2016 yılına piyasalar oldukça hareketli girdi. Kurlarda ve faizlerde yukarı yönlü hareketler olurken borsalarda gevşemeler yaşandı. Sanki bir el gelmiş organize etmiş gibi piyasalarda nedense aynı anda aynı yönde hareketler oluyor.

PETROL FİYATLARI ALT ÜST ETTİ

Bahanelere gelince, son zamanlarda en çok dikkatimizi çeken, Çin ekonomisi ile ilgili gelişmeler. Petrol fiyatlarıyla Rusya ekonomisi alt üst olmuşken Çin de ciddi durgunluğa girmiş durumda. Kısacası; bu ikilinin ekonomiyle başı dertte.

31 dolar seviyesine düşen brend petrol Rusya bütçesini alt üst ederken Suudi Arabistan’ın iflası dedikodusu bile yapıldı. Petrol fiyatlarındaki düşüş, Rusya ve İran’ı zora sokuyor. Bunun yanında Rusya ile birlikte hareket eden Çin ise son zamanlarda nedense birden durgunlukla boğuşmaya başlamış durumda. Çin borsasında ciddi oranlardaki gevşemeler üzerine borsanın kapatılması durumun vehametini ortaya koyuyor. Çin ekonomisinin daralmaya devam etmesi aynı zamanda emtia fiyatlarında da düşüş beklentisini artırıyor.

TÜRKİYE DE NASİBİNİ ALIYOR

Çin kökenli bu panik risk iştahını azaltırken, Türkiye gibi ülkeler de bundan nasibini alıyor. Durduk yerde TL sepet bazında değer kaybederken faizler bir anda yükseliveriyor.

Şimdi sorularımızı sıralayalım… FED faiz artırımını ne zaman yapar? ECB Avrupa bölgesinde istenen seviyeye ulaşmayan enflasyonu artırmak için yeni bir parasal genişleme yapar mı? Çin’deki durgunluk artarak devam eder mi? Emtia ve enerji fiyatlarındaki fiyat düşüşü nereye kadar gidecek?

Tüm bu sorular netleştikçe piyasalarında yönü daha net olarak ortaya çıkacak. Burada bizi ilgilendiren en önemli sorun ise sınır ülkelerde ve Türkiye içerisinde oluşturulmaya çalışılan terör ve katliamlardır. Bu insani konunun düzelmesi ise Türkiye’yi diğer global piyasalardan olumlu yönde ayrıştırmaya yetecek ve bölgenin refahını hızla artıracaktır.

17 Ocak 2016 Pazar