Amerikan Merkez Bankası (Fed) mart ayı FOMC toplantısında piyasa beklentilerine paralel bir şekilde federal faiz oranlarında (target range) değişikliğe gitmeyerek yüzde 0.25-0.50 aralığında sabit tuttuğunu açıkladı. Piyasa beklentisine paralel bir sonuç. Kısacası ortada bir sürpriz yok.

Başkan Yellen tarafından enflasyon görünümüne dair ‘güvercin’ olarak tanımlayabileceğimiz açıklamalar yapıldı. Piyasada ise ‘şahin’ açıklamalar yapılacağı beklentisi oluşturulmaya çalışılarak dolara prim yaptırılmaya çalışıldı. Aslında biz ‘güvercin’ tarzı açıklamayı bekliyorduk. Çünkü veriler öyle ‘şahin’ olmayı gerektirecek cinsten değildi.

Bunun yanında, FOMC katılımcıları tarafından belirlenen ekonomik rojeksiyonlarda Aralık ayına kıyasla önemli sayılabilecek revizyonlara gidildi. Büyümede 2016 yılı beklentisi yüzde 2.4 seviyesine doğru aşağı yönlü düzeltme yapılırken, işsizlik oranı ise yüzde 4.7 seviyesinde sabit tutuldu. PCE enflasyonu yüzde 1.6’dan yüzde 1.2’ye düşürülürken, çekirdek PCE enflasyonu beklentisi ise yüzde 1.6 seviyesinde sabit tutuldu. Kısacası piyasada canlanma beklentileri azalmış durumda. Bizim de öyle…

Fed üyelerinin yılsonunda federal fonlama oranının ortalama seviyesine dair beklentilerinden oluşan medyan seviye Aralık 15 döneminde yüzde 1.375 iken mart ayı toplantısında yüzde 0.875’e çekildi. Yıl içerisine dair faiz artırım beklentisi 4’ten 2’ye düşürülürken, 2017 ve 2018 medyan seviyelerde de aşağı yönlü revizyona gidildi. Buna göre 2017 için yüzde 2.375’ten yüzde 1.875’e, 2018 içinse yüzde 3.25’ten yüzde 3’e doğru düşüş görüldü. Uzun vadeli beklenti ise yüzde 3.5’ten yüzde 3.25 seviyesine güncellendi. Böylece faiz artırımı beklentilerinde ciddi bir azalma olduğunu görüyoruz. İşte piyasaları asıl etkileyen de bu ve Yellen’in Çin’den gelebilecek bir krizden tedirgin olarak yumuşak açıklamalar yapmasıydı.

Bu söylemler içerisinde 1.1057 seviyesine kadar inen EUR/USD paritesi 1.13 seviyelerine kadar yaklaştı. USD/TL 2.9293 seviyesinden 2.8433 seviyesine kadar gevşedi. EUR/TL paritesi 3.2496 dan 3.2154’e kadar gevşedi. Bu hareketlere göre yüzde 50 USD ve yüzde 50 Euro’dan oluşan döviz sepeti TL karşısında 3.0894 TL’den 3.0278 TL seviyesine kadar düşerek Türk Lirası’na değer kazandırdı.

Avrupa durgunluğu yenmek için para basıyor ve negatif faize yöneliyor. ABD Çin kaynaklı krizden korkarak ‘güvercin’ açıklamalar yapıyor. Bu ortamda risk iştahı düşük olabilir. O yüzden kendisine güvenli liman ve istikrarlı gelir sağlayabilecek yer arayan yabancı sermayenin Türkiye’ye akın akın gelmesini engelleyecek tek yol birlik ve beraberliği bozarak bir kaos yaratmaktır. Bu oyuna gelinmezse ciddi yabancı sermaye girişinin önü açılır.

Son Söz; global krizi fırsata çevirmek bizim terörizm karşısındaki duyarlılığımıza bağlıdır.

20 Mart 2016 Pazar