Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer İndirimler” başlıklı 10. maddesinin (ı) bendi gereği 1 Temmuz 2015 tarihinden geçerli olmak üzere sermaye şirketlerinin nakit sermaye artırımları ile nakit sermaye koymak suretiyle yapılan kuruluşlarda yeni bir özendirme ilkesi geçerli kılınmıştır. Söz konusu ilkeye göre “sermaye şirketleri, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yeni uygulamadan yararlanılan yıl için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı”na göre ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın yüzde 50’si kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde kurumu kazancından indirilebilecektir.
Ancak bu uygulamadan;
- Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan sermaye artışları,
- Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları,
- Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları,
- Ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,
- Bilanço içi kalemlerin (gerçek nitelikli borç ilişkisine dayanmayan ortaklara borçlar hesabı gibi) birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları,
- Şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvilat veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları, yapılacak indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.
Ayrıca bu bağlamda, nakdi sermaye artışının muvazaalı bir şekilde gerçekleştirildiğinin tespiti halinde haksız olarak faydalanılan indirim nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş olan vergiler cezalı olarak tarh edilebilecektir.
Yapılan yeni düzenleme ile “nakdi sermaye” artışı üzerinden TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen orana isabet eden kısmı ilgili dönem kurum kazancından indirilebilecektir. İndirim uygulamasında TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınacaktır.
İndirim uygulamasında sermaye artırımının hesap dönemi içerisinde nakit olarak ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle, yılın kalan süresi için kıst dönem esasına göre indirim tutarı hesaplanacaktır.
Diğer yandan sermaye şirketleri; yetkili organlarının kısmen veya tamamen nakdi sermaye artışına ilişkin kararının ticaret siciline tescil edildiği hesap döneminden itibaren, bu indirim uygulamasından yararlanmaya başlayabileceklerdir.
İndirim hesaplamasına konu edilebilecek sermaye artışı, artırılan sermaye tutarının ortaklarca şirketin banka hesabına nakit olarak fiilen yatırılan kısmı ile sınırlı olup, taahhüt edilen sermayenin ortaklar tarafından nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırılmayan kısmın indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. Dolayısıyla nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırılmamış olan sermaye artırım tutarları indirime konu edilemeyecektir.
Şirketler indirim uygulamasından nakdi sermaye artışının yapıldığı hesap döneminden itibaren başlamak suretiyle izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanabileceklerdir. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması halinde nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
Sermaye şirketleri tarafından nakdi sermaye artışına ilişkin hesaplanan indirim tutarının kazanç yetersizliği nedeniyle matrahın tespitinde indirim konusu yapılamaması halinde, ilgili yılda hesaplanan indirim tutarları, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın izleyen hesap dönemlerine ilişkin matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
İndirim tutarının hesaplanmasında TCMB tarafından “yararlanılan yıl için en son açıklanan” ticari krediler faiz oranı dikkate alınacağından geçici vergilendirme dönemleri itibariyle bu indirimden yararlanılması mümkün olamayacaktır.
Diğer yandan kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarlar, izleyen hesap dönemine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
İndirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin taahhüt edilen sermaye artırımı tutarının nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırıldığına ilişkin olarak bu işlemleri içeren ve ilgili banka şubesi tarafından onaylanmış banka hesap özetini ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içerisinde kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz etmeleri gerekmektedir.
14 Eylül 2015 Pazartesi