla birlikte 2017 yılında, tersine beyin göçü ile memlekete döndü. Yaklaşık iki yıl kadar fizibilitesini çalıştıktan sonra Environics Uygulamalı Bilimler A.Ş. adıyla şirketimizi kurduk ve bu teknolojiyi sanayimizin kullanımına sunduk. KESTİRİMCİ BAKIM Environics olarak hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz? Şirketimizin akademik uzmanlığını sinyal işleme (vibrasyon, ultrason, akustik), faaliyet alanını kestirimci bakım uygulamaları olarak tanımlıyoruz. Sinyal işleme ve kestirimci bakım alanlarında yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetleri ve satışa sunduğumuz Ar-Ge ürünlerimizin yanı sıra, yine kestirimci bakım alanında faaliyet gösteren, dört ülkeden dört global firmayı, Türkiye ve Azerbaycan distribütörleri olarak temsil ediyoruz. Kestirimci bakım, istenmeyen duruşların ekonomik kayıplara sebep olduğu tüm endüstriyel tesisler için kritik önem taşıyor. MALİYETLİ VE UZUN SÜREÇ Bu alanda bir girişimi hayata geçirmenizdeki sebepler neler? Rekabetin her geçen gün kızıştığı üretim sektöründe artık hiçbir işletme, yaşadığı arızalardan kaynaklı beklenmedik bir duruş veya üretim kaybı istemiyor. Bu problemlerin sebep olduğu ekonomik kayıplar çok büyük ve ürün maliyetlerini artırıyor. Kestirimci bakım veya güvenilirlik, artık birçok endüstriyel tesisin aşina olduğu kelimeler. Üretim ekipmanlarında başa gelebilecek arızaları önceden teşhis edebilmeyi, mümkünse arızaları veya bakım duruşlarını öteleyebilmeyi, bakım faaliyetlerini ise en doğru zamanda, en uygun maliyetler ile yapabilmeyi ifade ediyor bu kelimeler. Ancak yalnız Türkiye’de değil, dünyada da kestirimci bakım teknolojileri çoğunlukla insan bilgi ve tecrübesine bağımlı. Endüstriyel tesislerdeki döner ekipmanlarda arıza tespitleri, genellikle vibrasyon analiz cihazları denen makinalar ile yapılan ölçümler ve vibrasyon analistlerinin bu verileri yorumlaması ile ortaya çıkarılıyor. Vibrasyon analizi eğitimlerinin maliyetli ve uzun süreçler olduğu biliniyor. Bu sebeple her işletmede bir vibrasyon analisti bulunamıyor. Böyle işletmeler genellikle kestirimci bakım uygulamalarından mahrum kalıyor. Diğer yandan, bir vibrasyon analistinin yorumladığı raporun, her zaman subjektif olacağını da kabul etmek gerekir. Sıkça rastlanan bir diğer sorun ise vibrasyon analistinin işinden ayrılması ve kullandığı donanımların atıl şekilde kalması. EKONOMİK ÇÖZÜM Forwebb ürünü nasıl ortaya çıktı? İşte, öyle bir çözüm bulmalıyız ki; vibrasyon analizi ve kestirimci bakım dünyanın her yerinde insandan bağımsız olarak standardize edilsin, üstelik bir vibrasyon analisti olmasa da işletmeler ekonomik olarak bu çözümlere erişebilsin diyerek yola çıktık ve Forwebb’i tasarladık. Forwebb, otonom vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın neresinde olursanız olun, hangi tür vibrasyon analiz cihazlarını veya araçlarını kullanırsanız kullanın, verilerinizi sisteme yüklüyorsunuz, birkaç basit soruya cevap veriyorsunuz ve saniyeler içerisinde ekipmanlarınızın sağlık durumlarını gösteren bir rapor alabiliyorsunuz. İKİ YILDA AVRUPA VE ABD’YE AÇILACAĞIZ Hedefleriniz neler? Çatı şirketimiz Environics, Türkiye’de kestirimci bakım alanında bilimin ve teknolojinin ulaştığı son noktada yer alan ürün ve hizmetleri sunuyor olması ile tanındı. Aynı algıyı, global operasyonlarımızda da oluşturmak için gayret ediyoruz. BTM ile işbirliği halinde yürüttüğümüz projemiz Forwebb ise doğrudan global hedeflerle doğan bir marka. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak konumlandırılacak. Forwebb için belirlediğimiz hedef, ilk 2 yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılar ile buluşabilmek. MAKİNA ÖĞRENMEYE GEREK YOK Benzer girişimlerden hangi yönlerinizle ayrılıyorsunuz? Kestirimci bakımda insan faktörünü azaltmaya yönelik çalışmalar tüm dünyada yürütülüyor. Bulut üzerinde makina öğrenmesi ile çalışan birtakım ürünler de mevcut. Ancak bunlardan faydalanmak istiyorsanız, o firmanın donanımlarını kullanmak mecburiyetindesiniz. Dolayısıyla yine bir bağımlılık söz konusu. Forwebb, bir otonom analiz algoritması. En büyük farkı ise makina öğrenmesine ihtiyaç duymuyor oluşu ve kullanmak için bizden bir donanım satın almak zorunda olmayışınız. Dilediğiniz vibrasyon sensörü veya vibrasyon analiz cihazı ile topladığınız veriyi kullanarak, analiz raporu alabiliyorsunuz. BTM, BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR KÜTÜPHANE BTM ile yollarınız nasıl kesişti? Davet edildiğim, ekonomi ve teknolojik gelişmeler hakkındaki bir TV programında, girişimleri BTM’de yer alan bazı konuklarla sohbet etme fırsatım oldu. BTM’yi, girişimlerini nasıl desteklediğini, onlara neler kazandırabildiğini bu sohbet esnasında öğrendim ve aynı gün katılım için başvuruda bulunduk. BTM, bizim için büyük bir kütüphane gibi. Çok geniş bir bilgi ve tecrübeler havuzu. Şirketimiz globalleşme sürecine başlıyor ve bu süreç boyunca hem operasyonel faaliyetler hakkında bilgiye hem de yatırımcı desteğine ihtiyaç duyuyoruz. BTM, her iki konuda da yol gösterici olarak yanımızda yer alıyor.
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
10 Ekim 2022 Pazartesi
19 Eylül 2022 Pazartesi
19 Eylül 2022 Pazartesi
29 Ağustos 2022 Pazartesi
22 Ağustos 2022 Pazartesi
16 Ağustos 2022 Salı
08 Ağustos 2022 Pazartesi
01 Ağustos 2022 Pazartesi
04 Temmuz 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde yerleşik Koworx, yerli ‘Yeni Nesil Coworking Space Yönetim Platformu’ geliştirdi. ‘Workodium’ adlı platform; fiziksel çalışma alanlarının kimlere hangi şartlarda kiralandığını, faturaları, tahsilatları ve coworking olarak bilinen çalışma alanlarının yönetilmesi hizmetini sunuyor. Platforma, Mobile App uygulaması ve Booking App sistemlerini de ekleyecek olan Koworx; yüksek MB disk alanı, anlık destek, sürekli güncelleme ve uygun fiyat gibi özellikleri ile global firmalara karşı rekabet üstünlüğü taşıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını, Koworx’un kurucularından ve Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Şiranlı cevapladı. COWORKING ALAN İHTİYACI Koworx nasıl kuruldu? Coworking alanları, iş hayatının vazgeçilmez bir parçası oldu ve pazar hızla büyüyor. Artan ihtiyaca yerli bir çözüm üretebilmek amacıyla 2021 yılında Koworx’u kurarak, çalışmalara başladım. Ardından Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’ne kabul edilmek amacıyla başvuruda bulundum. Bu süreç devam ederken, fikir aşamasında küçük yatırımlar aldım. Böylece ekibimizi kurduk ve serüvenimiz başladı. İLK YERLİ UYGULAMA Koworx’un faaliyet alanı nedir? ‘Workodium’u yani ilk yerli ‘Yeni Nesil Coworking Space Yönetim Platformu’nu geliştirdik. Platforma ekleyeceğimiz Koworx Mobile App uygulamamız üzerinden, üye kiracılar yeni rezervasyonlar yapabilecek. Bildirimleri alıp, kendi hesap ekstrelerini görüp, geçiş sistemleri için kullanabilecekler. Yani platformda ne var ise onları görebilecekler. Anlık kiralamalar için ekleyeceğimiz Booking App sistemlerimiz üzerinde de geliştirme çalışmalarımız sürüyor. AÇIK OFİS ALANLARI Coworking ne demek? Farklı şirketlerin çalışanlarının aynı ofis alanını paylaşması, kullanması olarak açıklanabilir. Çalışansız şirketler, şirketsiz çalışanlar için birçok imkanı aynı anda sunan açık ofis alanlarına olan ihtiyaç giderek artıyor. ORTAK ALTYAPI KULLANIMI Faydaları neler? Açık ofis; ekipman, kamu hizmeti, resepsiyonist, saklama hizmetleri, ikramlar, parsel kabul hizmetleri, otopark gibi ortak altyapıyı kullanma imkanı veriyor. Kullanıcılarına; hız, kolaylık sağlamanın yanında en önemli faydası maliyetleri düşürmek. Fiziksel çalışma alanlarında, buraları kiralayanlar ve onların çalışanlarının oluşturduğu çok fazla hareketlilik var. ‘Workodium’ ile bu hareketliliğin, tüm operasyon süreçlerinin hızlı ve sağlıklı yönetilebilmesi mümkün. Böylece coworking hizmeti veren şirketler operasyon süreçlerine daha az zaman ve personel ayırıyor. PROFESYONELLERİN ALANI Coworking alanları kimler kullanıyor? Coworking alanlar; bağımsız bilim adamları, evde çalışan profesyoneller ve sık seyahat edenler için çok cazip. İstatistiklere göre, coworking modelini tercih edenlerin sayısı özellikle 2013 ile 2020 arasında, yüzde 500’den fazla arttı. Uzaktan ve evden çalışmanın dezavantajlarıyla karşılaşan freelancer çalışanlar ve KOBİ’ler için coworking alanlar öncelikle tercih edilir bir model oldu. Ancak pandemi ile beraber kurumsal firmalar hibrit dediğimiz modele geçmeye başladı. Ofislerini küçülterek, çalışanlarını anlaşmalı coworkinglere yönlendirdiler. 300’DEN FAZLA ALAN Türkiye için coworking pazarı ne durumda? Coworking, ülkemizde yeni gelişen bir sektör. Pandemi ile beraber zorunluluk haline gelen uzaktan çalışma modelinin yerleşmesi ile coworking alanlar Türkiye’de de yükselme dönemine girdi. Türkiye’de 300’ün üzerinde coworking alanı mevcut. Dünyadaki sayı ise 20 binin üzerinde. Önümüzdeki dönemde sektörün, dünya genelinde büyük bir hızla büyümesi öngörülüyor. YERLİ ÇÖZÜMLER Coworking ihtiyaçları için yerli çözümleriniz neler? Çözümümüz SaaS bazlı Koworx. Yani, ihtiyaç duyulan tüm hizmeti yazılım üzerinden sunuyoruz. İnternete girebilen tüm cihazlardan erişim imkânı sağladığımız modelimizle kullanıcıya şu çözümleri sunuyoruz: Üyelik yönetimi, akıllı kontratlar, hizmetler, kaynak yönetimi, rezervasyonlar, etkinlikler, kampanyalar, bildirim merkezi, yazıcı kullanımı, raporlar, fatura yönetimi, ödeme yönetimi, online tahsilat ve entegrasyonlar. YATIRIMCI TURLARI Yatırım ve destek aldınız mı? Kurulduktan kısa bir süre sonra yatırımcı turlarına başladık. İlk melek yatırımcılarımız Mehmet Suphi Bereket ve Alesta Yatırım oldu. Yeni geliştireceğimiz ürünler için de yatırımcı turlarımızı sürdürüyoruz. 20 BİN İŞLETME “Türkiye’de şu an 300’ün üzerinde coworking firması, 20 binden fazla işletmeye hizmet veriyor. İhtiyaç arttığı için bu hizmeti sunan ve talep eden firma sayısı da hızla yükseliyor.” COWORKİNG ALAN SAHİPLİĞİ “Artık coworking alan sahipliği diye bir kavram var. Coworking alan yönetimi için de yeni iş alanları oluştu. Bu alanlar için teknik ve idari kadrolara ihtiyaç var. Mesela kiracı şirketler için çalışan ihtiyacı bunlardan biri.” REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ Taleplere anında cevap İhtiyaca özel geliştirmeler 500 MB disk alanı Ekstra disk alanları sunuyor Destek ve güncelleme hizmeti Abonelik sistemiyle çalışıyor Maliyet etkin fiyatlandırma ABONELİK SİSTEMİYLE MALİYET YÖNTEMİ “Yurt içinde muadilimiz yok. Benzer hizmeti veren yabancı şirketlere karşı, ihtiyaca özel geliştirilen güncellemeler, hızlı destek çözümlerimizle rekabet üstünlüğüne sahibiz. Abonelik sistemimiz ve maliyet etkin fiyatlandırmamız ise rakipsiz.”
27 Haziran 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi (Cube Incubation) firmalarından Wafi Sağlık’ın kurucusu Prof. Dr. Vafi Atalay, ev tipi ‘Anal Biofeedback Cihazı’ geliştirdi. Büyük abdestini tutamayan hastaların kolaylıkla kullanabildiği ve her gelir grubu tarafından ulaşılabilir olan cihazın başarılı klinik uygulamaları, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü’nde gerçekleştirildi. ULUSLARARASI PATENT Prof. Dr. Vafi Atalay, ulusal ve uluslararası patent başvurusu yapılan cihazı ile 5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda (ISIF’20), altın madalya ödülüne lâyık görüldü. Genel Cerrah Prof. Dr. Atalay, İstanbul Ticaret Gazetesi’nin sorularını cevapladı. DİLE GETİRİLEMEYEN SORUN Cihaz geliştirmeye ve girişimci olmaya nasıl karar verdiniz? Anal inkontinans (gaz ve dışkının istem dışı kontrolsüz olarak dışarı kaçırılması), yaygın bir sorun. Hastalar utandıkları için toplumsal farkındalık geliştiremediğimiz bu sorunun tedavisi bugüne kadar son derece pahalıydı. Sadece uzman sağlık personeli tarafından kullanılabilen yüksek teknolojili bu elektronik cihaz, çoğu tıbbi kurumda bulunmuyor. Devlet hastanelerinin büyük kısmında yok. ÜRÜN TESCİLİ YAPILDI Bu açığı görüp, sorunları ortadan kaldırabilmek, kolay kullanılan, ulaşılabilir maliyette, mekanik bir sistem geliştirebilmek için 2019 yılında Ar-Ge çalışmalarıma başladım. 2020 yılında da Teknopark İstanbul’da Wafi Sağlık’ı kurdum. 2021 yılında, ev tipi ‘Anal Biofeedback Cihazı’ ile ilgili lisans ve ürün tescil işlemlerimizi tamamladık. BAŞARILI KLİNİK ÇALIŞMALAR Klinik uygulamaları yapıldı mı? 2020 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü’nde anal inkontitans hastaları üzerinde klinik çalışmaları yapıldı ve başarılı sonuçlar alındı. Halen ihtiyaç sahibi hastalarda başarıyla kullanılıyor. Böylece kullanımı uzmanlık isteyen pahalı, ithal cihazlara olan ihtiyacı ortadan kaldırdık. KOLOSTOMİ HAYATI ZORLAŞTIRIYOR Bu rahatsızlığın cerrahi yöntemlerle düzelme ihtimali nedir? Etkin bir cerrahi tedavi yöntemi yok. Kas düzeltme, kas transferi gibi işlemler yapılıyor ama başarı oranı düşük. Çözümler arasında kolostomi de (kalın bağırsağı karına bağlama) yer alıyor. Kolostomi işlemi de istenmeyen biyolojik yan etkilerle birlikte oluşturduğu psikolojik etkileri nedeniyle hayatı zorlaştırıyor, yaşam kalitesini düşürüyor. GENÇ HASTALAR Kas zayıflığının sebepleri neler? Çeşitli hastalıklardan sonra hemoroid, fissür ve fistül gibi anal bölge ameliyatları ve doğumsal travmalar nedeniyle yaşa bağlı olmaksızın anal kaslarda zayıflık yaşanabiliyor. Yani genç hastalarda da görülebiliyor. Hastalar günlük hayatlarını büyük sıkıntı içinde geçiriyor. Bazıları çalışamıyor, sosyalleşemiyor, evden dışarı çıkmaktan korkar hale gelebiliyor. Kas zayıflığının ileri yaşlarda görülme sıklığı artarak, yüzde 30’a kadar çıkabiliyor. BU BİR KADER DEĞİL Biofeedback cihazıyla tamamen iyileşmek mümkün mü? Anal Biyofeedback Cihazı ile gerekli tedavi yapıldığı takdirde yaşlı hastalarda dahi kaslar eski gücüne kavuşuyor. Yani bu kaçınılmaz bir kader değil. KESİN TEDAVİ MÜMKÜN İyileşme ne zaman başlıyor? Hastalar iki hafta içinde olumlu bildirimler almaya başlıyor. Kaslar güçleniyor, bir ayın sonunda yüksek oranda iyileşme sağlanıyor. Hastanın durumuna göre süre biraz daha uzayabiliyor. Manometrede renk skalası hastaya kaslarının güçlenme derecesine ilişkin bilgi veriyor. Yeni kas egzersiz sistemini hafızaya alan beyin, kaslara yeniden otonomi kazandırıyor. TORBASIZ REKTUM KANSER CERRAHİSİ “Geliştirdiğim ‘tüp ileostomi yöntemi’ ile hastalar kolostomi ve ileostomiden (ince bağırsağın karın duvarına bağlanması) kurtuluyor. Bağırsağı dışarı almadan, tüp uyguluyoruz. İkinci ameliyat gereksinimi de ortadan kalkıyor. Bu yöntem, Avrupa’nın en büyük tıp dergisi olan Journal of Colorectal Disease’de yayınlandı; uluslararası ve ulusal kongrelerde sunumlarını yaptık. Özellikle rektum kanseri cerrahisinde çok büyük faydalar sağlıyor.” ELEKTRONİK CİHAZ KULLANIMINA SON “Buluşumuz; bilgisayar, elektronik cihaz ve sensörlü prob gibi malzeme kullanımını ortadan kaldırıyor. Anal biofeedback tedavisi için özel olarak tasarlanan bir kataterin ucundaki balon manometreye bağlanıyor. Manometrede görülen basınç değerine göre hastaya görsel geribildirim (biofeedback) yapıyor. Hasta kaslarının güçlendiğini anlayabiliyor.” İŞTE FAYDALARI Cihaz, hastane ortamı ve bir sağlık uzmanının kontrolünü gerektirmiyor. Hasta, cihazı ev ortamında kendisi rahatlıkla kullanabiliyor. Böylece, utanma kaynaklı tedavi erteleme davranışı geliştirilmiyor. Kateter, istediğinde yenisi ile değiştirilip hijyen denetimi sağlanabiliyor. Elektronik parçalar gerektirmediği için maliyeti düşük. Böylece her gelir grubu cihaza kolaylıkla erişebiliyor. Hasta bölgedeki kasları güçlendirip, sağlıklı hale dönüştürüyor. Yaşlı hastalarda da tamamen iyileşme sağlıyor. Hastalarda 2-4 hafta içinde iyileşme başlıyor. ALTIN MADALYA “5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda (ISIF’2020) altın madalya aldım. Fuar; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türk Patent ve Marka Kurumu, Uluslararası Buluşçular Birliği Federasyonu (IFIA), Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO), Avrupa Patent Ofisi (EPO) ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nın destekleri ile gerçekleştirildi.“ DOKTORCLUB AWARDS “Türkiye’nin önde gelen dijital doktor platformu Doktorclub tarafından düzenlenen DoktorclubAwards 2021’de; ‘Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru Kategorisi’nde ödül aldım.”
20 Haziran 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Patterna, finans sektörü için Türkiye’nin ilk ‘Konum Destekli Sahtekârlık Önleme (Fraud Detection) Sistemi’ni geliştirdi. Patterna’nın kurucularından Dr. Betül Bulut’un aynı adı taşıyan doktora tezi, firmanın temelini oluşturdu. Finans sektöründeki sahtekarlık ve dolandırıcılığın önlenebilmesi için yapılan analizlere lokasyon bilgisini de dahil eden Patterna, bu özelliği ile piyasadaki yabancı rakiplerinin önüne geçti. BAŞARILI SONUÇLAR Dr. Bulut, bankacılık ve özellikle de finans teknolojileri sektöründe 15 yılı aşkın tecrübeye sahip. Sakarya Üniversitesi’nde ‘Bankacılık İşlemlerinde Konum Destekli Sahtekârlık Önleme Sistemi’ üzerine hazırladığı doktora tezi; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Sanayi Tezleri (San-Tez) programından destek aldı. Tez danışman hocası Prof. Dr. Ayhan Demiriz ile geliştirdikleri makina öğrenmesi ve veri madenciliği ile finansal işlemleri inceleyip, analiz eden yazılımları, 2012-2014 yılları arasında bir bankada kullanıldı. İstanbul Ticaret’in sorularını Patterna’nın kurucusu Dr. Betül Bulut cevapladı. AKADEMİNİN GÜCÜ Patterna nasıl kuruldu? Finans sektörünün; sağlam, kapsamlı dolandırıcılık önleme stratejileri ve programlarına olan ihtiyaçlarını çözmek için akademinin gücünden faydalanıp, daha önce uygulaması olmayan yenilikçi bir yaklaşım ortaya koyduk. Müşterileri daha yakından tanımak ve şüpheli işlemlerle ilgili karar desteği sağlamak amacıyla yapılan finansal analizlere; işlemlerin lokasyon bilgisini de dahil ettik. BDDK YÖNETMELİĞE EKLEDİ BDDK, 2020 yılında çıkardığı Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’le; sahtekârlık ve dolandırıcılık tespiti konusunda da düzenlemelere gitti. Yapılan inceleme çalışmalarına, işlemlerin lokasyon bilgilerinin de dahil edilmesi şartını ekledi. Yönetmeliğin hemen ardından ürünümüzün ticarileşmesi kararını verdik. Prof. Dr. Ayhan Demiriz’le birlikte 2020 yılında Teknopark İstanbul’da Patterna’yı kurduk. BÜYÜK FAYDA SAĞLIYOR Türkiye’de bankalarda lokasyon bilgisi işleniyor mu? 2020 öncesinde finans kurumlarımız, lokasyon bilgisini işlemedikleri gibi sistemlerinde de tutmuyordu. Yönetmelik sonrası gerekli farkındalık oluşmaya başladı ve böylece lokasyon bilgisinin; müşteriyi tanımak, şüpheli işlemleri değerlendirmek ve sahtekârlık işlemlerini tespit etmek noktasında sağladığı büyük faydalar üzerinde konuşmak mümkün oldu. 2021 yılında elektronik para ve ödeme şirketleri için de benzer düzenlemeler getirildi. YANLIŞ ALARM MALİYETİ Yanlış dolandırıcılık alarmlarının etkileri neler? Sahtekârlık işlemlerinin tespit edilmesi ve önlenmesi çalışmalarında dengelenmesi gereken iki unsur bulunuyor: Kayıp önleme (yanlış negatifler) ve güvenli işlemleri engellememe (yanlış pozitifler). Yanlış negatifler finansal kayıplar yoluyla müşteri mağduriyetleri oluştururken, yanlış pozitifler ise gerçek, güvenilir müşterilerin işlemlerinin yarıda kalmasına neden oluyor. Böylece finans kurumlarımız istenmeyen birçok sonuç ve maliyetle karşılaşıyor. YERLİNİN AVANTAJLARI Yerli sahtekarlık önleme sisteminin rekabet üstünlüğü nedir? Patterna, yüzde 100 Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve sahtekârlık tespiti sağlayan yerli bir yazılım ürünü olarak ön plana çıkıyor. Piyasada bugüne kadar yaygın olarak kullanılan yabancı menşeli ürünlerin aksine ulaşılabilirlik, verilerin yurt içinde kalması, ‘kullandıkça öde’ temelli abonelik sistemimizin sağladığı maliyet etkin yapımız nedeniyle kurumlarımız için avantajlı bir çözüm sunuyor. İHTİYACA ÖZEL MODEL Patterna’nın diğer hizmetleri neler? Bugüne kadar yaptığımız Ar-Ge çalışmalarının sonuçlarından aldığımız güçle yeni ürünler geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Yakın bir zamanda lokasyon destekli davranışsal biometrik çalışmalarımızla şifresiz giriş ve çok faktörlü kimlik doğrulama çözümümüzü oyun, e-ticaret, finans gibi birçok sektörün hizmetine sunacağız. VERİ ANALİTİĞİ Ayrıca, firmaların yapay zeka ve makina öğrenim kapasitelerini geliştirmeleri ve niş uzmanlığa erişmeleri için özel geliştirme modelleri sunuyoruz. Firmalarımız ihtiyaçlarına uygun özel makina öğrenimi algoritmaları ve veri analitiği çözümleri edinme imkânına sahip oluyor. Analitik yeteneklerini geliştirip, optimize edilmiş kararlar almalarına yardımcı oluyoruz. Veri analitiği danışmanlığı ile kararlarının doğruluğunu artırıyoruz. YÜZDE 90+ BAŞARI “Sahtekârlık ve dolandırıcılık işlemlerini önleme alanındaki yazılımımız ve algoritmalarımızla gerçek sahtekârlık vakalarının yakalanmasını sağlıyoruz. Yanlış alarmların yüzde 90’ın üzerinde azalmasını sağlayan bir yazılım sistemi üretiyoruz. Böylece yanlış alarmlar yüzünden oluşan yüksek maliyetleri ortadan kaldırmış, müşteri memnuniyetini artırmış oluyoruz.” İŞTE FAYDALARI Firmaların müşterilerini daha yakından tanıyabilmesini sağlıyor. Müşterileri işlemlerine göre risk faktörleri açısından değerlendirme imkanı sunuyor. İşlemler arası geçişlerin analinizi yapıyor. Şüpheli işlemleri dinamik ve proaktif olarak bulma imkanı veriyor. Bütüncül ve müşteri odaklı bir sahtekârlık önleme sistemi için işlem kanalından bağımsız analizler yapıyor. Dizi ve üçüncü derece Markov ağ analizleri ile sahtekârlık tespitinde performansı artırıyor. Model sonuçlarının farklı kurumlarda kullanılabilmesi ile performansı artırıyor. Mekansal ve zamansal müşteri analizleri ile konuma dayalı finansal risk indeksi ve haritası sunuyor.
13 Haziran 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Wearintels, geliştirdiği akıllı ve giyilebilir sistemlerle sanayinin stok, üretim ve dağıtım operasyonlarının otomasyonunu gerçekleştiriyor. Firma, bu sayede başta otomotiv ve lojistik olmak üzere endüstrinin her alanındaki stok, üretim ve dağıtım uygulamalarını, akıllı ve yerli sistemlerle dijitalleştiriyor. Akıllı Stok Kutusu ve Akıllı Tarayıcı Eldiven Ür-Ge’si yapan Wearintels, ihtiyaca göre özelleştirilebilen yazılımlar geliştiriyor. Cihazları birbirine kablosuz haberleşme altyapısı ile bağlayan firmanın hedefi; maliyetleri azaltarak üretim proses güvenliğini artırmak, üretim süreçlerini hızlandırmak. İstanbul Ticaret’in sorularını Wearintels’in kurucularından Elektrik ve Elektronik Mühendisi Anıl Çetinol cevapladı. YETERSİZLİK TESPİTİ Wearintels nasıl kuruldu? Piyasadaki ürün, stok takip sistemlerinin hız ve doğruluk fonksiyonlarındaki yetersizliklerini ortadan kaldırmak için harekete geçtik.Bu amaçla Wearintels’i 2021 yılında, TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği alarak, Bilgisayar Mühendisi Noyan Şimşek ile birlikte kurduk. MANUEL TAKİP Tespit ettiğiniz yetersizlikler nelerdi? Mesela; halen depolama ve lojistikte kullanılan stok kutuları manuel olarak takip ediliyor. Eksik ürünlerde sipariş manuel olarak giriliyor. Üretimde ve dağıtımda kullanılan barkod okuma cihazları çalışanların iki elini aynı anda kullanmasını engelliyor. ‘Eline al, okut ve yerine koy’ süreci, işçinin barkod okuma başına ortalama 3-4 saniyesini alıyor. SEKTÖRLERLE GÖRÜŞMELER Sektörlerin beklentilerini tespit ettiniz mi? Hedef kitlemizi oluşturan otomobil ve lojistik firmaları ile görüşmeler yaptık. Hali hazırda kullanılan manuel sistemlerin güvenilirliğinin düşük olduğu bilgisini verdiler. Ürün-stok takip sistemleri üzerine çalışan yabancı firmaları, sistemlerinin birbiri ile entegre olmaması nedeniyle tercih etmediklerini öğrendik. Ayrıca zamanında ve yeterli teknik desteği alamayacaklarını düşünüyorlardı. OTOMATİK SİPARİŞ Wearintels ne üretiyor? Bu sorunları çözmek amacıyla kablosuz haberleşme altyapısı ile çalışan Akıllı Stok Kutusu ve Akıllı Tarayıcı Eldiven geliştirmeye başladık. Bu iki ürün için kullanıcı dostu bir yazılım da geliştiriyoruz. Akılı Stok Kutusu, altındaki ağırlık sensörü yardımıyla kutu içindeki malzeme miktarını belirleyebiliyor. Bu bilgi kutuya entegre kablosuz haberleşme birimi ile ana sunucu üzerindeki yazılımımıza iletilerek kritik stok uyarısı ve otomatik sipariş işlemi gerçekleştirilecek. ÜRETİCİ ZAMAN KAZANACAK Akıllı Tarayıcı Eldiven’in görevini anlatır mısınız? Akıllı Tarayıcı Eldiven, üzerinde barkod okuyucu bulunan giyilebilir bir sistem. İşçi çalışırken iki elini kullanabilecek.Bu sayede geleneksel barkod okuyucuların kullanımı için al-tara-yerine koy işlemi ortadan kalkacağından, işlem başına 3 saniyelik zaman kazanılacak. Ayrıca, çalışanın performans ve sağlık verilerini toplayacak. Ana server üzerindeki yazılımımızla bu veriler takip edilebilecek. BENZERSİZ ÖZELLİKLER Bu ürünlerin benzerleri var mı? Akıllı Stok Kutusu ve Akılı Tarayıcı Eldiven ile ürün takip ve stok takip sistemlerini entegre olarak sunabilen yerli ve yabancı bir rakip yok. Bu entegrasyon ile hammaddenin tesise girişinden, son ürün çıkışına kadar olan tüm süreci akıllı sistemlerimiz ile otomatize edip, daha hızlı ve güvenilir kılmayı hedefliyoruz. Geleneksel ürün ve stok takip sistemlerine kıyasla insan hatası en aza indirilecek, iş verimliliği artırılacak. Taşınabilir ürünler üreten rakiplerimize nazaran, ürünlerimiz akıllı özellikleri ile ön plana çıkacak. YERLİNİN AVANTAJLARI Rakiplerinizden sizi ayrıştıran özellikleri anlatır mısınız? Benzer üretim yapan rakiplerimize kıyasla Wi-Fi’ye ek olarak LoRa ve bluetooth desteğini bir arada sunacağız. Geliştirilmiş batarya yönetim sistemimiz rakiplerine göre tek şarj ile yüzde 20 daha fazla okuma yapabilecek. Özelleştirilebilir yazılım desteğimizle her zaman müşteriye tam olarak istediği hizmeti sunacağız. Müşterilerimize yerinde ve anında bakım, onarım hizmetlerini daha düşük maliyetlerle vererek, global rakiplerimize üstünlük sağlayacağız. VERİMLİLİK ARTACAK “Web tabanlı ve mobil kullanılabilen yazılımımız, müşterinin talebine ve ihtiyacına göre güncellenecek. Anlık stok durumunu, çalışan verilerini takip edebilecek. Üretim hattında hangi çalışanın hangi parça ile işlem yaptığı, gün içinde kaç parçayı üretime sunduğu gibi veriler toplanıp, işçinin üretim performansını hesaplayacak. Üretim süresinin, iş ve işçi maliyetlerin ve insan hatasının azaltılması ile çalışma verimliliğini artıracak. Zayiat raporu hazırlayabilecek.” GÖRSEL RAPOR “Üretim hatlarındaki çalışma şartlarına dayanıklı ve el ergonomisine uyumlu eldivenler, kablosuz haberleşme altyapısını kullanan modüler barkod okuyucularına sahip olacak. Eldiven, ekranlı ve ekransız olarak üretilebilecek. Çalışanın başparmağıyla kolaylıkla basabileceği buton ile barkod okuyucu tetiklenecek. Çalışan performansı ve sağlık durumu hakkında veri toplanabilecek. Bir kamera ile üretimin her anına ilişkin görsel olarak raporlama yapabilecek.” AKILLI STOK KUTUSU “Akıllı kutular; stok takibini kolaylaştıracak. Altlarında ağırlık sensörü bulunacak ve kablosuz haberleşme altyapısı ile çalışacaklar. Hem sayılan hem de sayılamayan parçalar için stok takibi mümkün olacak. Stok hesabı verileri ana server üzerinde koşan yazılımımıza aktarılacak kritik stok uyarısı ve otomatik sipariş işlemi gerçekleştirilecek.”
06 Haziran 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Ro Mobility Teknoloji, uç zeka ürünleri geliştirip, mevcut mobilite sistemlerini, otonomi ve dijitalleşme sayesinde daha efektif ve güvenli hale getiriyor. Ro Mobility, görüntü tabanlı sensörler ve akıllı yazılımlarıyla düşük hızlı elektrikli araçlara merkezi bir sinir sistemi gibi refleksif manevra kabiliyeti sağlıyor. 15 YILLIK TECRÜBE Ro Mobility’in kurucularından Dr. Ahmetcan Erdoğan, otonom sistemler ve robotik alanında 15 yıldan fazla araştırma ve ürün geliştirme tecrübesine sahip. İstinye Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde öğretim görevlisi olan Erdoğan; otonom araçlar, yapay zeka uygulamaları, insan odaklı kontrol algoritmaları, robotik ve nesnelerin interneti uygulamaları ile ilgili Ar-Ge yapıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını Dr. Ahmetcan Erdoğan cevapladı. TÜBİTAK’TAN HİBE DESTEĞİ Ro Mobility Teknoloji nasıl kuruldu? 30 yılı aşkın endüstri ve akademi tecrübesine sahip bir ekiple kuruldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde lisans eğitimini beraber aldığımız ve sonrasında Avrupa’da çok uluslu projelerde ekip ve operasyon yöneticiliği yapan Erdinç Şenol ile tecrübelerimizi birleştirdik. İç mekan ve kentsel mobilite sistemlerindeki teknolojik boşluğu doldurmak ve gelişen dünyada daha güvenli ve efektif mobilite sistemlerini sunmak amacıyla TÜBİTAK BİGG hibe desteğinden de faydalanarak geçen yıl İstanbul Teknopark’da şirketleştik. GÜVENLİ OTONOMİ Ro Mobility ne üretiyor? İç mekan ve kentsel mobilite uygulamaları için güvenli otonomi fonksiyonları sağlayan robotik teknolojiler geliştiriyoruz. Ürün-lisans portföyümüz; depo lojistiği, akıllı iç mekan taşımacılığı gibi sektörlerde kullanılan süreçler ve e-scooter gibi mikro mobilite cihazlarına entegre oluyor. Hassas ve kalabalık ortamlarda bile güvenle çalışabilen otonom teknoloji hizmetleri sunuyor. Bu alanda ilk ürünümüz Scuteye. UÇ ZEKA ÜRÜNÜ ‘Scuteye’ nasıl bir ürün? Paylaşımlı mikro mobilite uygulamalarındaki e-scooterlara ve iç mekan mobilite cihazlarına refleksif manevra kabiliyeti katarak, güvenliği ve verimliliği artırmayı amaçlıyor. Scuteye, üzerindeki görüntü tabanlı sensörlerden aldığı verileri kendi hesaplama birimleri ile işleyebiliyor. Yarattığı aksiyon alınabilir bilgiler doğrultusunda güvenlik manevraları sağlayabilen bir uç zeka ürünü olarak tasarladık. Teknolojinin bilinen en iyi durumu kullanılarak, otomotiv standartlarında geliştirilen bir akıllı yazılıma sahip. Bu yazılım sayesinde herhangi bir dış kaynağa ihtiyaç duymadan çarpışma önleme gibi güvenlik fonksiyonlarını maliyet-etkin bir şekilde gerçekleştiriyor. Böylece kentsel ulaşımda yaya güvenliğini artırmak ve iç mekan taşımacılıkta iş kazalarını azaltmak mümkün. YETERSİZ MOBİLİTE HİZMETLERİ Otonom robotik teknoloji geliştirme fikri nasıl doğdu? İç mekanlarda ve kentsel mobilite hizmetlerinde operasyonel maliyetleri düşüren ve kalabalık ortamlarda çalışabilen bir otonomi çözümü yoktu. Otomotiv sektörü için geliştirilen otonom sürüş teknolojileri iç mekan mobilite cihazlarına birebir uygulanamıyordu. İç mekanlar için tasarlanan otonom yer araçları (AGV) ve otonom mobil robotlar (AMR), daha çok donanım ve yazılım beraber geliştiriliyorlar ve sundukları özelleşmiş çözümlerle mevcut sistemlere entegre olarak çalışamıyorlardı. KAYIPLAR ENGELLENEBİLİR Yetersiz mobilite hizmetlerinin zararları neler? Teknolojik olarak yetersiz mobilite hizmetleri birçok olumsuzluğun öncelikli nedenleri arasında. Mesela kalabalık ortamlarda tehlikeli operasyonlar ve manevralar yapılırken oluşabilen kazalar bunlardan biri. Kazalar, çalışanların sağlığını ve operasyonların güvenliğini riske sokuyor. Operasyonlar geçici de olsa durdurulabiliyor. Verimlilik düşüyor, maliyetler yükseliyor. Yetersiz dijitalleşme nedeniyle performans takibi için gerekli veriler eksik kalıyor. Tüm bu kayıp ve aksaklıklar, Scuteye ile sağlanankısmi otonomi ve dijitalleşme ile engellenebilir. REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ Yerel ve global rakipleriniz var mı? İç mekanlar için otonom yer araçlarında ve otonom mobil robotlarda yerli ve global rakiplerimiz var. Fakat ya kalabalık ortamlarda çalışabilmek için gerekli genel otonomiyi sunamıyorlar ya da çok özelleşmiş donanım tabanlı çözümlerle yüksek maliyetlere çıkabiliyorlar. Ayrıca halihazırda kullanılan sistemlere entegre olamamaları nedeniyle taşımacılık için uygulanamıyor. Aksiyonalabilen bir çözüm yerli ve global pazarda mevcut değil. Kentsel ve iç mekan mobilite cihazları için ölçeklenebilme ve modüler olarak sunduğumuz refleksif yani kendi kendine manevra kabiliyetiyle rakiplerimizden ayrışıyoruz. PATENT BAŞVURUSU YAPILDI “Ro Mobility; yerli yazılım ve donanımı; düşük maliyeti, modüler yapısı, kolay kurulum ve kullanımı ile dünya çapında rekabete hazırlanıyor. İç mekan taşımacılığına, mobilite hizmetlerine entegre olabilen, kalabalık mekanlarda da güvenle kullanılabilen kısmi otonomi ürünü Scuteye’nin yerli teknoloji patent başvurusu yapıldı.” SAĞLADIĞI AVANTAJLAR QR ve Beacon uygulamalarından daha yüksek teknolojili ve Lidar çözümlerinden daha etkin maliyetli. Ölçeklenebilir ve ekonomik bir yapıda. Görüntü tabanlı akıllı sensörlerle, refleksif güvenlik aksiyonları oluşturuyor. Dinamik nesne algılama ve sürülebilir alan tespiti imkanı sunuyor. Harita tabanlı iç mekan konumlandırma sağlıyor. Çarpışmaları önleme sistemi ile kazaları önlüyor. Sürücü davranış tespiti ve ramak kala tespiti raporu çıkarıyor. Gerçek zamanlı konum belirleyip, planlama yapabiliyor. Relatif pozisyonları harita ile karşılaştırıp, konumlandırmayı sürekli güçlendiriyor. Yapay zeka tabanlı, nokta kümesi ve kamera görüntü işleme tekniklerini harmanlayarak kullanıyor.
30 Mayıs 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik DNA Marin Yazılım Gemi Mühendisliği Sanayi ve Ticaret; farklı türdeki deniz araçları için gelişmiş tasarım ve ileri mühendislik çözümleri sunuyor. DNA Marin, geliştirdiği ‘Gemi Yükleme Yazılımı’ ile halen kullanılan ve ihtiyaçlara cevap veremeyen yabancı menşeli yazılımların yerini almaya hazırlanıyor. Modern ve anlaşılır bir ara yüze sahip olan kullanıcı dostu yazılım, boyuna mukavemete tabi yeni inşa gemilerle kapasite artırımı yapacak (tadilata uğrayacak) gemilerin vazgeçilmezi olacak. Yazılıma eklenecek ve global rekabet üstünlüğü sağlayacak diğer özelliklerin Ar-Ge çalışmaları sürüyor. Türkiye’de tasarlanan en büyük boyutlu ve en yüksek kaldırma kapasiteli ilk jack-up barge platformunun mühendislik çalışmalarına imza atan DNA Marin, bu projede Poseidon firması ile işbirliği yaptı. TASARIM ÖDÜLLERİ DNA Marin’in kurucusu Doğuhan Hazar Cengiz, Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği’nde lisans ve yüksek lisans yaptı. Gemi Mühendisleri Odası’nın (GMO) düzenlediği ‘Geleceğin Gemileri ve Yüzer Yapıları Tasarım 2010 Proje Yarışması’ ve Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen ‘1. Ulusal Gemi ve Yat Tasarım 2012’ dizayn yarışmalarında ikincilik ödülleri kazandı. Cengiz, İstanbul Ticaret’in sorularını cevapladı. KLAS TECRÜBESİ DNA Marin’in kuruluş sürecini anlatır mısınız? Türk Loydu ve Rina klas kuruluşlarında 10 yıl plan onay mühendisi olarak çalıştım. Bu sürede askeri gemiler de dahil olmak üzere birbirinden farklı tipteki gemi projelerinde görev aldım. Klas tecrübelerimden sonra iş hayatıma askeri projeler yürüten özel bir firmada devam ettim. İnovasyonu ve pratikliği ön planda tutarak gemi inşa mühendisliğinin farklı alanlarında ve yazılım konusunda kendimi geliştirdim. Gemi inşa sektöründe önemli yere sahip ‘gemi yükleme yazılımı’ alanında hem teorik hem de yazılımsal olarak profesyonelleştim. TÜBİTAK’a 2021 yılında başvurdum ve projem kabul edildi. Böylelikle firmamızın kuruluşu gerçekleşti. FİKİRLER TASARIMA DÖNÜŞÜYOR DNA Marin’in faaliyet alanı nedir? Gelişmiş gemi tasarımları ve yüksek kaliteli mühendislik çözümleri sunuyoruz. Gemi inşa sektöründe; konsept dizayn, temel dizayn, detay dizayn, dış görsel-iç dizayn, ileri mühendislik hesaplamaları (CAE), danışmanlık ve eğitim hizmetleri veriyoruz. Mühendislik mükemmelliği için uluslararası bir ortamda yazılım, mühendislik ve tasarım çözümlerine liderlik etmeyi amaçlıyoruz. EĞİTİM HİZMETİ Konsept dizayndan detay dizayn sürecine kadar olan tüm aşamalarda, müşteri memnuniyetini çok önemsiyoruz. DNA Marin, mühendislik ve danışmanlık hizmetlerinin yanında Gemi Mühendisleri Odası’nda eğitim ve seminer hizmetleri de veriyor. GEMİ YÜKLEME YAZILIMI Ar-Ge’sini yaptığınız proje hakkında bilgi verir misiniz? Farklı kategorilerde 15 yıllık dizayn, yazılım ve klas tecrübelerine sahip bir ekip olarak en önemli özelliğimiz, fikirleri gerçekçi tasarımlara dönüştürme kabiliyetimiz. TÜBİTAK 1512 desteği ile ‘Gemi Yükleme Yazılımı’ projemizi de geliştiriyoruz. YÜKLEME SİMÜLASYONU Bu yazılımın gemi inşa sektörüne nasıl bir faydası olacak? Bu yazılım, boyuna mukavemete tabi yeni inşa gemiler ile kapasite artırımı yapacak (tadilata uğrayacak) gemiler için kullanılacak. Kaptan, sefer öncesi taşıyacağı yük senaryosunu sanal ortamda test edecek. Böylece geminin mukavemeti ile stabilitesinin uluslararası kurallara ve standartlara uyup uymadığını simüle edebilecek. Bu sayede gemi yapısının dayanıklılığı ve yüzme kabiliyeti ispat edilebilecek. KULLANICI DOSTU YAZILIM Gemi yükleme yazılımınızın benzerlerinden farkı nedir? Her programda olduğu gibi program ara yüzü kullanıcılar için önem arz ediyor. Mevcuttaki çoğu program eski tarz ara yüze sahip olduğu için kullanım açısından efektif değil. Günümüzün gelişmiş teknolojik seviyesinin çok gerisinde kaldıkları için ihtiyaçlara cevap veremiyorlar. Bizim yazılımımız kullanıcı dostu, modern ve anlaşılır ara yüzü sayesinde bu ihtiyaçları fazlasıyla karşılayacak. Bir sonraki adımda mevcut yazılımlarda olmayan çok daha gelişkin ve farklı özellikler eklenecek. TEKNOPARK’TAKİ AVANTAJLAR Teknopark İstanbul’da bulunmanızın avantajları nedir? Ar-Ge ve kuluçka firmalarının belirli bir süre ücretsiz ofis alanına sahip olması büyük avantaj. Farklı disiplinlerdeki firmalar birbiriyle tanışıp, işbirlikleri ve ortak çalışma imkânları bulabiliyor. Sektörel işbirliği günleri kapsamında firmalar potansiyel melek yatırımcılar ile bir araya gelebiliyor. Firmalara sunulan ücretsiz eğitim, danışmanlık ve seminerler sayesinde farklı bakış açıları geliştirme zemini oluşuyor. TÜRK MÜHENDİSLERİ TASARLADI “Poseidon’un tasarladığı, DNA Marin’in mühendislik çalışmalarını yürüttüğü proje kapsamında yabancı bir firma ile sözleşme imzalandı. Böylece Türkiye’de şimdiye kadar tasarlanan ve inşa edilen en büyük boyut ve kaldırma kapasitesine sahip jack-up barge platformu projesine DNA Marin de kuruluşu itibarıyla imza attı. Kendi kendini yükseltebilen ve çok az ülkenin başarabildiği bu platformun tasarımı ve mühendisliği, tamamen Türk mühendisler tarafından gerçekleştirildi.” YÜZEN HER ARACA ÖZEL PROJE “Askeri gemiler, araştırma gemisi, duba, ayaklı duba, genel kargo, dökme yük, kimyasal tanker, konteyner gemisi, balıkçı gemisi,yüzer havuz, nehir gemisi, pilot/sar bot, römorkör, Ro-Ro gemisi, destek gemisi, yat, katamaran ve yolcu gemisi kategorilerinde projeler geliştirecek yetkinlikteyiz.”
23 Mayıs 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde yerleşik Q-Meas Bilişim Teknoloji; ağır sanayide metrik üretim hatalarını önleyici akıllı ölçüm masası geliştiriyor. Modüler yapısı ile rekabet üstünlüğü taşıyan masa, yüksek hassasiyetli ölçümlerde müşterinin ihtiyacına özel işlem yapabilecek. Üretim hatalarının önüne geçerek; daha hızlı, daha düşük maliyetli ve yüksek kaliteli üretim imkanı sağlayacak. PATENT BAŞVURUSU Q-Meas, ölçüm masası ve masaya bağlı görüntüleme cihazlarından oluşan sistem ile büyük boyutlu materyallerin metrik ölçümünü otomatikleştirmeyi hedefliyor. 2022 yılı sonunda tamamlanması planlanan yerli sistem; ürünlerini ve malzemelerini metrik ölçüme almak isteyen her sektör tarafından kullanılabilecek. Elektronik ve bilişim sektörlerine yönelik birçok ürünün de temeli olacak sistemin patent başvurusu tamamlandı. İstanbul Ticaret’in sorularını; Q-Meas’ın kurucularından ve Elektrik-Elektronik Mühendisi Gözde Güvendi cevapladı. SÜREÇLERİ İYİLEŞTİRMEK Q-MEAS nasıl kuruldu? Q-Meas’ı, TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Programı kapsamında ‘Ağır Sanayi Sektöründe Oluşabilecek Metrik Üretim Hatalarını ve Kayıplarını Önleyici Akıllı Ölçüm Masası’ adlı proje için aldığım destekle kurduk. Proje temelinde ağır sanayiye yönelik bir ölçüm sistemi yer alıyor. Yeditepe Üniversitesi’nde doktorasını sürdüren Elektrik-Elektronik Mühendisi Oğulcan Burak Boz da firmamızın diğer kurucu ortağı. Büyük boyutlu materyallerin metrik ölçümünü otomatikleştirerek sanayide teknoloji kullanımını artırmak ve süreçleri iyileştirmek amacıyla yola çıktık. Ürünlerimiz gelecekte elektronik ve bilişim alanındaki birçok projenin temelini oluşturacak. AR-GE ÇALIŞMALARI Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Ar-Ge çalışmasını yaptığımız cihaz, temelde mekanik ve yazılım olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Sistem; ölçüm masasına bağlı görüntüleme cihazları ile masa üzerine yerleştirilen bir materyalin iki boyutlu hassas metrik ölçümlerini otomatik olarak çıkarabiliyor. ÜRETİM KALİTESİ ARTACAK Klasik ölçüm sistemlerinden farkı nedir? Klasik ölçüm sistemlerinden çok daha yüksek hassasiyet sağlayacak bir yazılım için Ar-Ge çalışması yapıyoruz. Ölçüm doğruluğunun ve buna bağlı olarak üretim kalitesinin artmasını hedefliyoruz. Materyalin yerleştirilmesi, ölçülmesi ve benzeri süreçleri mümkün kılacak ergonomik yapıdaki masanın tasarımı için çalışmalarımız sürüyor. Projenin ilerleyen aşamalarında sisteme; ölçüm hassasiyetini artırma ve üçüncü boyutta da ölçüm alabilme yetkinliğini kazandıracak araştırmaları sürdürüyoruz. DİJİTAL ÖLÇÜM Q-Meas’ın sistemi ne tür yararlar sağlıyor? Ağır sanayi ve benzeri sektörlerde kullanılan ve üretilen materyallerin boyutsal ölçümleri; hem ürünün elde edilmesi için kullanılan sistemin hem de ürünün kalitesini etkiler. Klasik ölçüm yöntemleri ile ölçülen materyallerde hata payı, ölçüm alan kişiye ve ölçüm aletine bağlı olarak çok artabiliyor. Q-Meas olarak dijital bir ölçüm sağlayarak ölçümlerin her seferinde aynı tutarlılıkla yapılmasını hedefliyoruz. BÜYÜK PARÇADA HATA Ölçülen materyallerin boyutu önemli mi? Ağır sanayide kullanılan sac, metal levhalar büyük ebatlarda olduğu için klasik yöntemlerle ölçümünde hata oranları genellikle yüksektir. Klasik yöntemlerle gerçekleştirilen ölçümlerde zaman kayıpları artar. Tekrarlanan ölçümlerde, aynı üründe farklı sonuçlar elde edilmesi telafisi güç ve maliyetli sorunlara yol açar. TÜM SEKTÖRLER İÇİN Hangi sektörler kullanabilecek? Ülkemizde robotik üretim bantı kullanmayan veya kullanma imkanına sahip olmayan birçok sektörde ve ölçekte üreticiler var. Ürünlerini veya kullanacakları malzemeyi metrik ölçüme almak istedikleri her alanda bizim ürünümüzü kullanabilirler. YERLİ ÜRÜN “Ürünümüz; mekanik tasarımı, yazılımı, donanımı ile yerli üretim olacak. Sadece görüntüleme sisteminde kullanılacak ekipman için yurt dışından alım yapacağız. Türkiye pazarından yurt dışına açılarak ülkemiz adına başarılı işler yapmayı ve ihracata katkıda bulunmayı hedefliyoruz.” MODÜLER “Projemiz, tamamıyla sektörel ihtiyaçlara göre revize edilebilecek modüler bir yapıda. Büyük boyutlu materyallerin ölçümü için bu derece hassas ve modüler bir tasarımla rakiplerimizin önünde olacağız.” AVANTAJLARI Otomatik ve çok yüksek hassasiyette ölçüm yapabilecek. Yanlış ölçüm yapmanın önüne geçecek. Tek seferde birden çok ölçümü gerçekleştirebilecek. Maddi ve ürün performans kayıplarının önüne geçecek. İş süresini kısaltıp, süreçleri hızlandıracak. Ürün kalitesi artacak. Ölçüm masası, farklı boyutlarda üretim imkânı sağlayacak. Görüntüleme sistemine, ihtiyaca özel eklentiler yapılabilecek. Hassasiyet ve ölçüm alanı ihtiyaca göre belirlenebilecek. Müşterinin isteğine uygun üretim mümkün olabilecek.
16 Mayıs 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Hemt Tech firması robotik kodlama öğreten, çalışan bir prototipi olan yerli robot geliştirdi. Akademide eğitim, endüstride üretim amaçlı kullanılabilen ‘Robot Regulus’; kodlama ve robotik kodlama eğitimlerinde karşılaşılan elektronik ve mekanik sorunları gideriyor. Robotik kodlama, yazılım, algoritma oluşturma eğitimleri veriyor. Engelliler için biyonik kol da üreten Hemt Tech, yatırımcı turlarına devam ediyor. İstanbul Ticaret’in sorularını, Hemt Tech’in kurucusu Hüseyin Çobanoğlu cevapladı. EVDE ROBOTİK KODLAMA Robot geliştirme fikri nasıl doğdu? Altınay firmasında, 2013 yılında robot devreye alma sorumlusu olarak göreve başladım. Akademik eğitimini aldığım robotik kodlamanın, doğru algoritma oluşturmanın pratik inceliklerini Altınay’da öğrendim. Ardından Fanuc Europe firmasında robot servis mühendisi olarak görev yaptım. Basit bir kit alarak, evde bile robotik kodlamayı öğrenebileceğimiz fikrinden hareketle 2019’da Hemt Tech’i kurdum. 2022’de ise Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ve Teknopark İstanbul’a girdim. ROBOTİK SİSTEM KURUYOR Hemt Tech’in faaliyet alanı nedir? Sektörde dokuz yıllık tecrübeye sahibiz ve yeni müşterilerin gelmesini sağlayan referans projelerimiz var. Endüstriyel işletmelerin robotik sistemlerini kurup, devreye alıyor, gerekli analizleri yapıp, robotların tipini ve sayısını belirliyoruz. Global firmaların sattığı büyük robotların istenilen şekilde çalışabilmesi için robotu yeniden programlıyor ve devreye alıyoruz. EĞİTİM ROBOTU KİTİ Hemt Tech ne üretiyor? Robotik hand, biyonik robot arm projesi ve 6 eksenli robot kol prototipleri ürettik. Halen eğitim ve Ar-Ge amaçlı tasarlanmış, mevcutta çalışan bir prototipi de olan ‘Robot Regulus’ projesi üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Okul öncesi eğitimden başlayıp doktoraya kadar olan eğitim sürecinde; robotik kodlama, yazılım ve algoritma oluşturma konularında eğitim verebilen Regulus’un hem yazılımını hem de donanımını üretiyoruz. İLK YERLİ Piyasada benzer ürünler var mı? Robotik kodlama için satın alınabilen bir kit üretmek en önemlisi. Türkiye’de aynı amaç ile dolaylı ya da direkt olarak üretim yapan yerli bir firma yok. Böyle bir sistemi üretmek zorlu bir süreç. Birkaç global firmanın bazı üniversitelere satış yaptığını biliyorum. Global pazardaki rakiplerimiz ürettikleri robot kitlerini kodlama eğitimi veren kurumlara satarak, basit seviyede kodlama eğitimine destek oluyorlar. Fiziksel olarak yapılan yazılımı robot üzerinde görmek, kodlama konusunda ilgiyi ve kişinin isteğini artırıyor. YATIRIMCI TURLARI SÜRÜYOR Seri üretim ne zaman? Yatırımcı turlarımız devam ediyor ve 460 bin dolarlık bir yatırıma ihtiyaç duyuyoruz. Yatırım alma sürecindeyken bile son jenerasyonun daha gelişmiş versiyonunu yapmaya devam ediyoruz. Ürünün yaklaşık yüzde 60’ı yerli, daha fazlası için çalışıyoruz. Tasarımı, yazılımı ve üretimi bize ait. Donanıma ait bazı parçaların Türkiye’de üretilebilme imkanı olsa dabu alanda bir pazar oluşmadığı için yurt dışından sipariş ediliyor. Robot Regulus, isteğe bağlı edinilebilecek kamera, sensör gibi opsiyonel parçalara sahip. Arıza çıkarsa yerinde müdahale gerçekleştiren ürün servis hizmeti sunuyoruz. Kullanmak isteyen kişi verdiğimiz eğitimlerle kendini sürekli güncelleyip, geliştirebiliyor. İHTİYACA ÖZEL ÜRETİM Butik hizmetleriniz var mı? Firmaların üretim hatlarında istedikleri değişiklikleri veya yenilikleri yerinde inceliyoruz. Elde ettiğimiz verilerin analizini yapıp, hazırladığımız rapor veya simülasyonu sunuyoruz. Robotlu otomasyon teknolojisini sistemine entegre etmek isteyen müşterilerimiz için ön çalışmayı, offline yazılımları ve mekanik kurulumları hazırlıyoruz. Her konuda üretime hazır olan sistemi, müşterinin tesisinde kurup, otomasyon hattını çalışır bir şekilde teslim ediyoruz. KOLAY KULLANIM “Regulus’un kumandası, kolay kullanımlı arayüzü ile robotu rahatlıkla kontrol etmeye ve programlamaya yardımcı oluyor. Harici kumandası sayesinde ekstra bir programa ihtiyaç duymadan kullanılabiliyor.” KODLAMA DERSİ VERİYOR “Robot Regulus 6 eksenli masa tipi bir robot olarak tasarlandı. Regulus, kodlama derslerinde kullanılabiliyor, simülasyon yapabiliyor. Endüstride de kullanım imkânına sahip.” CAZİP FİYATLAR “Son kullanıcılar şirketin web sitesindeki uygulamadan, anlaşmalı olduğu teknoloji mağazalarındaki fiziki ürünü istedikleri gibi deneyimleyip satın alabiliyorlar. İsterlerse ürün alıp; ekleme, koyma, dizme yapabiliyorlar. Müşteri cazip fiyatlarla hızlı servis hizmeti alabiliyor.” BİYONİK KOL “Engelli insanlar için çalışabilen bir robot kol geliştirdik. Gerekli finansmanı sağlayıp, üretime devam ederek, engelli insanların biyonik kol ve bacak ürünlerine kolay erişebilmesini hedefledik. Üreteceğimiz biyonik kol ve bacak, tamamen kişinin ölçülerine ve ihtiyaçlarına özel olacak. Biyonik kol endüstride dokunulmaması gereken bir ürüne dokunmak, kontrol edebilmek için de kullanılabilecek.” REGULUS NE YAPIYOR? Kodlama ve robotik kodlama eğitimlerinde oluşabilecek tüm elektronik ve mekanik sorunları ortadan kaldırıyor. Kişinin kodlama yaparken 3 boyutlu düşünmesine, farklı fiziksel parametreleri yazılımına dahil etmesine yardımcı oluyor. Akademide eğitim, endüstride üretim, Ar-Ge ve simülasyon, ayrıca evde eğlenceli eğitim amacıyla kullanılabiliyor.
09 Mayıs 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Libertech Teknoloji Araştırma Geliştirme firması, özgün drone ve izleme sistemleri geliştirerek, yerli üretim ikamesi sağlıyor. Bu sistemler; geniş yüzölçümlü arazi ve tarım alanlarında, güneş tarlalarında, güvenlik ihtiyacının ve sürekli izleme gereksiniminin bulunduğu endüstriyel tesislerde, enerji santrallerinde, enerji nakil hatlarında ve liman işletmelerinde anormallik tespiti ve veri analizi yapıyor. Libertech; otonom araç direksiyon sistemleri, güç elektroniği ve hareket kontrol sistemleri, mobilite çözümleri ve elektrikli araç şarj sistemleri de üretiyor. PATENT SÜRECİ BAŞLADI Firma; tandem/işbirlikçi drone yuvalanma kabini ve veri izleme sistemleri, otonom batarya değişimi, troleybüs tipi temaslı şarj için patent başvuru sürecini de başlattı. İstanbul Ticaret’in sorularını Libertech’in kurucularından Doç. Dr. Ömer Cihan Kıvanç cevapladı. Doç. Dr. Kıvanç, İstanbul Okan Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı olarak görev yapıyor. TÜBİTAK 1512 Libertech’i tanıtır mısınız? Libertech’i, 2021 yılında TÜBİTAK 1512 Tekno Girişim Sermayesi desteğiyle Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde kurduk. Ana çalışma alanlarımız şu dört ayaktan oluşuyor: ‘İnsansız Hava Araçları (İHA) İçin Yuvalanma Sistemleri (Drone-in-a-Box) ve Endüstriyel Tesisler İçin Veri Analizi’, ‘Otonom Araç Direksiyon Sistemleri’, ‘Güç Elektroniği ve Hareket Kontrol Sistemleri’, ‘Mobilite Çözümleri ve Elektrikli Araç Şarj Sistemleri.’ KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER Ürünleştirmede hangi aşamadasınız? Güç elektroniği, elektrik motorları, mobilite ve şarj sistemlerinde Ar-Ge çalışmalarımız, işbirliklerimiz devam ediyor. Döner kanatlı insansız hava aracı ve yuvalanma sistemlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Hedefimiz; işletmelerin taleplerini karşılayan daha kişiselleştirilmiş ürünler geliştirip, çevik ve uyumlu bir organizasyona katkı sağlamak. AYLARCA GÖREV YAPIYORLAR İHA ve yuvalanma sistemleri hangi alanlarda kullanılıyor? ‘Tandem/İşbirlikçi Yer İstasyonu’ olarak adlandırılan bu sistemler, insana ihtiyaç duymadan çok büyük alanlarda günlerce, 7/24 arıza tespit, güvenlik ve veri toplama görevi yapabiliyorlar. Endüstriyel tesisler, solar tarlalar, termal santraller, enerji iletim hatları, petrol ve doğalgaz boru hatları, maden tesisleri, petrokimya tesisleri, limanlar, geniş tarım alanları, sınır güvenliğine yönelik savunma sanayi uygulamalarında kullanılıyorlar. ETKİLİ ÇÖZÜMLER Faydaları neler? 10 kilometrekarelik bir güneş tarlasında yaklaşık 1.5 milyon güneş paneli bulunuyor. Panellerin izlenmesi, ısınma takibi, kestirimci bakım çalışmaları için oldukça etkili çözümler öneriyoruz. Çözümlerimizle; bu kadar büyük bir tesiste ortalama yüzde 90 izleme zamanı kazanılıyor. Bakım maliyetlerinden yılda yaklaşık 300 bin dolar tasarruf ediliyor. 600’den daha fazla evin bir yıllık enerji ihtiyacı karşılanıyor. Liman ve tesislerde kaza ve afet durumlarında oluşan hasarları görüntülü olarak tespit ediyor. Sigorta şirketlerinin talep ettiği raporların hazırlanmasında gerekli verileri sağlıyor. HAFİF VE TAŞINABİLİR Benzerlerinden üstün özellikleri var mı? Pazarda yer alan global ürünler çoğunlukla 400-500 kg ağırlığa sahip. Bizim yer istasyonumuz IP67 sert plastik yapıda ve yaklaşık 100-120 kg ağırlığında. Böylece iki kişi tarafından rahatlıkla taşınabilir yapıya sahip. ŞEBEKEDEN BAĞIMSIZ ENERJİ Enerji temininde avantaj sağlıyor mu? Lityum-iyon batarya grupları ayrı bir koruma kılıfında tasarlandı ve iki ayrı bileşenli bir sisteme sahip. Böylece; batarya paketsiz yer istasyonu sadece şebekeye bağımlı şarja imkân tanıyor. Bizim batarya gruplu çözümümüz ise mobil araçlar için şebekeden bağımsız 40 uçuşa kadar sürekli enerji sağlıyor. YÜZDE 75’İ YERLİ Çözüm ve sistemleriniz ne kadar yerli? Sistemde yer alan tüm elektrik motorları, elektronik kartlar, aktüatörler ve yazılımlar, firmamız tarafından geliştirildi. Donanım ve yazılım dahil yerlilik oranında yüzde 75’in üzerine çıktık. Küresel rakiplerimize göre de yüzde 75’in üzerinde maliyet etkinliğine sahibiz. EŞSİZ ÖZELLİKLER “Sistemlerimiz, elektrik şebekesinden bağımsız 40’a kadar otonom uçuş sağlıyor. Bulut sunucularda sürekli veri analizi yapabiliyor. Çok eksenli robot kollar, drone bataryasını otonom olarak 30 saniyeden daha kısa sürede değiştirebiliyor. Kamyon-İHA işbirliklerinde kullanıma uygun bir mekanik yapıya ve haberleşme ara yüzüne sahip. Sezgisel ve yapay zeka algoritmaları ile optimal enerji tüketimi ve menzil hesabı yapabiliyor.” ÖZGÜN SİSTEMLER “Libertech’in ürettiği drone’un özgün bir uçuş kontrol yazılımı ve donanımı bulunuyor. Mesela termal kamera, lidar sensörü ile uçuş esnasında veri toplayıp, yuvaya iletiyor. Yuva; bu verileri bulut sunucularda işleyip, anlamlı hale getiriyor. Ayrıca drone üzerinde patentlenmiş bir batarya sistemi mevcut.” AVANTAJLARI NELER? Drone, yer istasyonuna 1-2 cm arası hassasiyetle otonom iniş yapabiliyor. Kontrol merkezi, kabine olan uzaklık fark etmeksizin uzaktan veri izleyip analiz edebiliyor. Kabin, drone’dan topladığı verileri bulut sunucular üzerinde analiz ediyor. Drone, yuvaya bütünleşmiş bir hava istasyonu ile hava şartlarını analiz ederek en iyi uçuş rotasını oluşturabiliyor. Yer istasyonu troleybüs tipi şarj sistemi ile temaslı şarj imkânı sağlıyor. Kör noktalardan veri toplayabiliyor. 5 bin metre içinde hücresel haberleşme yapabiliyor. Yüksek stabilize ve hassasiyete sahip gimbal sistemiyle kaliteli görüntü toplayabiliyor. Günlerce 7/24 insansız görev yapabiliyor.
25 Nisan 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi (Cube Incubation) firmalarından Hyperion İleri Teknoloji, sağlıklı hücrenin kanserli hücreye dönüşme ihtimalini 3-6-9-12 ay gibi süreler içinde belirleyen ön tanı ve tarama cihazı TK-RION’u geliştiriyor. Kanserin hiçbir cihaz tarafından tespit edilemeyen hücresel boyuttaki verilerini algılayan TK-RION ile kanser çok basit tedavi süreçleri ile kolayca tedavi edilebilecek. Hastalık belirti göstermeden teşhis ve tedavi edilebileceği için ekonomiye çok büyük katkı sağlayacak. GİRİŞİMCİLİK PROJESİ TEZ OLDU Hyperion’un kurucusu Taner Karateke, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Gaziantep Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Destek almaya hak kazandığı girişimcilik projesi üzerine Gebze Teknik Üniversitesi Fizik Anabilim Dalı’nda doktorasına devam eden Karateke, Doğuş Üniversitesi Optisyenlik Programı’nda Öğretim Görevlisi. Optik, akustik ve modelleme mühendisliği unvanlarına sahipTaner Karateke, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. TÜBİTAK 1512 PROGRAMI Hyperion nasıl kuruldu? Hyperion’u, TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Programı kapsamında ‘Kanser Tarama ve Ön Tanı Cihazı’ adlı proje kapsamında aldığımız destekle kurdum. Ana ürünümüz olacak proje iki fazdan oluşuyor. Birinci fazda; kanseri daha hücresel boyutta iken tespit eden tarama cihazı geliştirmek yer alıyor. Projenin asıl yenilikçi ve değer önerisine sahip ikinci fazında; sağlıklı bağırsak hücresinin kanserli hücreye dönüşüp dönüşmeyeceğinin tespitini yapan ön tanı cihazı olarak kullanılmasını hedefliyoruz. Uzun vadede öz sermayemiz ve başka kuruluşlardan aldığımız desteklerle Ar-Ge çalışmalarımızı çeşitlendirmeyi öngörüyoruz. Başta kanser olmak üzere sağlık, savunma, uzay ve havacılık, bioinformatik, nanoteknoloji, yapay zeka ve robotik sistemler üzerine Ar-Ge projeleri gerçekleştirerek insanlığa yeni tip ve özgün ürünler sunacağız. KANSER ÖNCESİ ALARM Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Ar-Ge’sini yaptığımız medikal cihaz (TK-RION); kanser tarama ve ön tanı yapabilecek. Cihaz, kanser hastalığını daha hücresel boyutta teşhis edebilecek. TK-RION erken tanı imkanı sağlayacağı için kanserin kesin ve etkin tedavisi yapılabilecek. İlk çalışmalarımızı bağırsak kanseri üzerinde yapıyoruz. Kanser ortaya çıkmadan sağlıklı bağırsak hücrelerinin kansere dönüşme ihtimali belirlenecek ve kanser öncesi alarm verilecek. Sağlıklı hücrenin kansere dönüşme süresine ilişkin veri sunabilecek. Kanserde veri algılama ve teşhis cihazlarından kaynaklı hataları ortadan kaldıracak. TEŞHİS GÜÇLEŞİRSE… Kanserde veri algılama ve teşhis hataları neler? Kanserin evrelenme ve yaygınlığının belirlenmesinde ilk teşhis çok önemli. Fakat kanserde kullanılan mevcut görüntüleme cihazları belirli bir kitle boyutundan sonrasını tespit edebiliyor. Bu nedenle hastalığın tedavisi güçleşiyor ve vücudun farklı dokularına, organlarına yayılımı söz konusu olabiliyor. Mevcut görüntüleme cihazları elektromanyetik tabanlı oldukları için hücresel boyuttaki kanserli hücreyi, sağlıklı hücreden ayırt edebilmeleri çok zor. Ayrıca kanserin erken teşhisinde, yanlış tanı veya tanı konulamaması gibi problemler de yaşanabiliyor. Biyomekanik verilerin detaylı ve hassas bir şekilde elde edilememesi, teşhisi güçleştiriyor. Bu da hastalığın ancak ileri evrelerde anlaşılabilmesi gibi hayati risklere yol açıyor. BİYOMEKANİK VERİ TK-RION biyomekanik verileri nasıl işleyecek? Cihaz tüm vücutta tarama yapabilecek. Nano boyutta veriler toplayıp, farklı tip kanser hücrelerini tespit edebilecek. Kanserli hücrelerin biyomekanik verileri ile big data oluşturacağız. Büyük veri işleme yöntemi ile sağlıklı ve kanserli hücrelere ait biyomekaniksel verinin birlikte işlenmesi ile kanserli hücre, oluşum aşamasında tespit edilecek. Kitle boyutuna kadar büyüyüp, yayılmasının önüne geçilecek. YÜZDE 70’İ YERLİ Cihaz ne kadar yerli olacak? TK-RION’a benzer yerli veya yabancı bir cihaz veya Ar-Ge bulunmuyor. Cihazın en az yüzde 70’inin yerli olmasını hedefliyoruz. Mesela akustik dönüştürücü gibi bazı parçaları yurt dışı kaynaklı olmak zorunda. Türkiye, akustik transistör üretebiliyor ama maliyet etkin bir kullanımı yok. Bunun haricinde elektronik devreleri, yazılımı, donanımı ve mühendisliği yerli olacak. MULTİDİSİPLİNER İŞBİRLİĞİ ŞART “Etik kurul Onay Belgesi için ekibimizdeki doktorun çalıştığı Medipol Hastanesi ile işbirliğimiz olacak. Fakat gerek insan yatırımı,gerekse farklı multidisipliner alanlar arasındaki çalışmalarımızdan dolayı uygun kurum veya kuruluşlarla işbirliği ağının kurulması gerekiyor.” KOSGEB’İ BEKLİYORUZ “Çalışmalarımızın kesintiye uğramaması için KOSGEB İleri Girişimcilik Destek Programı’na yaptığımız başvuruların hızlı birşekilde değerlendirilip, cevaplandırılmasını bekliyoruz.” VÜCUT TARAMASI “TK-RION uzun vadede her kanser türü ihtimalinin görüntüleme ve ön tanısında kullanılabilecek. Vücudun herhangi bir bölgesindeki sağlıklı hücrelerin ne zaman kanserli hücreye dönüşebileceği ihtimalini tespit edecek.” METASTAZ TESPİTİ “Tedavi edilen kanserin, metastaz denilen aynı lokasyonda ya da vücudun farklı bölgesinde tekrar ortaya çıkma riskini tespit edebilecek.”
11 Nisan 2022 Pazartesi
HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi (Cube Incubation) firmalarından Blitz Systems Savunma ve Mühendislik Çözümleri, hem savunmada hem de endüstride kullanılabilen otonom görüntüleme sistemleri üretiyor. Firma, Vega markasıyla bu sistemlerin tasarım ve yazılımını da kendi geliştiriyor. Sistem, insansız hava, kara ve deniz araçlarında kullanılıyor. Geçen yıl şubat ayında kurulan ve kısa sürede büyük başarılara imza atan firmanın kurucu ortağı Kadir Doğan ise aynı zamanda Blitz Systems’in Genel Müdürü. Makina mühendisi Kadir Doğan; Kale Ar-Ge’de KTJ-3200 Turbojet motoru, TEI’de TS-1400 Turboshaft motoru çalışmalarında, birçok alt sistem tasarımında ve tasarım iyileştirmesinde görev aldı. Kocaeli Üniversitesi Otonom Sistemler Teknolojileri (KOUSTECH) takımının kuruculuğunu ve ekip liderliğini de yapan Doğan, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. SAVUNMA EKİPMANLARI Blitz Systems nasıl kuruldu? KOUSTECH sürecinde çeşitli boyutlarda İHA ve alt sistemlerini tasarladık. Bu ürünler ile yurt içi ve yurt dışı fuarlarda ülkemizi temsil ettik. Aynı süreçte ASELSAN ve TUSAŞ gibi öncü şirketlerde çalışıp, çok büyük tecrübeler edindik. Bulut altı otonom hava sistemleri (BİHA) ve bunlara ait alt sistemlerde Ar-Ge ve üretim yaptık. Ülkemizin bu alandaki ihtiyaçlarına çözüm üretmek amacıyla KOUSTECH takımından ekip arkadaşlarımız ile 2021 yılı şubat ayında firmamızı kurduk. HAVA ARAÇLARI TASARIMI Blitz Systems’in faaliyet alanı nedir? Sabit ve döner kanatlı hava araçları tasarımı, kompozit imalatı, elektronik kart tasarımı, görüntü işleme, network haberleşmesi, kullanıcı ara yüzü gibi konularda büyük tecrübemiz var. Otonom gömülü sistemler, elektronik, görüntü işleme ve yapay zeka üretimleri gerçekleştiriyoruz. Çeşitli sensörlerle, farklı yapay zeka yazılımlarıyla desteklenmiş, değişik kullanım konseptlerine göre geliştirilmiş ürünler hayata geçiriyoruz. SINIR VE BÖLGE GÜVENLİĞİ Görüntüleme sistemleriniz ile ilgili bilgi verir misiniz? Tüm insansız araçlarda kullanılan görüntüleme sistemlerimiz; sınır ve bölge güvenliği hizmeti veren araçların ve donanımlarının, yani savunmanın vazgeçilmez ekipmanları arasında. Görüntüleme sistemlerimizin özellikle yazılımlarını, başta görüntü işleme olmak üzere kendimiz geliştiriyoruz. Bu yazılımların sivil kullanımı da mevcut. Bunların en önemlilerden biri gimbal kamera sistemimiz. YERLİ YAZILIM Gimbal kameraların yapısını anlatır mısınız? İçinde gündüz kamerası, kızılötesi kamera, lazer mesafe ölçer, dahili görüntü işleme yazılımları barındıran elektro optik görüntüleme sistemleridir. Spectrum 1650 ve Spectrum 2500 modellerimizi örnek verebilirim. Sistemlerimiz; dahili görüntü işleme, haberleşme ve elektronik motor kontrol yazılımlarına sahip. Yazılımlarımızın hepsini kendi imkanlarımızla geliştiriyoruz. İHRACAT BAŞARISI İhraç ettiğiniz ilk ürün hangisi? Ülkemiz tarihinde ilk kez bir elektro optik gimbal sistemini bir NATO ülkesine ihraç etmeyi başardık. Aslında Avrupa pazarında bizden çok önce bu pazara girip, büyük bir pay alan Estonya şirketi olmasına rağmen onların pazarında, hatta geçmişte onların ürünlerini kullanan bir müşteriye Spectrum 1650 ürünümüzü satabilmemiz bizim için çok anlamlı ve önemli. Müşterimizin, rakibimizin ürününden vazgeçip, bizim ürünümüzü kullanmaya başlamış olması, hem maliyet etkin hem de fiyat performans ürünleri geliştirdiğimizi gösteriyor. KÜMELENME AVANTAJI Teknopark İstanbul’da bulunmanızın avantajları nedir? Sektörün birçok şirketi ile aynı ortamda bulunmak, işbirliği açısından ciddi esneklik sağlıyor. Aynı zamanda SAHA İstanbul gibi bir kümelenmenin de Teknopark İstanbul’da olması işbirlikleri adına önemli avantajlar sunuyor. ORTAK ÜRÜN GELİŞTİRİYORUZ Üniversite, sanayi işbirlikleriniz var mı? İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) başta olmak üzere birçok üniversite ile çalışıyoruz. Hem Teknopark İstanbul’da hem de Ankara’da birçok firma ile ortak ürün geliştirme, satış ve pazarlama alanlarında müşterek çalışmalarımız var. 1.650 GRAM “Spectrum 1650; full HD gündüz ve 640 x 512 kızılötesi kameraya sahip sisteme, lazer işaretleme sistemi entegre edilebiliyor. Tüm bu özellikleri 1.650 gram gibi kompakt bir ağırlıkta sunabiliyor. Spectrum 2500 ise helikopter gibi yüksek titreşim üreten platformlara özel tasarlandı.” SINIR TANIMAYAN ÜRÜNLER “Ürünlerimizin hiçbiri ihracat sınırlaması veya kısıtlamasına (export control) tabi değil. Sivil ve askeri uygulamalar için kullanabiliyorlar. İstihbarat, gözetleme ve keşif görevleri için uluslararası silah ticareti düzenlemelerinden de bağımsız (ITAR FREE) faydalı yük kategorisindeler.” ÖZEL ÇÖZÜMLER “Müşteri gereksinimlerini en iyi şekilde karşılamak için özel çözümler sunuyoruz. Müşterilerimizin taleplerine göre; EO kameraları, IR kameraları, LRF, kontrol ve video ara yüzlerini ve daha fazlasını değiştirebiliyoruz.” HEDEF TAKİBİ “Gerçek zamanlı videolarda rastgele seçilen nesnelerin takibinin yapıldığı; askeri ve endüstriyel uygulamalara çözüm üretiyoruz. Herhangi bir keşif, gözetleme ve istihbarat sistemine entegrasyon ile sisteme hedef takibi özelliği kazandırıyoruz.” MİLLİ YAZILIM “Geliştirdiğimiz yazılımlarımızla, havadaki platformdan, yerde olan biten kontrol ediliyor. Takip edilen bir aracın GPS konumu net olarak belirleniyor. Farklı sensörlerden gelen görüntüler, anlık olarak yerdeki istasyona gönderiliyor.” 680 GRAM “Spectrum 680, küçük BİHA’lar için eşsiz özelliklere sahip ve sınıfının en iyi ürünlerinden biri. Sistem sadece 680 gram ağırlığına rağmen elektro optik kamera, LWIR kamera ve lazer mesafe ölçere sahip.”
04 Nisan 2022 Pazartesi