2030’a kadar global yapay zeka pazarının 1.5 trilyon dolara ulaşması beklenirken yapay zeka ile ilgili uzun süredir devam eden çalışmalar, tartışmalar ve karşı görüşlerden sonra 13 Mart 2024 tarihi itibariyle Avrupa Birliği Yapay Zeka Tüzüğü (AI ACT), Avrupa Parlamentosu’nda 46 üyenin oyuna karşı 523 üyenin oyuyla kabul edildi.
Avrupa Birliği Konseyi tarafından da onaylanması beklenen AI ACT’nin, Avrupa Birliği Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 20 gün sonra yürürlüğe girmesi bekleniyor.
AI ACT’nin uyum süreci bakımından ise tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren 24 ay içerisinde yani 2026 yılında Avrupa Birliği çapında uygulanabilir hale geleceğini söylemek mümkün. Nitekim tüzüğün pek çok hükmü yürürlüğe girme tarihini takip eden 24 ay içinde uygulama alanı bulacakken bazı yükümlülüklerin ise ilk 6 ayın sonunda yerine getirilmesi gerekecek.
AI ACT’nin hedefi, temel hak ve özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü yapay zeka uygulamalarına karşı korumak olarak özetlenebilir. Bu bağlamda AI ACT, yapay zeka uygulamalarını risk ekseninde değerlendiriyor ve buna göre kabul edilemez risk, yüksek risk, spesifik şeffaflık yükümlülüklerinin söz konusu olduğu sınırlı risk ve minimal risk olmak üzere dört seviyede grupluyor.
İnsanların temel hak ve özgürlüklerini hedef alan yapay zeka uygulamaları ‘kabul edilemez risk’ kapsamında değerlendirilecek olup örneğin insanları davranışlarından dolayı ödüllendiren ya da cezalandıran vatandaş takip sistemleri ya da insan davranışlarını manipüle etmeye çalışan yapay zeka sistemleri bu kapsamda kabul edilecek ve yasaklanacak.
AI ACT, AB’de piyasaya sürülen veya hizmete sunulan yapay zeka sistemlerinin sağlayıcılarına, AB nezdinde yerleşik olup olmamalarına bakılmaksızın, AB’de bulunan yapay zeka sistemlerinin kullanıcılarına ve AB dışında bulunan yapay zeka sistemleri tarafından üretilen çıktıların AB içinde kullanılması hâlinde, söz konusu sistemlerin sağlayıcılarına ve kullanıcıları bakımından uygulama alanı bulacak.
AI ACT kapsamındaki bazı önemli yenilikler aşağıdaki şekildedir:
- Kamusal alanlarda kullanıcıların güvenlik açıklarını manipüle etmek ve sosyal puanlama yapmak gibi amaçlar için kullanılan yapay zeka uygulamalarının yasaklanması,
- Çeşitli amaçlarla kullanılabilen ‘deepfake’ adı verilen yapay veya değiştirilmiş görsel, video ve seslerin yapay olduğunun açıkça belirtilmesi zorunluluğu,
- Yüz tanımaya ilişkin veri tabanı oluşturma amaçlı kullanılabilen belli yapay zeka uygulamalarının yasaklanması,
- Kolluk kuvvetlerinin biyometrik tanıma sistemlerini yalnızca insan ticareti ya da terörizm gibi belirli suçlar söz konusu olduğunda, sıkı güvencelerin sağlandığı hallerde idari makamların izniyle kullanabilmesi.
AI ACT ile her bir AB ülkesi, vatandaşlarının kuralların ihlal edildiğini düşündüklerinde şikayetlerini iletebilmesi ve AI ACT uyum sürecinin denetlenebilmesi adına ulusal piyasa gözetim kurulu kuracak. Önemle belirtilmesi gereken bir diğer husus da AI ACT’nin ihlali halinde şirketlerin küresel gelirinin yüzde 7’si veya 35 milyon Euro’ya kadar para cezası alabilecekleridir.
SONUÇ
Bu önemli adımlar, yapay zeka alanındaki mevcut çabaların hukuk normu bakımından ilk somut çıktısı olduğu gibi bu alanda gelebilecek yeni düzenlemelerin de işaretçisi oluyor. Nitekim, Avrupa Parlamentosu’nun yasa çalışmalarında görev alan İtalyan Milletvekili Brando Benifei de yaptığı açıklamada, yapay zekaya ilişkin başkaca düzenlemelerin de beklendiğini ifade etti.
01 Nisan 2024 Pazartesi